Ekonomik Ticaret



Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 5 Sayı: 1.119

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 28 Aralık 2006 - Fincanın İçindekiler



 



 Editör'den : Kanla başladı, kanla bitiyor!..

Merhabalar,

Üç bayramlı 2006'yı devirmeye üç gün kaldı. Yıla kurban keserek başlamıştık, kurban keserek bitireceğiz. Yılbaşında bir de kuş gribi derdimiz vardı, sonuna geldiğimizde duyduk ki aşısını bulmuşlar. Din atışmalarının, mezhep savaşlarının olduğu bir yılda yılbaşı ile bayramın aynı güne denk gelmesi de manidar. Ne mutlu bize ki, dünya üzerinde kendini müslüman olarak tanımlayan milletler içinde her ikisini de gerektiği gibi kutlayabilecek belki de tek ülke Türkiye. Bunun değerini bilmek gerek. Bayram arefesinde, Irak'ta kardeşin kardeşi kurban ettiği bir bayramda, memleketimde kanlı kurban görüntülerinin artık olmamasını istemek fazla anlamlı olmuyor biliyorum ama ben gene de bildiğimi okuyacağım. Medeniyetin gereği olarak, sadece kesmiş olmak için kesilen kurban yerine, bağışta bulunmanın kurban etmekten çok daha anlamlı olacağını savunuyorum. Allahın sevgili kulu olmak adına uluorta zamansız can almak yerine, bir can bağışlamanın Allah katında en büyük ibadet olduğuna inanıyorum. Daha da fazla birşey demiyorum.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur








Yukarı


 


 Kahveci : Şadıman Şenbalkan


HER İNSAN GİBİYİM BİR KARIŞIK RUH HALİNDE

İçim sıkılıyor... Ruhum daralıyor

Beni bu ruh haline iten hayat şartlarındaki güçlük mü, sevgisizlik mi, paranın gücüne endekslenmiş güç mü ve ben duygusundan başka bir şey düşünmeyen insan mı, ne?
Bir çok neden sıralanmış benim ve benim gibi düşünen insanların mutsuz olmasındaki sebeplere dedim, kendimi avutmak umuduyla televizyon kanalları arasında gezindim. İçimi beter bir kasvete gark eden filmleri geçtim, magazinlere hiç bakmadım, politikacıların söylemlerine aldırmadım. Onlar da bana ahvalime aldırmıyorlardı nasılsa.

Sevgi ve dingilik aradım o karışık zamanlara takılan aklımda, ruhumda. Çaresizliğin kol gezdiği yaşamımda kendime çare aradım ama bulamadım. Aklımı, fikrim; parya sıkışmış bir gelecek korkusunda kıskıvrak esir alınmıştı çünkü.

Hayatın ironisini düşündüm ve benim gibi borçlu yaşayan onlarca insanı... Ve sorguladım hayatın cilveli yollarındaki insanı ve o insanın başına gelenleri: Neden bazı insana hayatın tüm nimetleri; hiç bir caba harcamadan sunulduğunu sordum kendime. Ve gene o hayatta neden bazı insana geçtiği kıyakları sordum. Bazı insana hayat, harcadığı onca çabaya emeğe rağmen "geç" demiyordu hayat sınıfından güle oynaya, neden?

İşte bu düşüncelerimde zor ile güç denklemi kesişti yollarımda. "Zor gücü yener" dedim kendime.

Aşka tutunmak istedim, olmayan aşkımla... Oysa aşk, hayatın kalbinde ve benim gönlümde beni çoktan yaralamıştı üstelik ruh kalbimden. Belki, bu ruh halinden ve umutsuz günlerimdeki umutsuz bekleyişlerden tek kurtarıcım olacaktı aşk, ruhumu daraltan beni benden koparan yok yoksul zamanların aczindeki duygularımdan kimbilir dedim kendime ama kimseler bilemedi derindeki arsız yaşamın arsız doymak bilmeyen isteklerini., beni benden eden hayatın yüzleşmelerini.

