Ekonomik Ticaret



Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 5 Sayı: 1.101

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 4 Aralık 2006 - Fincanın İçindekiler



 



 Editör'den : Sonunda patlattım!..

İyi haftalar,

Derbinin rehavetinden kurtulup bilgisayarın başına geçtim ama nafile. Bir haftadır düşe kalka idare eden ADSL modemim sonunda su kaynattı. Orasından burasından duman çıkmasa da ben "yandım anam" diye bağırdığını işittim. İki saatlik yoğun bir uğraştan sonra şu saat oldu hala tık yok. Bende yılların eskitemediği medar-ı iftiharımız, konvansiyonel internet bağlayıcımız, ilk göz ağrımız telefon telimize geri döndüm. İnsan oğlu nankör tabi. Ne de çabuk unutmuşuz o günleri, bir zorlandım ki sormayın. Yarın ilk iş para denkleştirilip yeni bir modem alınacak, artık başka yolu yok. Velhasıl, saat 3:30 olunca bana da burdan sürünerek gitmek farz oldu. Hepinize güzel bir çalışma haftası diliyor ve gidiyorum efendim. Hoşçakalın.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur





Yukarı


 


Nesrin Özyaycı

 Yansımalar : Nesrin Özyaycı


   Fuarların ardından

Fuarların ardından
Sevgili Hülya AKKAYA,


İşyerimin koridor duvarında asılı şahsıma, kurumuma gönderilmiş sayısız "Teşekkür" yazıları içinde, son günlerde aldığım mavi renkli, lacivert çerçeveli iki şık tablo sevincimi daha bir büyütmekte;
GAPBİLİŞİM, 4.Bilgisayar, İletişim ve Elektronik Fuarı, 1.Gaziantep Kitap Fuarı.
Nesrin Özyaycı ve BİEM'e; "Katılım ve Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz"
yazısı, altında iki önemli amblem. Gaziantep Üniversitesi, Akort Fuarcılık...
Her iki kuruluşa asıl ben teşekkür etmek istedim.

Fuarın açılışını Vali Sayın Süleyman Kamçı ile Gaziantep Üniversitesi rektörü Sayın Erhan Ekinci yaptı. Sağ olsunlar. Geçmişten tanıdığım/tanımadığım üniversitede çalışan akademik/idari personele/öğrencilere, okullarından öğretmenler/öğrenciler gönderip katılımlarıyla fuara renk veren arkadaşlarıma, bildiklerime, bilmediklerime teşekkürler... Özellikle birlikte başladığım akademik yolculuğumun kesildiği noktadaki tanıkları olup üniversitede çalışmalarını halen devam ettiren; İsmail Özsabuncuoğlu hocama, sevgili Berrin Uçkun, Savaş Uçkun başta olmak üzere okumaya, gelişmeye, düşünmeye önem verenlerin katılımlarına, desteklerine sevgiler/saygılar...

Milli eğitim Müdürümüzün açılışta olmasını isterdim, ancak demek çok önemli bir işi vardı katılamadı diye düşünmekteyim! Belediye Başkanlarımızın da en azından ziyaretçi olarak gelmelerini beklerdik. Canları sağ olsun... Yaşar Ağyüz nedense kopamadı Gaziantep halkından! Katılımı anlamlıydı...

Çocukluğumdan bu yana düğünlerin ardına düğün sahiplerinin "Gelenlerde sağ olsun, gelmeyenlerde..."sözü büyük bir olgunluk değil mi? Fuarlar en önemli düğünlerdir/şenliklerdir anlayanlara. Herkesin memnun olabilmesi de imkansızdır değil mi?

Heyecanla başlayan, yorucu ancak mutlu çalışmalar insana yaşam hızı/sevinci vermekte.
Nedense kendimi sorgulamadan yazamıyorum. Kadınlar kadınları sever mi? "Bazen hayır"ama "çoğu zaman evet"diye yazmak istedim. Bazı kadınlar var ki, onlara duyduğum hayranlık sevgim için çok geçerli bir nedendir.

