|
|
|
3 Haziran 2002 - En Büyük TÜRKİYEEE... |
İyi Haftalar Dostlar,
Yeni açılan 5 yıldızlı otellerimizden birinin barının bu yaz en özel spesiyalitesi "Votka-Jöle". Görüntü boğazda yüzen küçük denizanalarının renklisi kıvamında. Esprisi, sevgilinin elinden hüpletmek. Sevgili yoksa kendi elinizi yalıyacaksınız, başka çareniz yok. Beheri 3 milyon TL olan bu tek lokmalık kafa bulduran denizanalarından kaç tane içme.. pardon yutmanız gerektiğine mideniz değil keseniz cevap verecek gibi. Yahu adı üstünde bu meretin, içki. Yani içmekten geliyor, yutmaktan değil. Astronotlar revaçtayken, ben de uzaya gitmeyi kafaya koymuşken, bu adamların ne içip, yediklerine takmıştım. Yemek hapları falan hayal ederdim hep.
- Ver oğlum bana ordan bi patlıcan oturtma.. - Tabi abi, draje mi istersin, fitil mi?
Yıllar geçti, fastfoodla tanıştık. O irice hamburger haplardan hergün yutmaya başladık. Masa keyfi, ağız tadı yerini, "yut-kaç, ye-çalış" a bıraktı. Hiç olmazsa bunları yutarken yemek fiilinden uzaklaşmıyoruz. Çünkü yutmadan önce, yeme eylemi gerçekleşiyor. Ya "Votka-Jöle" ye ne demeli. İçki içmeye niyetlenip, denizanası yutuyorsun. Bunlar yakında "Rakı-Lokum", "Şarap-Akide" de çıkarırlarsa hiç şaşırmam söyliyeyim. Düşünün, hoş bir bayanla bir gece geçirmek için otele gidiyorsunuz. Önce bara takılıp, birbirinizin elinden birkaç jöle yiyorsunuz. Arkasından gerek varsa, viagra ve extasy'leri yutup odanıza çekiliyorsunuz. 3 dakika sonra sırt sırta verip horul horul uyuyorsunuz. Alın size hap gibi yaşam. OK mi? OK, OK.
..........
Birazdan Hido'yu izlemek için televizyonun başına kurulacağım. 3-3 lük plaf-off serisinin son maçında finale kalan takım belli olacak NBA'de. Hido Kings'te oynamıyor olsaydı biraz zor seyrederdim ama bu adamın NBA'deki başarıları bana garip bir sevinç duygusu veriyor. Sabah 5'e kadar adamı seyredip, yatıcam. Sabah kalkıp 12 deki şölen için hazırlıklara başlıcam. Bu arada belki birkaç işte yaparım belli mi olur:-)) Ne Kosta Rika, Ne Çin, ne de sambacı Brezilya, her zaman her yerde en büyük TÜRKİYEEE...
Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle... Cem Özbatur
Hız mı? Özgürlük mü?
Kimi Servis Sağlayıcıları, sitelere erişim hızını artırmak amacıyla, kendi sunucularında oluşturdukları depolama alanlarına siteleri kaydederler. Siz eğer depolanmış bir siteyi ararsanız, o sitenin depolandığı andaki görüntüsü ve içeriği ile karşılarsınız. Yenileme süresi sunucudan sunucuya değişir. Aslında yenilemeye etken olan en önemli unsur sitenin aranma sıklığıdır. "Proxy" yada "Cache Server" olarak adlandırılan bu sistem, bazı sitelere erişimin engellenmesi amacıyla da kullanılır. Bu tür ISP'leri kullanmamakta yarar olduğunu söyliyebilirim. Hız artmış, kolay erişiliyormuş gibi görünebilir ancak bazen güncellenmiş siteyi görebilmeniz saatler hatta günler sürebilir. Bazı sitelere erişimin engellenmesi de, özgür internet ortamına takılmaya çalışılan prangadan başka birşey değildir.
Sunay Akın - 2.Rumeli Hisarı Tiyatro Buluşması
Ölü askerin miğferinden beyaz güvercine su içirtmeye, Kız Kulesi nde ağlayan Kızılderili nin gözyaşlarını silmeye, Hürriyet geyiğini okşamaya, Ertuğrul Fırkateyni ni Dumlupınar Denizaltısı ile ziyarete gitmeye var mısınız? Sunay Akın, Rumelihisarı'nda saat 21:00'de.
Misafir Odası: Tanju Akdeniz |
Huysuz Virjin'lere huy nakli
Kişilik özellikleri ve davranışlar arasında bir bağ var mıdır?
Örneğin dağınıklık bir kişilik özelliği olabilir mi? Yaşadığı ortamı tam bir savaş alanı haline dönüştürmüş birinin "ne yapayım ben böyleyim" şeklindeki açıklaması ne kadar gerçekçidir?
