İdare Amiri: Ebru Kargın
CUMHURİYET
Bir başka tarihi roman örneği, John Fowles’un “Fransız Teğmenin Kadını” (Ayrıntı, 1999, çev. Aslı Biçen) yazıldığı 1969 yılından tam yüzyıl öncesinin dünyasını anlatır. Fowles, XX. yüzyıl okuru için yazdığını sık sık vurgular...
Devamı...>>
ORHAN PAMUK
"Fransız Teğmenin Kadını yalnız bu yüzyıl yazılmış en iyi tarihi romanlardan biri değil, hayatta okuduğum en esrarlı ve mantıklı aşk romanı da ...Okuyun.."
ŞEBNEM İŞİGÜZEL
“John Fowles’in "Fransız Teğmenin Kadını" en güzel aşk romanı, yine Fowles’in "Büyücü"sü okurken elimden bırakamadım...”
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Adrese Teslim
Günlük E-Gazete - 12 Ocak 2006
Hikayeci, şair ve denemeci olan İngiliz romancı 1926’ da doğdu. Fowles, mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluşçu düşünce ile birleştiren romanlarıyla yüzyılın önemli yazarları arasına girmiştir.
Gerilim romanı, Viktoryen romanı, ortaçağ öyküsü ve otobiyografi gibi geleneksel düzyazı biçimleriyle deneyler yapmış, bu biçimler aracılığıyla yirminci yüzyıl sanatını ve toplumunu yorumlamıştır. Fowles, karmaşık durumlar ve efsane, sanat ve tarihten alınma unsurlarla dolu sahneler yaratan, anıştırma ve betimleme tekniklerini sık kullanan bir yazardır. Romanların anlatı yapısı güçlü, karakterleri canlı, inandırıcıdır. Bu karakterlerin çoğu toplumun genel geçer kurallarının dışında yaşar; romanların dramatik gerilimi bu karakterlerin kendilerini yeniden değerlendirmelerini gerektiren can alıcı dönüm noktalarına ulaşmalarıyla sağlanır. Fowles’ın kadın kahramanları zeki ve bağımsızdır; erkek kahramanlar ise hayatlarındaki bulmacalara yanıt arayan genellikle kararsız ve yalıtılmış durumdadırlar. Çoğu zaman aradıkları basit çözümleri bulamadıkları gibi arayışları esrarın daha da artması ile sonuçlanır. Fowles, her şeyi bilen Tanrı yazar rolünü rededer; bu tavrı, romanlarına okuru tatmin edecek sonuçlar yazmayı reddetmeyi de içerdiği gibi, bazı okurlarını da kızdırmıştır. Oysa Fowles, yarattığı kahramanları kendi sınırları içinde seçme ve davranma özgürlüğü tanımanın yazar sorumluluğunun gereği olduğuna inanır. Bu uygulama, Fowles’ın iradesini ve bağımsız düşüncelerini kullanarak topluma uyum göstermeye direnen ve böylece şansın hayatı üzerindeki etkisini sınırlayan “sahici” insan anlayışına koşuttur.
1968 yılından itibaren Fowles, İngiltere’nin güneyinde, küçük bir liman kasabası olan Lyme Regis’te yaşadı. Yaşadığı yerin yerel tarihine duyduğu ilgiden dolayı 1979’da Lyme Regis Müzesi’nin kuratörlüğüne atandı. 5 Kasım 2005'te öldü.
Yukarı
ABANOZ KULE
Çağdaş İngiliz edebiyatının en tartışmalı adlarından Fowles’u, varoluşçu deneyim ve aşk üçgeninin damıttığı yoğun bir uzun hikayesiyle sunuyoruz. Kitap, cinsel tutku ve sosyal görev, kutsal ve lanetli, soyutlama ve empati, romans ve gerçek gibi karşıt ve tamamlayıcı duyguların karmaşası, imgelerin yoğunluğu ve büyüleyiciliği ile yüreğe dokunan bir baş eser.
Çeviri : Münir H. Göle
İletişim Yayınları
FRANSIZ TEĞMENİN KADINI
İngiliz edebiyatının yaşayan belki de en büyük ustası olan John Fowles, anlatı kurmaktaki mahreti, çarpıcı üslubu ve deneyciliğiyle dikkati çeken bir yazar. Hiç abartmadan yüzyılın en iyi romanları arasında sayabileceğimiz Fransız Teğmenin Kadını'nda bu özellikler mükemmel bir bileşime ulaşıyor. Bir kere olağanüstü başarılı bir atmosfer yaratıyor yazar, Viktorya döneminde yaşamının en anlama geldiğini bütün netliğiyle ortaya seriyor. Sonra eşine az rastlanır bir gizem yaratıyor, kitap bittiğinde bile gizeminden bir şey kaybetmeyen bir gizem bu. Ve nihayet bilgeliğine sizi hemen ikna eden bilge ve son derece zeki bir denemeci üslubuyla varoluşculuğun "sahicilik" ve özgürlük arayan insan soyutlanmasını ete kemiğe büründürüyor, ama tanrı anlatıcı rolünü de sorgulamaktan geri kalmıyor.
