Ekonomik Ticaret



Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 5 Sayı: 1.191

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 16 Nisan 2007 - Fincanın İçindekiler



 



 Editör'den : Al Sana Darbe!..

İyi haftalar

Müthiş bir hafta sonu yaşadık. Birtakım şeyleri uc uca denk getiremediğim için gidemedim ama başından sonuna kadar Kanaltürk'ten izledim. Kâh gözyaşlarıma hakim olamadım, kâh slogan atıp alkış tuttum. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin tartışmasız en büyük sivil hareketini görmezlikten gelen yalaka, kifayetsiz, conihoca destekli yazılı ve görsel medya sınıfta kalmayı bile beceremedi. Normal televizyonlardan geçtim, en güvenilir sayılan haber kanallarının bile belgesel yayınladığı saatte yüzbinler Cumhuriyetin sahipsiz olmadığını haykırıyordu. Bir gün önceki yayın kurulu toplantılarında neler konuştuklarını tahmin edebiliyorum. "Yok canım 50-60 bin kişi ancak katılır. Boşuna iktidara ters düşmeyelim. Yarın seçim var, reklamdan oluruz." Olan biten karşısında şaşkınlığa düştüklerinde ise iş işten çoktan geçmişti. Tam haber yapmaya soyunduklarında, Aksaray'dan o elim haber geldi. Katliam gibi trafik kazasına bir sarıldılar pir sarıldılar. Bu korkunç olayı ekranlara taşıyınca, mitingi haber yapmaktan kurtuldular. Ne şiş ne de kebap yandı. Bu acı olaya için için sevinen haber müdürleri olduğuna adım gibi eminim. Bu berbat trafik terörünü daha sonra tek başına konuşabilmek için şimdilik hayatlarını kaybeden minik yavrulara, öğretmenlere ve ana babalara rahmet geride kalanlara sabır diliyorum ve tekrar konumuza dönüyorum.

Miting boyunca, muhatapların nasıl duygular içinde olabileceğini düşünüp durdum. Daha doğrusu, bunu da nasıl kendilerine yontacaklarını tahmin etmeye çalıştım. Çok geçmedi ilk haberler geldi. Önce rakamlar konuşuldu doğal olarak. Sanki daha önce benzeri yaşanmış gibi "Aman canım bu ne ki?" diyenden tutun, "80-90 bin solcu geldi işte." diyene kadar türlü zırtapozu dinledim. Anıtkabir, Aslanlı Yol, Tandoğan Meydanı, Gençlik Caddesi, Beşevler, Hipodrom yolları hıncahınç dolu iken, bunu küçümseyebilmek için ya sayı saymasını bilmemek ya da kör olmak gerekir herhalde. Hava fotografı olmadığı için gerçek görüntüyü tam anlamıyla görmek olanaksız ama yetkililer isterlerse eminim conihoca onlara kadim dostu buştan en âlâsından bir uydu fotografı isteyebilir. Bulur getirler. Hatta tek tek adamları bile sayarlar hiç kuşkunuz olmasın.

Ey Tayyip Bey ve şurekâsı zevat, kataraktlı gözlerinizden çoktan umudu kestim, gönül gözlerinizi, kulaklarınızı açın, görün ve bu sese kulak verin. Bu ne sizin o görme özürlü milletvekilinizin dediği gibi CHP kaynaklı bir sol toplantı, ne de romantik aydınların dediği gibi ülkede sadece huzur isteyen insanların güle oynaya gittikleri bir piknik. Bu düpedüz, artık milletin uyumadığının göstergesi, temsil ettiğiniz zihniyetin, gizli gündemlerinizin afişe olduğunun delili. Dört buçuk yıldır sanal gündemlerle yürüttüğünüz ülke yönetiminin artık yenilir yutulur hali kalmadığını söyleyen, yol yakınken bu sevdadan vazgeçmenizi isteyen halkın ihtarı. Darbe ise alın size darbe. Korkmayın ardında tanklar tüfekler yok. Bir daha da olmayacak zaten. Ama ardında, son seçimde sandığa gitmeyen on milyonu aşkın kişi, hasbelkader bir de bunları deneyelim diyen milyonlar var. İlk uyarı Cumhurbaşkanı olmamanız için. Anladınız anladınız, anlamazsanız, sandıktan çıkan tokmak kafanıza geçince anlarsınız. Haklısınız bu iş şirazesinden çıktı artık. Çıktı çıkmasına da, girmek istediğinde nereye girecek tahmin edebiliyor musunuz? Son durak Çankaya'da, huzur içinde tek bir gece geçiremeyeceğinizi anlatmak için mitingi Konya ovasında mı yapmak gerek?

