Ekonomik Ticaret



Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 5 Sayı: 1.113

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 20 Aralık 2006 - Fincanın İçindekiler



 



 Editör'den : Problemi henüz çözemedim!..

Merhabalar,

Dünkü operasyon tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. Fire oranı %50'ye çıktı. Özellikle yahoo ve hotmail adresleri etkilendi. Bizim emektar sunucu köftehor büyük abilerini aramaya başlıyor ama bir yere gelip takılıyor. Sevgili kahvecilerin söylediği gibi, Telekom hatlarındaki yavaşlama da etken olabilir ama sanki daha farklı şeyler de var. Kahve Molası'nı sadece email olarak takip eden ama birkaç gündür gazetesini alamayan kahvecilerden bir ricam var. Hoş alamıyorlarsa bu mesajı nasıl okuyacaklar ya neyse. Lütfen tekrar tekrar abone olmaya çalışmayın. Sorun sizin aboneliğiniz bitmesinde ya da silinmesinde kesinlikle değil. Problemi çözdüğümde (umarım) eskiden olduğu gibi gazetemizi almaya, okumaya devam edebileceksiniz. Hakkınız ilelebet bakidir. Bu gece de bir farklı izleme yöntemi uygulayacağım, bakalım neler olacak. Huzurunuzdan ayrılmadan pikabımıza bir muhteşem enstrümental şarkı koyup gideyim diyorum. Alan Parsons Project'ten Mammagamma. Problemi, nisbeten de olsa, çözmüş olarak bir yeni günde buluşmak üzere hoşçakalın.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur








Yukarı


 


Sabiha Rana

 Beyaz Düşler : Sabiha Rana


  ŞOFÖR KARISI

"Bolu Dağı'nın hastası, sisin ustasıyım" diye yazsaydım arkama keşke.. Şimdi siste kaza yapan araç muamelesi görmezdim kalbinin sol şeridinde değil mi Hamide?
Bizi çekemediler anlamıyor musun gülüm bu yüzden halatı kopardık seninle...
Kara saplanan araç gibi aciziz hasretiz şimdi birbirimize..
Sabaha karşı sana gelmek için yola çıkacağım canım.. Duyarsan öğleye doğru eğer, "köprüye çarpmış bindirmiş kaza yapmışım" diye, sana ve sabah uykusuna hasretliğimdendir bilesin..
Bundan böyle minibüs arkası olsam ne yazar Hamide’m... Gönlünde bana yer olmazsa sakın üzülme...
Benim için hiç fark etmez ben ayakta da yolculuk ederim..
O gün sana diyememiştim bu yüzden şimdi söylüyorum...
Hatalı sollamada kaza yapan arabanın şoförü babamdı... Senin ailen gerçeği bilseydi de bişi değişmezdi biliyorum...
"Şoförsün dediler vermediler'' yazardım kaportaya yine...
Hem o kadar da yazmıştım plakanın önüne yoluna ölmezsem yollar da öleyim diye,
Bir derdin mi var canım, beni istemiyor musun söyle?
O zaman bir daha, sakın bana yaklaşma, sonra üstün başın toz duman egzoz olur..
"Tozumda yok olur, egzozumda boğulursun Hamide", demedi deme...
Ne yaparsın be güzelim, elektrik direğinin en acemisine rastlamışsam şayet direğe çıkan araç, ben olurum elbette...
Anlatmış mıydım ? Bir gün eve giren araç sandılar beni... Bilmiyorlar ki beni, herkes kalkışıma hayrandı ama nedense bütün kızlar duruşuma kurbandı..
İşte bu sebeptendir tek rakibim THY diye nam saldı..
Artık sensizsem, uçurumdan uçan araç olsam ne yazar?
Bırak geç geldi desinler be güzelim geçmiş olsun demesinler..
İnşallah karayolunda değil de senin kollarında inleyerek öleyim....
Yeter ki özleminden düz yolda devrilmeyeyim..
Ben rampaların ustasıyım, sonra da gözlerinin hastasıyım gülüm..
Neden yüz vermiyor yüzüme gülmüyorsun?
Bak halime acı be Hamide, nasıl da kafadan yemiş araç gibiyim...
Al bu hançeri vur kalbime o zaman, yüreğimi liğme liğme parçala, aman ha, sakın derine inme..
Çünkü orada sen varsın bir de sana saklı benzin depom..
Benden sakın duymuş olma amma, sakın ola vatandaş bedduası alma..
Şoför karısı olursun anam gibi yanarsın sende sonra..
İlla da yakışıklı koca istiyorsan şayet, bırak be Hamide’m şöyle hızlı yaşayayım sonra da genç öleyim, yeter ki sen yol ver bana...
Melekler hayırlı yolculuklar diler…