Hülya Akkaya bunlardan biridir. Kentimizde İş Dünyasının tanıtımında emekleri büyük, önemli bir iş kadını. Yabancı gelinimiz, ancak benimsemiş bizi. Biz de Onu sevmekteyiz, kızımız gibi. 80'li yıllardan tanırım kendisini. ODTÜ Mühendislik Fakültesi, Gaziantep Yerleşkesi'nin Halkla ilişkilerden, Fakülte/Üniversite Genel Sekreterliğinden, Türk Halk Bilimler Topluluğundan, İş kadınlığına kadar pek çok görevlerden tanıdığım zarif bir insan Hülya.

Habersizce şokla görevimden alındığım, 31. Aralık.1983 yılbaşı günü; gecesi üniversite yemekhanesinde "Yılbaşı" kutlanacaktı. Biletimi almıştım, ancak kırıldığım/koparıldığım bir günün gecesine, ısrarlara rağmen katılamamıştım! Düzenlenen gece organizasyonu altında imzası olanlardan biriydi Hülya. Katılmak zorundaydı. O yılbaşı eğlencesi gecesinin ardına "...gece boğazımda düğümlendi kaldı Nesrin..."diye arayışını unutmadım.

Duyarlı, hassas bir insan olabilmek öyle herkesin harcı değil. "Özel Sektörde Kurtlarla Dans..." Akort Fuarcılığı markalaştıran bir lider Hülya... İnsanları iyi gözlüyor, herkesin fikrini alıyor, sessiz kalıyor, gereğinde gelecekte kazanabileceğini düşleyip kaybetmeyi göze alabiliyor ancak bildiğini de okuyor gibi düşünmekteyim. Kendimi yazar gibi yazıyorum, umarım kızmaz yazdıklarıma.!

İzlenimlerim, duyumlarım "Fuarlar ustası Hülya..." Çok hassas, akıllı... Duyarlı olabilmek güzel bir "Allah vergisi", herkese de nasip değil diye düşünüyorum. Detaylarda güzellikler gizlidir. İşin ardına yetişebilmek, dimdik yürüyebilmek, sonunda "başardım..." demek size yakışmakta. Gülen gözleriniz hiç solmasın.

İhtiyarlamaya başladık gibi, ancak enerjimizi üreterek çoğaltmaktayız. Sahi sevgili Hülya nasıl yıllar önceki gibi genç durmaktasınız? Yıllar deneyim kattı, ancak saflığımızla yemyeşil durmaktaysak ne mutlu diyebiliyorum. Adımıza "Çok Hırslı..."diyenlere ne desek acaba? İnsanın içine kurt/merak düşmeye görsün, kemirir durur. Mesela bu yazımı yazmasaydım bu gece rahat uyuyamazdım! Başkalarını dinleyebilmek, ancak ne yaptığımızı da bilebilmek geliştirdi bizi değil mi?. Hatta ayıp olmasın da "eşşeğin kuyruğunu kesmeye gör, kimi uzun der, kimi kısa..." Eleştirilerde olacak, övgülerde. Sizi TÜYAP eleştirebilir, ancak TÜYAPlardan farkınız yoktu inanın!

Akort Fuarcılığın adresine geçmişte en fazla işim gereği 2 defa uğramışımdır, siz bana hiç uğramadınız. Çaya bekliyorum. Ancak Kitap fuarıyla adresinize çok uğradım. Katkıları olanlarla güçlü/çoklu bir grup çalışmasıydı Gaziantep 1.Kitap Fuarı. Gidişim kendisi istediği içindi, ancak Kitapları da çok sevdiğimden daha çok gittim çekinsem de. Gülen personeli, oğulları da dahil çalışma gücümü etkiledi. Sunumlarıyla, organizasyonlarıyla, yöneticiliğiyle, emekçiliğiyle, kadınlığıyla, giyimiyle, duruşuyla, insanları ağırlamasıyla, hanım ağalığıyla kentimizin vefa borcu çok Hülya Hanıma. Lafa gerek yoktu, yaptıklarıyla anlatmaktaydı kendini. Davranışlarıyla etkilendim/etkiledi diyebilirim.

