KAHVE MOLASI

ABONE FORMU

ABONE OL
ABONELiKTEN AYRIL
HTML TEXT
kmarsiv.com
Arşivimiz
Yazarlarımız


Sohbet Odası
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri


lola + bilidikid DIGITURK'te

 4 Temmuz 2002 - Kanıksadık gene...


Güzel bir gün hepinize,

Emin Çölaşan'ın yazısı epeyce ses getirdi. 2 gündür tüm gündemimizi, en baştakilerin özel yaşamları işgal eder oldu. Dün de söylediğim gibi, ben bu konuyu özel hayata tecavüz olarak görmüyorum. Eğer bu bir asılsız haberse ve sırf karalamaya yönelikse bu konuda doğruları gösterme görevi gene en tepedekilere düşüyor. Ancak eleştirilerin hiçbiri, söylenenlerin doğru olup olmadığıyla değil, söylenmeli mi, söylenmemeli mi ile ilgili. Bu da haberin doğru olduğu savını güçlendiriyor. Bunun yanında , Çölaşan'ın emin olmadan böylesi bir konuda yazacak kadar amatör olamadığını bilenlerdenim. Az bile söyledim derken de, konunun ne kadar vahim olduğunu anlatmaya çalışıyor bizlere.

Yalnız korkarım bu konuda da kanıksamışlığımız kendini göstermeye başladı. Her nasılsa olumlu çıkan ekonomik verilere rağmen, içinde bulunduğumuz darboğazı hasta başbakanımıza yükleme dönemini çoktan aştık. Kanıksadık. Borsa bile artık onun evden çıkışlarıyla ilgilenmemeye başladı. Sanırım herkes başbakansız bir yönetime alıştı, acı olan da bu.

Az önce yeni benzin zammını açıkladılar. Küçükte olsa mide bulandırıyor. Hoş benim için değişen birşey olmadı. Ben gene aynı parayı vermeye devam edeceğim. Ben aynı parayı vereceğim de, onlar aynı miktar benzini koyacaklar mı bilmiyorum. Benzinciye yanaşıp, ayrılma saniyelerim gitgide eksilmeye başladı. Yakında korkarım, benim verdiğim paraya depo kapağı açmak bile zor gelecek te, pet şişeyle verecekler benzini. Oturdum hesapladım (inşallah yanlış değildir) 1974 te 2 Lira 41 kuruş olan benzinin litresi, bugün 1.450.000.-TL yani 601.659 kat artmış. Yıl başına 33.425, ay başına 2.785, gün başına da 93 kere. Bu nasıl hesapsa anlayın işte. Şimdi sağlamasını yapmaya da zamanım yok. Varsa bir yanlışım biriniz uyarırsınız nasılsa.

İstanbul Merkezli Kahve Molası'ndan bugünlük biraz olsun kurtulduk. Sevgili Lütfiye Öztaş'ın "ANKART 2002 ANKARA SANAT FUARI" ile ilgili yazısını aşağıda bulacaksınız. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Ankara ve İzmir'den bu türde haberleri okumaktan büyük mutluluk duyacağımızı ben hepimizin adına söyliyebilirim.

Sevgili Selcan'ın Beşikdüzü'nü anlattığı üçlemesi bugün sona erdi. Son yazıda, anlattığı yerleri gözünüzde canlandırabilmeniz için birkaç fotoğrafta kullanayım istedim. Sizlerden de bu türde anı yazılarını bekliyorum. Yazın Yahoo...

Panomuzda bugün aldığım bir epostayı göreceksiniz. Sevgili Volkan Bukan imzalı bu epostaya gerekli ilgiyi göstereceğinizi umuyorum. Kendisine de acil şifalar diliyorum. Kendisinin deyimiyle "GÖREN GÖZLERİNİZE PUS DÜŞMEMESİ DİLEĞİYLE" diyorum.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur

 Kıraathane Sahibinden


Yahoo'ya birşeyler oluyor yahu...