- Toplasam yine dağılacak nasılsa. Ayrıca aradığım bir şeyi böyle olunca daha kolay bulabiliyorum. Hem sana ne? Bu benim odam, benim yaşamım. Seni ilgilendirmez! Ben böyleyim. Beğenmeyen küçük oğluna almasın.
* * *
Randevularına sürekli geç kalan tanıdıklarınız var mı? Yoksa siz de onlardan biri misiniz? Buluşmalara, toplantılara her seferinde aynı kişinin geç gelmesi bir tesadüf müdür? Tam çıkarken gelen telefonların, yirmi yıldır görülmeyen yağmurun, karın, sisin, geri kalan saatlerin, sıkışan trafiğin hep aynı kişiye denk gelemeyeceğini söyleyebilen bir istatistikçi var mıdır? Bu durumu kişilik yapısı ile mi açıklamalıyız acaba? "Onun yapısı böyle. Yapabileceği bir şey yok" deyip duruma alışmaya mı çalışmalıyız?
* * *
Unutkanlık konusunda ne diyeceksiniz peki? Bu da kişilik özelliğinden kaynaklanan bir davranış biçimi olabilir mi? Belki de genetiktir. Evlenme yıldönümlerini ya da doğum günlerini unutanların genellikle erkekler olduğu savından hareketle; bütün bu başımıza gelenlerin sorumluluğunu Y kromozomlarında yaşayan bir 'unutkanlık geni'ne yükleyebilir miyiz?
- Hayatım biliyorsun ben unutkan biriyim. Sanki bir şeyi ilk defa unutuyormuşum gibi davranıyorsun. Elimde olsa böyle davranır mıydım? Babam da böyleydi. Çekmişim işte...
* * *
İhmalkarlık da bir kişilik özelliği midir acaba? İhmalkarlığın verdiği vicdan sızıntısından bizi kurtarabilecek bir bilim adamı tanıyan var mı?
- Üç bin beşyüz seksen altı kişi arasında yapılan bir araştırmada ihmalin kişinin kendi sorumluğunda olmadığı bilimsel olarak ispatlanmıştır.
Ne kadar huzur verici bir açıklama? Okur okumaz hafiflediğimi hissettim diyenleriniz var mı?
* * *
Ya güleryüzlülük? İnsanın yüzünün gülmesi de mi doğuştan? Belki de çocuklukta kişiliğimizin gelişimi sırasında güleryüzlülük de son halini alıyordur. Büyüme çağında öğrenildiyse ne ala; öğrenilmediyse ölene kadar asık suratlı yaşamaya mahkum muyuz?
- Evet olay çok komik ama gülmemi beklemeyin benden. Ben doğarken asık suratlı doğmuşum. İstesem de gülemem...
* * *
Şu 'huy' denen şey nasıl bir şey acaba? Neye benzer? Ne yer ne içer? Hangi organımızda yer alır? Bir hormon mu? Belki de bir gen...
Öyle ya, mutlaka gen olmalı. Can çıkmayınca çıkmadığına göre...
Kalın sağlıcakla.
Tanju Akdeniz
Komik Kahveci : Suat Sungur |
KARIŞTIRAN KARIŞTIRANA
Cuma günkü yazımda,beni, Uğur Yücel’le karıştırmaları hakkında bir anımı aktarmıştım.Şimdi ikincisi geliyor.....
Karaköy vapur iskelesinde, vapurdan indim,yürüyorum.Karşımdan da bana dikkatli bakarak gelen bir vatandaş var.Gözünü dikmiş öyle bir bakıyor ki,başıma gelecekleri anlayıp gardımı aldım.
Adam: Merhaba ..
Suat: Merhaba ..
Adam: Boş boş bakıyorsun,tanımadın değil mi?
Suat : Affedersin,birden çıkaramadım (öyle bir zor an ki,kafada tilkiler dolaşıyor.Hatırla diyorum,hatırla diyorum.Beynim hızla eskileri taramaktan neredeyse su kaynatacak)
Adam : İyice bak.Hala hatırlamadın mı?
Suat : (içimden) hatırlamadım ulan ne yapalım ..(dış ses) Şeyyy beynimde fotoğraf var da nereden diye kendime soruyorum (palavra hiç fotoğraf yok)
Adam : Şöyle İlkokula git bakalım,hatırlarsın hatırlarsın...
Suat : (içimden) Hayda çattık be..kaç yıl geçmiş aradan,senin hatırlaman normal,sahne,t.v. ortalardayım daima.Ama sen tarihe gömülmüşsün ulan..diyemiyorum
(dış ses) Ben değişik ilkokullarda okudum acaba hangisinden?
