Ekonomik Ticaret



Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 5 Sayı: 1.124

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 11 Ocak 2007 - Fincanın İçindekiler



 



 Editör'den : Yerli malı yurdun malı herkes onu seyretmeli!..

Merhabalar,

Dikkatiniz çekiyordur mutlaka, ortalık yerli filmden geçilmiyor. Hem de öyle yabana atılır cinsten değiller. Hepsi birbirinden güzel, emek verilmiş, pırıl pırıl filmler. Oskar aday adayı bile var aralarında. Geçen yıl ikiyüz küsur film oynamış sinemalarda. Bunun sadece 35 tanesi yerli imiş. Ama gelin görün ki, otuzbeş filme kesilen bilet geri kalanların tümünün toplamından fazlaymış. Bu müthiş birşey biliyor musunuz? Yetmişli yılları yaşayan bizler iyi biliriz. Ayakta kalmak için çırpınan film yapımcılarının tek dayanağının seks olduğu zamanları. Geçinmek için değil, aç kalmamak için o filmlerde çalışmak zorunda kalan yüzlerce sinema emekçisini unutmak mümkün mü? Peki nedir bu işin sırrı? Yukarıdan bir yerlerden vahiy mi geldi de yapımcılar iyi film çeker, bizlerde salonları doldurur olduk. Değil elbette? Bu gelişmenin lokomotifi şu beğenmediğimiz televizyon dizileri. lafa geldi mi eleştirmekten geri durmadığımız ama beyaz cama yapışıp seyrettiğimiz o diziler, önce televizyonlara hayat verdi. Emektar sanatçıları tekrar keşfederken, yeni yüzleri tanıdık, sevdik, bağrımıza bastık. Dizilerin tutması, televizyoncuların, sinemanın eksikliğini duyduğu altyapıyı, ekonomik gücü ve en fazla ihtiyaç olan tanıtım olanaklarını sinema sektörüne sunmalarına neden oldu. Dizi piyasasına yağan senaryolar aldı başını gitti. Senaryo yazarlığı başlı başına bir geçim kaynağı olunca, aralarından çok iyi film senaryoları da çıkmaya başladı. Ve sonunda olanlar oldu, sinemanın önünü kestiğine inanılan televizyon, sinemanın yeniden canlanmasına da ön ayak oldu. Seyirci yok diye ağlayan yapımcı ve yönetmenler, iyi ürünler sergilediklerinde hakettikleri seyirciyi fazlasıyla çekebileceklerini anladılar. O zaman neymiş? Dizileri hor görmemeliymişiz. Sinema filmini sinema salonlarında seyretme zevkini hiçbirşeye değişmemeliymişiz. Ve her ne şekilde olursa olsun korsandan medet ummamalıymışız.

Haydi gelin şimdi hoş bir şarkıya kulak verelim, Tania Tsanaklidou eşliğinde Mikael Delta çalıyor Mia Agapi Mikri. Esenkalın.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur








Yukarı


 