Hotmail'in kullanım koşullarını değiştirmesinden sonra, Yahoo ya da birşeyler olmaya başladı. Bilmem sizin de başınıza geliyor mu? Bir kere epeyce satış içerikli eposta geliyor. Genellikle sağlık ürünleri içeren bu satış postaları gittikçe yoğunlaşmaya başladı. Ayrıca, zaman zaman yaşanan gecikmeler de son zamanlarda artmaya başladı. Ne dersiniz acaba onlar da bir sürpriz hazırlığındalar mı? Yakında vermeye başlayacakları iletme ve POP3 hesap hizmetini deklare ettiklerinden bu yana diğer işleri biraz boşlamışlar gibi. Sanki bize de bırakın yahu Yahoo'yu der gibiler... Bırakırız haa, haberleri olsun. Kahve Molası'nın hergün geri dönen 40-50 kadar yahoo adresi var. Bu adresler hergün değişiklik gösterdiğinden kontrol etmekte mümkün olmuyor. Lütfen Yahoo hesaplarınızı sık kontrol edip temizlemeyi ihmal etmeyin.

 Kahvecinin Günlüğü


  • ÖZDEMİR ERDOĞAN
    40 yılı aşkın süredir yorumuyla besteleriyle bizlerle olan ve çağdaş Türk müziğine katkılarıyla önemli bir yere sahip olan Özdemir Erdoğan unutulmaz bir konserle Enka Açıkhava Tiyatrosu'nda olacak.

    4 Temmuz, 21:15
    ENKA Vakfı Sadi Gürçelik Spor Sitesi İstinye
    Telefon : 0212 276 22 14/15


  • Gönül Ülkü & Gazenfer Özcan
    Ağız Tadıyla "Sanatta 50 Altın Yıl"

    Katılan Sanatçılar:
    Adnan Şenses, Ateş Böceği Ercan, Bülent Ersoy, Cem Davran, Cem Yılmaz, Cenk Taştan ve Orkestrası, Çelik, Demet Akbağ, Ege, ENBE Orkestrası, Hülya Avşar, İbrahim Tatlıses, Mehmet Ali Erbil, Mirkelam, Muazzez Abacı, Müjdat Gezen, Nükhet Duru, Sibel Can, Ufuk Yıldırım, Yeşim Salkım, Yılmaz Erdoğan, Zerrin Özer, Zeki Çetin...

    4 Temmuz, 21:00
    Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Tiyatrosu




  •  Medyatik : Selcan Lafçı


    BABAMIN MEMURİYETİ DOLAYISIYLA…

    Beşikdüzü-3 (1968-1971)

    Beşikdüzü'de erkeklerin büyük çoğunluğu futbol oynar, kızlar evcilik ve seksekle gün geçirirdi. Elbette çember, uçurtma, topaç, bisiklet mevsimleri tüm hızıyla yaşanırdı. Istanbul'da macun zirvedeyken biz onu ballı baba adıyla alırdık, yanına leblebi unu katar, günlerden çarşambaysa kasabanın tek ekmek fırınının çıkardığı kırmızı helvayı ekmek arasına koyardık. Sokaktaki tüm hayvanlar bizimdi.

    Golden ve Zambo cikletlerden artist resimlerimiz, sigara kapaklarımız vardı. Gazoz daha dünyamıza girmemişti. Doğanın içindeydik, doğayı seviyorduk. Annem ve kadeşlerimle o dönemde çekilmiş bir resmimiz evin önüne diktiğimiz bir fidanın etrafındaydı. Hepimizin bir eli fidana uzanmış halde.

    İşte Beşikdüzü
    İşte Beşikdüzü

    'Pantol yırtmaca' oyununu oynaması da seyretmesi de çok zevkliydi. Genellikle erkekler oynardı. Ebe eline top alır, sırtüstü yere yatmış olan diğer çocukları vurmaya çalışırdı. Amaç topu pantolona denk getirmekti. Yerdeki vurulmamak için yuvarlanır, taklalar atar toptan kaçardı. Tabi pantolonlarin yırtıldığı olurdu. Elbette zemin yemyeşil, yumuşak çimenlerle kaplıydı. Bu oyunu çok keyifli bulduğum kadar, çok da yaratıcı bulurdum. Adı bile güzeldi.

    Evden epey ilerde bir yerlerde killi toprak vardı. Kilden küçük bir tepe hatırlıyorum. Burdan parçalar alır, minik heykelcikler yapmaya çalışırdık. Kardeşim bu konuda çok iyiydi. Yaptığı füzenin soluk fotoğrafı hala duruyor.

    Bando Takımımız
    Bando Takımımız

    Gazete almak için abone olmanız gerekirdi. Gazeteci, istenen adette gazeteyi Trabzon'dan getirtir, üzerlerine isteyenlerin adını yazar, gelip almalarını beklerdi. Biz çocuklar Doğan Kardeş abonesiydik. O dönemde hepimiz Doğan Kardeş'e resimlerimizi yolladık. Benimki ve kardeşiminki yayınlanmıştı.

