|
|
|
18 Temmuz 2002 - Aydın havası gibi kısa oldu... |
Serin bir gün hepimize,
Korkunç sıcaklar yüzünden beynim buruşmuş durumda. Düşünemeyenler kervanına bende katıldım. Gündüz çektiğim azabı, belki gece dindirim diyerek, işleri yığdım geceye. Ama tek bir yaprak kımıldamıyor. N'olacak halimiz bilemiyorum. Sıcaklar nedeniyle, bugün sizlerle sohbet edemiyeceğim, özür dilerim. Saat 4:00 e yaklaştığı için, biraz yatıp uyumaya çalışacağım. Uyuyabilirsem de, şu hükümet, seçim, geçim denklemini rüyamda bir çözeyim istiyorum. Belki sakallı bir amca rüyama girerde bana işlin sırrını söyler. Aslında size bugün "Topçu Havuzu"ndan söz edecektim, inşallah yarına.
Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle... Cem Özbatur
|
Mecburiyetten kepenkler indi
Sıcak nedeniyle bir günlük kepenk indirme eylemi yapılmıştır.
|
9. ULUSLARARASI ISTANBUL CAZ FESTİVALİ
|
BALKAN GECESİ" LAÇO TAYFA BIG BAND / TARAF DE HAIDOUKS
Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu - 18 Temmuz, 18:00
Taraf De Haïdouks ve ünü sınırlarımızı aşan Laço Tayfa Big Band?in aynı sahneyi paylaşacağı 18 Temmuz gecesinde Balkan Müziğine dair bir müzik cümbüşü Açıkhava Tiyatrosunda yankılanacak. AS KAYNAK sponsorluğunda gerçekleşecek ?Balkan Gecesi?nde Laço Tayfa?nın ardından konser verecek Taraf De Haïdouks 20 ve 78 yaş arası 12 müzisyeni bir araya getiriyor. Bu topluluk, esprili, enerjik ve coşkulu hayat tarzlarını müziklerine de yansıtıyor.
20.000.000 TL - 15.000.000 TL - 10.000.000 TL
MARI BOINE
Babylon - 18 Temmuz, 23:00 12.000.000 TL - 15.000.000 TL
|
KUBAT Türk Halk Müziği'ne getirdiği yeni solukla dikkat çeken ve kendine özgü bir yeri olan genç sanatçı Kubat seyircisi ile buluşuyor.. 1996 yılında ilk albümü Kubat'ı çıkaran sanatçının müzikal kariyeri konser çalışmaları ve albümleriyle başarıyla devam ediyor. ENKA Vakfı 18 Temmuz, 21:15
|
Marmaris'ten : Osman Günay |
"yeni oluşum"
Merhaba herkese,
Heryerde "yeni oluşum" rüzgarları esiyor ya, ben de senaryolar yazıyorum kendi kendime, "Türkiyem cinnet vatanım" da yeni bir siyasi viraja mı geldik, neler olacak, kimler neler yumurtlayacak, kimler fire verecek, kimler köstek olacak meraklanıyorum.. Ama yine de Osman ca hayalden geri durmuyorum... sonunda iş erken seçime baglandı ya, bu yeni oluşumcular da yeni bir parti kuracaklar ya; epeydir sesi çıkmayan CHP ve Deniz bey, ortaya çıkıp (hayal bu ya!!! olmaz biliyorum!!) " kardeslerim, parti kurmayı falan bırakın, bu hareket sosyal demokratlarin birleşmesi hareketidir, politikanın temizlenmesi, gerçek politikacının aklanması hareketidir.. Atatürk ün kurduğu CHP yi kör topal bu zamanlara getirdik, yeni politika partisi CHP olsun ben ve arkadaşlarım yeni partide herkes gibi bir sosyal demokrasi neferi olarak çalişacağız!!!" fena değil, değil mi... Neyse olur olmaz bilmem, kendimi bildim bileli ilk defa aydın ve demokratça bir rüzgar esiyor memlekette tadını çıkarın....
Yine de senelerin verdiği şüphecilik ve kötümserlikle "daha bakalım neler olacak, ne üçkağitçılar, ne yalancılar, ne hırsızlar " ben ezelden beri sosyal demokratım, üniversitedeyken de yürüyüşlere katıldım" gibi geyiklerle etrafı kandırmaya çalışacaklar...
Hadi boşverin, sıcağın ve rutubetin tadını çıkarın, oy verme kousunu da iyi düşünün, senelerdir oy vermeyen ben bu sefer vermeye meyilliyim, ama bilinmez ki!!!
Bir de attach yolluyorum, sevgili bir arkadaşım yolladı bu sabah, konuyla alakası yok, ama aborijinlerin vatanında hangi sebep ve vesileyle olursa olsun bu sayıda tekne varlığı denizcilik işaretidir, görüntü pek artistik degil belki ama "ça impresse!!!",...
Hepinize aydın demokrat ve umutlu günler dilerim.
Osman Günay
|
Komik Kahveci : Suat Sungur |
SAKLI KENT.....