Temirağa Demir

 Kahveci : Temirağa Demir


  Bezgin dört göz…

Temirağa Demir'in yeni kitabı çıktı. Her Kardan Adam Olmaz. Online satın alabilirsiniz. Üzerlerinden kuşlar geçecekti, kanatlarını elleri ile tutacaklardı, şimdi bir öfkeye heba edilen her şeyin ardından bakan dört camekanlı gözleri var hepsi bu…
Şarkılar yalancıdır…
“Yorulursan yaslan bana, sarılıp uyuyalım gün batımında, belki üstümüzden bir kuş geçer, haydi kalk gidelim bu şehirden…”
Gördün mü kocaman yalanlarını,
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak elbette olamaz da “eskisi gibi” hiçbir şey yapılmaz zaten, eskisi gibi olsun diye…
Her şey yenisi gibi olmalı, eskide yaşananlardan gereken tecrübeyi sindirmiş yeniliklerin heyecanı ile harmanlamış yaşanacaklar gibi…
Eskisi gibi…
Neden olsun ki?
Ama bir garanticililik vardır ya hayatlarınızda, ondandır bu bilinmez söylem…
Eskiden yaşadığınız her şeyden eminsiniz, ve evet o “eski” lerde yaşanan güzelliklerde vardır elbet ancak sizin bu “eskisi gibi” takıntınızın kaynağı garanticilik…
Yeni, risktir…
Nelere gebe olduğu bilinmez…
Oysa eskisi gibi isterseniz, eksik kalanlar olsa da, görmek istemedikleriniz mazinin perdesinde tekrar görünse de “eskisi gibi olmayacak” dersiniz…
Olmadı…
Eskisi gibi olamadı, yeniyi görmeye de cesaret edemedi…
Artık birbirlerini iyi olmalarını istemekten başka bir iyilik gelmiyor ellerinden…
Eksik kurallı bir oyundu bu…
Yada yıkılacağı baştan belli, kaçak bir ama temeli sağlam bir inşaat…
Yetkililer geldiğinde direnişleri taş ve sopalarla saldırmaları dahi yıkılmasına engel olmayacaktı…
Yıkıldı…
Ama yetkililer değil, kendi elleri ile yıktılar bu sevdayı…
Uzaktan bakınca bir moloz yığını görünüyordu geriye kalan, nemli koca bir moloz yığını…
Artık tartışılamayacak kadar uzak kelimeler, biraz özlem, biraz buğu var camekanlarda…
Şehre küsmüş ve hazır ol vaziyetinde uçan martılara bakarak romantik anlar yaşadıklarını düşünenlerinden değillerdi…
Ama severlerdi martıları, ekmeği havada kapan tek kuş onlardı ve en tertipli uçanlarda…
Ayaklarını bitiştirip bir nevi “hazır olda” kanat süzerek ilerlerdi gökyüzünde…
Şarkı devam ederdi…
“Hiçbir yüz güzel değil senin yüzünden”
Sonra arabanın saati gelirdi…
Giderlerdi…
Sonra, sonrası yok işte hepsi bu…
Ne mi oldular…
Onu bende bilmiyorum…
En son gördüğümde kısık gözlerle bu karmaşanın geçmesini bekliyorlardı…
Hala aynı safsata ile kendilerini kandırmayı da bir binayı moloza çevirdikleri kadar iyi beceriyorlardı…
“Eskisi gibi olmayacak” diyorlardı…
Olmadı…
Yeniyi de göremeyecek kadar bezgindi gözleri…

Temirağa Demir
temiraga@mynet.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
2 Kahveci oy vermiş.

 


 


M.Nihat Malkoç

 Kahveci : M.Nihat Malkoç


  ÖDENMEYECEK ÖDEMİYORUZ

Trabzon Devlet Tiyatrosu oyuncuları bu yıl da üstün bir performansla birbirinden güzel oyunlar çıkararak tiyatro severlere görsel şölenler sunuyorlar. Bir oyun bitmeden yenileri sahneleniyor. Küçük bir Anadolu şehri sayılabilecek Trabzon'da oyunların sıklıkla sahnelenmesi tiyatro tiryakileri için bulunmaz bir nimettir. Bunu iyi değerlendirmek gerekir.

Bizler de fırsat buldukça tiyatroya atıyoruz kendimizi… Fakat bir başımıza değil, okulca gidiyoruz tiyatroya… Koca tiyatroyu öğrencilerle dolduruyoruz. Trabzon Lisesi'nden bahsediyorum. Tiyatroyu ihmal etmeyen, her oyunda bütün koltukları dolduran ve görsel şöleni büyük bir iştiyakla başından sonuna takip eden sanatsever öğrencilerden söz ediyorum.

Trabzon Lisesi'nde tiyatroya ve genel anlamda sanata karşı büyük heves var. Her yeni oyunda koca salon öğrencilerle dolup taşıyor. Gençler internet kafe yerine tiyatroya gidiyor. Bazı suarelerde koca tiyatro okulca kapatılıyor. Çünkü okul bunu kaldırabilecek potansiyelde… Biletler öğrencilerin ayağına kadar getiriliyor; sınıf sınıf dolaşılıp kendilerine ulaştırılıyor. Böyle olunca öğrenci tiyatroya koşuyor. Bu durum zamanla köklü bir geleneğe dönüşüyor. Trabzon Lisesi'nde öğrencilere tiyatro, genel anlamda sanat sevgisi aşılayan öğretmenlerden biri olan İbrahim Kavzoğlu'nun emeklerini teslim etmek gerekir.