Fowles dünya tarihinin en tutucu dönemlerinden biri olan, her şeyin ve özellikle de edebiyatın sıkı kurallara ve "görev" bilincine bağlı olduğu Viktorya çağından aykırı bir aşk öyküsüyle sesleniyor okura. Roman başarısını büyük ölçüde nefis diyaloglarına ve iki karakter arasındaki gerilime borçlu. Kadınların "görev"lerinin boyun eğme ve çocuk yapmayla sınırlı olduğu bir dönemde, romanın kadın kahramanı Sarah, inanılmaz sezgi gücü, özgürlüğe olan tutkusu ve estetik olana duyduğu sevgiyle hemen romanın çekim merkezine yerleşiyor. Toplumsal kodları umursamaksızın sevmek neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan kaçınmayan özgür bir kadın Sarah. Erkek kahraman Charles ise görmüş geçirmiş bir aristokrat, ama görmüş geçirmişlikte bir aristoktrattan beklenenler arasıdnaki dengeyi tutturmakta zorlanan biri. Sarah'yla tanıştıktan sonr bu bıçak sırtındaki denge darmadağın olur. Charles, çağının toplumsal statüsünün, eş dost çevresinin talepleri ile yolu aşktan geçen Aşkınlık ve Sahicilik, tek kelimeyle Özgürlük arayışı arasında bir seçim yapmak zorunda kalır...
Roman okumanın benzersiz hazzından haberdar olanlar, Nabokov'un deyimiyle "belkemiğini titreten" kitaplar okumayı özleyenler ve sahici bir aşk yolculuğuna çıkmak isteyenler için...
Çeviri : Aslı Biçen
Ayrıntı Yayınları
On-line Satın Alabilirsiniz: kitapyurdu.com http://www.kitapyurdu.com
ARISTOS YAŞAM ÜZERİNE NOTLAR
Aristos başlığını taşıyan deneme kitabında "yaşam" üzerine tuttuğu notları bir araya getiriyor. Kitabın temel esin kaynağı, MÖ 5. yüzyılda, kendi ülkemizin topraklarında, Efes'te yaşamış olan filozof Herakleitos'un günümüze ulaşan notları. Kitaba ana başlığını veren "aristos" sözcüğü, Yunancada "en yüksek derecede iyi, türünün en iyi ya da en mükemmeli olan bir insan ya da nesne", anlamına geliyor. Fowles'a göre, aristos'u tümüyle barındıran hiçbir kurum yoktur; hiçbir ülke, hiçbir sınıf, hiçbir kilise, hiçbir siyasal parti.
Fowles, kitabında insan özgürlüğünün kendini ortaya koyduğu çeşitli biçimleri irdeliyor ve bu arada, sözgelimi "nemo" gibi, Freud kökenli gölgede kalmış kimi kavramları da, yeni bir boyut -siyasal boyut- katarak geliştiriyor. Fowles'a göre, sanatın kılgısı ve deneyimi, insan için özel değeri onun gerçekliğe bilimden daha yakın olmasıdır. Sanatın en iyi ele geçirdiği şey zamandır. Bir başka deyişle, insan hayatının boşunalığının, gelip geçiciliğinin asli duygusu olan nemo en iyi "sanat" aracılığıyla ortadan kaldırılmış olur.
Fowles bu temel kavramlar çerçevesi içinde; Hıristiyanlık, Lamacılık gibi dinlerin; hümanizm, varoluşçuluk, sosyalizm gibi önemli düşünce akımlarının ya da faşizm gibi bir sosyal hareketin temel görüşlerine tekrar tekrar değinerek günümüze damgasını vurmuş olan materyalist kültürle derinlikli bir hesaplaşmaya girişiyor ve kültürümüzün temellerini enine boyuna sorguluyor. İlk bakışta belki biraz kötümser, ama son derece çarpıcı ve güçlü bir sorgulama bu.
Aristos, bizlere büyük romancı Fowles'ın düşünce dünyasının derinliğini göstermekle kalmayıp geniş hayal dünyasına ilişkin kimi ipuçlarını da veriyor; sırf bu nedenle bile Fowles'ın kurmaca yapıtlarıyla tanışık olanların asla kayıtsız kalmamaları gereken bir yapıt...