Dün, Dalyan’da kalmıştık sanırım. Sabah,Saklı Kent’te doğru yola çıktık. Oraya da ilk gidişim.
Tahminimden de güzel çıktı. Bin yılların,aşındırmasıyla ortaya çıkan gizemli güzellik karşımızdaydı. Sinekten yağ çıkarmayı iyi bilen milletimiz oraya da konuşlanmıştı. Aynı şey Saklı Kent’te gelmeden uğradığımız Patara’da da başımıza geldi.Selam ver para ver. Turizmden şimdilik anladığımız bu. Patara’da Kültür Bakanlığına bağlı Antalya Müzesi,Saklı Kent’te yakın bir köyün kalkınma odası gişelerini açmış,yerlilerden 4(dört milyon),yersizlerden!!(yabancılar) 10(on milyon) giriş parası alıyorlardı. Allahın dağında ve geniş ovalarındaki otoparklar hariç!!
Hayır, karşı değilim mutlaka bunların bir bedeli olacak,özellikle Avrupa ülkelerinde böyle.. Amma, karşılığında bir hizmeti olmalı bu paraların,az paradan bahsetmiyorum arkadaşlar, Her adım bir ören yeri bu yörede,altın yumurtlayan bir bölge olmuş Akdeniz. Güzelde dediğim gibi bir karşılığı yok,kıyılarımız aynı pislikte,her yer çöp dolu,içeride yapılan her hizmet yine para karşılığında. Örnek olarak Patara’yı alırsak. İçeriye parayı verip girince,dünyanın en güzel ve bakir sahiline giriyorsunuz ,güzel denize girmek dışında her şey para,onu da şöyle test ettim.. Kumsalda yakın köyün korumaları dolaşıyor sivil Jandarma gibi!!! Onlardan birine;
--- Kardeş,ikimilyon bozuğum var,ne kadar yüzebilirim? Diye sorunca...
--- Yüzmek,bedava,ama denizin içinde işersen beş yüzünü alırım...komik çocuk günü kurtardı da, güle güle Saklı Kent’e gittik.
Saklı Kent,içinde güçlü akan çamurlu su olan bir kanyon.Sular içinde yürüyerek ilerliyorsun ama bu hiçte kolay olmuyor,kaygan kayalar,suyun debisi ve çamur doğal engellerle, geziyi ,doğa sporlarına dönüştürüyor. Saklı Kent’i gezerken dikkat edeceğiniz en önemli şey, Cep telefonu veya benzeri şeyleri kesinlikle yanınıza almamanız. Her an ayağınız kayabilir, canınız yanabilir!!! Çünkü,su o kadar güçlü ve bulanık akıyor ki, düşenin dostunu bile bulamıyorsunuz:-)) Bizimde başımıza bu geldi,arkadaşlarımızdan biri bütün ikazlara rağmen telefonu yanına aldı ve düşürdü tabii ki. İşin kötüsü bende fotoğraf makinemi boynuma asmıştım. Resim bütün risklere değer diye. Boynumda makine,can havliyle düşen telefonu kurtarmak için eğilince, anılarımızda suya daldı!!! Oldu mu size cep to cep :- )). Neyse ki sonradan kaybımızın birkaç pozda kaldığını öğrenince rahatladık. Dünya harikası yeri,biraz ıslak,biraz yorgun,biraz maddi kayıplı ama kesinlikle mutlu bir şekilde terk ettik.
Yarın, balıkları elle sevebileceğiniz başka bir doğa harikasında görüşmek üzere hoşçakalın.....
|
Marangoz, Bahçıvan ve de Kahveci : Ahmet Altan |
Tefrika Başlıyor
Merhaba madem..
Biliyorsunuz geçen gün sevgili editörümüz, beni nazik! bir biçimde ikna etti, öyle olur olmaz aklımın erip ermediği konulardan yazmak yerine.. kendime ve potansiyelime uygun olan 'çiçek, böcek' gibi ciddi konulardan yazmam için!! Bu anlamda aramızdaki ilişkinin Ertuğrul Özkök-Serdar Turgut ilişkisinden pek de farkı kalmadı bence...
Neyse, işimize bakalım...
Yarından itibaren, seracılık ve çiçek yatiştirmek üzerinde bir seri tefrika etmeye başlayacağım.. Önceden haber vermek istedim, çünki belki içinizde konuyla ilgili olup, seriyi dikkate almak isteyenler olacaktır. Programımız şöyle ilerleyecek:
Önce, bir mini balkon serasını, standart ekipman ve malzeme ile nasıl yapabileceğinizi anlatacağım.(ki bu aslında büyük boy bir sera sistemini de bir anlmada içerir)
Sonra bu seranın dış kaplama malzemeleri ve iç rafları, ısıtması, otomatik sulaması, gölgelemesi, ilaçlaması vs vs vs
Daha sontra, bu seranın içinde yetiştirebileceğimiz bitkiler, bitki bakımı, gübreleme ve yararları, ilaçlama, üretim teknikleri vs anlatacağım.
En son olarak da çeşitli bitkilerle ilgili bazı detaylar vermeyi planlıyorum.. Mini bir botanik kursu anlıyacağınız..