...

Bir güzel haber de aileden. İklimler İstanbul Film Festivalinden "En İyi Film" ödülünü aldı. Başta kardeşlerim olmak üzere emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Daha nice başarılara imza atacaklarına inanıyorum. Hepinize hoş bir çalışma haftası dilerim, hoşçakalın.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur








Yukarı


 


 Pergelin Divit Ucu : Sarahatun Demir


Gündem

Bu ülkede bir karar verilmeye görsün. Uygulanmaya geçişinden çok, boş cümleler yoruyor insanı. Herkes konuşuyor, ama herkes. Bilen bilmeyen, aklı yeten yetmeyen, haddi olan olmayan. Konuşmanın gereklilikten ziyade bir israf olduğuna hep böyle anlarda şahit olmuşumdur ben. Çok konuşanı da çok konuşmayı sevmiyorum beklide bu yüzden…

Yıllardır süregelen bir doluşun taşımıydı Ankara meydanlarını henüz sabahın ilk saatleriyle dolup taşıran. Renkler, kariyerler, şehirler, yaş ortalaması gibi mefhumlar tamamen değerini yitiriyordu o anda. Tek bir amaç vardı; ses olmak…
Ses olmak zor iştir. Birliktelik gerektirir. Birikim işidir. Safsatalara, basit kuramlara, kendini en akıllı sandığı anda aslında en aptal olanların şuursuzluğuna prim yoktur ses olmak gayesinin içinde. Ses olmak, tarih bilincidir. Çok yıllar önce bir dehanın bu günleri görerek bize miras bıraktığı hitabenin amacını ve anlamını sindirmektir. Harekete geçmektir. Medeniyettir. Yobaza, cahile cevap vermemektir ve hatta soru olmamaktır ses olmak. Ses olmak, ses olmaktır. Ama kuru gürültü başkadır.
Despotluğun kıyısından dahi geçmemek, meramını medenice anlatmak, bu anlatımı yaparken de sembolleşmektir ses olmak.

Tandoğan'da ses vardı. Duymak isteyenler duydular. Kulaklarını tıkamakta ısrar edenler de çok sürmez sağır olmaya mahkumdurlar.
Objektifliğin kelime anlamını yitirdiği, haberlerin bile haber değerini taşımak ilkesiyle değil, yanlı olabilmek gayesiyle kanallardan verildiği bir gündü 14 Nisan. Dünya basının dahi haber değerine nail olan bu gün, kendi ülkem sınırları içinde haber değeri olmamakta ısrar etti bazı kanal ve kuruluşlar tarafından. Ses oldu da onlar bu desibelden korktular, kapattılar tüm algı organlarını. Sağır oldular, sığdılar…

Emekli öğretmenler, üniversite öğrencileri, liseliler, ev hanımları, üst düzey yöneticiler, kamyon şoförleri, pazar işçileri, doktorlar, mühendisler, gazeteciler… Ses olmak isteyen, Ata'sının huzurunda özlemle eğilmek gayesinde olan herkes, dün o meydanları doldurdu. Yetmedi sokaklar. Dar geldi alanlar türkümüze, sesimize, sözümüze. Kilometreleri aştık, sözümüz vardı, Ata'mıza söz vermek için sesimiz vardı.

Sessizce toplanıldı, aynı sessizlikle dağıldı o kocaman topluluk. Tek yankı olmadı. Yakışan buydu o kalabalığın engin gövdesine. Yakışan gereğince uygulandı. Amaç olay çıkarmak asla değildi, olamazdı. Amaç ses olmaktı, ses olundu; amaç, Ata'nın özlemiyle saygıyla eğilmekti önünde. "Buradayız" demekti. Biz bu ülkenin gençleri, gazetecileri, eğitimcileri, ev hanımları, çocukları, emekçileri olarak istiyoruz ki mirasına yaraşır bir temsilciyle yönetilelim. Ve istiyoruz ki bu öneme arz dönemeçte kalabalığımızı gör, gör ki rahat uyu diyebilmekti..