Çeviri : Serdar Rifat Kırkoğlu
Ayrıntı Yayınları
On-line Satın Alabilirsiniz: kitapyurdu.com http://www.kitapyurdu.com
KOLEKSİYONCU
Koleksiyoncu, İngiliz edebiyatının önde gelen yazarlarından John Fowles'un, birçok yayınevinden geri çevrilme talihsizliğini yaşayan; ama yayımlandığında kendisine bugünkü ününü getiren ilk romanı. Fransız Teğmenin Kadını, Yaratık, Mantissa ve Büyücü gibi başyapıtların habercisi...
Koleksiyoncu, bir kelebek koleksiyoncusuyla, aşık olarak kaçırıp zindana kapattığı bir resim öğrencisi arasındaki "mecburi" ilişkinin romanıdır görünürde. Ama Fowles'un olağanüstü üslubu ve ustalığıyla, bu ilişki, başka birçok ilişkiye de gönderme yapmakta, ahlaki kaygılarla baskı altına aldığımız yabanıl doğallığımız içinde, aslında neyi nereye kadar haklı ve geçerli bulabileceğimiz gerçekliğiyle bizi yüzleştirmektedir.
Farklı yolculuklara açık bir kurgusu olan bu roman, sadece kendimize göre haklı olan bir tutku adına yapabileceklerimizin ikna edici ve masum bir anlatısı olarak okunabileceği gibi, içimizdeki "iktidar" ve "teslim olma" isteğinin hangi şartlarda ortaya çıkabileceğinin anlatısı olarak da okunabilir. Ya da iki ayrı sosyal tabakanın birbirine yakınlaşma çabalarının, aslında alt sınıfın üst sınıfa yaranma, üst sınıfın ise öğretmenlik kisvesine bürünerek "yığınları" mümkün olduğunda kendisinden uzak tutma kaygısından başka bir şey olmadığının çarpıcı bir anlatısı olarak da yorumlanabilir.
Sadece bir psikolojik gerilim romanı olarak okunduğunda bile inanılmaz tatlar alacağınız Koleksiyoncu, bunun ötesine geçmekten ve kendi karanlıklarıyla yüzleşmekten korkmayanlara... Ya da Fowles'un dediği gibi "Her insan kendisi için bir giz olmalıdır" sözüne inananlar için.
Çeviri : Münir H. Göle
Ayrıntı Yayınları
On-line Satın Alabilirsiniz: kitapyurdu.com http://www.kitapyurdu.com
MANTISSA
Yazar ile esin perisi arasındaki çapraşık ama aynı zamanda şiddet ve sevecenlik dolu o kadim ilişkiyi anlatıyor Mantissa'da Fowles. Perinin sanatçıyla ilişkisi yoğun bir tensellikle donanmış olsa da, var olan yaşantı çok daha karmaşık bir duygusal gelgite dönüşüyor. Fransız Teğmenin Kadını, Yaratık ve Büyücü gibi başyapıtları arasında sayılabilecek bu romanında Fowles alaycı ve acımasız bakışını bir fener gibi okurun gözüne tutarken sorular soruyor, sorduruyor. Yazar esinini alıp edebi bir forma dönüştürürken periye ödenen bedel nedir gerçekte?
John Fowles, Mantissa'da ördüğü "ince ama güçlü ağ"da edebiyat, aşk ve erotizmi farklı düzlemlerde karşı karşıya getirirken okuru düşündürdğü gibi, eğlendirmeyi de elden bırakmıyor.
Bir hastane odasında yatan romancı Miles Green hafızasını yitirmiştir. Esin perisi Erato ise sırayla sevecen bir doktor; onu anti-feminist, burjuva elitisti olmakla eleştirip "edebi suçları"nı sayan bir punk; bir geyşa; otoriter bir roman perisi olarak sahneye çıkar Green'in yarı bulanık dünyasında. Tenin ve sözün çarpıcı diyaloglarının egemen olduğu bu fantastik kurguda gerçekliğin ve yaratıcılığın doğasını, sanatın yabancılaşmasını, günümüzde edebiyatın giderek kendine dönük bir üsluba geçişini, kadın-erkek ilişkilerini ve yaşam-sanat ekseninin bileşik kaplarında değişen dengeyi, Fowles'in zekice gözlemleriyle izleriz. Miles Green sonunda, kendine şu soruyu sorar: "Kadınlarla, gerçeklik batağında mücadele edersen, başka bir deyişle laf yarışına girersen, her zaman kaybedersin. (...) Acaba kadınlar, sırf intikam almak, kendilerinden daha iyi olan erkeklerin kafasını karıştırmak, dikkatini dağıtmak, hayati önem taşıyan entelektüel istek ve özlerini mantissalar için boşa harcatmak amacıyla mı edebiyatı icat ettiler?"
Ne dersiniz?