"Gönlü bol bir Lady" diye yazsam diğer kadınlar, 80'li yıllardan bu yana tanıdığım değerli eşi Nedim Akkaya kıskanmasın Onu. Fuar bitiminde kendisine Varlık Yayınlarından geçmişte okuyup etkilendiğim Mart, 2006 Varlık Dergisini alıp hediye ettim. Dergi kapağında Kıskançlık meşalesi, yazısını bulursanız okumanızı isterim. Farkında yaşadıklarının, güzel olan da bu bence. Kıskanılmak güzeldir, ancak dozunda olmalı diye düşünüyorum.

Yaşadıklarından birikimlerini yazsa diye içimden geçirdim şimdi. Kim bilir kaleminden ne güzel sözcükler dökülecek. İnsan olabilmek zor iş. Hele bizim kültürümüzde "Kadın..." olabilmek, uğraşıların altına ak imzalar atabilmek inanılmaz bir sevinçtir/erdemdir değil mi?.
Nietzche "Sürüde kalma..."diyor. Önemli olan sıra dışı olabilmek.

Kentimizden önemli birkaç portreyle "İş Dünyasından Röpörtajlar" yazılarım olacak. Bunlardan biri de siz olacaksınız. Kimseyi "beni yazarmısın?" dediğinde yazamıyorum. İçinden gelen güzellikleri/zorakileri yaşamak bir şans, bir güzel yazgı değil mi? Bakalım...

Eleştireceğim tek noktanız "kendinize haksızlık etmeniz..." Kendimde de yaşarım bunu. Kafamızı gereksiz olaylara takmamalıyız, önemliyiz. Yüreğimizi, beynimizi olumsuz olgularla yormamalıyız, ancak nafile! Değil mi? Olduğu kadar olsun diyeyim hadi...

1.Gaziantep Kitap Fuarı bitti... 21.Kasım.2006, sabahın kuşluk vakti. Sevgili yazar Lütfiye Aydın ablamla geceyi uyumadan bizim evde gülüşüp, sohbet ederek geçirmiştik. Saat 4. Dışarıda buz gibi bir hava. Cep telefonum çalıyordu. Hülyaydı arayan. Arabasıyla tek başına bizim evin köşesine gelmiş Lütfiye ablayı 6 uçağına şehrin kaç km. ötesindeki havaalanına yetiştirecekti. Erkek yazarları erkek personeli taşımıştı havaalanına, tanığıydım. İki kadın telaşla indik merdivenlerden. Siyah mantoluydu. Yorgunduk ancak keyifle bavulları koyduk arabasına. Yolumuz açık, ömrümüz uzun olsun temiz ürettiklerimizle...

Nesrin Özyaycı
http://www.nesrinozyayci.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
3 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Kendinize İyi Bakın : Serap Bengi Şencan


WELLNESS
İYİ GÖRÜN- İYİ HİSSET


Bu kelimeyi artık her yerde görüyoruz ve duyuyoruz. Wellness anlamını bilmeyen yoktur. Wellness hastalanmadan, sağlığın değerini bilip sağlıklı yaşamak, iyi görünmek ve iyi hissetmek anlamına geliyor.

Maalesef ki biz hastalanınca doktora gider ve hastalanınca sağlığın değerini anlarız. Wellness o kadar yaygınlaşmış ki geçenlerde gittiğim klasik müzik konserinde wellness adında cd gördüm. Müziğe bile wellness girmiş durumda.

Her alanda wellness yer alıyor. Peki bizler wellness olabiliyor muyuz?

Hayatı wellness olarak yaşayabiliyor muyuz?

Kaç kişi iyi görünüyor ve iyi hissediyor? Kaç kişi gerçekten hastalanmadan sağlığının kıymetini biliyor?

Kısaca, kaç kişi wellness'ı biliyor ve yaşıyor?

Düşündürücü değil mi? Yok denecek kadar az kişi evet bu benim diyebiliyordur.

Fastfoodlar, yağlı kızartmalar, etler, şerbetliler, tatlılar, cipsler, asitli içecekler dururken wellness da neymiş diyenler de var. İşte bu tarz yemekler yerine sebzeler ve meyveleri tercih etsek, kızartmalar yerine ızgarayı seçsek, asitli ve kafeinli içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları ve bol su tercih etsek, yürüyen merdiven yerine biz efor harcayarak merdivenleri çıksak, hareket etmeyi alışkanlık haline getirsek; wellness'ı yaşamış oluruz.