Tüm amaç buydu. Aslında o kalabalığa, o coşkuya uzaktan bakmak yetecekti bunları anlamaya. Kimsenin bunları aşan bir derdi yoktu. Cumhuriyet evlatlarının bunları aşan dertleri olmamalıydı, o meydanlarda tek yürek olmak için kilometreleri aşanların da ne bugün ne yarın bundan öte amaçlar için toplanacağı kalabalıklar olmayacaktı.

Ülkemizin her toprağından insanlar vardı Tandoğan'da o gün. Kimileri kendi imkanlarını zorlayarak, hatta olmayan imkanlardan imkan yaratarak kalkıp gelmişti. Sınav hazırlığını gece boyu çalışarak telafi eden de vardı, mesaisini saatlerce uzatarak oraya yetişen de…

Ses olmaktı amaç, ses olundu. Devamında o devasal kalabalığa yakışacak ölçüde, Ata'ya verilmiş sözlerin garantisiyle dağınıldı. Yakışan buydu, yakışan yapıldı, o kalabalığa ses olan her birey için ötesi umulamazdı, umulmayacaktı…

Bu haklı ses olmanın yankısı daha uzunca devam eder. Sözü olan olmayan, aklı yeten yetmeyen yazar, çizer, tenkit eder. Mevzuun aslından çok yorumlama halidir bu aslında. Ötesinde bir şey değil. O meydanı doldurmak isteyenler Ata'sının ilke ve inkılaplarıyla açılmış yolda hayatlarının sonuna dek laik, demokratik, hukuk değerlerine bağlı bir ülkenin gençliği olmak gayesindedirler. Bu gaye için ülkelerinin önemli bir karar sürecinde Ata'larının yanında yer almak istemişler bunu o devasal kalabalığa rağmen en yakışığıyla yapıp çekilmişlerdir…

O meydanları dolduranlar eğitimciydiler; çoktan tahta başına geçtiler
Öğrenciydiler; sınav hazırlıklarına kaldıkları yerden devam ettiler
Şofördüler; yine uzun yollara düştüler
Atatürk'ü anmadılar yani anladılar o meydanı dolduranlar. Boş duracak zamanları yoktu. Tarihin emeğine verilmiş bir sözün kutsal sorumluluğuyla çalışmalarına daha inançlı, daha erdemle sarıldılar…

14 Nisan 2007 tarihi bir gündür. Cumhuriyet çocuklarının ses olma bilincindeki erdemin o kalabalığa sığdırılamayacak kadar kocaman olduğunun resmedildiği gündür. Görmek istemeyenler vardır, hep olmaya da devam eder insanlık varolduğu sürece. Dileyelim Türkiye tarihindeki tüm ses olma toplulukları bu devasal kalabalığın sükunet ve erdemini örnek alsınlar bundan sonraki tüm yapacakları adına. Ve dileyelim biz Cumhuriyet evlatlarına yakışacak; laik, demokrat, Atatürk ilke ve inkılaplarına sadık bir seçim süreci bekliyor olsun bizleri. Bu toplanışın başka hiçbir amaca hizmeti yoktur. Ama hadisenin uzunluğunu milyonlarca kez aşacak kritikler yapılacak. Sözü olan da olmayan da konuşmaya heveslenecektir. Bu noktada hatırlatmadan geçemeyeceğim bir cümlem var. Tarih, söylemleri değil sadece eylemleri barındırır kitaplarında. 14 Nisan 2007 Atatürk çocuklarının Cumhuriyet ülkesindeki en erdemli eylemiydi. Tarih kitaplarına böyle geçti…

Ötesinde zihni art düşünüşlerle kuşatılmışların uydurduklarıdır, laf salatasıdır, fasaryadır…

Sarahatun Demir
sarahatun@mynet.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,929,929,929,929,929,929,929,929,929,92
12 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Kahveci : Şadıman Şenbalkan


NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...

