İşte kamu sektöründe iş hayatına hakim olan durağanlığın temelinde memurlara sınırları dar biçimde belirlenmiş bir hareket alanı tanıyan bu istihdam biçimi yatmaktadır. Çölde nasıl hiçbir şey kolay kolay değişmezse, bir devlet dairesinde de işlerin görülüş biçimi kolay kolay değişmez. Çünkü yeniliklerin başlangıç noktasını oluşturacak ilhamlar ile onları besleyecek hayal gücüne yaşama şansı tanınmamaktadır.
İdarenin nazarında memurlar öylesine durağan bir konuma sahiptirler ki onların yeniliklere öncülük etmeleri bir yana, yukarıdan getirilen yeniliklere uyum göstermelerinin dahi son derece güç olacağı düşünülür.
Örneğin manyetolu telefonlardan günümüzün dizüstü bilgisayarlarına ya da cep telefonundan internet erişimine uzanan yeni teknoloji ürünü aletlerden pek çoğu devlet dairelerine de girmiştir.
Fakat eski kadroların büyük bölümü bu yeni aletlerin bir kısmına elini dahi sürememiş, el sürebildiklerini ise kullanamamış olduğundan telefaks operatörü, bilgisayar işletmeni gibi ünvanlarla yeni elemanların işe alındığı pek çok devlet dairesi bulunabilir.