Geçenlerde yine okulca tiyatrodaydık. İtalyan yazar Dario Fo'nun kaleme aldığı "Ödenmeyecek Ödemiyoruz" isimli oyununu öğrencilerle seyrettik. Oyun Füsun Demirel tarafından dilimize çevrilmiş. Trabzon Devlet Tiyatroları tarafından sahnelenen oyunun rejisörlüğünü A. Galip Erdal; yardımcılıklarını Dilek Güven ve Z. Ekin Öner üstlenmişler. Işık Tasarımını Yüksel Aymaz, kostümleri Gülümser Erigür, dekoru Işın Mumcu hazırlamış. Oyundaki roller şöyle paylaşılmış: Antonia: Ayla Baki, Giovanni: M.Ceyhun Gen, Luigi: Şevki Çepa, Margherita: Şebnem Dokurel, Mali Polis, Mezarcı, Büyük Baba, Onbaşı: E.Utku Ölmez… Söz konusu oyunda dramaturg(sanat yönetmeni) olarak Selen Birkiye görev almış.

Trabzon Devlet Tiyatroları Haluk Ongan Sahnesi'nde halkla buluşan oyunun enteresan bir konusu var. Oyunda gerçekle komedi sırt sırta vermiş… Olay bundan uzun yıllar evvel geçse de güncelliğini hâlâ koruyor. Oyunla ilgili şöyle bir değerlendirme yapabiliriz:

"Oyun, İtalya'da varoşlarda yaşayan işçilerin yaşam ve sınıf mücadelesi içinde karşılaştıkları güçlükleri anlatıyor. İki işçi ailesinin gündelik yaşamlarının içinden izlediğimiz bir komedi ve kuvvetli bir sistem sorgulaması bu oyun... Sürekli yükselen hayat pahalılığı içinde varoşlarda yaşayan kadın işçiler, semtin süpermarketine gidiyorlar, alışveriş yapıyorlar ve fiyatların zamlanmasına karşı, hep birlikte eski fiyatlar üzerinden alışveriş yapmaya karar veriyorlar, kasalara gelip "Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!" diyorlar ve marketteki yiyeceklere el koyuyorlar. Polis tarafından kuşatılan bir mahalle, kovalayan polisler, kaçan kadınlar, kaçan insanlar, saklanmaya çalışılan yiyecekler, sistemin kutsallığını savunan kocanın karşısında, kendi eylemini savunabilmek için türlü oyunlara girişen bir kadın, bu kovalamaca içinde savunduğu sistemin sorgulamasını yapmak durumunda kalan koca, sürekli olarak kovalayan ve kaçanlar... Gerçeklerin acıtan ve güldüren yanları bir arada sergileniyor."

Oyun Türkiye'de geçmese de mesajlarla Türkiye'ye de göndermelerde bulunuluyor. Çünkü hayat pahalılığı ve fiyatların sürekli yükselen bir çizgide hareket etmesi ülkemizin de uzun yıllardan beri kanayan yarası olarak karşımıza çıkıyor. Aslında bu oyun İtalya'dan çok bizi yansıtıyor. Çünkü İtalya'nın bugün böyle bir meselesi yoktur. Bu oyun İtalya'da geçiyorsa da oyundaki mesajların kapsama alanına Türkiye de giriyor, hem de fazlasıyla…

Politik güldürü türünde olan 'Ödenmeyecek, Ödemiyoruz' oyunu, Nobel Edebiyat Ödüllü İtalyan yazar Dario Fo tarafından yazılmıştır. Bu oyunda halk tiyatrosu geleneğinin özelliklerini görebiliyoruz. Söz konusu oyun, sahnelendiği günden beri Trabzonlu sanatseverler tarafından büyük ilgi görüyor. Bahsi geçen oyun geçen sene de sahnelenmiş olmasına rağmen şimdi de seyirci sıkıntısı çekmiyor. Oyunu geçen sene seyredenler tıpkı benim gibi bu yıl bir daha seyrediyor, espriler seyredildikçe tazeleniyor. Özellikle lise ve üniversite düzeyindeki okullardan gelen öğrenciler tiyatro sanatçılarının emeğini boşa çıkarmıyorlar. İltifat olunca marifet de kendiliğinden geliyor. Bize bu güzel oyunu başarıyla sunan oyuncularımızı ve onları yalnız bırakmayan seyircilerimizi kutluyorum.

M.Nihat Malkoç
mnm61mnm@hotmail.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


[Henüz Oylanmamış]
0 Kahveci oy vermiş.

 


 


 YILDIZINIZ KIPIR KIPIR, YA SİZ?


