|
|
|
20 Eylül 2002 - Seyircisine kavuşuyor... |
Merhaba Dostlar,
1,5 yıllık emek sonunda seyirciyle buluşuyor. Aylardır sözünü ettiğimiz, ödüller kazanan "Hiçbiryerde" sizlere, asıl sahiplerine kavuşuyor bugün. Klişeden uzak, son yıllarda çokça yaşadığımız bir yaşam kesitini izlemek isterseniz mutlaka gidin ve seyredin. Bu arada Pazar günü Beyoğlu Fitaş Sineması 13:50 seansında, başta Zuhal Olcay olmak üzere tüm oyuncular filmi seyredecekler. Belki onlarla birlikte izlemek hoşunuza gider.
Mutlu bir hafta sonu geçirmenizi dilerim.
Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle... Cem Özbatur
|
SEZEN AKSU
Özel Orkestrası Eşliğinde "Türkiye Şarkıları"
Sezen Aksu, Efes ve Aspendos Antik Tiyatro'dan sonra bu kez de İstanbul'da, İstanbullular'ı "Türkiye Şarkıları"yla buluşturacak. Bu konserde Sezen Aksu'ya "Feriköy Vartanat Ermeni Kilisesi Korosu", "Los Pasaros Sefaradis Musevi Müzik Topluluğu", "Oniro Rum Müzik Grubu", "Enderun Klasik Müzik Topluluğu" , "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Çocuk Korosu" ve "İzmir Devlet Opera ve Balesi Orkestrası"nın da yer alacağı 160 kişilik bir orkestra ve koro eşlik edecek. Sanatçı, bu çok sesli, çok renkli koro eşliğinde Anadolu'nun farklı kültürlerinin melodi ve seslerini seslendirecek.
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu
19-20 Eylül, 21:00
BACH & DJ PARTY
İstanbul Bach Günleri Mehmet Okonşar - klavsen Erol Derviş - DJ
Yakuza - DJ
Aya İrini, 20 Eylül, 21:00
Bilet Fiyatları : Sandalye: 33 500 000 TL - Ayakta: 22 500 000 TL
HAFTANIN FİLMLERİ
HİÇBİRYERDE / IN NOWHERE LAND
Konu :Şükran Haydarpaşa garının gişesinde çalışan kırk yaşlarında bir kadındır. Tek oğlu Veysel bir tel çekme atölyesinde çalışmaktadır. Ölmüş olan kocasının politik olaylara karışmasından dolayı çok acı çekmiş olan Şükran oğlunu bu tür olaylardan uzak tutarak korumaya çalışmaktadır. Oğlunun bunlardan uzak olduğuna emin olmasına rağmen bir gün Veysel kaybolur.
Şükran oğlunu bulmak için sarf ettiği bütün çabalar sonuçsuz kalır.Olağan nedenlerden kaybolduğuna inanır ve tüm yetkili makamlardan bulunması için yardım ister, ama reddedilir.