Yanlış ve yetersiz beslendiğimiz için gizli açlık ortaya çıkıyor. Bu da bizi sürekli yemeye yönlendiriyor. Gözümüz hiç doymuyor. Şimdi size basit dille gizli açlığı anlatacağım. Neden sürekli bir şeyler atıştırmak istiyoruz?

Beyin-hücre-mide yi düşünün. Şimdi hücre beyne sinyal gönderiyor ben açım diyor. Beyin mideye sinyal gönderiyor hücre aç yemek ye diyor mide başlıyor guruldamaya, sizde gidip önünüze geleni yemeye başlıyorsunuz. Karnınız şişiyor, ama hala atıştırma ihtiyacınız var. Hücre beyne tekrar sinyal gönderiyor ben doymadım açım diyor beyin mideye sinyal gönderiyor hücre aç diyor. Siz hala açlık duyuyorsunuz, aslında mideniz küp gibi oldu ve patlayacak durumdasınız ama hala yeme ihtiyacınız var işte bu sizin yanlış ve yetersiz beslendiğinizden kaynaklanıyor.

Aslında siz beslenmiyor midenizi şişiriyorsunuz. Yanlış şeyler yiyorsunuz. Proteini ve vitaminleri eksik alığınızda hücre sinyal gönderir sürekli ama siz eksik olanı alıncaya kadar sinyal gelir. Bunun için bol sebze ve meyve hatta ek gıda takviyesi kullanmanız gerekir. Az yemekle bir anda doyabilirsiniz ve şok olursunuz normalden daha az yemişsinizdir ve doymuşsunuzdur bunun sebebi doğru beslenmedir.

Normalde midemizi değil hücremizi doyurmamız gerekir. Hücre doyduğunda beslenmiş olursunuz. Hücrenin gerçek doygunluğa ulaşması için hayvansal protein yerine bitkisel protein alınması gerekir. En doğal bitkisel protein ise; SOYA PROTEİNİDİR. İşte gerçek beslenme hücre beslenmesidir. Bu da WELLNESS dır.

Hayvansal proteini fazlasıyla tükettiğimiz için kilo problemleri ile karşı karşıya kalıyoruz. Aşırı kilo sonrası da obezite ve …

Doktorlar,obezitenin ciddi ve evrensel bir sorun olduğunu ifade ediyorlar. Halen aşırı kilolu insanların 1 milyar 200milyon dolayında olduğunu kaydeden uzmanlar, obezitenin en yaygın görüldüğü ülkenin ABD olduğunu söylüyorlar. Avrupa ülkelerinde nüfusun yüzde 15'i obezken bu oran ABD'de bu oran yüzde 20'yi buluyor.

Sebebi de ABD'de porsiyonlar 3 kişilik boyutlarında olup bunu 1 kişi yiyor ve yanında içtikleri kola ise büyük olup ücretsiz ve limitsizdir. İstediğiniz kadar kendiniz alabiliyorsunuz.

Son olarak obeziteyle ilgili birkaç gerçek. Ölüme neden olan faktörler sıralamasında sigaradan sonra ikinci sırada yer alan obezite ömrü ortalama on yıl kısaltıyor. Tümörlerin yüzde 35'i kötü beslenmeyle alakalı. Şeker hastalarının ise yüzde 85'i aşırı kiloludur. Sağlık harcamalarının yüzde 7-9'u da aşırı kilonun neden olduğu sorunlar için yapılıyor.

Şişmanlıkla mücadelenin ilk koşulu, çocukluk çağından itibaren sağlıklı beslenmeyi öğrenmek, uygulanmak ve spor yapmayı alışkanlık haline getirmektir. Bu bilincin ailede ve toplumda yaygınlık kazanması, çağımızın hastalığı olan şişmanlık ve onun neden olduğu hastalıklarla savaşımın ilk koşuludur. Ailenin sağlıklı beslenmeyi öğrenmesiyle çocuklar daha sağlıklı belenecektir. Çocuklarımız genellikle anne ve babanın davranışlarını taklit ettiklerinden, beslenme alışkanlıkları hızla değişecektir.