  Ailenizin Yıldız Falcısı : Nurettin Özdemir


İKİZLER   (21 Mayıs-21 Haziran)
Yeni yılınızın sizlere getireceği güzellikleri yuvalarınızda doyasıya yaşamaya hazırlanın sevgili ikizler. Geçen sene sizleri boğuşturan maddi problemlerin sevgi bağlarını bile zorladıklarını henüz unutmuş değilsiniz elbette. Kendinizi azıcıkta olsa gevşetin, yavaş yavaş gündemlerinizin berraklaşmaya başlayacaklarını göreceksiniz. 2006' nın getirdiği kopuklukların kurbanlarındansanız yepyeni sevgilere uzanırken bunların mutlaka uzun vadeli olacaklarını hayallenmeyin yinede. Bırakın hayat sizlere sunsun kısmetlerini. Kaderi zorlamanın asla anlamı yok ve herşeyin hayırlısı diyerek yeni yılınıza eşlik eden Jüpiter' in yolunu açın. Kaldı ki bu sene aktivitelerinizde müthiş canlanmalar vuku bulacaklar ikizler, canınızın sıkılmayacağını şimdiden söylersem inanın abartmış olmayacağım. Bu arada stresli dönemlerin bolluklarına yine dikkatinizi çekmek istiyorum. Artık bu boğucu anların üstlerinden gelmeniz gerekecek, ben bilemem diyorsanız merak etmeyin bu sene öğreneceksiniz. Hani ikizler burcu sakinlerinin ortak bir huyları vardır, ebediyen genç olduklarına inanırlar ve de öylece kalacakları beyinlerine kazınmıştır sanki. 2007 yılı özellikle ikizlere kazın ayağının hiçte öyle olmadığını artık eski kabuklardan sıyrılmanın vaktinin geldiğini onlara ezberletecek. Ayrıca bu sene eskisine nazaran diyaloglara daha açık olacaksınız ve ilişkilerinize varsayımlarla yaklaşmak huyundan vazgeçerek sizlere söylenilmek istenilenleri artık içtenlikle dinlemeye başlayacaksınız. Önünüzde bulunan veya size sunulan her kutudan düşman çıkacağını düşünmektense aynı kutulardan güzel sürprizlerin ve tatlı duygularında çıkabileceklerine inanın, senenizin getireceği cümbüşü siz o zaman seyreyleyin.. Deneyin ikizler, ocak ayının her günü yeni yılın ilk günüdür derler, geç kalmadınız..

Şans Meleğiniz
2007 = sağanak yağışlı mutluluk yağmurları, hazırmısınız sevgili ikizler. Paradan puldan daha kıymetli daha değerli, yuvada mutluluk, sıcacık duygular okyanusunda yüzmek, gözgöze gelindiğinde ruhların birbirlerine eriyip akmaları kısacası her derdin devası olan sevgiler değilse başka ne olabilir ki dostlarım. Sizce neden bunu bir defa daha hatırlatıyorum, evet yeni yılınızda paralara gark olmayacaksınız, yastıklar yorganlar banka hesaplarınız yetelelerle şişmeyecekler ama kalpleriniz öylesine ihya olacaklar ki oturup kalkıp şükredeceksiniz hayata..

Sevgiler
Burcunuzun her köşesi aşk ve sevgi kokmakta sevgili ikizler. Yeter ki kapıları kapamayın, o sıcacık duygular evlerinizin kalplerinizin bir kapısından geçip öbür kapısından yine turlayabilsinler. Söyleyeceğiniz sözlere gelince henüz ağzınızdayken sizlere aittirler ama çıktıkları andan itibaren yöneltilen kalplerin ya mızrakları ya da gülleri olmuşlardır artık.. Karakterlerinizin bazen toyluklarına çoğu zamanda şimşekliklerine yenilerek yeni yılınızda artık hiçbir kalbi kırmayın ikizler.. Sevgiler paylaşımlar sizleri beklemekteler.