Yönetmen: Tayfun Pirselimoğlu
Oyuncular: Zuhal Olcay , Parkan Özturan , Devin Özgür Çınar , Michael Mendl , Ruhi Sarı , Meral Okay , Cezmi Baskın , Şehsuvar Aktaş
Oynadığı sinemalar ve seanslar:
BEYOĞLU - AFM FiTAS / 0212-251 2020 11:30 - 13:50 - 16:10 - 18:30 - 21:00 C/CTESi 23:20
BEYOĞLU - ALKAZAR / 0212-293 2466 12:00 - 14:00 - 16:15 - 18:45 - 21:00
TEŞViKiYE - AFM 11:00 - 13:00 - 15:00 - 17:00 - 19:00 - 21:00 C/TESi 23:30
MECiDiYEKÖY - ODEON CINEPLEX / 0212-216 3790 10:15 - 12:10 - 14:10 - 18:20 - 20:15 C/CTESi 24:50
BAKIRKÖY - AVSAR / 0212-583 4602 11:15 - 13:15 - 15:15 - 17:15 - 19:15 - 21:15
BAHÇELiEVLER - HOLIDAYPLEX / 0212-441 2109 11:30 - 13:30 - 15:30 - 17:30 - 19:30 - 21:30
GAZiOSMANPAŞA - MASS 11:30 - 13:30 - 15:30 - 17:30 - 19:30 - 21:30
ZEYTiNBURNU - CINECITY OLIVIUM 11:15 - 13:15 - 15:15 - 17:15 - 19:15 - 21:15 C/CTESi 23:45
ALTUNiZADE - CAPITOL 11:00 - 13:15 - 15:30 - 17:45 - 20:00 - 22:15
KADIKÖY - OCAK / 0216-336 3771 11:15 - 13:15 - 15:15 - 17:15 - 19:15 - 21:15
ŞAŞKINBAKKAL - BEKO C.C. / 0216-467 4468 11:00 - 13:00 - 15:00 - 17:15 - 19:30 - 21:45 C/CTESi 24:00
MALTEPE - KARYA GRANDHAUS / 0216-442 8030 11:30 - 14:00 - 15:30 - 19:00 - 21:30
iDEALTEPE - AFM / 11:15 - 13:15 - 15:15 - 17:15 - 19:15 - 21:15 C/CTESi 23:30
iZMiR - ŞAN / 0232-489 7511 12:15 - 14:30 - 15:45 - 19:00 - 21:15
iZMiR BORNOVA - AFM EGS PARK / 0232-373 7320 11:00 - 13:00 - 15:00 - 17:00 - 19:00 - 21:00
iZMiR - CINECITY KiPA ÇiĞLi / 11:15 - 13:15 - 15:15 - 17:15 - 19:15 - 21:15
ANTALYA - CINE BONUS / 230 1414 12:00 - 14:00 - 16:00 - 18:00 - 20:00 - 22:00 C/CTESi 24:00
ANKARA - METROPOL / 11:30 - 13:30 - 15:30 - 17:30 - 19:30 - 21:30
ANKARA - ODEON CINEPLEX / 0312-541 1333 11:30 - 13:40 - 15:40 - 18:10 - 20:40 C/CTESi 23:35
ANKARA - ON 11:30 - 13:30 - 15:30 - 17:30 - 19:30 - 21:30 C/CTESi 24:00
ANKARA - ATAKULE ON TOWER / 0312-441 1414 11:40 - 13:40 - 15:40 - 17:40 - 19:40 - 21:40 C/CTESi 24:00
Resmi Web Sitesi: http://www.hicbiryerde.com
|
|
|
THE BOURNE IDENTITY / GEÇMİŞİ OLMAYAN ADAM
Konu : Jason Bourne... Geçmişi olmayan bir adam... Ve geleceği de yok. Tek bildiği şey, bedeninde kurşun delikleriyle Akdeniz'in sularından çıktığı. Sadece birkaç küçük ipucu var. Bunlardan birisi, vücudunda derisinin altına plastik ameliyatla yerleştirilmiş olan bir mikrofilm şeridi. Bu mikrofilmdeki sayılar dizisi onu, İsviçre bankalarından birisinde açılmış olan yüklü hesaba götürecektir...
Yönetmen: Doug Liman
Oyuncular: Matt Damon, Julia Stiles, Chris Cooper, Franka Potente, Clive Owen
Resmi Web Sitesi: http://www.bourne-identity.com
|
|
|
Marangoz, Bahçıvan ve de Kahveci : Ahmet Altan Tatar Çölü.. |
|
İtalyan yazar Dino Buzzati'nin bu muhteşem kitabından bahsetmişti bizim yazarlardan biri, bir süre önce..
Aman tanrımmm.. kim idiyse o bizim yazar.. Bir canavar!! Bir toplum düşmanı.. bir anarşist!!! Öyle tehlikeli bir konuya dağinmiş ki.. Affedilir gibi değil bu kitabın adını ağıza almak... Şüphe yok ki eğer, engizisyon döneminde yazılmış olsaydı, dağlar gibi yığılıp, tüm kopyalarının, şehir meydanlarında insanlar zehirlenmesin ve yazana da ibret olsun diye çıralı odunlar eşliğinde tutuşturulup yok edilmesi gerekirdi tüm kopyalarının..
