|
Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu |
|
Sonunda Anadolu
topraklarını düşman çizmelerinden
arındırmakla kalmadı, Türk Milletini
çağdaş medeniyetlere eş düzeyde,
barış ve huzur içinde yaşayacağı bir
devlet düzenine kavuşturabilmek için
gecesini gündüzüne katıp bizlere
paha biçilmez değerde, emsali
görülmedik bir miras bıraktı…
Kişisel özgürlüklerin teminatı olan
ulusal egemenlik idi bu miras…
Atatürk, çağının çok ötesindeki
fikir ve düşünceleriyle tasarlayıp
ortaya çıkarttığı bu parıltılı armağanın
değerinin o günlerde pek anlaşılama-
yabileceğini de hesaba katarak,
onun nasıl kullanılacağı ve nasıl
korunacağı konusunda reçeteler
bırakmayı da ihmal etmemişti…
İşte, eğitimin bir bilgi aktarımı süreci olmaktan ziyade bir değerler aktarımı ve karakter oluşumu süreci olduğunu vurgulayan çarpıcı sözler... Bunları ıskalayan bir eğitimin gerçek hayatta artı değerler yaratacak nesiller yetiştirmekte nasıl yetersiz kaldığını hepbirlikte görmüş olarak, biraz utanıp, biraz hayıflanarak okuyoruz bu sözleri...
İşte sadece fikir ve düşüncede değil, inançta, eğitimde ve kültürde hiçbir kalıba bağlı kalmaksızın, en güzelini arayıp bulma ve onu sahiplenme serbestini tarif eden özgürlük anlayışı...
İşte baba hindi gibi kabarıp büyüklük taslayanlara, ksırf kendilerini düşünenlere, kendisi için yaşayanlara ve her şeyin kendileri için yapılmasını bekleyenlere Mustafa Kemal'in her işine, her fikir ve düşüncesine yansiyan kendini adamışlık halinin tezahürü olan sözleriyle verilebilecek en güzel cevap...
|
|
|