Yeni Yıl Tavsiyem
Mutlaka erişmek istediğiniz emellerinizin tutsakları olmamaya özellikle bu sene gayret etmelisiniz ikizler. Evet mutena bir semt de hemde güzel bir eve sahip olmak, fiyakalı bir arabayı evinizin önüne çekebilmek tabi ki normal isteklerdir. Zaten kimse sizlere beklentilerinizden vazgeçin demiyor ki, aksine onlara odaklanarak yaşamınızın esas varış noktasını es geçmemeniz tavsiye edilmekte. Dünyaları elde edeceğim derken kalpleriniz maddiyatlara kilitlenerek sessiz sedasızca çoraklaşmasınlar. Gönül zenginliğini asla ve asla ihmal etmeyin. Yaşanılan çağın gaddarlığına bakıldığında ruhi güzelliklerin önemi daha iyi anlaşılmakta değilmi.. Yolları durduk yerde dikleştirmeyelim bu bile yeterli ikizler..


Nurettin Özdemir
nozdemir@kahveciyiz.biz


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
1 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Dost Meclisi


YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
Yorumlarınız için bekleriz.

Fotoğraf : Tayfun Avınca

Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 4.251 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.

Yukarı


 


 Tadımlık Şiirler


ben bir kadını seviyorum

ben bir kadını seviyorum, söylemiş miydim?

uzaklarda bu sevgi...

sevgili özlenir ,

tüter burnumda buram buram

sevgiliye mektuplar yazılır, yazılır, yazılır… gönderilmez

bir sevgilime 'e gitsem gelsem

sevgilim siz kalmasam

burcu burcu sevgilim koksam

özlemlerim gitse sevgim kalsa.. sevgilim siz kalmasam

Cem Ataman

 


 Biraz Gülümseyin




KMTV Sunar...

Yukarı


 


 Kıraathane Panosu


İstanbul için Son Hava Durumu
ISTANBUL ISTANBUL
Ankara için Son Hava Durumu
ANKARA ANKARA
İzmir için Son Hava Durumu
IZMIR IZMIR
Kaynak: http://www.meteor.gov.tr

Yukarı


 


Akın Ceylan

 İşe Yarar Kısayollar


  Şef Garson : Akın Ceylan

Yeni yılda hem sevdiklerinizi hem de dostlarınızı düşünüp iyi bir şeyler yapmak istersiniz. Bu sene Kurban bayramının ilk gününün 31 aralık tarihine gelmesi ne tesadüftür ki, insanlarımızın yardımlaşma ve birilerini mutlu edebilme duygularını biraz daha arttırmıştır. http://www.denizfeneri.org.tr bu web sayfasının sahipleri sadece kurban bayramlarında veya yeni yıllarda değil, sürekli yaptıkları başarılı yardım kampanyalarıyla gönüllerimizde taht kurmuşlardır. Tüm çalışanlarına yürekten teşekkür ediyor ve yardımsever insanlarımıza bu web sayfasını tavsiye ediyorum.

Passaparola isimli bir yarışma var hani önce soru sorulur ve ipucu olarak sadece cevabın baş harfi verilir... http://www.kelepce.com/oynat/10110/Passaparola.htm web sayfasında bu yarışmayı online olarak oynayabiliyorsunuz. İyi eğlenceler.

Mizah konusunda bu zamana kadar gördüğüm en amatör ruhlu web sayfalarından biri http://www.geocities.com/pkelle/ Amatör diyerek sadece ruhundan bahsediyorum. Bu ruhu kaybetmeyip hiç bir ticari kaygı duymadan birşeyler yapmaya çalışan ve bence başarılı bile olabilen ilginç bir web sayfası.

Buyrun size bir adet oyun ve eğlence web sitesi http://www.e-oyunlar.com/ Her telden ve de her türden oyun mevcut.

Yukarı


 


 Damak tadınıza uygun kahveler




http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

Yukarı





Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



SON BASKI (HTML)

KAHVE YANINDA DERGi

Hoşgeldiniz
Arşivimiz
Yazarlarımız
Manilerimiz
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
KÜTÜPHANE
SANAT GALERiSi
Medya
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Kim Bu Editör?
SON BASKI (HTML)
YILDIZ FALI
DÜNÜN
ŞARKILARI





ÖZEL DOSYALAR

ATA'MA MEKTUBUM VAR
Milenyumun Mandalı
Café d'Istanbul
KIRKYAMA
KIRK1YAMA
KIRK2YAMA
KIRK3YAMA
ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
Teröre Lanet!
Kek Tarifleri
Gezi Yazıları
Google
Web KM













Fincan almak ister misiniz?
http://kmarsiv.com/sayilar/20070111.asp
ISSN: 1303-8923
11 Ocak 2007 - ©2002/07-kmarsiv.com