Çok yıllar önce okudum bu kitabı ben..
Okumaz olaydım.. Sonra, zaman zaman işinden ve yaşamından sıkılmış olduğunu düşündüğüm bazı kimselere tavsiye ettim.. (Alçaklığın böylesi.. görülmüş değil.. Ama, itiraf ediyorum, yaptım işte.. ) Hiç unutmam, Eczacıbaşı Holding'e bazı işler yaptığımız küçük bir şirketimiz var.. Ben de sık sık ofislerine gidip çeşitli toplantılara katılıyorum fimadan bazı kişilerle.. Burada, hayatına yeni başlamış olan birisiyle tanıştım.. Selim.. Selim yakışıklı, akıllı, efendi bir genç mimar.. Ara sıra sohbet ediyoruz.. Ama Selim sıkılmış yaptığı işten.. Bazı soruları var kafasında.. Yaptığı iş doğru mu? Yapmaya devam etmeli mi yoksa kendisine yeni bir iş mi seçmeli.. bilemiyor.. ama sorguluyor yaşamını ve seçimlerini.. İşte böyle bir sohbet sırasında tavsiye ettim bu kitabı ona.. Sonra unuttum gitti...
Birkaç yıl sonra, yolda yürürken rastladım kendisine.. Ellerime sarıldı..
'Size teşekkür borçluyum!' dedi..
'Neden?' dedim..
İşte o zaman hatırlattı bana kendisine tavsiye etmiş olduğum bu meş'um kitabı.. 'Tatar Çölü' dedi.. İlk tavsiyemden sonra okumuş.. ve ilk yaptığı iş, işinden istifa etmek olmuş... Başka bir işe girmiş.. Sonra aradan bir iki yıl geçmiş, ve tekrar geçmiş eline kitap.. Bir daha okumuş.. bu defa da o sıralar çalışmakta olduğu o işten istifa etmiş!!
Böyle tehlikeli bir kitaptır işte Dino Buzzati'nin Tatar Çölü..
Bir dağ başında yapılmış olan, kimselerin yerini bile bilmediği Bastiani kalesine atanır, askerlik mesleğini seçtikten sonra.. Bu yüksek tepenin üzerinden, boylu boyunca uzanmakta olan bir çöle tepeden bakmaktadır kale.. Gün gelip, varlığı bile kesin olarak bilinmeyen bir düşmanın, Tatarların saldıracağı varsayılan bir çöl.. Bu muhtemel saldırıya karşı yapılmıştır kale, ve herkes, hiçbirşey yapmaksızın, nezaman ve nereden ve nasıl geleceği belli olmayan bu hayali düşmana karşı hazırlanmakla geçirmektedir günlerini.. Kahramanımız da bekler bu dağ başındaki kalede.. Umutsuzca.. Yıllarca... Ve gerçekten bir gün düşman geldiğinde artık çok hasta ve savaşamayacak kadar yaşlıdır.. Hem de tüm dünyayla ilişkileri kopmuş, artık ailesi dahil hiç kimseyle bağlantısı kalmamıştır yaşamında..
Okuması zor, sıkıcı bir kitaptır, fakat insanı hep merakta tutan bir boğuculuk vardır hikayede.. Acaba şimdi ne olacak dedirten..
Hayali endişelerimizi bir kenara bırakmayı bir başarabilsek.. Dünyayı kendimiz için çok daha yaşanabilir kılmak mümkün olacak sanki..
40'lı yaşlarda olmamak kaydıyla, okuyacak zamanı olanlara önerilecek bir kitaptır gene de..
aaltan@superonline.com
|
|
Ankara'dan : Cumhur Aydın Neden hep başkası yürekli olsun ki? |
|
Geçen gün, bir kurumda yönetici görevi de olan bir ağabeyle sohbet ediyordum. Söz döndü dolaştı, yakın çevresinde olup biten kanun ve bilim dışı bazı uygulamalara geldi. Her şey öylesine açık ve pervasızca uzun yıllardır sürdürülüyordu ki, kendisi gibi seçkin, idealist bir kişinin bütün bu olanlara nasıl kayıtsız kalabildiğini sordum.