Hayatla cebelleşmek mi beni değiştiriyor acaba ? Galiba bu değişim beni ben yapıyor ve bir sürü olasılık var umuttan yana ama, umutsuzlukta beni kovalamıyor değil, her insan gibi.

İnsani bir duygu selinde garip bir seferdeyim, siz gibi, onlar gibi... Düşünen yaşayan ve yaşama tutunmaya çalışan her insan gibi...

Şadıman Şenbalkan


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


[Henüz Oylanmamış]
0 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Kendinize İyi Bakın : Serap Bengi Şencan


SAĞLIKLI BİR ÖĞÜNÜN SIRLARI

Bugünkü sağlığınız, yaşantınızı bugüne dek sürdürdüğünüz yaşam tarzınızın sonucudur.
Buna ne kadar çok stres yaşadığınız, egzersiz yaptığınız, uyuduğunuz ve dinlendiğinizin yanı sıra ne yiyip içtiğiniz de dahildir. Hayatımızdaki her şeyi kontrol edemeyiz ancak öğünlerimizin ne kadar sağlıklı olup olmadığını kesinlikle kontrol edebiliriz. Sizinde anlayacağınız gibi "Ne ekersek onu biçiyoruz"

Peki, kendinize yemek hazırlamayı düşünürken, aşağıdaki hususları da göz önüne alıyor musunuz?
• Kullanacağınız gıdayı ne kadar zamandır saklıyorsunuz?
• Her bir öğünün verdiği mikro besinlerin ( karbonhidrat, protein ve yağ) miktarı
• Pişirme sürecinde gıda nasıl değişiyor?
• Öğününüz ne kadar doyurucu ve lezzetli olacak?
• Vücudunuz her bir öğünü ne kadar kolayca sindirecek ve özümseyecek?

Öğünlerin "sağlıklı öğün" olarak nitelendirilmesi için bazı şeyleri yerine getirmesi gerekir
• azami besin içeriği ( pişirildiğinde veya işlemden geçirildiğinde tamamen kaybolmayan)
• çeşitli
• lezzetli
• doyurucu
• sindirimi kolay

İşte sağlıklı bir öğün örneği
• büyük ve renkli karışık salata
• yeni patatesler, yoğurt ve zeytinyağı ile taze maydanozdan yapılan patates salatası

Bir öğün, besin dengesi açısından 10 üzerinden 10 alır ve üstelik doyurucu ve lezzetlidir. Ancak, sağlıklı bir öğün hazırlamak için yeterli vaktiniz yoksa ne yapacaksınız? Ya da o kadar yoğun bir hayatınız var ki, sürekli olarak öğünlerinizi kaçırıyorsanız ne olacak?

Çok fazla işlenmiş hazır gıdalar, günün birinde sizi yavaşlatacaktır eğer zamandan yana sıkıntınız varsa tam size göre bir çözüm var: öğün yerine geçen mikro gıdalar var. Hazırlaması çok kolay ve çok lezzetli.
Minimum kalori ile optimum beslenme sağlıyor. Bir öğünde yer almasını umduğunuz besinleri dikkatli bir şekilde dengelenmiş oranlarda içerir: protein, karbonhidrat, yağlar, lif ve vücudunuzun her gün ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineraller. Zengin soya proteini içerir. Düşük doymuş yağ ve sodyum oranı mevcuttur.

PROTEİNİN GÜCÜ
Ortalama bir şahıs, yaşam için gerekli dokuz amino asidi elde etmek için günde 70-100gr protein tüketmelidir. Eğer yeterli miktarda protein tüketmezsek, vücudumuz bu proteini kaslarımızdan çalacaktır. Yüksek soya proteini desteği sayesinde kaslarımızı güçlendiririz.
Unutmayın ki Sayın Mümin Sekman'ın dediği gibi "Doğru şeyi yapmak için yanlış zaman yoktur."