Yurdumuzun dört bir köşesinden bir milyon insanımız "CUMHURİYETİNE SAHİP ÇIK" MİTİNGİ'NDE Ankara Tandoğan Meydanı'nda...
Gözlerimiz yaşarıyor, duygu seli bir milyon insan ile alabildiğine ve Türkiye'nin öbür milyon insanının yüreğinde...
Tandoğan Meydanı'nda VATAN için Cumhuriyet için söylemleriyle
Önce kürsüye Atatürkçü Düşünce Derneği Başkan yardımcılarından Güler çıktı:
"Kemalist, ordu, yargı, işçi, üniversite burada, bizler darbeci değil, devrimciyiz burada Albayarak var..." dedi.
Milyonlar Tandoğan Meydanı'nda insanlar duygu selinde, 2 km'lik Türk Bayrağını gururla taşıyor Türk Milleti...
Bayraklar dalga dalga ellerde...
Marşlarımız milleti millet yapan vatan birliğinde, hep bir ağızdan söyleniyor milyonlar tarafından...
Ankara Marşı...
VE
Dağ BAŞINI Duman Almış,
Gümüş dere durmaz akar...
Bu ağaçlar güzel kuşlar,
Yürüyelim arkadaşlar...
Sesimizi yer gök dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin inlesin
VE de
Onuncu Yıl Marşı...
Profesör Alpaslan Işıklı kürsüde:
"Bu toplantıyı engellemek için çok uğraştılar ama başaramadılar. Biz darbeci değil, uzlaşmacıyız "dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter:
"Türkiye'nin sesi, Tandoğan'dan yükseliyor... Bir milyon insan Tandoğan'dan cevap veriyor cumhurbaşkanı adaylarına... Biz ulusalcıyız, milliyetçiyiz, kavga değil, uzlaşma istiyoruz..." dedi.
Çanakkale Türküsü okunduğunda; Türkiye ve milyonlar sanki bir yürekti...
Birbirlerini tanımayanlar gözyaşları ile birbirine sarılıyor..
Cumhuriyetine Sahip Çık Mitingi bitiğinde; halka sordu Kanaltürk muhabirleri:
Amasya'dan, İstanbul'dan, Bursa'dan, Tokat'tan, Kastamonu'dan İzmir'den ve Türkiye'nin dört bir yerinden akın akın insanlar Cumhuriyetine Sahip Çık Mitingindeydi bir 14 mayıs gününde, tarih yazdırıyorlardı; CUMHURİYETİNE SAHİP ÇIK MİTİNGİNDE...
Mitinge gidenler, Atatürk'ün huzuruna Anıtkabire çıktılar, ve Anıtkabir de, Türk Bayrakları ellerinde olan binlerce insan, Ata- türkün Mozolesine Türk Bayrağı bıraktı milyonlarca Türk İnsanı...
Yaşasın Cumhuriyet...
Halktan bir emekli öğretmen hanıma sordu bir televizyon muhabiri:
Bu mitinge neden katıldınız ve neler hissediyorsunuz?
"Ben bir öğretmen olarak, yıllarca aylarca Anıtkabirimize gittim öğrencilerimle ama 14 Mayıs 2007 günündeki bu denli coşkuya böylesine bir yüreğe milyonlara hiç rastlamıştım. Atatürk'ün çizgisinde; laik bir cumhurbaşkanı istiyorum, istiyor Türkiye..."dedi.
Halkımızdan gelen cevaplarda da:
"Biz bu cumhuriyete başımızı koyduk, bu ülke bizim"dedi halk süvarileri...
"Cumhuriyetimize Sahip Çık Mitingi'nde; "Değerlerimizin yok olduğunu düşünüyor musunuz sorusuna, cevap şöyle geldi Türk HALKINDAN:
"Sizler ve bizler böyle bir bütün olunca sahip çıkarız biz hepimiz cumhuriyetimize..."
14 Mayıs 2007'DE TARİH YAZILDI CUMHURİYETİNE SAHİP ÇIK MİTİNGİ İLE ANKARA TANDOĞAN MEYDANI'NDA...
Yüzbinler kolkola, birbirini hiç tanımayan insanlar; kardeşçe yanyana ve Anıtkabir'de ve Atatürk Devrim ve İnkılâplarına bağlılıklarını dile getiriyorlar 14 Mayıs 2007'deki BU BAHAR GÜNÜNDE MİLYONLAR...
Cumhuriyetine Sahip Çık Mitingi'nde on bin polisimiz görev aldı ve herhangi bir olay çıkmadı, şükürler olsun başka mihraklar tarafından...
Tandoğan da Anıtkabir de, Türk Halkı vardı ve Türk Halkı, Cumhuriyetine bağlılığını tüm dünyaya bir kez daha gösterdi...
Atamızın dediği gibi; Ne Mutlu Türküm diyene...
Atatürkçü Düşünce Derneği teşekkürler... Gururlandık, gururluyuz sizinle, Türk Milletiyle...
HALKIN kendi rızası ile geldiği bu miting çok anlamlı ve gurur verici...
HALKIN CUMHURİYET İLKE VE İNKILAPLARINA BAĞLILIĞI TARTIŞILMAZ...
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti...
Yaşasın Türk Halkı...
Yaşasın CUMHURİYETİMİZ...