    Öğretmenler geziler düzenlerdi. Rize'ye çay fabrikasına. Eynesil Kalesine gittiğimizi hatırlıyorum. Yazın kasaba halkı yakınlardaki köylerine, daha serin olan yukarılara çıkardı. Biz her yaz Istanbul'a anneannemin yanına gelirdik. Beşikdüzü'den sabah erkenden biner, ertesi sabah saat 09.00-10.00 gibi Topkapı'ya varırdık. Eski otobüsler her seferinde Zigana Dağı'na tırmanırken bozulur, yarım saat tamirat molası verilirdi.

    Deremiz ve İneklerimiz
    Deremiz ve İneklerimiz

    Sanırım geçen sene Beşikdüzü'de bir kaza oldu. Hıdrellez dolayısıyla bir tekneye haddinden fazla kişi binmiş ve tekne batmıştı. Biz ordayken böyle bir gelenek yoktu, böyle bir törene hiç rastlamadım.

    Beşikdüzü'den ayrılırken çok ağladım. Arkadaşlarımla uzun sure mektuplaştım. Ama lise çağlarına geldiğimiz sıralarda bağlar koptu. Hep geri dönmek ümidi taşıdım. Bir türlü fırsat yaratamadım. Geçen sene kardeşim bir vesile ile uğramış. İlkokulumuz ve öğretmen okulu duruyormuş. Bana bir sürü fotoğraf getirdi. O anlatmasa hiç birini anlamayacaktım. O kadar değişmiş ki. Dile kolay 32 yıl geçmiş. O gece çok huzursuz bir uyku uyudum. Artık gitmek istemiyorum. Çünkü biliyorum ki gidersem üzüleceğim. Bir arkadaşımı bulsam bile eskiyi anmak mutluluk vermeyecek. Genelde hafızam zayıftır ama Asiye, Nurder, Okşan, Neşe, Havanur, Emine, Uğur, Rahime, Ayşe ile Nurhayat, Gönül ve Nurgül Abla'yı unutmadım, yüzleri ile hatırlıyorum.

    Bitti…

     Misafir Kahveci : Lütfiye Öztaş


    ANKART 2002
    ANKARA SANAT FUARI


    Dünyanın pek çok büyük kenti gibi başkent Ankara da bir fuarlar şehri oldu. Ard arda açılan fuarlar hem ticareti hareketlendiriyor hem de Ankara'lılara hareketli güzellikler sunuyor. Bu fuarlardan en yararlısı ise sanat - kültür fuarları, çünkü sanat ve kültürle yoğrulan bireyler ancak daha üretici, daha dinamik, daha çalışkan olabiliyor, onların hedefi daima daha doğruya, daha iyiye ve daha güzele yöneliyor... Başkent'de geçen yıl ilk kez gerçekleşen Ankara Sanat Fuarı'ndan sonra bu yıl da 2. Ankara Sanat Fuarı düzenlendi. Haziran 2000'de kurulan Çağdaş Sanatlar Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Esen'in "Çağdaş Sanatlar Vakfı ÇAĞSAV sanatı eksen alarak, her türlü eğitim ve iletişim olanaklarını kullanarak ülkemizin çağdaşlaşma sürecine katkıda bulunmak ve insanımızın sanatsal ilgi ve duyarlığını arttırmak amacıyla elinden geleni yapacaktır * " sözü doğrultusunda 2. Ankara Sanat Fuarı 27 Nisan - 5 Mayıs tarihleri arası Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde açıldı. Bu mekanın tüm katları 43 sanat kurumunun fuar için seçtiği 157 sanatçının eserleri ve sanat yayınları ile doldu taştı. İzleyiciler ise her yaştan, her kesimden Ankara'lılar, çağdaşlaşma yolunda ilerlemeğe azimli, bu yolda kendisine sunulanı takdirle kabul eden Başkent'lilerdi...

    Sanat galerileri ANKART 2002'ye bu sene daha özenle hazırlanmışlar. İçlerinden bir tanesi de bilgisayar teknolojisinden yararlanarak en güzelini yapmış. Nuri Abaç, Yalçın Gökçebağ, Lütfü Günay, Ekrem Kadak, Rasim Konyar yapıtlarından seçmeler, kendi ifadeleri, açıklamaları ile güzel bir CD oluşturmuş, diskin zarfına da bu sanatçıların eserlerinin minyatür pulları yapıştırılmış. İşte 2. Ankara Sanat Fuarından çok kıymetli bir hatıra size...

