|
Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu |
|
Bu tür niteliksel bir terfi, zihinsel ve ruhsal özgürlükler alanına bir atama gerçekleşmediği sürece kamu kadrolarının yaratıcı düşüncelerini, sezilerini ve kişisel yeteneklerini kapsayan o sınırsız kapasite daima atıl kalacak, ülke de o kapasitenin en uygunsuz koşullarda dahi büyütüp yetiştirebileceği nice güzellikten mahrum kalmaya devam edecektir.
Aslında memurları bunaltan da işyükü değil, bu işleri aklın, bilim ve teknolojinin, uzmanlığın, mesleki ve teknik bilginin emrettiği şekilde yapılmasına izin vermeyip onları yılları önce belirlenmiş duyarsız, gerçeklerden kopuk ve kendi kendisinin performans denetimi yapmaktan uzak dar kalıplar içerisinde çalışmak zorunluluğudur.
Bu insanlara işlerine kendilerinden birşeyler katmalarına izin verilmesi, bu çerçevede işlerini daha iyi ve daha çabuk yapmalarını sağlayacak yeniliklerin tasarlanması ve uygulanmasında onlara söz hakkı tanınması dahi atıl duran bu kapasiteyi harekete geçirerek kurumuş dallara yeniden hayat verebilecek bir adım olacaktır.
Çünkü doğa güçlüdür. Toprağın yumuşaklığı, nemi, ısısı ve hava geçiren tanecikli yapısının temin ettiği uygun gelişme ortamını sağlamak bakımından hiçbir iddiası bulunmayan
kayaların kovuğunda, tüm olumsuz
koşullara rağmen hayat bulup yeşeren
bitkiler gibi, insanın özündeki özgürlük
hissi de geri çekilip saklandığı hücra
dehlizlerden çıkıp gelerek tüm olumsuz
koşullara rağmen, hatta o
olumsuzluklardan alacağı enerjiyle
insan yaratıcılığını yeniden ateşlemenin
bir yolunu bulacaktır.
|
|
|