 |
 |
|
14 Mayıs 2007 - Fincanın İçindekiler |
|
Editör'den : Yaşasın Fenerbahçeli Türkiye Cumhuriyeti!.. |
İyi haftalar
Aslında başlık şöyleydi ama sığmadı kısaltmak zorunda kaldım.
"Yaşasın Demokratik Laik Fenerbahçeli Türkiye Cumhuriyeti"
Vallahi ne derseniz deyin, bugün biz Fenerbahçelilerin günü. Hele Bağdat Caddesinde 3 saat geçirdikten sonra matbaanın başına geçince, nereye baksam sarı lacivert görüyorum. Bu da benim kusurum hoş görün. Dün kalbim sabahtan akşama İzmir'deydi. Gavur İzmir ne olduğunu dosta düşmana gösterdi. Gündüz kırmızı beyaz, akşam sarı lacivert, sel olup aktı. Bekle İzmir haftaya sana teşekkür etmeye geliyorum.
Asıl gündemle ilgili sözleri şampiyonluk coşkusunu biraz dindirdikten sonraya bırakıp hepinize dolu dolu geçecek mutlu bir hafta diliyorum. Unutmadan söyleyeyim, kutlama mesajları için şeref defterimiz aşağıya açılmıştır. Hoşçakalın.
Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...
Cem Özbatur
Yukarı
|
Katran Kahvesi : Ayşe Coşkun |
Katran Kahvesi
Alıcısı pek olmayanların, pek de bir şey satmayanların, içindeki bir öfkeyle, bir garip enerjiyle savrulanların kahvesi. Kelimelerin pek çoğunun ya duyulmaktan çok uzak ya da çok da bir bütünlük içermediği; tezgâhın koyulmuş kahverengiliğinde nasırlı parmakların tuttuğu fincanlardaki siyaha yakın kahvelerin, neredeyse soğumaya bile izin verilmeden dudaklara ulaştığı duman altı odası. Kimsenin kimseyi avutmaya kalkışmadığı, kimsenin kimseye enerjilerden, gelen bahardan ya da açan çiçeklerin usul kokularından bahsetmediği,
"Pandora'nın kutusundan çıkan son kötülük Umut'tur" yazısının, Red Kit'lerde piyanistin arkasında yazan "piyanisti vurmayınız" yazısı gibi kahve servisini yapan orta yaşlı kötücül amcanın hemen arkasındaki duvarda asılı olduğu cenaze evi. Hemen girişte yer alan "Masumlar Giremez" yazısı ise mani olmaktan çok davet hissi uyandırıyor.
Köşedeki masada en katranından kahvemi yudumlarken burada olduğuma seviniyorum. Aklımın umutlu, beni çileden çıkarak köşelerinden kurtuldum sonunda. Ve bana "bardağın dolu tarafını" göstermeye çalışanlardan. (Bu arada o "bardağın dolu" kısmında ya görmekten hiç hoşlanmayacağınız bir şey varsa? Bu sefer de oradan baktığınızı iddia edip sevinebilecek misiniz?)
Küfürlerim, sivri ve keskin köşelerim, tahammülsüzlüklerin ve ince alaylarımla keyif sürüyorum. Uyarılmadan, yaş sınırlamasına maruz kalmadan ve edepsizlik ya da terbiyesizlikle suçlayan bakışlar olmadan. Çok uzun zaman sonra kendimi gerçekten özgür hissediyorum. Çok sevdiğim bazı yazarları düşünüyorum, Can Yücel'i; Cyrano de Bergerac'ın yazarı sevgili Edmond Rostand'ı, Hakan Günday ve Elif Şafak'ı ve Perihan Maden'i. Uslanmayan yanlarımızı düşünüyorum, yaramazlıklarımızı. Bir barut fıçısı gibi bekleyişlerimizi ve fütursuzca patlayışlarımızı. Ağır Roman geliyor sonra aklıma. Sonra Full Metal Jacket, Dalgaları Aşmak ve Dönüş Yok…
Az oluşumuzu ve gittikçe azalışımızı. Spa'ya ve "okyanus sessizliğine", kargaşa ve kaosu tercih edenleri. Sandman'i ve karanlık düşlerimizi.
