|
|
|
13 Mayıs 2002 - Biri Beni Çıldırtıyor(!?) |
İyi haftalar dostlar,
Anneler gününe bayılıyorum. Heryer çiçek bahçesine döndü yine. Umarım hepiniz sevdiklerinizin hatırını sorma şansını iyi değerlendirmişsinizdir. Ben şanslılardanım, unuttuklarım varsa beni affetsinler, ilk fırsatta gönüllerini almaya söz veriyorum. Birgün yerine hergün Anneler Gününü hakkeden annelerimize ve müstakbel annelere tekrar kucak dolusu sevgiler.
"Kahve Molası" na son rötuşları atarken, bir yandan da televizyon da ne var yok diye bakıyordum ki, TRT2 de "Yankılar" programına takıldım kaldım. Ben de yarım saat mola verip bu güzel programı izlemeye karar verdim. Fatih Erkoç, Fuat Güner ve Dağhan Baydur gibi kendi dalında 3 büyük müzik adamı, Aşık Veysel'den, Beatles'dan çalıp söylüyor. Fatih Erkoç'un ev sahipliği yaptığı ilk programı yakalayabilmekten çok mutlu oldum. Bilmiyorum Fatih Erkoç'u hiç sahne üzerinde izleyebildiniz mi? İzlemedinizse mutlaka gelecek hafta ekran başında olun ve bu mükemmel müzisyeni hiç olmazsa TV de canlı performansla izleyin derim. Komple bir sanatçı, sesini kullanmadaki ustalığı, çaldığı enstrümanlardan çıkan kusursuz seslerle örtüşünce, ortaya kulaklara ziyafet bir şölen çıkıyor. Fuat Güner'in eşliğinde "Uzun ince bir yoldayım"ı trombon eşliğinde bir çalıp söylediler ki, gidip yanaklarından öpesim geldi inanın.
Fatih Erkoç'u izlerken aklıma, Cumartesi gecesi, maalesef kısa sürede olsa izlemek zorunda kaldığım "Biri Bizi Gözetliyor" geldi. Allah aşkına nedir bu? Reyting uğruna çıldırtılan genç insanlar, birbirlerine saldırsınlar, küfretsinler diye çevrilen türlü dolaplar, evin önüne toplanıp içerdekilere sevgi ve saygı(!?) larını ileten taraftarlar, Kaancılar, Alperciler, Gayeciler... İnsanların salak yerine konup, bir kuralı 50 kere, dakikada 1 kelime hızıyla söyleyen doğa harikasına mı yoksa 3 kuruşluk reklam uğruna soyunma odasına bile mikrofon koyup, küfürleşmeleri kaydedip yayınlayan yapımcıya mı sevgilerimi sunayım şaşırdım kaldım. Ne kadar ekmek o kadar köfte felsefesiyle, "Seyirci istiyor kardeşim" teranesinin arkasına saklanan yapımcılara diyecek tek bir laf var, "Hooopppss" . Allah aşkına bizleri eşek yerine koymayın. Benim gibi televizyonsever bir adamı bile isyan ettirdiklerine göre, var bunların başına bir gelecek. 5 gün kapatma cezası verse, RTÜK'e bile helal olsun diyecek hale getirdiniz beni. Elinize sağlık.
Hafta sonunu değerlendirelim programı çerçevesinde bir de film izledim. Bir Zamanlar Askerdik ( We were Soldiers ), Mel Gibson eşliğinde bir Vietnam filmi. Spielberg'in "Er Ryan'ı kurtarmak" la başladığı gerçekçi savaş sinemasının en yeni örneği. İnsanın içini kaldıran sahnelerdeki başarı filme çok şey katıyor ama bir o kadar da sizden birşeyleri alıp götürüyor. Filmin son yarım saatine kadar minimalize edilen kahraman Amerikalı askerler sloganı, son yarım saatte yerini bir kahramanlık öyküsüne bırakıyor. Gene de özetle "Kara Şahin düştü" yü beğendiyseniz, bu filme bayılacaksınız der ve gitmenizi öneririm. Kahramanlık öyküsünden sıyrılıp ta seyredebilirseniz, savaş denen illetin gerçek yüzünü göstermesi açısından takdiri hakediyor.
Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle... Cem Özbatur
İnternet Dehaları
Bugün Ogoni Krallığı (neresiyse?) Prensi, Prens DESMOND OKOTIEBOH'dan bir mail aldım. Kendisi, Petrol şirketlerinden aldığı yüksek miktarda parayı (rüşveti) krallık dışına çıkarabilmesi için benden yardım istiyor. Ayrıca uygun gördüğüm bir yüzdeyi de bana vermeye hazır. Benimle ilişki kurmak içinde adresimi, telefonumu falan istiyor. Para nakit olarak saraydaymış ama hiçkimsenin haberi yokmuş. Buyrun burdan yakın. Kardeşim koskoca prenssin, koy cebine azar azar, git Hawai'ye ye paraları.