Sabiha Rana
http://www.sabiharana.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


[Henüz Oylanmamış]
0 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Kahveci : İdris Kenç


Buğulandı gözlerim

Bir Pazar sabahı, serçelerin tıngırtısı ve arsız güneşin sıcaklığı, âşık olduğum şehrin nemi ve seninle girdiğim it dalaşının adrenalinin inanılmaz hazzı ve yılların özlem duygusuyla yanıp tutuşurken, odamın kapalı kapısı ardından sesini duymaktayım, rüyamda mısın yoksa evimde mi?

Sevgili; gidişinin ardında yaktığım gemilerin banko yolcusuyum, yüreğim dayanılmaz acıların panzehirini, seni duvarlara çizerek ve yüzüne kalleş diye haykırarak yarattı.

Bugün ilk karşılaştığımız sahile yolum düştü, falımıza bakan çingene kadınla sohbete koyuldum, dilenci çocuğa uzatılan elin yarattığı o anlamlı tebessüm misali güler yüzlü ve tavşankanı nidalarıyla ünlü Ekrem babanın kahvesinde mola aldım. Karşı sahilde ki Yorga amca haber yollamış, nasıl da özlediğimi ansızın fark ettim bir an geçmişe dalıverdim, hayallerimiz, evimiz, çocuklarımız; ve ben içmeye başladıktan sonra ki halime, her seferinde bir daha âşık oluverdiğini haykırmanı, bende her seferinde, taptığım kadının aşkını tazelenmesi için tüm fırsatlarımızı Yorga babanın meyhanesine gitmeye başlayışlarımızı, rakıyla girdiğim dalaşmanın akabinde peltekleşen dilimle sana aşk şiirleri okumayı, gözlerinin içine bakarak gelecek planlarını kurmayı, tüm bunlar gözlerimin önünde bir film şeridi misali geçiverdi ve havlayan köpeğin sesiyle irkilerek kendime geldim

Nefret trenlerini kabul ettim gidişinle gönlümün istasyonlarına, kaplıcalar kan aktı, Ağrı dağı yandı ben sallandım, sakal bıraktım, yüzüme düşürdüğün hüznü saklamak adına ve sana aşk beslediğim çocuk yüreğimi unuttum senden sonra.

Hani okul yıllarımızdı, hatırlamıyorum şimdi hangi dönem olduğunu, hatırlamakta güçlük çekmekteyim. Balık tutma hevesine kapılmıştım da hafta sonunda arkadaşlarla balık tutmaya giderken "sana yakışmaz sen yazmalısın vaktini okumak ve yazmakla geçirmelisin" gibi telkin ve önerilerini avazın çıktığı kadar arkamda bağırmış ama ben duymazlık tan gelip hızlı manevralarla evden çıkmıştım. Anlattılar yıkılmışsın trafik kazasını haber alınca, uzun bir süre aynı hastanede yatmışız ben konuşamıyor sen ise şuurunu yitirmişsin. Benden de beter olmuşsun, aylar sonra kendine geldiğinde ise kötürüm halimi gördüğün an, başucumda alnıma bir buse kondurduktan sonra çekip gitmişsin, ben ise gidişinin ardında yıllar sonra toparlanıp kendime gelmişim belden aşağısı tutmaz bir şekilde. Doktorların en iyi olur dedikleri tek şey ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm kalacağımı.