Zayıflamak ve yaşamınızı sağlıklı bir kiloda sürdürmek istiyorsanız, bilimsel olarak beslenme alışkanlığınızı değiştirmelisiniz. Bunu tek başınıza yapamayabilirsiniz çünkü kaç yaşındasınız bilmiyorum ama yaşınız kadar yıllık beslenme şeklini değiştirmek kolay olamaz. Bunun için bir danışmandan yardım almanız gerekir.

İlk yazımda da bahsettiğim gibi bende bir beslenme uzmanıyım, danışmanlık yapıyorum. Danışmanlık ücreti almıyoruz çünkü bunu ücretsiz yapıyoruz. Danışmanlık hizmeti alarak 15 kg dan kurtuldum ve sabitledim.artık kilo almıyorum.

Wellness'ı hayatımın her noktasında her anında yaşıyorum. Hücremi besliyorum gizli açlık hissetmiyorum. Sağlıklıyım ve sağlığımın kıymetini biliyorum. Bu yaşamı sizler ve sizin çevrenizdeki kilo ve enerji problemi yaşayan arkadaşlara diliyorum.

Wellness'la sağlıklı ve enerjik günler geçirmeniz dileğimle

Yüreğiniz ve beyniniz güzel olan her şeye açık olsun.

Sevgiyle kalın…

Serap Bengi Şencan
kendineiyibak@kahveciyiz.biz


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
3 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Kahveci : Nuran Karakaya


KIRILINCA TOPLANMAYAN

Elimde kutu,çanta,torba derken en ufak olan minik torba arada elimden kaydı.
Gazete kağıtlarına sarılı olmasına ragmen şangır şungur sesler duyuldu.
İçimden de dedim ki, yeni iki şık kahve fincanı aldım ya, siz gidin bakalım benim cam çay fincanlarım...Birinizden umutluydum ama ne gezer, paketi açınca tuz ve buz zerrecikleri ve de kırılınca toplanmayan?

Ne yapalım bunlar yerine gelebilir, birde gelemeyenler var...

Giden sevgili, giden dostlar, varken kıymeti bilinmeyen sağlık, giden topraklar(erezyon) depremler, afetler, hayaller ve nice canlar... vs. o kadar çogaltılabilir ki.

Acaba hepsini yerine koymak kolay mı, tabii ki hayır..

Madem gidenler çoğunlukta, ruhlarımızı bir silkelemek gerekiyor dostlar.

Ne bu bencillik, umursamazlık, sevgisizlik, anlayışsızlık..Birazcık sevgiyi, hoşgörüyü, saygıyı, şefkati yüreğimize çagırsak korkmadan, o cesur yürek zaten aşinadır hepsine; yeter ki alıp bol bol kullansak( Yaa iki cam fincan beni alıp nerelere gittiniz)

Zaten biliyoruz gidenlerin nasıl kırıp gittiğini, 1-5-10 yıllar degil daha fazla dost sandıklarımızın, hayatımızda nelere göz koyduklarını,...Meğer ne basit ne küçücükmüşsünüz. Hani o tuz ve buz zerrecikleri vardı ya küçücük , aynı onlar ve YÜREĞİM gibi KIRILINCA TOPLANMAYAN.....

Nuran Karakaya


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
10 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu


Milenyumun Mandalı

Editör'den Önemli Not:Sevgili Sait Haşmetoğlu'nun e-romanı görsel öğelerle süslendiğinden, aşağıdaki adresten tek tıklamayla zevkle okuyabilirsiniz. Üşenmeyin... Tıklayın... Ayrıca bugünden itibaren duygu ve görüşlerinizi yorum olarak yazabilirsiniz.
http://www.kmarsiv.com/xfiles/mandal_1.asp

Devamı yok. BİTTİ

hasmetoglu@kahveciyiz.biz

Bu romanı arkadaşına önermek ister misin?

Rating: 8,578,578,578,578,578,578,578,578,57
              445 Kahveci oy vermiş.
58261 Yorum var. Yorum Yaz / Oku

Yukarı


 


 Dost Meclisi


YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
Yorumlarınız için bekleriz.

Fotoğraf : Servet Yaylı

Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 7.563 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.