Şadıman Şenbalkan


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
6 Kahveci oy vermiş.

 


 


Nesrin Özyaycı

 Yansımalar : Nesrin Özyaycı


   CUMHURİYET Hepimizin...

"Cumhuriyet: Ulusun egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimi."

• ülkemizin ve ulusumuzun bölünmez bütünlüğü için,
• demokratik, laik, sosyal hukuk devleti için,
• tam bağımsız ve aydınlık bir Türkiye için,
• Cumhuriyetimizin kazanımlarına, kurumlarına sahip çıkmak için,

14 Nisan 2007 cumartesi günü saat 11.00 de Ankara, Tandoğan meydanın da "Cumhuriyet Mitingi" ne katılımınızı ve katkılarınızı saygılarımızla arz ederiz.


Müthiş bir mail trafiğiyle defalarca aldım yukarıdaki metni. Yazarak katılmak istedim mitinge.

Tandoğan/Kızılay/Ulus güzergahında, Ankara kışlarında, baharlarındayım yine. Yıl 1980'e 5 yıl var. 12 Mart, 12 Eylül dönemlerinin Ankaralı öğrencisiyim, çocuğuyum belki de. Yaşadıklarıyla büyüyor insan. Yukarıdaki sloganlarla kulaklarım uğulduyor, yüreğim çırpınıyor. Değişen ne var o günlerden bu güne? Daha karanlık görebiliyorum bulutları, gelecek baharlara gebe.

"Özerk Üniversite" diye feryat eden gençlik nerede! YÖK en iyisini mi bilmekte?
Utanıyorum yazmaya ancak; 12 Eylül ardına ülkeden kaçanlara ne desek ki? Canımız çok acıdı bizim, acıyacak ta...

Çok çıkarcı, kişiliksiz olduk! Umarsız bir gençlikle endişelerimiz artmakta. Siyaset arenasında, toplumumuzda yüzsüz portreler ressamlara, yazanlara malzeme olmakta. Sanatçılara, duyarlılara çok görev düşmekte. Umutluyuz...

Biz vurulduk aslında, hem de beynimizden vurulduk. Bitkisel yaşamak ölümden daha acı değil mi? İyisini yapamadık, başaramadık ve birileri geldi/gelecek... Güzelliklerin yeri nasıl mı böyle dolar? Doğa bütün boşlukları bir şekilde doldurmaz mı? Yorumsuz yazmaya çalışıyorum.

Fırtınalar esiyor, tufanlar götürüyor dünyamızı, ülkemizi. Kıyamet bu mu yoksa? Çok ısındık! Suyumuzda kalmadı, çatlamaya az kaldı. Toprak çatladı, insanımız bozuldu. Bunları biz istedik! İstemeseydik olmazdı... Kader'i böyle tanımlamıyor kutsal kitaplar.

Ajan MARKUS WOLF' u okumuştum hayretler içerisinde birkaç ay öncesinde. Ajanlar dünyasının yüzsüz adamları/kadınları kasıp kavurmakta ısınan dünyamızı. Küreselleşen Demokrasi bu mu?

