|
Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu |
|
Makalede "Küçük Dünya Etkisi" olarak adlandırılan sözkonusu sıradışı bağlantıların sistem içerisindeki uzak noktalar arasında irtibat sağlanması için geçilmesi gerekli aşama sayısını azaltacağı, böylelikle uzak ve farklı birimler arasında kurulan iletişim sayesinde şaşırtıcı sonuçlara ulaşılacağı izah olunuyordu.
Bir benzetme yapmak gerekirse bu etki bir köyde yaşayan ve yalnızca etrafındaki 4 komşu ile etkileşim içerisinde bulunan bir köylünün birdenbire şehir merkezinde bir işte çalışmaya başlaması, (yani yakın komşularıyla olan mevcut 4 bağlantısına ilaveten bir uzak bağlantı temin etmesi) sonucu köyün şehre açılmasını sağlamasına benzetilebilirdi.
Burada örnek alınan köylünün günlük yaşamında öncesine kıyasla daha yüksek bir hıza eriştiği; önceden sadece köyün civarında ve komşularıyla sınırlı bir alanda dolaşırken birdenbire hergün şehre gidip gelmeye başladığı gerçeğinden yola çıkarak kendisini "hızlandırılmış element" olarak adlandırabiliriz. Zira
bir atomun dirençli yapısı bozarak onda gizli nükleer enerjiyi açığa çıkartan hızlandırılmış elektronlar gibi, bu örnekteki hızlandırılmış element rolünü üstlenen köylü de durağan toplum yapısında gizli enerjiyi açığa çıkartma işlevini üstlenmektedir.
Bu element sayesinde kentteki ve köydeki komşular arasında bilgi alışverişi artmış, bilgi daha hızlı yayılır hale gelmiş; böylelikle her bir birey daha fazla bilgiye ulaşma ve eskisinden daha çok şeyler yapma, hatta işbirliğine gitme veya senkronize çalışmalar gerçekleştirme olanağına kavuşmuştur.
Benzer şekilde, yeni bir kamu görevlisi prototipi geliştirilerek kamuda yönetimi alnında bu güne kadar yeterli ölçüde kullanamadığımız beşeri enerjinin açığa çıkarılması pekala mümkün olabilir. Milenyumun Memuru olarak da adlandırabileceğimiz bu yeni kadrolar tamamen farklı bir görev tanımıyla, farklı gereç ve imkanları kullanmak üzere, farklı bir yönetsel disiplin altında görev yaparak kamu sektöründe şimdiye kadar sadece Mustafa Kemal Atatürk'de tanık olduğumuz ve bu yüzden de bu tür kavramları özel sektörün malı gibi görme yanılgısına kapıldığımız yaratıcılığı, hayal gücünü ve girişimcilik ruhunu yeniden kamu yönetimimize kazandırabilirler.
Modelin Tanımı
Hızlandırılmış Element Modelinin temelinde geleneksel sıradüzen (hiyerarşi) içerisinde gerek kurumların kendi iç örgütlenişinde, gerekse kurumlararası iletişimde sıradışı bağlantılar gerçekleştirilmesi ilkesi yer almaktadır. Burada amaç sayısız ayrıntı içerisinde kullanılabilir bilgiye ulaşmak ve o bilgiyi pozitif eyleme dönüştürecek kişi ya da kurumlara aktarmaktır. İlave bağlantıların faydası ise hem farklı gözlerin devreye girmesi sayesinde eskisinde daha çok bilgiye ulaşılması, hem de bilginin aracılarla nakli sırasında meydana gelebilecek kayıpların doğrudan nakil sayesinde en aza indirilmesi olacaktır.
Uygulamada bu bağlantılar "işlevsel/amaçlı" ve "yapısal/tesadüfi" olmak üzere başlıca iki şekilde sağlanabilir.
"İşlevsel/Amaçlı" bağlantılardan kasıt belirli bir görevin en etkin bir şekilde yerine getirilmesiyle ilgili geçici bağlantılardır. Örneğin Rusya'daki inşaat sektörünün durumu ve iş olanakları hakkında bilgi vermek üzere Moskova Büyükelçiliğimiz Ticaret Müşavirinin Müteahhitler Birliğini ziyaret etmekle görevlendirilmesi böyle bir bağlantı olabilir.
"Yapısal/Tesadüfi" bağlantılar ise bir yandan işlerin olağan seyri esnasında farklı yaklaşımların ve değişik bakış açılarının getirebileceği ilave duyarlılıktan yararlanmak; diğer taraftan da idareye ulaşan bir bilginin ya da talebin değerlendirilip sonuçlandırılması için geçilmesi gereken aşamaların sayısını azaltmak amacıyla kurulacak kalıcı bağlantılara işaret etmektedir.
"Yapısal" bağlantıda esas kurum içinde ve kurumlararası düzeyde tesadüfi olarak birkaç sıradışı bağlantı sağlanması ve işlerin olağan akışı içerisinde bu kanallardan ilave yorum ve katkılar gelmesinin beklenmesidir.
Örneğin Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) etkinlikleri konusunda uzmanlaşmış bir Çevre Bakanlığı mensubunun Dışişleri Bakanlığının NATO Dairesi ile Milli Eğitim Bakanlığının Dış İlişkiler Dairesine doğrudan ulaşma olanağına kavuşturulması düşünülebilir. İşlerin olağan seyrine müdahale etmeksizin sağlanacak bu bağlantılar sayesinde uzun vadede umulmadık sonuçlara ulaşılması; sözgelimi Selçuk Üniversitesinde sürdürülen bir araştırmanın çevresel boyutunun ortaya çıkartılarak bu projeye UNEP fonlarından yüzbinlerce dolarlık mali yardım sağlanması ya da NATO'daki münhal bir geçici kadroya Brüksel'de araştırma yapmakta olan Ege Üniversitesinden bir öğretim görevlisinin aday gösterilmesi gibi olasılıkların değerlendirilmesi mümkün olabilecektir. (Böyle bir bağlantı yokken bu tür bilgilerin ilgili kurumların kendi dosyalarında miyadını doldurmayı bekleyeceklerinden emin olabilirsiniz.)
|
|
|