Kalbiniz ve ruhunuz iyi ve güzel olan her şeye açık olsun.
Sevgiyle kalın…

Serap Bengi Şencan
kendineiyibak@kahveciyiz.biz


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


8,508,508,508,508,508,508,508,50
2 Kahveci oy vermiş.

 


 


M.Nihat Malkoç

 Kahveci : M.Nihat Malkoç


  YOK OLAN AHLAKİ DEĞERLERİMİZ VE ÇOCUK PORNOSU   MESELESİ

Yaşlı dünyamız her geçen gün yozlaşıyor. Daha doğrusu dünya eski dünya da içindekiler değişiyor, bozuluyor. Ahlak erozyonu almış başını gidiyor. Gün geçmiyor ki bir ahlaksızlık haberiyle sarsılmayalım. İçki, kumar ve şiddet gibi çirkinlikleri duymaktan yorulmuştuk ki son zamanlarda başımıza bir de çocuk pornosu kavramı musallat oldu. İnanın bu kelimeyi telaffuz ederken yüzüm kızarıyor. İçimi bir mahcubiyet duygusu kaplıyor. Böyle bir konuda yazı yazmaktan utanıyorum ama yazmamak bu gerçeği bertaraf etmiyor. Çocukla 'porno' kelimeleri yan yana hiç şık durmuyor. Çünkü çocuklar çiçektir, melektir.

Ahlaksızlığı ahlak edinen bir kısım insan görünümlü varlıklar sonunda çocukları bile cinsel istismarın malzemesi haline getirdi. Eskiden büyüklere yönelik olan cinsel istismar artık çocuklarımızı hedef almış durumda… Bu, kötü gidişin habercisidir. Demek ki etrafımız sanıldığı kadar tekin değil. Tehlike çanları kulaklarımızı sağır edercesine çalıyor. Peki, böyle bir ortamda çocuklarımızı hainlerin tuzaklarından kim kurtaracak?

Dünya nüfusu gittikçe yaşlanıyor. Özellikle Avrupa ülkelerinde yaşlıların genç nüfusa oranı Türkiye'yle kıyaslandığında çok yüksek olduğu görülüyor. Türkiye genç nüfusu çok yüksek olan bir ülkedir. 2000 yılında yapılan genel nüfus sayımına göre Türkiye'nin yaklaşık üçte birini 10-24 yaş grubu nüfus oluşturmaktadır. Ortalama ergenlik yaşı 10-19 olarak kabul edilmektedir. Şu bir gerçek ki bu kesim şer odaklarına karşı dayanıksız ve savunmasız bir durumdadır. Onları kötü niyetli kişilerin tuzaklarına düşmekten kurtarmalıyız. Bunu fertlerden beklemek fazlaca iyi niyetlilik olur. Devlet korumasız gençlere şefkat kanatlarını germelidir.

Çocuğun cinsel doyum aracı olarak kullanılmasının yanı sıra çocuktan cinsel amaçlı kullanım yoluyla para kazanılması 'cinsel sömürü' olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde çocuklara yönelik cinsel sömürü son yıllarda çok daha fazla gündeme gelmeye başlamıştır. İnternet ortamında çocuklarımızla ilgili olarak hazırlanan çirkin içerikli pornografik siteler kitleleri bu bataklığa çekiyor. Nasıl oluyor da bu çeşit siteler çökertilemiyor? Devlet bu işe tez elden el atmalıdır. Çocukların saf duygularından yararlanıp onların masum görüntülerini teşhir eden ve bu yoldan çıkar sağlayanlar kanun önünde hesap vermelidir.