Yukarı


 


 Tadımlık Şiirler


Lal İzdüşümler

ellerim köz karası
tenimde is konusu
ayna kırık

yıkılmış hane üstüme
dağınıkken yatak

meğer
mutluluğun supabını çekmiş hainler
ondan devrilmişim

penceremde yağmur damlası
kapımda aç köpekler
gök bozuk

kırılmış sevdiğim sözüme
dökülürken ıslak

yalan söylemiş bana sevda
hiç çıkmam diye içinden

yürümüşüm
koşmuşum hep
bir arpa yol alamamışken

meğer
kadrolu piyonlar tıkamışlar önümü
ondan geçememişim

aşk demişim
sevda demişim adını

susamışım
tenin tenime değmemişken

ayrılmışım
ayılmışım aniden
ne diyor yar giderken

ardından
bir türkü tutturmuşum
her şeye rağmen

sonra

bir kasırga geçmiş sözümden
ilelebet susmuşum

Gülcan Talay

 


 Biraz Gülümseyin




KMTV Sunar...

Yukarı


 


 Kıraathane Panosu


İstanbul için Son Hava Durumu
ISTANBUL ISTANBUL
Ankara için Son Hava Durumu
ANKARA ANKARA
İzmir için Son Hava Durumu
IZMIR IZMIR
Kaynak: http://www.meteor.gov.tr

Yukarı


 


Akın Ceylan

 İşe Yarar Kısayollar


  Şef Garson : Akın Ceylan

Teknolojik ürünlerle ilgili fiyat araştırmalar yapmayı sevenlerden misiniz? Hani bazen teknosa ve benzeri mağazalara girip, herhangi bir ihtiyacınız olmadığı halde şöyle bir dolaşıp, insert'ü de elinizi alıp hımmm! diyenlerdenmisiniz? http://www.4indirim.com/ kısayoluna girip, abone olarak, günlük dört doz seviyesinde ürün ve fiyat bilgisini e-posta adresinize gönderilmesini sağlayabilirsiniz. Her sabah mesaiye başlamadan önce iyi hımmm'lamalar.

Bu da günlük fallarınızı okuyabileceğiniz ve abone olduğunuzda güncel bilgileri size gönderen bir fal sitesi. http://www.muneccim.com/ Tabiki sadece yıldız falı değil karakter tahlilleri, rüya yorumları, renk uyumları ve bir çok manevi destek malzemelerine bu web sayfasında bulabilirsiniz.

Günlük uygulamalarla ilgili bir diğer çalışma ise günlük haberler http://www.internethaber.com/ web sayfasında günlük derleme haberleri ve yorumları bulabilirsiniz. Belki birebir günlük gazete okumanın zevkini vermeyecektir ama yine de her türlü haberi aynı anda ve hızlı şekilde bulabilmeniz için uygun bir web sayfası.

Günlük bir çok şeyi takip ederken televizyonları takip etmemek olur mu? Tabi ki olmaz. http://www.tv7.gen.tr/ Bu web sayfasında ise tüm televizyonların yayın akışlarıyla ilgili detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Diziler, filmler gibi konu başlıklarını bulunması ve benzer programların bir arada takip edilebiliyor olması büyük avantaj.

Yukarı


 


 Damak tadınıza uygun kahveler




http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

Yukarı





Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



SON BASKI (HTML)

KAHVE YANINDA DERGi

Hoşgeldiniz
Arşivimiz
Yazarlarımız
Manilerimiz
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
KÜTÜPHANE
SANAT GALERiSi
Medya
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Kim Bu Editör?
SON BASKI (HTML)
YILDIZ FALI
DÜNÜN
ŞARKILARI





ÖZEL DOSYALAR

ATA'MA MEKTUBUM VAR
Milenyumun Mandalı
Café d'Istanbul
KIRKYAMA
KIRK1YAMA
KIRK2YAMA
KIRK3YAMA
ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
Teröre Lanet!
Kek Tarifleri
Gezi Yazıları
Google
Web KM













Fincan almak ister misiniz?
http://kmarsiv.com/sayilar/20061204.asp
ISSN: 1303-8923
4 Aralık 2006 - ©2002/06-kmarsiv.com