Yüzüme baktı, "Sen, bunlarla mücadele etmenin kolay bir iş olduğunu mu sanıyorsun?" diye sordu. "Yumak, bir yerlerden çözülmeye başlarsa, ucu nerelere gider şaşar da kalırsın." diye ekledi.. Yok, asla kolay olduğu savında değildim, ancak daha fazla suskun kalmanin da onarımı olanaksız, bundan sonraki kuşaklari da etkileyen zararlar verdiği de ortadaydı.
Ben üsteleyince, "Şimdiye kadar hiç bir göreve ben talip olmadım. Kişisel hırslarım ve kimseye diyet borcumun olmadığını da biliyorsun. Ancak, çok daha fazla etkili olacağım olası görevler ve mevcut görevimde başka alanlarda yapabileceğim daha uzun süreli olumlu adımları düşündükçe, bazı gerekli ama kıyamet kopartacak adımları atmaktan kendimi alıkoyuyorum" diye sesini yükseltti.
Ok yaydan çıkmıştı artık.. "Şu ortamda, bütün dürüstlüğüne ve çizgine karşın, oyunun kuralı gereği, daha fazla kılıçları kuşanırsan, yarın çoğunluğun ve karar vericilerin tercihi olamayabileceğini görüyorsun. Görev talep etmiyorsun ama işaret edilecek şekilde kalmaya, büyük tepkiler çekmemeye de dikkat ediyorsun. Bunu kendin söylüyorsun." dedim. Belki biraz çizmeyi de aşarak, " Umarım, daha etkili olabileceğin gün çabuk gelir, umarım seni işaret ederler ve önemlisi umarım o zaman hala düzeltebilecek parçalar ve yüreğin kalır" diye seslendim.
Bu ve benzer sahnelerin, her gün, her yerde içinde, yanında olmuyor muyuz? Hepimiz, bazen ekonomik, bazen daha 'ulvi' gerekçelerle bazı tavırlardan kaçınıp, kimi adımları belki bir daha hiç atılmayacak şekilde ertelemiyor muyuz? Kimler neler kazanıyor ve kimler neler yitiriyor? Dahası önce yakın çevreniz, sonra ülkenin kar-zarar hesabı ne, bu tavırlardan?
İşin belki de en traji komik yanı, kendimizin, bizim olçeğimizde,atmadığı adımları, göstermediğimiz yüreklilikleri hep başkasından bekliyor oluşumuz. Yöneticimizden, hocamızdan, gazeteciden, parlementerden, Bakandan, Başbakandan.. Çok sık duymaz mıyız sohbetlerde, "Ya elli tane yürekli milletvekili de mi yok?" ya da " Ya, Bakan olarak burada çıkış yapmıyacaksın da, nerede haykıracaksin be adam?" sözlerini.. Oysa bilmezmiyiz ki, kendi durumumuzda olduğu gibi, herkesin de size sayacağı onlarca nedeni, kendini inandırdiğı açıklamaları vardır..
Tersine örneklerde, pek nadir de olsa bulunur elbet.. Yakın tarihten, görev süresinin bitimine iki ay kala, tüm ülkeyi Irak Savaşı çılgınlığına sürüklemek isteyen, "bir koyup, üç alıcı" Özal'in karşısına kendi vücudunu koyan Torumtay Pasayı nasıl unuturuz. Karayollari Teskilatında yalnizca üç gün görev yapan Genel Müdür'ün akibetini sorduğumda, eline atamalar listesi tutusturulan Müdür'ün listeyi getiren kişiyle kendi istifasını gönderdiği öyküsünü işitmiştim.
Bir gün "yalnız yaptıklarımızdan değil ama yapmadıklarımızdan da" hesap verecek miyiz acaba? Öncelikle kendimize? Unutmayalım, ulusların uygarlık düzeyi yalnız saygın 'uzlaşmacıların' sayısıyla değil, Can Yücel örneğinde olduğu gibi, doğru bildiğini ve yanlış olanı her zaman, her yerde haykıran, bu uğurda kendi çıkarlarını düşünmeksizin savaşan, kimseye diyet borcu olmayan insanların sayısinin cokluğuyla da orantılıdır.