Çeviri : Aysun Babacan
Ayrıntı Yayınları
On-line Satın Alabilirsiniz: kitapyurdu.com http://www.kitapyurdu.com
Yukarı
BÜYÜCÜ
Nicholas'ın dertleri, kız arkadaşı Alison'u terk edip bir Yunan adasında İngilizce öğretmenliği görevini kabul etmesiyle başlar. Orada Büyücü'nün, Conchis'in ağına düşer. Böylece başlayan olağandışı tanrı oyunu, sorumsuz delikanlıya ahlaksız geçmişinin sonuçlarını öğretmek için hazırlanmıştır. Conchis öğrencisini bir gerçek yaşam oyununda düğümler ve duygularını çok çekici ikiz kardeşler June ve Julie aracılığıyla karıştırarak büyüsüne kaptırdığında, Büyücü onu yaşamını yeniden kurmaya zorlar. Oyun, insan bilinçaltına olağanüstü bir yolculuğa dönüşür. Nicholas'ın oyundan kurtulabilmesi için kendi taktığı maskeleri dış dünyaya yansıttığının bilincine varması, gerçekle kurguyu birbirlerinden ayırabilmesi, yanılsamalarını yıkıp gerçeği bulgulaması, aşkı ve cinselliği öğrenmesi, özgürlüğünü anlaması gerekmektedir. Bunun için de yolunu yitirmeli, yeniden, yeni bir dünyada bulmalıdır.
Çeviri: Münir H. Göle
Afa Yayınları
Yukarı
YARATIK
Yaratık, günümüz İngiliz edebiyatının en ilginç ve en çarpıcı gerilim romanlarından biri. Tıpkı Dostoyevski'nin romanlarında olduğu gibi, insanı saran paradokslarla dolu etki bir derinliğe, ama aynı zamanda da, Fowles'ın virtüözlük düzeyindeki hikaye anlatma tekniğinden kaynaklanan soluk kesici bir sürükleyicilğe sahip.
Yazarın zihninde aralıklarla beliren ve gitgide vücut kazanan, tuhaf bir imgedir anlatılan. Soğuk, karanlık bir ilkbahar gününde, sonsuz kıraç toprakların ufuk çizgisinde yol alan küçük bir atlı kafile imgesi.. gizemli bir kadının da dahil olduğu yolculuğu.. ve yolun sonundaki beklenmedik ölümün ardından gelen sorgulama... Sıradan bir polisiye olayın ötesine uzanıp metafizik boyutlara erişen ve bilimkurgusal tınılar da taşıyan girift bir anlatı.
Çeviri: Serdar Rifat Kırkoğlu
Ayrıntı Yayınları
Yukarı
WEB KAYNAKLARI :
http://www.ayrintiyayinlari.com
Yukarı
( Koleksiyoncu )
" “Kimi zamanlar umudumu bütünüyle yitiriyorum. Kimse hala yaşadığımı bilmiyor. Şimdiye kadar öldüğüme inanmışlardır. Gerçek durum bu. Bir de burada yatağa oturupkurudğum gelecekle ilgili konumlar var: Bir erkeğe duyduğum büyük aşk; yarım yamalak sevemeyeceğimi biliyorum, içimde sevme gücünün olduğunu biliyorum, kendimi bütünüyle vereceğim, yüreğimi ve bedenimi ve zihnimi ve ruhumu; tüm bunları beni aldatacağını hissettiğim G.P. gibi bir aşağılık bir herifin uğruna harcayacağım. Onunla birlikte yaşadığımı kurduğum hayallerde başlangıçta her şey yumuşak ve usa yatkın, ama gerçeğin böyle olmayacağını biliyorum. Tutku ve şiddet dolu olacak. Kıskançlık. Umutsuzluk. Acılık. İçimde bir şeyler ölecek. O da acı çekecek.
Beni gerçekten sevseydi yanından uzaklaştırmazdı.
Beni gerçekten sevseydi yanından uzaklaştırması gerekirdi.” "
Yukarı
Yukarı
Yorum yazmak ister misin?
Ayra / 27.11.2012 09:15:55 |
Resimdeki karakterleri yanlış girdiniz ya da ilgili bölümleri boş bıraktınız. Lütfen büyük küçük harflere dikkat ederek yeniden deneyiniz.
|
gülçin / 24.11.2010 12:30:15 |
elinde "yaratık" kitabı olan varsa lütfen gulcin.ek@isbank.net.tr adresine mesaj atsın.
|
schili / 3.08.2010 22:58:57 |
Okuyabileceğiniz en iyi yeryüzü yazarlarından birisidir.Kitaplarındaki muhteşem kurgu okuduğunuzda sizi hayrete düşürecektir.'Büyücüyü' okuduğumda kitabın etkisinden uzun süre kurtulamamıştım,beni etkileyen bir insanın böyle bir öyküyü nasıl yazabildiği omuştu,kitabı 2 kez daha okudum ve her seferinde aynı tadı aldım.Okumayı seven herkesin mutlaka John Fowles'le tanışması lazım.