Kendime geldiğim an, yüreğim gözlerimle beraber ilk seni aramıştı. Yeniden dünyaya gelmişçesine zavallı annem ve arkadaşlarım sevinç gözyaşları dökmekteydi neden nasıl sorularının ardında senden bahsetmemelerine anlam verememiştim seni her sorduğumda konu değiştirmelerini anlamam uzun zaman almadı beni terk etmiştin hani sevgi ve aşk iyi günde ve kötü günde de beraber olmaktı.

Sevgili: kaza yaptığım dördüncü yılın aynı günündeyim bugün ve beni terk edişinin üzerinden tam dört uzun yıl geçti ben Yorga amcanın meyhanesindeyim, içiyor ama sohbetim sen değil, yüreğimde nefret karışımı ince bir sızı var. Vakit epeyce geç oldu eve doğru yol almaktayım arındım senden, yatağa uzanıyor ve sabaha senden eser kalmaması umuduyla uykuya dalıyorum.

Buğulandı gözlerim

Sesini duymaktayım rüyamda mısın yoksa evimde mi? Kapısı kapalı olan odamın ardında geliyor sesin dört yıl aradan sonra taptığım kadın araladığı kapımın arasında bana bakıp ve gülümsüyordu o an yıllardır unuttuğum çocuk yüreğim seni tanımadığını haykırıyordu

İdris Kenç
idriskenc@hotmail.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


[Henüz Oylanmamış]
0 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Pergelin Divit Ucu : Sarahatun Demir


ADI, ADIM OLSUN...

Aykırı olmasın..Çok sıradan kalsın...

"Zaman akıp geçti işte

Neler yaşadık değil mi

Öyle öyle" azizim...

Birkaç güne kalmaz yılbaşı akşamı neler yenmeli'nin listesini yapıp buzdolabı süsü yardımıyla kaygan zemine tutturalım. Her su içmeye geldiğimzde sanki hiç görmemiş telaşıyla bir kez daha bakalım listeye; yine, yine, yine...

Birazdan dilek bile dileyebiliriz. Ömrümüz akar, duran bir başka hayat. Yılların soyutunda, soy kütüğü solculuk kavgalarında yitebilir de akan hayat değil çok başka "şey.." Akıp giden biz değiliz, o bir başka şey...

Eylül sever hüznü.. En bitmeye yakınma aylarıdır eylül devamı; ekim, kasım, aralık...

Bir yılbaşı akşamı asla yalnız kalınmamalı.. "Ağlamaya yer arayan ruhum" için evde o kadar sessiz kuytu çirkinlikte düzenler var ki...

Ama aykırı olmayalım

Çok aptalca mesajlar çekebiliriz

Olsun

Ya da çok manadan öte sohbetlere girmeli zaman zaman

Sadece öylesine

Yılbaşı gecesi uykuya olabildiğince geç ulaşmalı.. Heyecanlanmalı.. Çok gereksizce.. Salak bir terleme nöbetiyle heyecan basmalı...

"Kızım bak şımardın yine" diyen annenin bu kalıp söylemine

"Oğlum, ayağa kaldırma beni" diyen baba olmalı illaki

"Baba, biz bu noel hindi yiyecek miyiz?" sorusuna

Ne noel'i kızım gavur musun sen diyebilen bir muzur oğlan bulunmalı

En aptal oyunla, "saat on ikiyi vurmadan para isteyelim, beş gece yine isteriz" planlarını pan zehri mucitleri kadar gizli kapaklı yapmalı

Dilek dilemeli

Olacakmış

Olacak

Onunki olmuş

Geçen sene

Bu zamanlar

İnanmalı

..

Soyulmuş portakalllar mutlaka kurumalı

Muzları bitirmeli

Çerez tabağındaki leblebilere dokunmamalı

Evde yapılmış, anne elli bir kremalı pasta olmalı

Artan kreması buzdolabında durmalı birkaç gün

Aykırı olmamalı

sıradan kalmalı

İnanmalı

Aptalca heyecana gark olmalı

Öylesine

Yeni bir yıl gelmeli

Sanki çok eskimiş gibi hala

Gerilip koltuktan seslenmeli birileri

"Eee hayat, gördün mü bir yıl daha tükendi..."