Değil midir?
Cumhur
cumhura@atilim.edu.tr
|
Bankacılık 24 saat hizmet demektir :)
Bankaları arayanların tüm kayıtları tutuluyor
peki neler konuşuluyor dersiniz :))
Temsilci : Eşinizin cep telefonu numarasını alabilir miyim?
Müşteri : şu anda hatırlayamadım ama valla sizin karşınızda
kendimi mal gibi hissettim şimdi.
Temsilci : Annenizin evlenmeden önceki soyadını öğrenebilir
miyim?
Müşteri : Benim anamın bir ayağı çukurda, kızlığı mı kaldı?
Temsilci : Medeni Durumunuz?
Müşteri : Erkeğim!!!
Temsilci : Ekin Bey'le görüşebilir miyim?
Müşteri : O bay değil bayan!!!!!! ve size teessüf ederim.
Temsilci : Email adresiniz varsa alabilir miyim?
Müşteri : çokateşli@hotmail.com
Temsilci : Email adresiniz varsa alabilir miyim?
Müşteri : bradpit@mynet.com kendisine
çok
benzerimde?(aferin?)
Temsilci : Cep telefonu kullanıyor musunuz?
Müşteri : Nokia 3210'um var ama satacağım. şimdi küçükleri
çıktıonlardan
alıcam.
Temsilci : Hayırlı olsun. Numarasını öğrenebilir miyim?
Müşteri : Kontürlü? O daha iyi oluyor bilior musun? Vergi yok
falan. (oldu?.)
Temsilci : Mezun olduğunuz ilkokulunuzun adını alabilir miyim?
Müşteri : Nerden öğrendiniz ilkokul mezunu olduğumuzu?
Temsilci : Medeni durumunuz?
Müşteri : Bekarım
Temsilci : internet şubesine kayıtlı mısınız?
Müşteri : Eşim kullanıyor.
Temsilci : Bekarım demiştiniz!
Müşteri : Ben hergün kalbime imza atıyorum!!!! ( imam nikahı )
Temsilci : Cep telefonu kullanıyor musunuz?
Müşteri : Gazeteden kuponla almıştım on gün sonra gelecek..
Temsilci : iyi günler Erdinç Beyle görüşebilir miyim?
Müşteri : Babam Tuvalette hemde yeni girdi 1 saat çıkmaz şimdi.
Temsilci : Evli misiniz ?
Müşteri : Hayır müzmin bekarım. Aman evladım sen sen ol sakın
evlenmeyeceğim deme. Bak güzel bir işin varmış, bankada birini
ayarla yaşın geçmedenbir an önce evlen. Sonra bizim gibi turşunu kurmasınlar.
Abla nasihati !!!
Temsilci : iyi günler! İnci Hanım'la görüşebilir miyim?
Müşteri : Annem hacıya gitti, 28'inde gelecek.
Temsilci : iyi günler Kadriye Hanım'la görüşebilir miyim?
Müşteri : Yavrum Kadriye ablan banyoda. Mehmet sen misin yoksa
canım?
|
YAĞMUR VE SEN
Yine yağmur yağıyor
İliklerime işlercesine
Tek tek
Tane tane
Etrafta toprak kokusu...
Yağmur düştükçe damla damla,
Alıp götürüyor beni,
En Uzak Diyarlara,
Hatırlanmak istenen anılara.
Pencerem Açık...
Dört bir yanımı saran Toprak Kokusu.
İliklerime Kadar İşleyen Sen,
Dışarda yağmur,
Aklımda Sen.
Yürüyorum yağmurda....
Beni bir tarafa atıp sadece sen olmak,
Yağdığın kadar ıslak,
Koktuğun kadar toprak
Acıttığın kadar aşk olmak...
Sadece sen olmak için
Yağmurlayım.
Mustafa Berker Şişman-Filiz Kaya
..........<>..........
