|
Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu |
|
Bu düşünceler beni yavaş yavaş yeryüzü çapında yeni bir misyona yaklaştırıyor gibiydi. Hem çevre, hem de insan için yıkıcı etkileri olan bir kalıbın Dünyanın her köşesinde kendisini tekrarlayarak doğal yüzey malzemesini ortadan kaldırması, sonuçları itibariyle insanların tutsaklığına ve mutsuzluğuna yol açan bir süreç olarak anlatılmalı ve mutlaka durdurulmalıydı...
Bu çıkmaz sokaktan geri dönmenin en kestirme yolu yine doğada gizliydi...
Yapılar öylesine organik madde yoğun bir biçimde yapılmalıydı ki tıpkı yapraklar ya da otlar gibi, güneş enerjisi o yüzeylerde sadece belirli bir miktarda ısınmaya yol açmalıydı...
Örneğin şu resimlerde görülen evlerin çatıları, geleneksel kiremit çatılara kıyasla daha az ısı tutacak ve küresel ısınmaya daha az katkıda bulunacak birer model olabilirdi...
|
|
|