Vicdan hürriyetimiz titriyor mum alevi gibi! İçimizi geçirmişler, ancak biz öyle kolay ölen bir millet/ulus değiliz!

Anadolu Basın Birliği Başkanı Sn. Halil Zor ağabeyimin yeni yılımı kutlamak için gönderdiği takvim karşımda asılı. Ankara Ticaret Odasının güzel bir armağanı. Anlatmaya çalışayım şimdi; kağnıların gölgesinde, nazlı nazlı dalgalanan bayraklarımızın arasında Demokrasi özlemli, örgülü saçlarıyla, utangaç bakışlarıyla dünyayı sorgulayan kadınlarımızı/genç kızlarımızı görmenizi isterdim. Dedelerimi görür gibiyim, yanı başında yüklü eşeğiyle! Babam aynı şekilde yaşıyor. Fotoğraftaki babalar gibi! Okuma yazması olmayan "Cumhuriyet" yazmasını bilmeyen bir halkın; "CUMHURİYETİ BİZ BÖYLE KAZANDIK" diye yazıp bir avuç insanımızın Atatürk'ün önderliğinde diş tırnak kurduğu Cumhuriyetimizin sararmış fotoğrafının arkasına gizlenmiş aydınlık insanların yüzleriyle dolu çok boyutlu/anlamlı/siyah beyaz net bir 2007 yılı CUMHURİYET takvimi!

Ankara'da yürüyecek kitle bu fotoğrafın çok ilerisinde eminim! Çoğunluk kaç dil biliyor kim bilir! Miting anlamlı, ancak bugünkü konumumuzdan suçlular aramadan başımızı önümüze çevirip "Ne yaptım(k)? Neler yapmalıyız/yapacağız..." diye düşünmemiz/sorgulamamız gerekmez mi!

Cumhuriyet hepimizindir...

Nesrin Özyaycı
http://www.nesrinozyayci.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


8,508,508,508,508,508,508,508,50
6 Kahveci oy vermiş.

 


 


 YILDIZINIZ KIPIR KIPIR, YA SİZ?


  Ailenizin Yıldız Falcısı : Nurettin Özdemir


KOÇ   (21 Mart-20 Nisan)
Ekip çalışmalarında başarılara ulaşacağınız güzel bir haftaya girmektesiniz koçlar. Gelecek günlerde orijinal fikirlerinizin takdirle karşılanacaklarını göreceksiniz. Yeterki hareketlenmeye kesin kararlı olun.




BOĞA   (21 Nisan-20 Mayıs)
Cesaret dolu ve atılgan olmanız gerekecek haftanızın kıymetini bilin boğalar. Sizlere sunulacak müthiş fırsatlardan yararlanmalısınız. Kendinize güveninizden asla ödün vermeyin ve başınız dik ilerlemeye bakın.




İKİZLER   (21 Mayıs-21 Haziran)
Kopuşların haftasına hoş geldiniz ikizler. Yaşamdan korkulmaz biliyorsunuz.. Koparsa kopsun diyerek sallantıda olan ne varsa asılın bitsin. Gücünüzü göstermenin zamanı işte geldi.. Kılıçları şimdiden kuşanın.




YENGEÇ   (22 Haziran-22 Temmuz)
Bazı değişimler sancıları da beraberinde getirecek yengeçler. Gelgelelim bu geçiş sonrasında başlarınız göklere erecekler. O halde depoladığınız tüm korku, kızgınlık, üzülüp büzülmeleriniz ne varsa hepsini şimdi haykırın. Tam sırası işte..




ASLAN   (23 Temmuz-22 Ağustos)
Yepyeni teklifler ve uzun vadeli ortak çalışımlar gündemlerinize istemeseniz bile yerleşecekler aslanlar. Yeni heyecanların yaşanacakları güzel bir hafta önünüzde yeter ki sizler eski hatalarınızı tekrarlamayın..




BAŞAK   (23 Ağustos-22 Eylül)
Son zamanlarda taşınmayı düşünüyor ama fırsatını bulamıyorsaydınız işte bu hafta herşey olabilir başaklar. Coğrafyalarınızın değişeceklerinden emin olabilirsiniz.. Üstelik fiziki ve manevi anlamda bomba gibisiniz.