ÇOCUĞUN HÜNERLERİ
Bir anın hatırasını taşıdım yılların sırtında
Küçük bir an vardı belleğimde.
Yaşandığından artık emin olmadığım
Giderek rüya sandığım o an.
Ruhumun en kuytu köşelerinde
Çocuksu bir gülümseme çınlar
Sorgular beni,
Büyümüş bensizliğimi sergilerken önümde
Övünür küçük ama saf kendiliğiyle.
Savaşır o anı yaşatmak için,
Oyundan silahlar yapar aşkı anlatan
Güzeldir anlatışı bilenlerden ve de cesur
Hünerli ellerini konuşturur sessizlikle
Kelimeleri toplayarak kalbinin eteklerinde
Unutulmuş çocuklara, rüyalaşmış hayatlara savurur.
Filiz Kaya
|
|
Erkek Adam Diyet Yapmaz
Dostlar atışır da yiğitler susar mı
Elma armut püftek yerin tutar mı
Adem olan light mamul yutar mı
Er kişi hazzetmez kepekten liften
Doymuş ile doymamış yağ bir olur mu
Sıratta galoriden sual olur mu
Hiç nutrasweet baklava olur mu
Er kişi hazzetmez kepekten liften
Coşar şu deli gönül börek, mantı,pizzayla
Ürkütme gözünü hiç hacimle boyla
Elastik bir heyvandır mide olur yayla
Er kişi hazzetmez kepekten liften
Çiçek dalda güzeldir kuzu şişte
Beyaz kırmızı tartışmak boş bu işte
Fikirler değişir her yiyişte
Er kişi hazzetmez kepekten liften
Anonim
|
İşe Yarar Kısayollar - Şef garson: Akın Ceylan |
http://hercules_5.tripod.com/turkmitoloji/van.html
Bir atasözü vardir: "Dünyada Van, ahrette iman..." derler. Gerçekten Van, bir zamanlar Dogu Anadolu'nun en ünlü sehirlerinden biriydi. Tarihçiler, Van'in Milâttan 1800 yil önce Asur Kraliçesi Semiramis tarafindan kuruldugunu söylerler... Mitolojik hikayeler ve diğerleri için...
http://www.dutxe.com
Anadil, anneden öğrenilen ilk dil olmasının ötesinde insanın kimliği ve kişiliğinin oluşmasında belirleyici olan, geçmişi ve geleceği arasındaki bağı kuran, dünyayı, doğayı ve çevresini algılamasını sağlayan temel olgudur... Lazcayı bilen veya bilmek isteyenlere tavsiye
http://www.replik.8m.com
Türk filmlerinde seyrettiğimizde çok hoşumuza giden, bizi şaşırtan veya unutamadığımız replikler vardır. Bu repliklerin bir çoğunu yazılı ve hatta wav formatında bulabileceğiniz bir kaynak.
http://www.turkish-media.com/
İşte sizlere yahoo'ya rakip bir portal. Şaka bir yana görsellik ve işleyiş mantığı olarak senelerdir yahoo'yu takip eden biri olarak benzerlikleriyle beni şaşırtan bu web sayfasını tamamen Türkçe olmasından dolayı tavsiye ediyorum.
|
Damak tadınıza uygun kahveler |
10. Slide Show v0.3b [2.0M] W9x/2k/XP FREE
http://web.onetel.net.uk/~tinnes/
10 saniyede, bilgisayarınızdaki resimlerden slayt gösterisi hazırlayabileceğiniz bir program. Ayrıca sitede hoş çok güzel başka programlar da var. İncelemenizi öneririm.
Switch Off v2.2 [64k] Windows (All) FREE
http://www.mywebattack.com/gnomeapp.php?id=104178
Görev çubuğuna yerleşip, pek çok işlemi yapabilen minik bir program. Makinayı kapatıp açma, bağlantıyı kesip yeniden bağlanma gibi yeteneklerinin yanında, şifre korumalı olarak web üzerinden uzaktaki bilgisayara da hükmetmenizi sağlayabiliyor. Denemekte yarar olabilir.
|
|
|