|
ali / 24.02.2009 22:07:59 |
bi dergi kendisine tanrıcılık oynamayı cok sevdi diye bi tabir kullanmıstı...abartı oldu ama cidden cok iyi bi yazar..
|
kuki / 12.10.2008 23:10:04 |
tez konum john fowles olduğu için çok şanslıyım...
|
eylem / 3.07.2008 15:00:34 |
Fowles'dan sonra daha bir zor beğenir oldum. Fransız Teğmenin Kadını, Büyücü ve Koleksiyoncu'yu okudum. hepsi çok iyiydi, ama Koleksiyoncu'da bambaşka bir şey vardı... Mantissa'yı ortalarda bıraktım. Belki başka bir zaman...
|
elif / 3.03.2008 18:11:45 |
güzl iyi
|
özge / 17.02.2008 22:19:55 |
koleksiyoncu harika bir kitaptı.bakış açılarının farkı bir kez daha ortada.ayrıca bu roman ile ilgili tez çalışması yapıyorum elinde kaynak olan varsa bana ulaşabilir mii?çok teşekkür ediyorum şimdidenn..
|
b kaan / 24.01.2008 21:50:20 |
fransız teğmenin kadını romanı o kadar başarılı ki bir sonraki bölüme geçmek için sabırsızlandığım nadir kitaplardan...
|
GIGI / 26.11.2007 08:40:42 |
Büyücü'yü okumaya başladım. ilk 100 sayfayı sabırla okursanız, ardından çarpıcı gelişmeler oluyor. uykusuz kalacağımı bildiğim halde elimden bırakamıyorum. kitabı henüz bitirmedim, ancak karakterler ilk sayfalardan itibaren insanı etkiliyor.
|
nnnnn / 6.10.2007 01:18:59 |
büyücüyü bulamıyorum biyerlerde elinde olan varsa bana gönderebilirmi ?
|
hakan / 5.10.2007 12:48:01 |
fransız teğmenin kadını'nı okudum,sevdim,elimde mantissa ve yaratık var..ancak tez için the magus yani büyücüyü düşünüyorum.elinde olup satmak isteyen olursa demon066@gmail.com adresine mail atarsa sevinirim.piyasada çok pahalı çünkü..saygılar
|
muzaffer keten / 29.09.2007 21:56:58 |
Fowles'tan ilk olarak "Koleksiyoncu"yu okudum. Doğrusu kitaba başlamadan önce bildik tarz ve alışılmış son bekleyen bir ön yargım vardı. Ne mutlu ki, yanıldım! Okurken insanı saran, gerilimi düşmeyen, aynı zamanda okuyucunun bilinçaltına inerek toplumu ve yaşamı sorgulamasını sağlayan bir yapıttı. Şu anda "Fransız Teğmenin Kadını"nı okuyorum, bu kitap da çok etkileyici. Fakat piyasada farklı isimlerle de yayınlanmış. Aramayı düşünenler bu ayrıma dikkat etmeli. Sevdiğim yazarlar arasına hoşgeldin John Fowles!..
|
semenfam / 8.08.2007 20:20:17 |
john fowles deyince akla gelen ilk şey olağanüstü kurgu yeteneği ve akıcı dili olsa gerek.Kolleksiyoncu yu okuduğumda daha önce okumadığım için hayıflandığım ,tekrar tekrar okunulası kitapların yazarı ingilizlerin medar i iftihar ı.
|
elif / 27.06.2007 20:07:21 |
büyücü kitabını bende yeni okumaya başladım ama bir kaç senedir kitaplığımda duruyordu sıra ancak gelebildi ve okumak için çok geç kalmışım diyorum, adı gibi gerçekten büyüleyici... bu kitabı herkese tavsiye ediyorum...
|
ayca / 18.03.2007 09:44:41 |
ben de fransız teğmenin kadını'nı okudum ilk ve çok beğendim. Eğer Büyücü'yü satmak isteyen olursa, ogilivis@yahoo.com'dan bana ulaşırsa müteşekkir olurum.
|
selen / 28.09.2006 00:27:29 |
fransiz teğmeninin kadini postmodern özellikleri çok güzel yansitmiş sürükleyici bir roman
|
ziynet / 8.08.2006 11:28:58 |
bencee çooook güzel ama konusu ilgimi çek medi yani açıkçası okadar güzel deyildi...
|
porim / 25.06.2006 02:04:30 |
fowles kadar etkileyici bir üsluba sahip birini daha tanımıyorum.bence ne mutlu onu keşfeden bizlere.