TERAZİ   (23 Eylül-22 Ekim)
Beklenmedik karşılaşmaların ve güzelliklerin vuku bulacakları şen şakrak bir haftadasınız teraziler. Doğacak fırsatların eşliğinde yeni haftanızı dönüm noktanız addedeceksiniz. Arzu ettiğiniz yaşamlara kucak açabilirsiniz.




AKREP   (23 Ekim-22 Kasım)
Bir aile büyüğünüzden veya yakın çevrenizden anlamlı yardımları alacağınız haftanızda müsterih olun akrepler.. Bazı güçlüklerin aşılacaklarına kesinlikle inanabilirsiniz. Tecrübelerin son sözleri söyleyeceklerini göreceksiniz.




YAY   (23 Kasım-20 Aralık)
Geçici ama bir o kadar da gönülleri hoş edici güzelliklerin haftasındasınız yaylar. Noterde veya bankacınız ile randevunuz varsa şanslısınız çünkü isteklerinize kavuşacaksınız.. Anı yaşayın, sonrasını vakti gelince görürsünüz zaten..




OĞLAK   (21 Aralık-19 Ocak)
Genç bir tanıdığınızla olan ilişkilerinizde belkide artık seçim aşamalarına yaklaştınız oğlaklar.. Moral desteğe ihtiyacınız var ama siz tek başınıza kayalara karşı savaşmayı yeğliyorsunuz. Bari iletişimleri kesmeden otoriter davranmayı deneseniz..




KOVA   (20 Ocak-18 Şubat)
Engellerin kendiliklerinden buharlaşacakları gizemli bir haftaya girmektesiniz kovalar.. Elinizi kalbinizin üstünde tutarak içinizden güzel bir dilekte bulunun çünkü öylesine şanslı bir döneme girmektesiniz ki... O kadar olur..




BALIK   (19 Şubat-20 Mart)
Kollarınızı açmışsınız, sanki bu sefer yönünüzü seçmeye son derece kararlı olduğunuzu haykırmak istercesine balıklar.. Üstelik haftanız böylesine deli dolu atılımların tam da simgesi inanın. Ayrıca sevildiğinizi de görecek hatta taçlandırılacaksınız.



Nurettin Özdemir
nozdemir@kahveciyiz.biz


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
6 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Dost Meclisi


YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
Yorumlarınız için bekleriz.

Fotograf : Leyla Ayyıldız

Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 4.580 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.

Yukarı


 


 Tadımlık Şiirler


SİYAH - GECE MAVİSİ

Siyah, gece mavisi…
Ufukta görünüyor, düşlerimin ateşi.
Beklentilerimin tükenmesinden korkuyorum,
Her tarafta izmarit yığını.

Sonbahar çocuğuyum…
Sonbahardan kalma bir ezginin,
Unutulan nakaratı beynimde saklı.
Aslında tükenmemiş, tükenmeyecek…
Zaman aşımına da uğramayacak kelimeler, diyorum
Sonra unutuyorum!

Siyah, gece mavisi…
Ufukta görünüyor karanlığımın ateşi.
Yalnızlığım, kişiliğimin aynası.
Sevmek, duygular karmaşası,
Sevilmek de bir o kadar
Yanılgı içimde.
Sanki…
Sonbaharın arkasına gizlenen hüzün çiçeği.

Siyah, gece mavisi…
Artık ruhumu yakıyor, sonsuzluğun ateşi.
Çaresizlik süslerken adımlarımı,
Nasıl anımsayamam?
Karşımdan geçen
Sessiz ve masum kediyi.
Kim bilir? Ne kadar düşünceli,
Ne kadar yorgun!
Tıpkı benim gibi.

Yine yalnızlığım siyah,
Sayfamda uçuşan hüzün mavi.
Bir anlam kargaşası benliğimde.
Üç günde değişecek bir şey değil
Yılların getirdiği yorgunluk.

Gül Uğur

 


 Bulmaca - Sudoku




SUDOKU bir mantık bulmacası. "Suji wa dokushinsha ni kagiru" nın kısaltılmış hali, "Sadece tek sayıya izin var." diye tercüme edilebilir.