Sarahatun Demir
sarahatun@mynet.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


[Henüz Oylanmamış]
0 Kahveci oy vermiş.

 


 


Semih Bulgur

  Kahveci : Semih Bulgur


   2085'LERE NE KALACAK ?

Tahmin ediyorum, bu yazımı gören değerli okuyucularım, Semih Bulgur yine bunalım takılıyor diyeceklerdir. Fakat inanın, oturdum, düşündüm, düşündüm, ama bu ülkede, bu dünyada hatta bu evrende yazılabilecek olumlu bir şeyler bulamadım, bulsam da yazamadım ve yazım gerçekten hayati bir konu üzerine.

Tabi içinde duygu, sevgi, hoşgörü barındıranlar için hayati bir konu. Sanat bir toplumun can damarlarından biridir sözüne inanlar için. Sanatı hayatın önemli bir parçası, duvardaki tabloyu, koltuk takımına olan uyumunun ötesinde görenler için.

20. yüz yıla baktığımızda hatta daha gerisine de baktığımızda yüzyıla, bin yıla damgasını vuran, çeşitli akımların kurucusu, dönemin insanlarını, toplumlarını derinden etkilemiş kalıcı eserler bırakmış, birçok büyük sanatçı ve bilim adamına rastlarız. İlk akla gelenler; Salvador Dali, Picasso, Rafael, Pittori Pisani, Rembrant, El greco, Monet ve Da vinci gibi büyük ustalardır. Bunların yanında birde 21. yüz yıla bakalım, buna 1980'lerden sonrasına da katarsak, kalıcı eserler bıraka bilmiş, dönemleri, kültürleri etkileyebilmiş kimi sayabiliriz.

Duygunun en yoğun yaşandığı ve içine aktarıldığı sanat olan resimden eser yok. Aklımıza sadece görsel ağarlıklı, kalıcı olamayacak şov dünyasının ve holywood'un ürettiği maddesel şeyleri gelir. Yani holywood yıkılmaz ama eserler unutulup gider.

Neden kalıcı eserler bırakılamıyor? Çünkü maddesel tüketim toplumu haline gelmemiz, sanatı da bir lokmada tüketir hale getirdi bizi. Her şeyin madde, çıkar, menfaat ilişkisine dönüştüğü günümüz Dünyasında sanatta doğal olarak her geçen gün tükenmekte, tüketilmektedir. Duygu ve içsellik bulamayan sanatçıda, bıraktı kendini digital, maddesel, ruhsuz kapital kasırgasının girdabına.

Dönüp ülkemize bakarsak, 20-30 yıl önce tirajı 800 bini bulan mizah dergileri bu gün 40 bin zorla satmaktadır. Avrupa da gazetelerin neredeyse her sayfasını karikatürler süslerken, birazda hükümet korkusundan, Türkiye'de arka sayfa güzelinin de arkasına sıkıştırılır hale geldi.

Baylar, ben bu gidişi hayra yoramıyorum. Ülkemizin ve bütün insanlığın can damarlarından biri, hatta şah damarı kesiliyor. Sanat tükeniyor, mizah tükeniyor, duygu tükeniyor, içsellik tükeniyor… Kapital besleniyor da besleniyor, besleniyor da besleniyor…

Sanata ve sanatçıya değer verelim, her ikisi de ölmeden önce…

Semih Bulgur
www.semihbulgur.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
1 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu


Milenyumun Mandalı

Editör'den Önemli Not:Sevgili Sait Haşmetoğlu'nun e-romanı görsel öğelerle süslendiğinden, aşağıdaki adresten tek tıklamayla zevkle okuyabilirsiniz. Üşenmeyin... Tıklayın... Ayrıca bugünden itibaren duygu ve görüşlerinizi yorum olarak yazabilirsiniz.
http://www.kmarsiv.com/xfiles/mandal_1.asp

Devamı yok. BİTTİ

hasmetoglu@kahveciyiz.biz

Bu romanı arkadaşına önermek ister misin?