|
selin / 15.06.2006 17:18:40 |
Kitabın konusu beni çok etkiledi bir tanede bana temin edebilirmisiniz...(selinalbayrak@mynet.com)
|
2pac / 1.06.2006 17:01:13 |
slm bzs bende büyücünün hürriyet yayınlarından çıkanı var burak@rafineri.net http://solucan.myfreebb.com
|
Nil / 21.05.2006 11:27:54 |
Fowles'in Abanoz Kule ve Büyücü haricinde tüm kitaplarını okudum.Büyücü'yü geçen gün kitapçıda görünce sevinçten havalara uçtum ve satın aldım.Sırada Abanoz Kule var,bulabilirsem tabii.Fowles teknik ve kurgusal açıdan gerçekten çok iyi.
|
bzs / 11.05.2006 15:42:53 |
büyücü kitabını satmak isteyen olursa lütfen bana ulaşsın. özellikle de afa yayınlarından çıkan baskısı. burak@rafineri.net
|
belgin / 6.02.2006 11:28:47 |
çok iyi bir yazar
|
yağmur / 23.12.2005 11:39:45 |
O kadar abartmayalım arkadaşlar. Yanıbaşımızda duran bir Mehmet Eroğlu'nu tadmadan fowles size abartı gelmiş olabilir.
|
Aykızı / 7.12.2005 22:09:46 |
Fransız Teğmenin Kadını, yazarın okuduğum tek kitabı. Diline hayran kaldığım yazarın diğer kitaplarını da vakit kaybetmeden okuyacağım.
|
Taner / 2.12.2005 01:24:44 |
Merhaba, Büyücü konusundaki yorumlar çok güzel. Türkiye'de böyle güzel insanların varolması gelecek açısından çok umut verici gerçekten. Ben de Büyücü'ye hayran kalan ancak aşırı seyahatlerimden birinde yitirdiğim ve tekar okumaktan büyük keyif alacağım için elinde temiz bir baskısı olan ve satmak isteyen arkadaşın acilen benimle temas etmesini dileyen bir kitap kurduyum. Ankara'da yaşayan bir kişi ise duble hızlı ulaşırsa müteşekkir kalırım. Bu arada Umberto Eco'yu da saygıyla anmadan yazımı bitirmek istemedim. Herkes kendine iyi baksın lütfen.
"mtozbek@gmail.com"
|
abdullah / 25.11.2005 23:37:54 |
merhaba arkadaşlar bir çok arkadaşa katılıyorum fowles bir anlatı ustası,koleksiyoncuyu okurken sarsıldım deşarj olabilmeniz için klasik bir finişe sahip değil.üzücü ve öfkelendirici. ''Fransız Teğmenin Kadını'' bir yönüyle ilk ''okuyucuyla konuşuyor yazar''sizi romanın karakterine dönüştürüyor, dışında dururken bir anda içine giriyorsunuz anlatının.
|
bulent / 23.11.2005 00:31:50 |
ilk okudugum fowles: koleksyoncu idi carpılmıstım resmen daha sonra ordan aldıgım güç ile 5 sene once bir yaz elime büyücüyü gecirdim...
ne diyebilirimki sanki ismi gibi büyü yapıyor kitap insana o yaz onu 2 kere okudum ve halen etkisindeyim işin acısı o beynimde bıraktıgı tadı baska bi kitapta bulamadım kutuphanemın en guzel yerinde 2 adet buyucum var ve benim için herseyden degerliler.fowles bir başkadır
|
melikealas / 6.11.2005 01:58:56 |
büyücü bende de var.john fowles'la bu kitap sayesinde tanıştım.bende de derin izler bıraktı ve kişiliğimi bir kere daha elime almam gerektiğini hatırlattı bana, ve sorumluluklarımı...okumayanlar en kısa zamanda temin etmeye çalışsınlar ki biraz zor olacak...arkadaşlara hediye etmek için ben de aradım ama yok...arayın, bulursanız aradığınıza değdiğini anlayacaksınız...