Çocukların bir kısım geri kalmış ülkelerde zenginlere peşkeş çekildiğini duyardık. Erkek ve kız çocuklar fuhuşta kullanılırdı. Özellikle Uzakdoğu ülkelerinde ve fakir Afrika'da böyle şeyler sık sık yaşanırdı. Fakat bunlar bizim dışımızda gelişen şeylerdi. Son yıllarda bu çirkin davranışlar bizde de sık görülmeye başlandı. 17 aylık bir bebeğin İzmir'de çok yoğun cinsel sömürüye maruz kalmasıyla ve yaşadığı fiziksel sarsıntıların ağırlığı nedeniyle kamuoyunun gündemine gelen bu olay aslında var olan ama gün ışığına çıkmayan birçok bağlantının ortaya çıkmasını sağladı. Bu çirkin olay, insanların iman ve irfandan uzaklaştıkça nasıl da insanlıktan çıkıp vahşi bir hayvana dönüşebileceğini gösteriyor. Öyle ya insan topraktan yaratılmıştır her an çamurlaşabilir. Onu frenleyen dini ve vicdani duygulardır.

Türkiye Çocuk Hakları Komisyonu Koordinatörü ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Polat, çocuk pornosuyla ilgili çarpıcı bilgi ve istatistikler vermektedir. Aşağıdaki bilgiler hadisenin hangi boyutlara geldiğini ortaya koymaktadır. Görünen o ki bu gidiş uçurumda sonlanır. Polat'ın konuyla ilgili olarak verdiği şu bilgileri iyi tahlil edelim:

"On yaşında olgunlaşan, 20 yaşında yaşlanan, 30 yaşında ölen yaklaşık 2 milyon çocuk, her yıl seks pazarına sokulmaktadır. Sri Lanka'da olduğu gibi seks turizminde erkek çocuklarının yoğun bir şekilde kullanıldığı birkaç istisna ülke dışında, dünyada yaygın olarak kız çocukları ve genç kadınlar bu sektörde kullanılmaktadır. Seks turizminde kullanılan çocuklar en fazla 8-18 yaş arasındadır. Tayvan, Filipinler, Tayland, Vietnam, Kamboçya, Endonezya, Rusya, Romanya ve Polonya çocuklarını pazarlayan ülkeler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. 1998'de Endonezya, Malezya, Filipinler ve Tayland'ın turizm gelirlerinin yüzde 2 ila 14'ünü bu sektörden karşıladıkları ve seks turizmi için bu ülkelere gelen erkeklerin çoğunluğunun Batı Avrupa ve Kuzey Amerika kökenli olduğu bildirilmektedir."

Analar, babalar, öğretmenler uyanın!... Zira tehlike basite alınacak gibi değil. Ne olur çocuklarımızı ahlaki değerlerimiz çerçevesinde yetiştirelim. Onlara manevi değerleri öğretelim. Vicdan kavramına işlerlik kazandıralım. Çocuklarımıza Allah sevgisi ve korkusu verebilirsek bu iğrençliklerin önüne geçebiliriz. Çünkü bu işin başındakiler de bir zamanlar çocuktu. Gelin çocuklarımızı çirkin tuzaklardan koruyalım. Geleceğimizin teminatı olan yavrularımızı cinsel istismara alet edenlere şiddetli cezalar verelim ki onların aldığı cezalar herkese ibret olsun. Hatta bu işe bulaşanları özel bir kanunla ipte sallandıralım. Zaten bir kişi ipte sallanırsa ötekiler bundan ders alır ve mesele kökten çözülmüş olur.

M.Nihat Malkoç
mnm61mnm@hotmail.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


[Henüz Oylanmamış]
0 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Milenyumun Mandalı : Sait Haşmetoğlu


Milenyumun Mandalı

Editör'den Önemli Not:Sevgili Sait Haşmetoğlu'nun e-romanı görsel öğelerle süslendiğinden, aşağıdaki adresten tek tıklamayla zevkle okuyabilirsiniz. Üşenmeyin... Tıklayın... Ayrıca bugünden itibaren duygu ve görüşlerinizi yorum olarak yazabilirsiniz.
http://www.kmarsiv.com/xfiles/mandal_1.asp

Devamı yok. BİTTİ

hasmetoglu@kahveciyiz.biz

Bu romanı arkadaşına önermek ister misin?