Rating: 8,578,578,578,578,578,578,578,578,57
              445 Kahveci oy vermiş.
58261 Yorum var. Yorum Yaz / Oku

Yukarı


 


 Dost Meclisi


YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
Yorumlarınız için bekleriz.

Fotoğraf : Gülendam Oğuz

Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 7.563 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.

Yukarı


 


 Tadımlık Şiirler


ben bir kadını seviyorum

ben bir kadını seviyorum, söylemiş miydim?
uzaklarda bu sevgi...
sevgili özlenir,
tüter burnumda buram buram
sevgiliye mektuplar yazılır, yazılır, yazılır… gönderilmez
bir sevgilimee gitsem gelsem
sevgilim siz kalmasam
burcu burcu sevgilim koksam
özlemlerim gitse sevgim kalsa.. sevgilim siz kalmasam

Cem Ataman

 


 Biraz Gülümseyin




KMTV Sunar...

Yukarı


 


 Kıraathane Panosu


İstanbul için Son Hava Durumu
ISTANBUL ISTANBUL
Ankara için Son Hava Durumu
ANKARA ANKARA
İzmir için Son Hava Durumu
IZMIR IZMIR
Kaynak: http://www.meteor.gov.tr

Yukarı


 


Akın Ceylan

 İşe Yarar Kısayollar


  Şef Garson : Akın Ceylan

http://www.msdewey.com
Yepyeni bir arama motoru!.. İnternet teknolojisi ile yaratıcılığın geldiği üst noktalardan biri. Arama da yapıyor ama size tavsiyem hiçbirşey yapmadan bir süre seyretmeniz.

Prison Break dizi filmini seyreden ve yayınlanmış bölümlerini arşiv yapmak isteyenlere güzel bir kısa yol http://rapidshare.de/users/p0p3qz Bu web sayfasında dizinin bir çok bölümü kayıtlı. Bilgisayarınıza indirebilir ve istediğinizde seyredebilirsiniz. Hazırlayan arkadaşın ellerine sağlık.

Aslında daha önce tanıtımını yaptığım ama sesli şiir hizmetinden bahsetmediğim bir site http://www.antoloji.com/siir/sesli_siirler/ size doğrudan sesli şiir sayfasının adresini veriyorum. Şiirler mp3 veya benzeri ses formatlarında hazırlanmış. Şiir dinlemeyi sevenlere büyük bir zevkle tavsiye ediyorum.

…The original Santa Claus, St. Nicholas, was born in Turkey in the 4th century. He was very pious from an early age, devoting his life to Christianity. He became widely known for his generosity for the poor… http://wilstar.com/xmas/xmassymb.htm web sayfasında Christmas nedir ve kullanılan semboller nelerdir diye merak edenlere açıklamalar yapıyor.

İşte bu da kurban bayramına özel sms seçenekleri http://www.komsu.net/hazirsms/kurban_bayram_mesaj.html kime ne göndereceğimi düşünüyorum ama bulamıyorum diyen arkadaşlarımıza kolaylık olsun diye veriyorum. Hem de kurban bayramına özel.

Yukarı


 


 Damak tadınıza uygun kahveler




http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

Yukarı





Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



SON BASKI (HTML)

KAHVE YANINDA DERGi

Hoşgeldiniz
Arşivimiz
Yazarlarımız
Manilerimiz
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
KÜTÜPHANE
SANAT GALERiSi
Medya
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Kim Bu Editör?
SON BASKI (HTML)
YILDIZ FALI
DÜNÜN
ŞARKILARI





ÖZEL DOSYALAR

ATA'MA MEKTUBUM VAR
Milenyumun Mandalı
Café d'Istanbul
KIRKYAMA
KIRK1YAMA
KIRK2YAMA
KIRK3YAMA
ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
Teröre Lanet!
Kek Tarifleri
Gezi Yazıları
Google
Web KM













Fincan almak ister misiniz?
http://kmarsiv.com/sayilar/20061220.asp
ISSN: 1303-8923
20 Aralık 2006 - ©2002/06-kmarsiv.com