Bu ve benzeri mailleri ayda en az bir kere alıyorum. Bu kadar işin içinde olduğum halde, ben adamların bu işten ne gibi bir yarar göreceklerini anlayabilmiş değilim. Külliyen yalan dolan olan bu haberin, sadece benim adresimi almak için uydurulduğuna inanasım gelmiyor. Bundan nasıl bir rant elde edildiğini bilen varsa lütfen bana yazsın.
Allahaşkına bu türden aldığınız maillere itibar etmeyin. Teknolojiyi böylesi üçkağıtlar için kullanan dehalara yem olmayın. Varsın gidip kendilerine başka saflar bulsunlar.
Ha bu arada, bu işi ciddiye alanlar varsa maili kendilerine hemen yollayabilirim. Tek şartım %5 komisyonumun hesabıma yatırılması:-))
CLADUE MONET İKİLİSİ- Flüt -Arp
M. Damerini'ni rehberliğinde kurulan ve daha öğrencilik yıllarında çalışmalarını verimli bir şekilde sürdüren ikili, 1998 yılından beri yeniden birlikte çalışmaya başlamıştır. Spotorno Uluslararası Oda Müziği Yarışması'nda ödül, "Rovere d'Oro" Yarışmasında finalistlik kazanmış olan ikilinin flüt ve arp repertuvarını popularize etmek için çalışmaları, onların İtalya ve yurtdışında da çok sayıda konser vermelerini sağlamıştır. Cemal Reşit Rey Konser Salonunda saat 19:30'da. Biletler 5 milyon TL.
Açık Aile - İTÜ Mezunlar Tiyatrosu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları 18. Gençlik Günleri
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Gaziosmanpaşa Sahnesi
Tel: 212 578 60 67
Saat: 19:30
Günün Kahvecisi : Altuğ Yücel |
Si di ci geldi hanııım!
Sevgili Kahveci'ler.
Geçen hafta posta kutuma gelen bir "ticari e.postadan" yani sipem'den
söz etmiştim ya...
Şimdi size yaptığım yorumları bir kenara bırakarak mektubun aslını ve
tamamını veriyorum.
Hemen altında da benim bu firmaya yolladığm cevap mektubunu göreceksiniz.
İşte posta kutumdaki mektup. Adresin tam ismi tarafımdan "xx" ile sansürlenmiştir.
Merak edip aramaya kalkıp "dingil" durumuna düşmeyin.
Video Kaset - CD'ye Kaydet ........
Bir ağaç............. Alelade
Bir İnek.................... Alelade
Ne zaman ki ; İnek ağaca çıktı.... FEVKALADE
Çapkaxx Bilgisayar :
Elektronik ortamda her şeyi.....CD - DVD 'ye FEVKALADE KAYIT EDİYOR.
Saçınızın Telini - Damarınızın - Kalbinizin İçini - Nişanınızı - Düğününüzü,
Firmanızı -Ürünlerinizi -Konserinizi - Sevdiğinize CD Mektubunuzu,
Hatta ANNE KARNINDAKİ Sevgili Yavrunuzun Görüntüsünü Bile...
VCD , SuperVCD , DVD , DVD to VCD olarak
Lütfen www.capkaxx.net adresini tıklayınız.
Bu adreste faydalanabileceğiniz birçok hizmetimiz heyecanla sizi bekliyor.
CD'ye kaydedilecek Kasetinizi & Materyalinizi GETİRİN,
POSTA - KARGO veya E-MAİL İLE GÖNDERİN.24 saatte gönderiyoruz.
Edirne'ye-Çamlıhemşin'e-Bodrum'a-Kars Iğdır'a,
Kıbrıs'a veya İstanbul'a. Referanslarımız WEB SAYFAMIZDA.
Çapkaxx Bilgisayar.............info@capkaxx.net
K.Karabekir Cad.No:46/B Bornova-İzmir ...0232 388 13 33
___________________________________________________________
Bu mail size sevgi ve saygıyla sadece bilgilenmeniz amacıyla gönderilmiştir.
Tanınmış bir firma & şahıs iseniz ve adresinizin birden fazla linkte bulunmasından
dolayı bu mail'i birden çok alıyorsanız özür dileriz.
Eh! Altuğ böyle bir mektup alır da rahat durur mu?