Yarından itibaren görüşmek ümidiyle..
Marangoz bahçıvanınız..
|
Çocuklarınız
çocuklarınız sizin çocuklarınız değildir,
onlar hayatın kendi için özlemleridir.
sizin vasıtanızla dünyaya gelirler,
sizden değil.
yanınızda olsalarda size ait değildirler.
onlara sevginizi verebilirsiniz,
düşüncelerinizi değil.
vücutlarını yanınızda tutabilirsiniz,
ruhlarını asla
çünkü ruhları yarınlardadır,
rüyalarınızda bile göremezsiniz.
onlar gibi olmaya özensenizde
kendinize benzetmeye niyetlenmeyin,
çünkü hayat hep ileriye gider,
dünde oyalanmaz.
siz yaysınız,
çocuklarınız fırlayan canlı oklar.
okçu sonsuzluk yolundaki izine bakar.
uzağa gitsin diye yayı iyice büker.
hoşnutlukla eğilin,
okçu sağlam duran yayı sever.
Halil Gibran
The Prophet-1923
Editörden Not: Dün "Çin atasözü" diye yayınladığım yazının, Halil Gibran'a ait şiirin değişik bir çevirisi olduğunu öğrendim. Aslını tekrar yayınlıyorum.
|
|
HEP KÖŞELİ DOĞDU GÜNEŞ
Henüz aydınlanmadı ortalık
Beraberliğine dostluğun...
Hep köşeli doğdu güneş
Kusurların üstüne.
Yazılar değiştirmedi
Katılığını
Duygusuzluğun...
Kışkırtmalar ödül aldı,
Boğa güreşi gibi
Seyredildi olaylar...
Barış türküleri
Duyulmadı
Bir karış ötede.
Derindi,
İnilemeyecek kadar
Sancılar...
Basıldı benzerleriyle çağ
Simsiyah sayfalara
Kan sızdıran hücrelere...
Masum yöntemler gibi,
Sokuşturuldu bozgunculuklar
Fakirlerin üstüne...
İriydi ayakları
Aptallıkların...
Çekilecekti acılar
Açlığına insanların.
Anlaşılmamak içindi,
Boyalar,
Demeçler
Ve biçimler...
Pankartlara,
Çığlıklara sığmayan
Acılara rağmen...
Üzeyir Lokman Çaycı
..........()..........
Bilerek mi yanına
almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı
çukuru
Güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar
Beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan
bana kalan
çukur.
Sunay Akın
..........()..........
Ayrılık.
İki rayı gibiyiz
bir tren yolunun
yakın olması
neyi değiştirir
son istasyonun.
Sunay Akın
|
|
İşe Yarar Kısayollar - Şef garson: Akın Ceylan |
http://www.riocinema.ndirect.co.uk/tff00/filmsbiogs.htm
8. Londra Türk filmleri festivalinin tüm detay bilgileri ve katılan filmlerle ilgili kısa notlar...
http://www.dancentrum.com/
Dansseverlerin buluşma noktası olarak sayfalarını tanımlıyor site sahipleri. Dans'ın tarihçesinden dans eğitimlerine, mekanlardan dans gereçlerine kadar bir çok ayrıntıya yer verilmiş
http://www.bitkisel-tedavi.com/sarimsak.htm Sarımsak deyip geçmeyin. Eski çağlardan beri bilinen ve kullanılan bir drog’dur. Orta çağda özellikle salgın hastalıklar (kolera, veba gibi) ile mücadelede kullanılmıştır. Sadece sarımsakmı? Bitkisel tedaviyle ilgili tüm detaylar...
http://www.turkishpilots.org.tr/ Türkiyemizin üç tarafı denizlerle çevrili ve hatta bir tane de tamamen ülkemiz sınırlarıyla çevrili marmara denizimiz var. ''Güvenli gemiler, temiz denizler'' sloganıyla yola çıkan Türk kılavuz kaptanlar derneği, sesini bu site ile duyurmaya çalışıyor.
|
Damak tadınıza uygun kahveler |
Flexible Renamer v5.2.0 [426k] W9x/2k/XP FREE
http://hp.vector.co.jp/authors/VA014830/english/FlexRena/
Adından da kolayca anlaşılacağı üzere, dosyalarınızı yeniden adlandırmaya yarayan bir program. Tek bir hareketle tüm dosyalarınızda olmasını istediğiniz toptan değişiklikleri yapabiliyor, harfleri büyütüp, küçültebiliyorsunuz. Gerçekten çok kullanışlı bir masaüstü aracı.
Disk Investigator v1.1 [527k] W9x/2k/XP FREE
http://www.theabsolute.net/sware/dskinv.html
Yanlışlıkla silip, çöp kutusundan da attığınız önemli dosyaları bulmanıza yardımcı olacak bir program daha. Küçük boyutu ile son derece kullanışlı. Silinmiş dosyayı arayıp buluyor, isterseniz yeniden eski haline getiriyor. Aynı programı, gerçekten yok olmasını istediğiniz dosyaları kontrol etmek için de kullanabilirsiniz.
|
|
|