|
Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu |
|
Ü ç ü n c ü B ö l ü m :
Kamu Sektörü: Protokoler Alana Giriş
1- Adam Smith Yanılıyormuydu?
Adam Smith 250 yıl önceki bu görüşlerinde yanılıyormuydu? Bence hayır, yanılmıyordu. Rekabetin bir şekilde kaliteyi ve üretkenliği arttırdığını, keyfi müdahelelerin ise verimliliği düşürerek ekonomik kayıplara yol açtığını yıllar önce görüp bunları sistematik bir ekonmi kuramı halinde tüm insanlığın hizmetine sunmuştu.
Öyle anlaşılıyor ki Adam Smith'in devlet müdahelesine karşı çıkması nedeniyle kamu yönetiminin ruhuna aykırı bulunan ve bu yüzden daha çok özel sektör açısından yorumlanan kuramının kamu yönetimine de uyarlanmasının zamanı çoktan gelip geçmiş bulunuyor. Zira onun söylediklerine önemli ölçüde kulak veren özel sektör alıp başını gitmiş, bu gün "küreselleşme" dediğimiz büyük bir oluşumun kapıların zorlarken kendi kurallarını kendisi koyma alışkanlığındaki kamu sektörü giderek kendisinden bekleneni vermekte zorlanan bir kötüleşme sürecinin son safhalarında ağır bir yeterlilik sınavı veriyor adeta...
Tüm bu olup bitene bakarak üç sonuç çıkartmak mümkündür:
1- "Emek + Sermaye = Ürün" şeklindeki temel ekonomi formülü ile düşünürsek, kamu sektörünün sermaye açısından özel sektörden daima daha iyi konumda olduğunu söyleyebiliriz.
2- Buradan hareketle, özel sektör ile kamu sektörü arasındaki gelişmişlik farkının sermayeden ziyade "emek" faktöründen kaynaklandığını ileri sürebiliriz.
3- Adam smith'in emekle verimlilik, dolayısıyla emekle ürün arasındaki bağlantıyı vurgulayan sözlerini dikkate alan özel sektörün, o sözleri baş düşmanına ait olduğunu düşünerek yadsıyan kamu sektörüne kıyasla, emek faktörünü çok daha iyi kullanarak belirgin bir farklılık yaratmış olabileceğini düşünebiliriz.
Dolayısıyla, bugünkü deyimle "insan kaynakları kullanımı" alanında kamu sektörü ile özel sektör arasındaki farklılığın bu iki sektörün gelişim çizgilerinin ve ulaşmış bulundukları ı gelişmişlik noktalarının da farklı olmasına yol açmış olduğunu kanıtlanmamış bir postula olarak ortaya atabiliriz.
Şimdi bu sonuçlar ışığında her iki sektördeki emek faktörünün, yani insan kaynakları kullanımının nasıl farklılaştığına ilişkin gözlem ve incelemelere başlayabiliriz.
Kim bilir, belki de bu sayede Adam Smith'in çeyrek asırlık düşüncelerinin kamu sektörünün protokoler alanına ayak basmalarını da sağlayabiliriz...
|
|
|