Gel benim ağzımın payını ver diyor!
Hemen cevap yazdım.
Sayın yetkili.
Çok güzel, harika!
Yıllardır beklediğin fırsat nihayet elime geçti.
Elimde 18 adet video kaset var.
Bunların hepsini VCD yapmak istiyorum.
En geç yarın bir çocuk gönderip aldırabilir misiniz?
Saygılarımla.
Orhan Veli
Adresim; Divanyolu Klodfarer caddesi no:2/3
Caddebostan / İstanbul
Unutmadan...
Elimde, gönderdiğiniz mektuptaki şiirin bir versiyonu var.
Bir dahaki mektuplarınıza bunu da ekleyin lütfen.
E.mail kullanmak................ Uygarlık
Reklam yapmak............... Uygarlık
İzmir'deki firma için
İstanbul'a reklam yapmak......... Hıyarlık
NOT:
Bu e.posta size bir tüketici tarafından sevgi ve saygıyla; ticaret,
reklam mantığı ve internet etiği gibi konularda bilgilenmeniz
amacıyla gönderilmiştir.
Bu ve benzeri postaları almak istemiyorsanız,
parmağınızla kafanızı tıklayın.
Altuğ Yücel
Ters Köşe : Mehtap Akdeniz |
İrlanda'lı Turistleri Küstürdük.
Her sabah olduğu gibi geçen sabah da neşeme neşe katmak için Metin Uca'nın 'hak edenler için' anlayışıyla ele aldığı gazete yurt haberlerini izledim.
Yurduma adaptasyonuma iyi gelen bu haberlerle hayata zımba gibi başladım. Stresten kurtulmak için yoga yapanlara tavsiye ederim. Yap yogayı çık sokağa hepsi boşa gitsin gibi bir durum olmuyor bu yöntemle. Yurdum halkına ve sorunlarına adaptasyonunu tamamlıyorsun, sonrası kendiliğinden vız geliyor zaten.
Havaların düzeldiği turizm patlamasının hayallerinin atıldığı şu günlerde, 10 yataklı tesisimdeki yatakları yine ve asla toplamadan kahvaltımı kucağıma alıp izlediğim oynatan gündemin haberlerden birini sizlerle paylaşmadan edemedim.
Haber aynen şöyle:
İrlandalı bir gezgin dünyayı dolaşmak üzere 2 at bir eşek ile yola çıkmış. Turist ailesinin yolu Türkiye'den geçmiş. Turist baba refakatindekileri pasaportuna işletip girmiş memleketimize. Tam iyi anılarla yurdumu gezerken Konya'da eşeği çalınmış. Aramış taramış ama eşeği bulamamış. Yola devam etmiş homurdana homurdana. Ağrı'da da atlardan biri çalınınca tepesi atmış artık. 'Ben terk ederim böyle hayvan sever memleketi!!!!!'diyerek gelmiş dayanmış sınıra. Ama çıkmak ne mümkün. Pasaportunda 2 at bir eşek işlenmiş ona bakıyor. 'Bir atla çıkamazsın' demişler. 'Pasaportundaki beygirinle eşeğini de getir öyle git'.
Adam demiş 'Çaldılar'. 'Yok yaa inandık, bizde dağ taş at eşek, kim ne yapsın senin eşşeğini, hadi güzelim getir şu atla eşşeği yoksa gidemezsin'. 'Getiremem, çünkü gittiler' diye adam tepindiyse de derdini anlatamamış. Sınır kapısında atın üstünde sırtında çadır kalakalmış. Adamcağızı gördüm televizyondan hali pek bi komikti.. Deli dana gibi dolanıyor ortalıkta. Basından uzanan tüm mikrofonlara sırtını dönüp dört nala kaçıyor oraya buraya.
Niye mi konuşmak istemiyor? Küsmüş. İlk defa küsen turist gördüm. Valla at bile küs gibiydi, kafasını çeviriyordu hemen kameraları görünce. At mat o da turist ne de olsa.
Turisti küstürmeyelim diye kaç defa söylediler oysa.. Bak gördünüz mü İrlandalı Danny küstü işte.. Yapma Danny küsmeeee. Bizde eşşekten bol ne var, al birini git.
