|
Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu |
|
"Ödüllendirici" Koşullar peşinde...
Burada özel sektör kuruluşlarına dinamizm kazandıran insanların yaratıcılık kapasitelerini harekete geçiren "ödüllendirici" koşulların nasıl yaratıldığı konusunda bize ipuçları verebilecek bazı sözlerden yola çıkarak, bir anlamda "olmayana ergi" yöntemiyle, kamu sektöründe aynı koşulları yaratılmasının yoları üzerinde biraz fikir yürütelim...
1- İnsana saygı unsuru
Öyle görünüyor ki özel sektördeki "ödüllendirici" koşulların başında "insana saygı" faktörü gelmektedir.
2- Ücret Faktörü
Yüksek ücret de ödüllendirici koşulların çok önemli bir faktörüdür. Zira ücret, çalışanlara verilen değerin bir ölçüsü olarak da algılanmaktadır.
Ancak daha önemli olan, çalışanların "geçim sıkıntısı" içinde olmalarının onların düşünme süreçlerini olumsuz yönde etkileyip zihinsel kapasitelerini kıskaç altına alan bir tür kimyasal zehir etkisi yapması nedeniyle buna meydan vermeyecek bir ücret düzeyinin garanti edilmiş olmasıdır.
Elemanların zihinsel yüklerden kurtulup kendilerini sağlam kafa ve tasasız bir ruh haliyle işlerine sarılmalarını sağlayacak düzeyde bir ücret, yaratıcı düşüncenin açığa çıkmasının temel koşullarındandır. İyi bir evde oturup, iyi bir otomobile sahip olacak ve çocuklarını iyi birer okula gönderebilecek denli iyi ücret alan birinin işine yaklaşımı "almakta olduklarının karşılığını vermeye devam etmek" yönünde olacaktır.
3- Mesleki Tatmin Faktörü
Aldığı ücretin düzeyi ne olursa olsun, çalışanların işteki başarısını ve üretkenliğini arttıran bir diğer faktör de işten alınan mesleki tatmin düzeyinin yüksekliğidir. Burada insanların yaptıkları işi sevmeleri ve ona kendi yetenek ve becerilerini kullanarak bir şeyler kattıklarını hissetmeleri ön plana çıkmaktadır.
|
|
|