Yazıyı okuyorum bir kez daha; masumlar giremez diyor. Diğerini okuyorum, Pandora'nın kutusundan çıkan son kötülüğe bir okkalı küfür savuruyorum.
Küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öpüyorum, hepinizi şefkatle kucaklıyorum!
Ayşe Coşkun
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
 |
Telve : Müfit Uzman
Yoksa Ben… |
|
İnternette gezinirken rastladım o siteye. İş ilerlemiş. Artık gaipten, gelecekten haberler sanal ortamdan da servis edilir olmuş. Belki zaten vardı da ben farkında değildim; olabilir, normaldir. Neticede bizim zamanımızda yoktu bilgisayar neyim. Sanal-manal değil, iyi-kötü ama "gerçekten" yaşıyorduk.
Yolları paslı ya; kafatasımın içinde anılarımı sakladığım boş peynir tenekesine çanggadanak anca düştü jeton.
Hatırladım:
Masanın altında yüzükoyun uzanmış, iskambil kâğıtlarından kule (aynı zamanda kale), mandalları kızılderili, kibrit kutularını işgalci ranger'lar yapmıştım. Reis Ateş Suyu, kabilesinin cesur elemanlarına hisli bir söylev çekmiş, karısı Dolun Ay'a yeni doğan 11. bebekleri Yırtık Dureks'e iyi bakmasını vasiyet ettikten sonra, kalenin ateşe verilmesini emretmişti. Mandallarım savaş çığlıkları atarak kalenin etrafında turlamaya başlamışlardı ki sağ topuğumdan hızla çekilip platodan çıkartılmıştım.
Komşu lojmanda oturan hanımın kim bilir ne derdi vardı ki, nereden bulduysa bulmuş, eve getirtmiş. Yalnız kalmaktan mı tırsmış, hava basmayı mı arzulamış artık, annemi de çağırmış. Rahmetli yine halıyı yakmamdan ya da isteksizce gideceği yerdeki durumdan korkmuş olmalı, beni de sürüklemişti yan daireye.
Kravatlı, takım elbiseli bir adamdı medyum. Komşu kadın, başına bir tülbent örtmüş, gözleri yaşlı dinlemişti adamı. Sonra nereden estiyse, anneme bakıp 67 yaşında öleceğini söyledi. Derken gözbebekleri olmayan mavi gözlerini bana çevirdi ve yanına çağırdı. Çatmıştım. Tepemde, şimdilerde çoraklaşmış bölgedeki saçlarımı yoklayıp benim iki kez evleneceğimi söylediğinde Kömür Dağıtım İşletmesi müdürünün 6 yaşındaki küçük kızı Jale hıçkırarak "N'ayır, n'olamaz.. Bana bunu yapamazsın alçak!" diyerek odadan kaçmıştı.
İyi ki kaçmış, sonrasını duymadı hiç değilse!
Adam, sol elimi pençesine alıp yumruk yaptırmış, kenarda oluşan izlere bakıp dört çocuğum olacağını ve 47 yaşımda da öleceğimi tebliğ etmişti yüzüme.
Sevgili anam 47 yaşındayken öldü. Acaba hatlarda bir kısa devre oldu da medyum tarihleri mi karıştırdı? Eğer öyleyse ve ben şimdi 50 yaşımdaysam, daha 17 senem var demektir. İkinci kez evleneceğim şanslı (!) ile Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde mi, Amatem'de mi çarpışıp elimizdeki raporları yere düşüreceğiz? Onları toplarken mi bakışacağız yoksa hunilerimiz karışacak da değiş-tokuş amaçlı ziyaretler sırasında mı aşık olacağız? 4-1=3'tü değil mi? Bu ilişkiden doğacak üç çocuğumu 17 senede yetiştirip ayaklarının üzerlerinde durur hale getirebilecek miyim? Kızım yeni kardeşleri kıskanacak mı?
Yoksa...
Yoksa ben bunları üç yıl önce uykumda sayıkladım da hanım beni 47 yaşımdayken öldürdü mü?