Acı Kahve Hatırına : Çağhan Tansel |
Tatlı Rüyalar
İnsanların birbirlerine destek olmaları her zaman kendi toplumlarında ve çevrelerinde görmek, yaşamak isteyeceği bir durumdur çünkü kolay bir şey değildir. Kıskanma ve başkalarının başarılı olmasından korkma duygularından arınmayı gerektirir. Üstüne cesaret de lazımdır. "Seni destekliyorum, senin yanındayım" türü cümleleri hayatımızda kaç kere duyabiliyoruz? Özellikle, insanların yakınlarından destek görmesi daha farklıdır, daha özeldir. Çünkü yakınlarımız artılarımızla beraber eksilerimizi de bilenlerdir. Onlar bizim ne zaman doğru ne zaman yalan söylediğimizi anlayabilirler. Kolay kolay kandıramayız onları. Sürekli bir şekilde ilginç bir merakı da içimizde taşımamıza neden olurlar. "Acaba kendisini de zor durumda bırakan bir durum olursa eksiklerimi veya hatalarımı yüzüme vurur mu?" sorusu bizi içten içe kemirir. Bu, insanlarda doğal olarak var olan dostluk testinin en can alıcı ve cevabı en kesin sorusudur. Hakkımızda sahip oldukları tüm değişik fikirlerdir ki bunlara rağmen bize destek oluyorlarsa bizim için tüm testleri geçmişlerdir. Bir arkadaş ya da daha yakın biri için bile bu testi geçmek bu kadar yalındır, basittir. Peki bir toplum için? Toplumu oluşturan bireylerin birbirine destek olması ve bunun sonucunda aralarındaki bağların kuvvetlenmesi, anlam kazanması için gündemimize yerleşen herşeye bir "toplumsal sınav" (bakalım toplumumuz bu sınavı "da" aşabilecek mi) olarak mı bakılmalıdır? Soruyu daha ileri bir noktaya taşırsak, herşeye bir dayanışma örneği mantığıyla mı yaklaşılmalıdır?
Birkaç gün öncesine kadar NBA'in resmi internet sitesi olan www.nba.com'daki en çok gelişme gösteren oyuncu anketinde gururumuz Hidayet Türkoğlu çok açık bir farkla ilk sırada yer alıyordu. Hidayet gerçekten gururumuz çünkü NBA'a gidişinden bugüne kadar kendini çok iyi ispatladı. Çenesi yerine zekasını ve ellerini konuşturdu, kendi kendine gereksiz polemikler yaratmadı. Tam anlamıyla "işine baktı". Bu kadar güzel ve önemli bir seviyede Hidayet'in bizlerin yüzünden zor durumda kalıcağını kim bilebilirdi? NBA sezonları içerisinde önemini koruyan ama buna karşılık kanıksanmış bir ankete de "Vatan Millet Sakarya" anlayışıyla hücuma geçtik. Hidayet'i ankette açık bir farkla birinciliğe yerleştirdik. Heyecanlı ve coşkulu olmakla gereksiz yere abartılı olmayı yine birbirine karıştırdık. Tıpkı toplumumuzun önünde kendisi için hayati derecede önem taşıyan sorunlar ve konular dururken her şeyi unutup bütün gündemini TIME dergisinin yüzyılın insanları anketine ayırması ve Atatürk'ü birinci seçtirebilmek için seferberlik ilan etmesi gibi. Herkes kendi oyunu verse kendi de iradesini belirtmiş olacak ve eğer kendine göre bu bir görevse görevini de yerine getirmiş olacaktı. Biz çok öteye geçtik! Artık Atatürk'e de oy vermeyi bir kenara bırakıp kendi içimizde kıvrak zekamızla yarattığımız ünlü bir şahsı da ankete dahil ettik hem de ilk 10 içerisine soktuk. Trajikomik şey ise yabancıların Türk arkadaşlarına bu ismin kim olduğunu sormasıydı çünkü bizler bu soruya cevap veremiyorduk.
"Kim bu ...?"
"Küçükken ismini çok duydum ama kendisini hiç görmedim:-))"
Tüm bu destekler karşılığında sonuçlar ne oldu dersiniz? Hidayet NBA'in resmi oylamasında sonuncu oldu, TIME da işin suyunun çıkmasından dolayı anketi iptal etti. Don Kişotluk yapmanın işe yaramadığını görmüş olduk (mu?)
İhtiyacımız olan şeyleri gerçeklerle el ele verip hayata geçirebildiğimiz zaman önemli işler yapabileceğimizi düşünüyorum. Neden bu noktadayız sorusunun en önemli yeri de bence burası. Sadece rüyalarla yaşama değil, rüyaları gerçeğe çevirebilme dileğiyle...