Adam : Zorla biraz beynini(samimiyete bak)..Ayıp ayıp insan hiç okul arkadaşını tanımaz mı? Kuzguncuk ilkokulunu hatırla...
Deyince,adamın beni Uğur Yücel’le karıştırdığını anladım.Malumunuz Uğur kuzguncuk’lu..Birden rahatladım,silah benim elime geçmişti..Vahşi bir zevkle saldırdım...
Suat : Ben İstanbul’da hiç ilkokul okumadım.Benim adım Suat Sungur,ayıp ayıp insan hiç ilkokul arkadaşını tanımaz mı ??
Adamı arkamda bırakarak büyük bir keyifle uzaklaştım..........
Kahve Mollası : Altuğ Yücel |
CEP TO AHİRET
- Abi. Duydun mu Cemu Zan şehir şehir dolaşıyormuş.
- Ya! Şirket kuruluş kutlaması için.
- Abi, siyasete soyuncakmış da onun için diyolar.
- Benim bildiğim o abi soyunmaz. Soyar. Yani şey anlamında.... Elbise çıkarmak anlamında soymak. Durup duruken ceza davasına muhatap olmayalım diye şeettim.
- Yeni parti mi kurcek acaba?
- Sanmam.
- Bence de kurmasın abi. Tayyip'le hemzemin olsun.
- Ona hemzemin olmak denmez. İşbirliği şeetsin diyorsun yani!
- Evet abi. Çok güzel konuştun.
- Olabilir.
- Olabilir diil abi. Olmalı. Arkanda da Teltim gibi bi kuruluş varkene.
- Ne ilgisi var Sadık?
- İlgisi olmaz olur mu güzel abicim. Bu işbirliğine acaip destek sağlar.
Düşünsene reklamları:
Teltim'den yepyeni bir hizmet:
Kılamadığınız namaz vakitlerini 5031'e gönderin,
Teltim sizin yerinize kılsın.
Biz buna Cep to Sev-Up diyoruz.
Teltim.
- Allah iyiliğini versin Sadık. Gülmekten öldüm.
- Gülme abi. Yaratıcı düşün.
Olay gittikçe büyüyecek:
5032'ye boş bir mesaj çekin
birikmiş namaz borçlarınızı öğrenin.
- Hahahaaa...
- Gülersin tabi. Sinirden. Ben bulamadım diye.
- Başka, başka?
- Namaz borçlarınız da Teltim'de.
Vakit namazları rekat başına 1 kontür,
Bayram namazları 3 kontür,
Cuma namazları 8 kontür.
Şahsi cenaze namazları için ücret yok.
- Ve sonunda pek şat giriyo abi:
Cep To Ahir@
- Sadık sen manyaksın ya...
- Sağol abi.
NOT: Yukarıda kullanılan "cep to sevap", "cep to ahiret" fikirleri, bana dokuz ay
önce gelen bir e.posta'dan alınmıştır.
Sahibini bilmediğim bu esprileri güncel bir habere adapte ederken bu durumu
belirtmeyi ticari ve sanatsal ahlak açısından gerekli görüyorum
Altuğ Yücel
http://www.zihnisinir.com
Pekçoğunuz biliyordur eminim. Gene de önermeden geçemiyeceğim bir site. Mükemmel dizaynı ile daha baştan sizi avcunun içine alıveriyor.
http://www.itudeprem.org
İTÜ nün deprem için hazırladığı enformatik bir site. İlgilenenler için.
http://www.gumuslukakademisi.org
Latife Tekin ve Ahmet Filmer tarafindan 3-4 sene önce Bodrum Gümüşlük de kurulan GÜMÜŞLÜK AKADEMİSİ resmi sitesi. 2002 yılı programları ve projeleri hakkında bilgi almak isterseniz hiç durmayın ziyaret edin. Gönüllü başvuruları da hızla devam ediyor.
http://fifaworldcup.yahoo.com/en/
Dünya Kupasının en resmi sitesi. En detaylı bilgiye ulaşabileceğiniz bir rehber site.
Damak tadınıza uygun kahveler |
Cursor Clock v1.0.1 [1.8M] W9x/2k/XP FREE
http://www.noah.org/cursorclock/cursorclock1_setup.exe
Adından anşlaşılabileceği gibi, cursor'ınız bir dijital saate dönüşüyor bu programla. Monotonluktan sıkılıp, değişiklik arayanlar için.
GTRipple v1.3 [699k] W9x/2k/XP FREE
http://downloads.sympatico.ca/themes/files/gt-ripple.exe
Geriplan resminize bir deniz yada göl efekti verip,hoş bir hareket sağlamak isterseniz bu küçük programı rahatlıkla kullanabilirsiniz. Makinanızı yormadan çalışması en büyük özelliği.
|
|