HiÇBiRYERDE - IN NOWHERE LAND
ABONE FORMU

ABONE OL
ABONELiKTEN AYRIL
HTML TEXT
 SON BASKI
 Ana Sayfa
 Arşivimiz
 Yazarlarımız
 Manilerimiz
 Forum Alanı
 İletişim Platformu
 Sohbet Odası
 E-Kart Servisi
 Sizden Yorumlar
 Medya
 İletişim
 Reklam
 Gizlilik İlkeleri
 Kim Bu Editör?
 SON BASKI
 PDF (~250-300KB)

 Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu

Milenyumun Mandalı

Kalıpların oluşturduğu idari, mali ve kişisel kamu görevlilerinin iş kimliklerini köreltmekte, içlerindeki keşfetme arzusunu, iş heyecanını ve girişimcilik ruhunu yok ederek mesleki beklentilerin küçülmesine yol açmaktadır. Kalıpların sınırlandırıcı ve kısıtlayıcı etkilerine maruz kalarak mesleki deformasyona uğramış insanlara sınırsız olasıkları ve hayal edilemeyecek kaynakları benliğinde barındıran koskoca bir orman sunulsa, kendilerine biçecekleri pay, risk ve tehlikelerden uzakta, gölgeye atılmış bir sandalye denli mütevazi olacaktır.



Oysa aynı insanların devlet memuru olarak işe başlayarak kamu sektöründeki dar kalıpların şeklini almak yerine, farklı bir işe atılmaları halinde özel sektörün rekabet ortamında kendilerini olabilecekleri en üst düzeyde geliştirip iddialı ve her duruma meydan okuyan, yetenekli ve güçlü birer eleman haline gelme potansiyelleri olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Dolap beygiri yerine yarış atı olma kaderine sahip olan atların inanılmaz birer performans göstererek büyük başarılar elde etmeleri gibi, uygun koşullarda kendilerini yetiştirip beceri ve yeteneklerini geliştirmeyi ve bunları en iyi şekilde kullanmayı öğrenebilme şansına sahip olan insanlar da, özel sektörün yüksek başarı beklentileriyle motive edilmiş kadroları içinde kendilerine yer edinebilmek için, alışılmış iletişim, tasarım, ve çalışma yöntemlerinin dışına çıkarak yenilikler peşinde koşacaklar ve verimlilik, üretkenlik, etkinlik gibi kavramlar etrafında şekillenen yeni uygulamalarla sınırları zorlayan, piyasaları alt üst eden ve böylelikle hem kurumlarını, hem de ülkelerini bulundukları noktalardan yıllarca ilerideki noktalara taşıtabileceklerdir.



Özel sektör kurumlarını olağan çalışma yöntemleriyle ulaşmaları yıllar sürebilecek ileri noktalara bir çırpıda taşıyacak yenilikler yapan insanların yetişmesini sağlayan yegane unsur, çalışma ortamındaki rekabetin insanları yeniliğe zorlamasıdır. Uygulanabilir ve etkin yeniliklerle öne geçebileceklerini anlayan ve yeniliğin itibar görüp ödüllendirildiğini somut örneklerle gören insanlar tüm doğal sezilerini, bilgi ve becerilerini yenilik arayışlarına yöneltebilmektedir. Bir başka deyişle kamu sektöründe değişimden zarar göreceği inancıyla çalışanlar üzerinde baskı kurarak onları her türlü yenilikten alıkoyan ve onlara yalnızca üst kademelerden gelecek talimatları yerine getirmekle sınırlı bir düzlemde iş gördüren yöneticilerin tam aksine; özel sektörde sınırlayıcı değil özgürleştirici, alıkoyucu değil teşvik edici, kısıtlayıcı değil muktedir kılıcı yöneticiler görev yapmaktadır.

Geri - 98 - İleri





Sitemiz ve sanal gazetemiz MS Internet Explorer 4.0+ ve 800x600 Res. için optimize edilmiştir.
Dizayn, programlama, uygulama ve yayınlama: Cem Özbatur