Merhaba,
Günlerdir yerli web siteleri arasında dolanıp durduğum ve bir türlü istediğim çeşitliliği ve kaliteyi bulamadığım oyuncak ve çocuk kitapları ile ilgili siteler konusundaki düşüncelerimi paylaşmak isterim. Aslında şahsıma münhasır olarak, dokunmadığım ve görmediğim hiçbirşeyi sanal olarak alma fikri bana hiç cazip gelmediği için, ancak cd ve kitap türü ürünlere ilgi duyuyorum. Buna karşın, oğlumun gelişimine faydalı olabilecek her türlü oyuncak ve kitaba karşı duyarlı olan ben, web'te bana cazip gelebilecek bir ürün bulamayınca; çılgına dönüyorum. Gerçeğe bakarsanız, ortalama iki günde bir popüler oyuncakçıları ve kitapçıları dolanan bir anne olarak, çoğu ürünü artık ezbere bulabilmekte, hatta kitapçılarla tartışıp, önerilerde bulunmaktayım.
Anında bozulan arabalar, kolaylıkla parçalanıp dağılabilen yapboz parçaları ve çabuk kırılabilen çadırlar .... Aslında beni üzen diğer bir konu ise, her ailenin çuvalla para harcadığı bu sektörde ,ülkemizin oldukça geri olduğu gerçeğidir. Çeşitlilik genelde ithal mallarda yer alıyor ama, ülkemizin de bu sektörde canlılık yaratacağına gönülden inanıyorum.
Ve nihayet ben de, girişimci ruhumu faaliyete geçirerek, bayağıdır bulamadığım bir yapboz çeşiti üretmeye karar verdim ve çalışmalara başladım. Hiçbir yerde bulamadığım "Zıt anlamlıları" içeren bu yapboz ürününü ortaya çıkardığımda, en çok oğlumun ve yeğenimin sevineceğine hatta, eşimin de benimle gurur duyacağına inanıyorum. Bilişim sektöründe çalışan biri olarak ne kadar vakit ayıracağımı tahmin edemiyorum ama oldukça kararlıyım.
Keyfiniz bol olsun,
Ayşe H. EREM
|
"Yaşam çok güzel ama, kolay değil. Kolay olsa bu kadar anlamlı olmazdı.
Yaşam uzun bir yolculuk, bazen de savaş. Bazen koşuyoruz. Bazen de
düşüyoruz, yaralanıyoruz. Yolumuza devam. Zaferin çicekli yollardan
geçilerek kazanılmasi olası değil. Ben kazanacağım. Bunu anneme, babama,
kardeşime, bütün aileme, arkadaşlarıma, beni destekleyen herkese, ve
herkesten önce de kendime borçluyum."
Yaprak Duyal
|
http://www.antik33.com
Antika meraklıları için hazırlanmış özenli bir site. Antikalardan örnekler bulabileceğiniz sitede ayrıca bazı antika linklerine de ulaşmanız mümkün.
http://www.cookbook-nisantasi.com
Orjinal yemek tarifleri, yemek kitapları, catering konusunda sorularınıza cevap bulabileceğiniz bir site. Yemek kitaplarını da görüp satın alabileceğiniz bir kafenin tanıtıcı ve bilgi verici sitesi.
http://www.rainbowl.com
Bursa'da hizmet veren bir Bowling Salonunun çok hoş sitesi. Bowling hakkında bilgilere de ulaşabileceğiniz sitede online bowlingde oynayabiliyorsunuz.
http://www.sile.5u.com
Şile Belediyesi için hazırlanmış, Şile'yi tanıtan bir site. Hafta sonu kaçamağından önce şöyle bir bakmakta yarar var.
Damak tadınıza uygun kahveler |
WinBar v1.1 [265k] W9x/2k/XP FREE
http://www.lunenburg.cistron.nl/winbar/WinBar%20Setup.exe
Winbar, masaüstünüzde en tepede bir yere konumlanan bir menü bar. Yeetenekleri de oldukça fazla. Sisteminizi sürekli kontrol altında tutarak, nekadar bellek kullandığınızıi ne kadar zamandır bilgisayarınızın açık olduğunu görebildiğiniz gibi, saati, ses kontrollerini de aynı yerden halledebiliyorsunuz. Hatta Winamp için de bir kontrol eklenmiş.
Task Killer v1.57 [21k] W9x/2k/XP FREE
http://www.rsdsoft.com/zip/taskkiller.zip
Internette dolaşırken tarayıcınız kitlendi, yada bir programınız işleyişini durdurdu. Napıcaksınız? İşte bu programcık yardımıyla, donan programınızı hemen kapatabiliyor ve belleğinizi boşaltabiliyorsunuz. Benim gibi her yarım saatte bir makinasını reboot etmek zorunda kalanlar için ideal. Herkesin bir ideali olmalı dimi ama:-)) Not: Bazen sunucu hatası nedeniyle dosya bulunamıyor. Denemeye devam edin.
|
|