    ANKART 2002 fuar kataloğu, eserlerin kartpostal kataloğu ve birbirinden zarif, ilginç fuar hatıraları satışa sunan ÇAĞSAV Standları da bu sene daha çoğaltılmış, hele girişdeki danışma-tanışma masası son derece işlevsel olmuş.

    ANKART 2002'de bir dizi konferanslar, söyleşiler ve müzikal dinletiler de sunuldu. Kolleksiyonculuk ve Sorunları paneli, Nuri Abaç ile Söyleşi, Ahmet Kanneci (gitar) -Ekrem Öztan (klarinet) dinletisi, Kurum Kolleksiyonlarının Bugünü ve Yarını Konferansı gerçekleştirildi.

    H.Ü Konservatuarı, klarinet öğretim üyesi Ekrem Öztan, dünyaca ünlü gitar ustası Ahmet Kanneci'nin birlikte resital verebildiği ender sanatçılardan birisi. ANKART 2002'de dinlediğimiz bu ikili doğru ve kaliteli müziğin yaygınlaşması için üniversitelerde dinletiler yapıyor. Ankara, İstanbul, İzmir'den başka daha pek çok ilimizde öğrencilerle buluşuyorlar. Kendi öz müziğimizi evrensel kalitede icra edebilmek ve gençlerimizin de bunu başarabilmesi için onlara örnek olmak, onları eğitmek Kanneci ile Öztan'ın en önemli görevleri haline gelmiş. Bu konserlerinde de Federico Monpo, Şostakoviç, Inka ezgileri seslendirdikten sonra Urfa'nın Etrafı, Yemen, Ay Gız türkülerini dinlettiler ki folklorik halk temaların olağanüstü iki virtüözite ile işlenmesinden ortaya çıkan unutulmaz duyguda kıymetli bir birleşimdi. İsabetli bir teknolojik uygulamayla bu konser Çağdaş Sanatlar Merkezi'nin her katına, her salonuna ulaştırıldı. Ahmet Kanneci ve Ekrem Öztan ; işte bu usta hocalar kendi misyonlarını yerine getirirken gelecek için de son derece umutlular. Bilgisayar donanımlı gençlerin, icracı olarak da çok başarılı olduklarını izleyebilmek ne büyük bir kıvanç. Ancak Ekrem Öztan'ın, "ne kadar çok yetişmiş besteci, icracı olursa o kadar çok doğru ve kaliteli eser, yorum ortaya çıkar" görüşünden anlaşılıyor ki çıtayı hayli yüksek tutuyorlar.

    ANKART 2002 Ankara Sanat Fuarı açılışında gerçekleşen ödül töreniyle heykeltraş Mehmet Aksoy tarafından yapılan Onur Ödülü Heykelciği sahibini buldu. ÇAĞSAV Onur Ödülü bu sene ünlü ressam Nuri Abaç'a verildi.

    Nuri Abaç 1926 İstanbul doğumlu. İlk sanat eğitimini babasının görevi nedeniyle yerleştiği Mersin'de ressam Nurettin Ergüven ve ressam Kemal Zeren'den almış. 1944 yılında girdiği İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nin çeşitli atölyelerinde çalıştıktan sonra 1950 yılında Mimarlık Bölümü'nden mezun olmuş. Mersin'li ressamlarla on yıl kadar süren özgün bir anlatım arayışı çalışmalarından sonra 1960 yılında Ankara'ya yerleşmiş. 1969 yılında Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği'nin kurucuları arasına katılmış. Başta bu dernek olmak üzere pek çok etkinliğe katılmış ve bu güne kadar aralıksız olarak çalışarak altmışa yakın sergi açmış. Yurtdışında ise Paris, Münih, Köln, Montreal, Bremen, Hannover, Londra, Frankfurt gibi şehirlerde eserlerini sergilemiş. Bu çok kıymetli sanatçının pek çok da ödülü var. Son kazandığı Çağdaş Sanatlar Onur Ödülü'nün ressam Nuri Abaç'a layık görülmesinin şöyle ifade edilen nedenleri var ;