|
Dorian / 3.11.2005 22:24:00 |
fowles okumus ve halen ilgilenen herkese...French Liuetenant's Woman'da 2 degil 3 farklı son vardir, secim biraz da okuyucuya kalmıs, tezimi bunun uzerine yazmistim. Su an babmın eski kitapları arasında buldugum Büyücü'yü okuorum...ulkemizde onun okundugunu, forum oldugunu vs bilmezdim. ulasmak isteyenlere: amaryllis_crimson@yahoo.com
|
2PAC SHAKUR / 18.09.2005 14:34:27 |
2 KİTABINI OKUDUM BİRİ BÜYÜCÜ (ORJİNAL AD MAGUS SİNEMAYA DA AKTARILDI)...
ÖTEKİ KOLEKSİYONCU...FAKAT BÜYÜCÜ BENDE DERİN İZLER BIRAKTI Kİ...BEN KİTAP KURDU OLARAK AYDA EN AZ 1200 SAYFA OKUMAKTAN GÖZLERİ BOZDUM ARTIK BİR ARA VERDİM...NE DİYORDUM HAH BÜYÜCÜ ....ŞU ANA KADAR BU ESER DEN ALDIĞIM TADI HİÇ BİR ESER DEN ALAMADIM ÇOK FARKLI HAYAL VE GERÇEK MİT GİZEM İÇİÇE İNANILMAZ...ANLATILMASI ZOR KESİNLİKLE OKUNMASI GEREKLİ....
ÇOK BÜYÜK BİR YAZAR ÇOK AMA ...GERÇEK TEN ERDEMLİ AZ SAYIDA KİŞİLERDEN BİRİ....
http://2pacshakur.myfreebb.com
http://limkinboard.myfreebb.com
ve yakında edebiyat üzerine... edebiyat dostları için...
|
black tulip / 12.07.2005 22:45:09 |
post modern adam bi yandan sana hak verdim bi yandan da sevdim yani kurgu güzel saçma yada değil kimin umrunda ki?daha güzel bir zırva yaz söz ben okurum
|
post modern adam / 7.07.2005 19:05:19 |
saçma sapan bir kitap. böyle saçmalıklarla para kazanıyorlar ya hiçbirşey anlamıyorum. bir de insanların ilgisini çekmek için erotik şeylr koyuyorlar içine. bu sanat değildir ya
|
taylan yağmur / 27.06.2005 11:10:23 |
En iyiyi okumak ürkütüyor adamı. Keşke hiç okumasaydım diyorum. O tadı aramak, bulamamak.Belki biraz marquez.
|
ela / 6.06.2005 19:01:18 |
bende okuyanlardanım güzel demiyorum olaganüstü okumadım yaşadım o yüzden herkes okumalı büyücü gercekten büyüledi
|
/ 25.04.2005 10:29:20 |
NEDEN HAYATI İE BİGİ VERMİYORSUNUZ
|
müslüm / 22.04.2005 19:48:48 |
bende büyücü adlı kitabı arıyorum çünkü mutlaka okumam lazım eger sizlerde varsa bana ödünç veya satarmısınız o kitaptan ödev hazırlamak zorundayım yardımlarınızı bekliyorum e-mailim:
ayan38@mynet.com.tr
|
gül / 13.04.2005 14:11:32 |
arkadaşlar aranızda psikolojik gerilim kitaplarını okuyan var mı varsa kimleri okuyo ve tavsiye varsa alabilirim
|
nermin / 23.03.2005 19:01:02 |
aslihan nickli arkadaş "büyücü" kitabını bulamazsın yeni kitap satan yerlerde. eski bir kitaptır. sahaflara bakıcan artık. bildiğim bi kaç yerden biri beyoğlu aslıhan pasajı mesela. aslında fowles'in yayın hakları ayrıntı yayınlarında ama nedense bu kitabı basmadılar. ben okudum gerçekten apayrı bi kitap. çok beğendim. benim okuduğum 74 basımı bir kitaptı tabi..
|
Gürkan Turhan / 23.12.2004 21:24:56 |
Kitabı tekrar tekrar okuduğumda daha önce farketmediğim şeyleri farketmek güzel, sınıfta da bahsetmiştik bunlardan ancak kendim yaşamak elbette daha güzel.
bir de tuhaf bir şekilde bana eski anılarımı anımsatıyor tuhaf ama gerçek
yeni başlamış bir kitabın kesinleşmemiş çizgileri bana bu olanağı sağladı itiraf etmeliyim ki...
nakrugt4@yahoo.com
|
celal / 18.11.2004 16:11:41 |
Bir tane daha 'Büyücü' kitabım var. İsteyen olursa celalliy@yahoo.com
|
nakrugt / 15.08.2004 15:42:25 |
Fowles'ın Mantissa adlı kitabı, yazarlarla, yazarların "ilham" adına yaptıkları çoğu kez saçma ve kendilerinin "yaratıcılık"olarak algıladıkları şeyin aslında gerçekliğin basit ve sıradan çarpıtılışlarından başka bir şey olmadığını göstermesi açısından önemlidir. Kitabın erotik denebilecek bölümleri daha çok ortalama okuyucunun ötesine geçemeyeceği bir ironiyi anlatmak, hatta bir ölçüde bu düzeydeki okuyucuları aşağılamak için yaptığını düşünüyorum(özellikle post-modern romanın yazım ilkelerini okuyucunun kafasına kafasına çarptığı anlarda
|
arwen / 26.07.2004 14:10:09 |
fowles'un yeni bir kitabı çıktı ayrıntı yayınları'ndan, Zaman Tüneli (Denemeler ve Notlar) isimli. Yazarlığı ve yaşam üzerine denemelerden, kısa yazılardan ouşan leziz bir kitap. İlgilenenlere....