Kuralı çok basit. Her boş kareyi 1'den 9'a kadar bir rakamla doldurmak zorundasınız. Ama karelere yazılacak rakamları öyle ayarlayacaksınız ki, her satırda, her sütunda ve 3 x 3 kareden oluşan her blokta 1'den 9'a kadar bütün rakamları kullanacaksınız.
Gitmek için tıklayın.
Kolay gelsin.



 


 Biraz Gülümseyin




KMTV Sunar...

Yukarı


 


 Kıraathane Panosu


İstanbul için Son Hava Durumu
ISTANBUL ISTANBUL
Ankara için Son Hava Durumu
ANKARA ANKARA
İzmir için Son Hava Durumu
IZMIR IZMIR
Kaynak: http://www.meteor.gov.tr

Yukarı


 


Akın Ceylan

 İşe Yarar Kısayollar


  Şef Garson : Akın Ceylan

Bilgisayarınızın ekranında kullanabileceğiniz muhteşem duvar kağıt’ları ister misiniz? Hepsi birbirinden güzel ve özenle seçilmiş yüksek çözünürlüklü örnekler için http://www.socksoff.co.uk/index.html kısa yolunu tıklayabilirsiniz. Bu web sayfasında doğrudan resimlere değil ama resimleri bulabileceğiniz kaynaklara ulaşabileceğiniz kaynak web sayfalarına kısa yollar veriliyor. Sol üst taraftaki wallpaper ikonuna tıkladığınızda ise bu web sayfasının wallpaper arşivine doğrudan ulaşabiliyorsunuz.

Flash animasyonlar ile bir çok şeyin başarıldığına ve görsel anlamda zevkli çalışmalar çıkarıldığına şahit olduğunuza eminim. http://www.lionetwork.net/images/Hanuka-LH.swf web sayfasındaki çalışma mumlara bile şarkı söyletecek kadar güzel bir çalışma olmuş. Mumlara ister tek tek ya da isterseniz toplu olarak şarkı söyletmek mümkün.

Flash oyunlardan hoşlanan çocuklarınız için küçük bir örnek daha http://www.davidandgoliathtees.com/index.php?mode=DLG web sayfasında yaramazlık yapmaya bayılan çocukların ilgisini çekebilecek üç eğlencelik oyun var.

Eğer ; O'nu hatırladıkta başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz... ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz... ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin... O'nunlayken pervaneleşen yelkovanlar, O'nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain... http://www.yazilar.net/

Yukarı


 


 Damak tadınıza uygun kahveler






http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

Yukarı


 


KAHVE MOLASI ABONELERi Google Grubuna üyesiniz. İlginize teşekkür ederiz.

ABONELiKTEN AYRILMAK İÇİN :
KM-abone-unsubscribe@googlegroups.com
(Gönderdiğiniz mesajın abone olduğunuz adresten gittiğine emin olunuz.)

ÜCRETSİZ ABONE OLMAK İÇİN :
Google Gruplar KAHVE MOLASI ABONELERi grubuna kayıt ol
E-posta:


Arkadaşlarınıza önermek ister misiniz?


Kahve Molası MS Internet Explorer 5.0+ ve 800x600 Res. için optimize edilmiştir.
Uygulama : Cem Özbatur - 2002-07©KAHVE MOLASI - Her hakkı saklıdır. Yayın İlkeleri

 






Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



SON BASKI (HTML)

KAHVE YANINDA DERGi

Hoşgeldiniz
Arşivimiz
Yazarlarımız
Manilerimiz
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
KÜTÜPHANE
SANAT GALERiSi
Medya
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Kim Bu Editör?
SON BASKI (HTML)
YILDIZ FALI
DÜNÜN
ŞARKILARI





ÖZEL DOSYALAR

ATA'MA MEKTUBUM VAR
Milenyumun Mandalı
Café d'Istanbul
KIRKYAMA
KIRK1YAMA
KIRK2YAMA
KIRK3YAMA
ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
Teröre Lanet!
Kek Tarifleri
Gezi Yazıları
Google
Web KM













Fincan almak ister misiniz?
http://kmarsiv.com/sayilar/20070416.asp
ISSN: 1303-8923
16 Nisan 2007 - ©2002/07-kmarsiv.com