    "Üzerinde yaşadığımız Anadolu topraklarının eski çağlardan günümüze tüm kültür birikimini süzerek, ulusal ögeler içeren özgün bir resim anlayışı geliştirmesi, bu kültür sentezini kendi estetik anlayışı ve gerçeküstü söylemiyle evrensel boyutlara taşıması, kendi kültürel değerlerimizle bugünkü yaşamımız üzerinde araştırmaya dayalı ve geçmiş-gelecek ilişkisini kurmaya dönük bir yön çizerek genç ressam kuşaklarına bir örnek oluşturması, Türk resmini uluslararası alanda başarıyla teslim etmesi, müze ve koleksiyonlarda yer alan değerli yapıtları nedeniyle ** " Bu nedenlere bir büyük ilave ; ressam Nuri Abaç'ın eserlerinde son derece güçlü ama ince, zarif ve zekice bir toplumsal ironiyi yansıtıyor olmasıdır. İşte bu özelliği ünlü Türk ressam Nuri Abaç'ı çağdaş sanatların evrensel boyutunda dünya çapında bir yaratıcı sanatçılığa ulaştırmıştır.

    ANKART 2002 Ankara Sanat Fuarında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü kurum olarak ÇAĞSAV Onur Ödülü'nü aldı.

    Çağdaş Sanatlar Vakfı'nın proje önerisi ve Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle sanatsal ilgi ve duyarlılığı arttırmak için çağdaş sanatlar müzesi yaratılması çalışmalarında da gelişmeler kaydedilmiş. Ankara Garı'nın yanındaki eski tren hangarları, cer atölyeleri süratle restore edilerek müze haline getiriliyor. Seneye ANKART 2003 Sanat Fuarı orada gerçekleşebilir mi bilemiyorum ama mekanlar sizi bağlamasın... Öğrendik ki sanatla sevgi daima buluşuyor çünkü yolları aynıdır.

    Lütfiye Öztaş

    (*) Bülten, Çağdaş Sanatlar Vakfı, Mayıs 2001, sayı :2
    (**) Bülten, Çağdaş Sanatlar Vakfı, Nisan 2002, sayı :3

     Kahveden Önce: Balık


    Sardalya Izgara (4 Kişilik)

    Malzeme:
    1 kg sardalya
    10-25 adet taze (yoksa salamura) asma yaprağı.
    tuz

    Yapılışı:
    Sardalyaları kafalarını kopararak ve içlerini baş parmağınızla temizleyiniz. Üstündeki pulları parmaklarınızla temizleyiniz.

    Kapaklı tel ızgarayı açıp alt kapağına asma yapraklarını bir sıra olarak diziniz. Asma yapraklarının üzerine saldalyaları bir sıra halinde diziniz. Sardalyaları tuzladıktan sonra asma yapraklarının kalanlarını balıkların üzerine dizip tel ızgaranın kapağını kapatınız. Kor haline gelmiş mangal kömürü üzerinde önce bir tarafını, sonra diğer tarafını çevirerek kızartınız. Sıcak servis yapınız.

    Not:
    Eğer mangal ateşini kullanmaktan mahrumsanız aynı işlemi elektrikli ızgara veya kapağı açık fırında da yapabilirsiniz.

     Kıraathane Panosu



    Merhabalar,

    Ben Volkan BUKAN, sizlerden para kazanmak veya buna benzer bir kuruluştan para almak için mail atmanızı istemiyorum.

    İstanbul'luyum ve 33 yaşındayım, iyibir eşim, dünya güzeli de bir oğlum var. İstanbul'a, güzelim Marmara'ya tepeden bakan özel bir şirkette, işini çok seven biri olarak çalışıyorum.

    Arkadaşlarım, ailem, işim ve bu guzel ülke, benim için çok önemli ve tüm bu güzellikleri kaybetmek istemiyorum.

    Ben Tıp dilinde ''KERATOCONUS'' rahatsızlığına sahibim, yani''HARİCİ GÖZ KORNEA NAKLİ'' olmam gerekiyor. Yo yo yaptıracak güce sahibim. Bana yapabileceginiz en büyük iyilik, boyle bir rahatsızlığı olan ve operasyon geçirmiş birini veya birilerini bulmama yardımcı olmak.

    Bana gözümü kaybetmemek yolunda yardımcı olmak istiyorsanız bu E-mail'i tanıdığınız herkese ama herkese forward ediniz.

    ''GÖREN GÖZLERİNİZE PUS DÜŞMEMESİ DİLEĞİYLE''

    vbukan@desire.com.tr
    Tel.0-212-251 65 50



    HAYVAN KATLİAMINI DURDURMA KAMPANYASI

    Sağlık Bakanlığı, 20.02.2002 tarih ve B.100TSH0110002/2958 sayılı genelgesiyle kendilerince tek çözüm olan "İTLAF"ı seçmiştir.