|
celal / 19.07.2004 16:19:59 |
John Fowles-Büyücü kitabını satmayı düşünebilirim. celalliy@yahoo.com
|
haluk yıldız / 14.06.2004 09:14:07 |
Sizin sitede adını duyduğum Batuhan İŞCAN'ın Fasulyesini okudum. İçtenlikli bir kitap. Zeki bir yazar.
|
adam karakuş / 29.05.2004 19:02:30 |
mantissa,da eratoya göre mr green onu gerçek kimliğinden uzaklaştıran bir anti-feminist.
|
Habibe Nesrin Erdoğan / 25.05.2004 13:46:26 |
John Fowles: Muhteşem detayların adamı. Cinsellikten,tarihten,sosyal statüten, ironiden, fanteziden gelerek insanın hallerini anlatan enfes romanların suskun yazarı. Son dönem edebiyatımızda onun gibi yapmaya çalışanlar oluyor. Çoğu taklit ama bu işin içinden çıkanlarda var. Levent Mete ve Batuhan İşcan son kitaplarıyla başarılı örnekler
|
Kitap Kurdu / 21.05.2004 14:04:05 |
"Fransız Teğmenin Kadını"nın eski bir baskısı var. Evlere şenlik :) Okuyanlar bilir ki hikayenin sonunda iki final vardır. Biri mutlu son, diğer ise gerçek son. Zaten kitabın bütün esprisi de buradadır. Kitabın kapağının iç tarafında da karışıklığı önlemek için bir uyarı cümlesi konmuştur. Bir yanlışlık olmadığını özellikle belirtirler. İşte söz ettiğim eski baskısında kitabı mutlu sonla bitirmişler. Gerçek finali anlamsız buldukları ya da kitabın havasını bozacağını düşündükleri için kesmişler :)) Bu eski baskı "Bir başka kadın" adını taşıyor. Yayınevi adı da bende kalsın. Canım memleketim benim :))
|
Mustafa / 11.05.2004 14:25:59 |
Büyücü'nün iki kopyasına ulaştım. Birini hediye ettim. Arayan arkadaşlara bir kötü bir de iyi haber: Bir, Büyücü'yü -yani eski baskısını- bulamazsınız. İki: Ayrıntı yayınları o kitabı yayın programına aldı. Büyücü'yü lise yıllarımda okumuştum. Okutmadığım adam kalmadı :) Bu kitabı neden filme çekmezler diyen arkadaşıma yabancı sitelere bir göz atmasını öneriyorum. Michael Douglas'ın oynadığı Oyun/The Game'in senaryosunun The Magus (Büyücü) den arak olduğu yolunda yoğun bir tartışma var. Ben de bu tartışmaya katılıyorum. Bu arada Fransız Teğmenin Kadını okuduğum en muhteşem aşk romanlarından biridir ve kitabın yansıttığı duygular öylesine güçlüdür ki okurken kendimi bu hikayenin bir parçası gibi hissettim. John Fowles? Dünyanızı değiştirecek bir yazar...
|
Ebru Kargın / 1.03.2004 16:44:59 |
Sevgili Aslıhan, Büyücü' yü ben de deli gibi arıyorum hatta temin edebilmek için Ayrıntı yayımlarına bir mail attım, cevap bekliyorum. Eğer mail adresini bırakırsan seni de haberdar ederim.
|
aslihan / 9.02.2004 23:57:32 |
john fowlesin koleksiyoncu kitabını okudum ve hayran kaldım. Bir aydır istanbuld aramadığım kitapçı kalmadı büyücüyü ariyorum ve bulamıyorum.Bana birisi yardımcı olabilirse sevinirim şimdiden tşkler
|
NURETTİN / 16.12.2003 18:37:48 |
FOWLES İ KEŞFETMEK OKUMAK NE KADAR GÜZEL NE BÜYÜK ŞANS...
|
ayşe / 9.12.2003 10:22:36 |
fowles'ın en sevdiğim kitabı "büyücü" neden filmini çekmezler bilmem. artık yazamayacak kadar yaşlandı; çok üzgünüm. viktorya çağına ilişkin saptamaları sanırım günümüz -kadın- dünyası için hala geçerli, ne yazık...
|
Mehmet / 3.09.2003 16:53:28 |
Koleksiyoncu muhteşem bir kitap ve benim için hep de öyle kalacak.
|
|
|
|