|
Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu |
|
B) BİREYİN İKİ SEKTÖRDEKİ YERİ...
Göz bebeği insan vücudu için ne ise, özel sektörün bakış açısıyla bir
firmanın elemanları da odur.
Zira özel sektör firmalarının en önemli özelliği devingenliktir. Devingenliğin özünde ise insan ve teknolojinin yüksek bir bileşimini durmaksızın yenileyerek canlı tutan, çoğunlukla o firmaya özgü bir sistem vardır ve o sistem yaratıcı insanların küçük, fakat süreklilik arz eden katkılarıyla ayakta durur. Bu katkılar seyreldiğinde sistem duraklar, katkılar iyice azaldığında sistemde sorunlar baş gösterir, nihayet katkılar sona erdiğinde sistem çöker. Dolayısıyla en gelişmiş teknolojiye dahi sahip olunsa, sistemi sürdürecek olan şey yenilik, yeniliğin kaynağı ise insandır.
İşte özel sektörde elemanlara verilen değeri yansıtan, yetkili ağızlardan bir kaç söz:
İşlerine yıllarını vermiş insanların sayısız deneyimden sonra ulaştıkları net fikirleri yansıtan bu sözlerdeki en önemli gerçek, hiç şüphesiz, insan unsurunun firmanın rekabet gücündeki belirgin rolüdür.
Pek çok insan, başkalarının yıllarca çalışarak sağlayabileceği gelişmeyi yaratıcık eseri bir buluş ya da öneriyle firmalarına kazandırmıştır. Böyle katkılarla atılım yapan firmalar çoğaldıkça, firmalar gelişmek için insanların oynayabileceği rolün önemini kavrayarak onlara daha çok önem vermişler ve sonunda insan odaklı bir sistemin durmaksızın kendisini yenileyebileceği görüşünü yansıtan ve günümüzün en gelişmiş toplumlarında çalışma hayatına damgasını vuran modern işletmecilik modeli ortaya çıkmıştır.
Temel amaç üretilen mal ve hizmetlerin kalitesini yükseltmek, tüketiciye daha cazip hale getirmek ve fiyatlarını düşürmek gibi yollarla onların piyasadaki rekabet gücünü arttırmaktır. Bunu elde edebilmek için çalışanlara kaliteli bir çalışma ortamı sağlanır ve vasatın üzerindeki bir yaşam standardını garanti edecek ölçüde yüksek ücretler ödenir. Böylelikle çalışanların kişisel katkılarının beğeni ve kabul göreceğinden emin oldukları ve işlerini geliştirmek konusunda ihtiyaç duyacakları yardımın yönetim katından temin edileceği hususunda yöneticilerine güven duydukları bir çalışma ortamı yaratılır.
Bu ortam kişisel katkıların maksimum düzeye çıkarılması yönünde olağanüstü çaba harcamayı gerektiren gerçek bir rekabet ortamıdır.
Çabaların karşılığının alınacağı inancı bu sürece maddi ve manevi tatmin unsurlarını kazandırarak işe bir de zevk boyutu katar.
Bu yüzden insanlar tüm yeteneklerini ortaya koymanın ve içlerindeki potansiyeli sonuna kadar kullanmanın arayışı içine girerler. İşte bu ortam yaratıcı düşüncenin ateşlendiği, insanların tüm becerilerini kuşanıp yenilikler dünyasına birer kartal gibi süzüldükleri ortamdır.
Özel sektörde tüm çalışanlara sıradan bir eleman olmanın ötesine geçip firma hedeflerine katkıda bulunmaları yönünde fırsat tanınır. Yeni yöntem ve stratejilerin çalışanlara aktarılması için tanıtım programları ve meslek içi eğitim kursları düzenlenir. Böylece elemanlara serbest rekabet ortamında yeteneklerini geliştirip kullanarak öne çıkıp kendilerini gösterebilmeleri için gereken kurumsal destek sağlanmış olur.
|
|
|