|
Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu |
|
2- Özel Sektör ile Kamu Sektöründeki Çalışma Ortamlarına Yakından bir Bakış
Dünyanın neresinde olursa olsun, hemen tüm özel sektör kuruluşlarında hedef daima bir gün öncesinden daha iyi duruma geçmektir. Bu yüzden özel sektörde çalışanlardan, özellikle de yönetici konumundakilerden, mevcut ve erişilebilir emek ve sermaye olanaklarını en iyi şekilde kullanıp yeni projelere, yeni yatırımlara ve yeni iş olanaklarına uzanan yollarda durmak bilmeyen bir yenilik arayışı, sınır tanımaz bir girişimcilik ruhu ile koşmaları beklenir.
Teşebbüs fikri ve yaratıcılıkla yön bulan projeler bakımından özel sektördeki hareketliliğin ve dinamizmin tam tersine, kamu sektörüne tam bir çöl sükuneti hakimdir. O yüzden özel sektördeki bir elemanın her işgünü yeni fikirler ve yeni projelerle dolup taşarken memurlar işgünlerine yalın bir tekdüzelik hakimdir.
Özel sektörde mesai son derece yoğun geçer. Elemanlar çoğunlukla birden çok işi aynı anda takip edip sonuçlandırmak zorundadırlar.
 |
Üstelik bunları yaparken neyi nasıl yapacakları konusunda ayrıntılı talimatlar beklemek yerine kurumun hedefleri, çıkarları ve ilkeleri doğrultusunda düşünüp, ölçüp, biçip inisiyatif alarak iş görmeleri ve başarılı olmaları istenir. |
Kamu sektöründe ise her şey talimatlara dayandığından memurların inisiyatif almaları sözkonusu değildir.
Sizden bir şeyler yapmanızın istenmesini beklemek, hatta o şeyin ne şekilde yapılacağının da belirtilmesini talep etmek kamuda meşru ve mübah olan bir çalışma şeklidir.
Ne memurların, ne de kurumların genellikle aylık, yıllık ya da dönemlik hedefleri yoktur.
|  |
Bu tür insanların tüm saflıkları ve iyi niyetlilikleriyle ortaya koydukları yaratıcı çalışmalar ise "standart-dışı" olarak nitelendirilip dosyalarda çürümeye mahkumdur.
Zira amir pozisyonundaki memurlar, sahip oldukları makamı bir tür kendi egemenlik alanları olarak görürler ve çoğunlukla kendilerinin akıl edebileceklerinden daha parlak fikir ve önerilerle ortaya çıkan, bu yüzden de bazen kontrol edilmeleri mümkün olamayabileceği hissini uyandıran elemanlar yerine, sadece kendi buyurdukları işleri istenen biçimde yapan uysal insanlardan oluşan bir ekibe sahip olmayı tercih ederler. Ayrıca işlerin yıllarca aynı şekilde yapılagelmiş olmasının yarattığı hantal tutuculuğu sımsıkı koruyan kurumsal altyapı ve genel çalışma düzeni, esneklikten yoksun mali ve idari kısıtlamalarla birlikte, kamuda yaratıcılığın önüne aşılmaz bir set çekmektedir.
Bir memurun bunlardan sıyrılıp yaratıcı çalışmalar yapması olanaksızdır.
Kısacası çalışanların yaratıcılık, girişimcilik gibi iş açısından önem taşıyan kişilik özelliklerini geliştip kullanabilecekleri çalışma ortamı özel sektörde özenle yaratılmaya çalışılırken, kamu sektöründe memurlara böyle bir ortam sağlanmasında idari açıdan sakınca görülmektedir.
|  |
|
|
|