Rating: 8,588,588,588,588,588,588,588,588,58
              444 Kahveci oy vermiş.
58261 Yorum var. Yorum Yaz / Oku

Yukarı


 


 Dost Meclisi


YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
Yorumlarınız için bekleriz.

Fotoğraf : Tayfun Avınca

Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 7.563 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.

Yukarı


 


 Tadımlık Şiirler


Olaylar durumlar mekanlar ve bireyler

Ve de tepkiler zamana göre değişirler.
Zaman devinin halinde
Dış koşullar kendi aleminde
Sana bana öyle çarpıp gidiyor
Üzerimde kaldıysa onunla yaşıyorum.
Fanusta mıyız ki sanki
Uzağımızda tutalım her şeyi
Gelip çarpıyorlar bizlere
Bazen kötülükler bazen güzellikler
En iyisi güzellikler yapalım bırakalım
O nasıl olursa olsun gider sahibini bulur
Bilmediğimizin bilgisine sahip olalım

Cem ATAMAN

 


 Biraz Gülümseyin




KMTV Sunar...

Yukarı


 


 Kıraathane Panosu


LÖSEV'e BAGIŞ YAPABİLİRSİNİZ.

İstanbul için Son Hava Durumu
ISTANBUL ISTANBUL
Ankara için Son Hava Durumu
ANKARA ANKARA
İzmir için Son Hava Durumu
IZMIR IZMIR
Kaynak: http://www.meteor.gov.tr

Yukarı


 


Akın Ceylan

 İşe Yarar Kısayollar


  Şef Garson : Akın Ceylan

İşimiz gücümüz internet ise tabi ki kutlama mesajlarımız da internet ortamında olacaktır. İster yılbaşı, ister kurban bayramı http://www.sohbethane.net/ekart.php web sayfasındaki e-kart’lar ihtiyacınıza cevap verecektir. Tabiî ki yine de tercih sizin. Büyüklerin gönlünü almak için ellerini öpmek ve biraz olsun yüz yüze sohbet etmek bence en iyisi olacaktır.

Bu da benden çocuklara yeni yıl hediyesi http://www.billybear4kids.com ister oyun oynasınlar, ister online eğitimlere katılsınlar ya da isterlerse bilgisayarlarına uygun ekran koruyucuları indirsinler.

Çizgi roman tutkunlarına özel bir web sayfası http://www.cizgiroman.gen.tr Kiminiz benim gibi çocukluğunuzun çizgi kahramanı Zagor’u arar. Bir başkası Mister No meraklısı. Çizgi roman meraklısı herkes buraya.

Ellerin youtube’si var da bizim bir tube’miz yok mu sanıyorsunuz. Elbette var, hem de pikni tipi. http://www.pikniktube.com/ web sayfası aynı zamanda Beyazıt Öztürk tarafından da tanıtımı yapılan ve ödüllü bir tüp sayfası. Çektiğiniz ilginç video görüntülerini yükleyebilirsiniz. Ayrıca yüklenmiş videoları hem zevkle seyredip aynı zamanda oylayabilirsiniz.

Yukarı


 


 Damak tadınıza uygun kahveler




http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

Yukarı





Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



SON BASKI (HTML)

KAHVE YANINDA DERGi

Hoşgeldiniz
Arşivimiz
Yazarlarımız
Manilerimiz
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
KÜTÜPHANE
SANAT GALERiSi
Medya
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Kim Bu Editör?
SON BASKI (HTML)
YILDIZ FALI
DÜNÜN
ŞARKILARI





ÖZEL DOSYALAR

ATA'MA MEKTUBUM VAR
Milenyumun Mandalı
Café d'Istanbul
KIRKYAMA
KIRK1YAMA
KIRK2YAMA
KIRK3YAMA
ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
Teröre Lanet!
Kek Tarifleri
Gezi Yazıları
Google
Web KM













Fincan almak ister misiniz?
http://kmarsiv.com/sayilar/20061228.asp
ISSN: 1303-8923
28 Aralık 2006 - ©2002/06-kmarsiv.com