    Bu genelgeye göre; sokaklardan toplanıp, barındırma merkezine gönderilecek kedi ve köpekler kısa bir sürede sahiplendirilemedikleri takdirde "UYUTULACAKLARDIR"

    Uyutulmanın anlamı, hayvanın dakikalarca çırpınarak, nefes alamadan, boğularak öldürülmesi demektir. Hayvanlar için böylesi bir toplu ölüm kararı, dünya tarihinde hiç bir yerde alınmamıştır. Günümüz çağdaş Türkiye'sine yakışmayan, hiç bir mantıki ve insani duyguyla bağdaşmayan bu talihsiz kararın acilen "İPTAL"i gerekmektedir. Bu genelgenin geri çekilmesini istiyor ve tek çözüm olan kısırlaştırma-aşılama projesinin uygulanması için lutfen www.petisius.com/mercek.php ve http://168.144.47.166/katliamdursun adreslerini ziyaret ediniz.


    ANNE YEMEĞİ

    Hani hep deriz ya, annemin bir böreği vardı inanılmazdı diye...İşte ben bütün bunları bir kitapta toplamaya karar verdim. Yeni mutfak anlayışı içerisinde eski tatları yakalayabiliriz ve onları çocuklarımızla en 'special' yemek olarak paylaşabiliriz.

    Sizlerden ricam, lütfen annenize ait özel bir yemeğin tarifini lütfen bana gönderin. E-mail adresimi aşağıda bulabilirsiniz. içinde anneniz için bir iki cümlede sizden olsun. Bu arada mutlaka kontak numaralarınızı bildirin, çünkü daha sonra annenizin bir fotoğrafını vs... isteyeceğim.

    Kısa sürede tamamlayacağımı düşündüğüm bu proje, yakında sinema yayınları da çıkaracak olan BOX yayınlarından çıkacak.

    Nostaljik filmler tadında, nostaljik tatlarınızı bekliyorum... Tariflerinizi zozbatur@coproduction.com.tr ya da kahve molası'na gönderebilirsiniz...

    Sevgiyle kalın,
    Zeynep Özbatur

    Önemli Not: Projenin konseptinin tüm hakları Zeynep Özbatur'a ait olup, noter tarafından onaylı bir örneği bulunmaktadır.

     İşe Yarar Kısayollar


    http://www.avrupahareketi2002.org
    AB'ye girişi desteklemek adına hazırlanmış bir site. Bugüne kadar 9000 civarında imza toplanmış. Okuyun, bir imza da siz atın.

    http://www.eczanemonline.com.tr
    Eczaneler, eczacılık ve ilaçlarla ilgili bir çok bilgiyi bünyesinde barındıran bir web sitesi. Ayrıca nöbetçi eczaneler, ilkyardım nedir ve nasıl yapılır, kendi kendime check-up yapabilirmiyim gibi soruların yanıtları bu sitede.

    http://www.gizlicennetler.com
    Türkiye genelindeki birçok gezilmeye değer yerin detaylı bilgilerine ulaşabileceğiniz bir site. Nasıl gidilir, nerede kalınır, ne yenir gibi sorulara açık ve net cevaplar verilmiş.

    http://www.ilkturk.org/
    Bedava web sayfası isteyenler için tamamen türkçe içerekli ve aldatmacasız, (Akın rastlamamış:-)), bir web sitesi. Ayrıca destek bölümünde kendi siteniz için özel tasarım bilgileri ve file manager hizmetleri de mevcut.

     Damak tadınıza uygun kahveler


    Gridlock [524k] W9x/2k/XP FREE
    http://www.crystalnewmedia.com/gridlock/
    Bir blok yerleştirme oyunu daha. Bu kadar oyun yeter diyorsanız, on-line olarak ta oynayabilirsiniz.

    Eventcorder v1.0.0.x [200k] W2k/XP FREE
    http://www.volny.cz/eventcorder/ec_moreinfo.htm
    Windows da yaptığınız fare tıklamalarını kaydedip, daha sonra yineleyebilen bir program. Biraz hayal gücünüzü çalıştırırsanız epeyce işe yarayacağını göreceksiniz. Görsel Makro Kaydedici olarakta tanımlanabilir.
    http://kmarsiv.com/sayilar/20020704.asp 4 Temmuz 2002 - ©2002-kmarsiv.com
    istanbullife.com