Gel de sorma bakalım; yaşıyor muyum...
Yoksa ben ...
...ne bileyim.
Müfit Uzman
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
Kahveci : Şadıman Şenbalkan |
CUMHURİYETİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ GAVUR İZMİR'DE
 Medeniyetin beşiği EGE ise, İzmir, medeniyetlerin başkentidir... Güzel insanların güzel şehri İzmir'deydi Cumhuriyetine sahip çık mitingi sırası ama, ne sıra...
Sıra sıra insan seli... Sıra sıra dalgalanan al renkli bayrağımız... Güzelyalı Sahilinden başlayan, Konak Meydanı ile devam eden, Pasaport'tan Alsancak Gündoğdu Meydanı'na akan İzmirliler ve elerinde AL RENKLİ BAYRAĞIMIZ...
Gündoğdu Meydanı'ndan Alsancak Limanı'na uzanan kitleler, Karşıyaka'ya CUMHURİYET İNSANLARIYLA, KARADAN DENİZDEN MİTİNG ALANINA EŞLİK ETTİ...
Görülmeye değer bu manzara güzel İzmir'imize güzellik katmış, ATATÜRKÇÜ yaşlı, genç tüm İzmirli ile Ankara'dan, Bursa'dan Antalya'dan Cumhuriyetine Sahip Çık Mitingi, coşkuyla miting alanını doldurdu 13 Mayıs 2007 Pazar gününde, tarihe not düştü...
Sabahın ilk saatlerinde Karşıyaka'dan elime TÜRK BAYRAĞIMIZI ve kırmızı şapkamı alarak çıktım, Karşıyaka Sahili ana baba günü gibi...
Genç Cumhuriyet Bekçileri yollarda, miting için... İzmir heyecanlı... Ve Karşıyaka, koynunda yatan ZÜBEYDE Annemizin kabrini ziyaret etti, genciyle, yaşlısıyla ama ZÜBEYDE Annneyi de resimleriyle taşıdı, İzmir'in denizle birleşen Kordon Boyuna...
"Annemizi de aldık geldik..." pankartları ile ZÜBEYDE Annnemizin resmi vardı meydanlarımızda...
Anneler günü, "Anne seni çok seviyorum, Cumhuriyetimize Sahip Çıkıyorum" söylemleriyle renklendi, duygulandı, şenlendi Gavur İzmir'in Kurtuluş Savaşı'nda; düşmanı EGE DENİZİNE döktüğü Gavur olmayan KUVAYI Milliyeci soyundan gelen İzmirli... Gerçekte her bir İzmirlinin birer KUVAYI MİLLİYE RUHU TAŞIYAN karakteri, GÜN IŞIĞI GİBİ AŞİKAR DEĞİL Mİ CUMHURİYET TARİHİMİZ BOYUNCA...
İzmirimle gurur duydum, gözyaşlarıma hakim olamadım, bu gururda; her İZMİRLİ gibi... Ben gibi tüm İZMİR, bu duygusal kalabalıkta; MİLLET olmanın bilinciyle, kucaklaşmanın bütünlüğünde, birlikte ağlıyordu ama, birlik ve beraberlikteki kenetlenmede...
İZMİR "Biz buradayız, BİZ KALEYİZ KALE" diyordu, kale gibi yıkılmaz KALE GİBİ İZMİRİMİZDE...
Onun için DEMOKRASİ için İZMİR çok ama çok önemli... İzmir SOSYAL DEMOKRATLARIN KALESİDİR, AMA, Liberalleri de barındırır, fakat LAİKLİK DEYİNCE GAVUR İZMİR'DE tüm siyasi partilerden olanlar kenetlenir birbirine, toz kondurmaz İzmirli CUMHURİYETİNE...
Dün Bornova İlçemiz kana bulandı, lanet terör, bir can aldı, yaralılar var... Bu kaos bile İzmirliyi durdurmadı, korkutmadı, her İzmirli Gündoğdu Meydanından Türkiye'ye gösterdi, DEMOKRASİYE bağlılığını...
Yaralı hemşirelerimize acil şifalar dilerken, terör İzmir'den ve Türkiye'mizden uzak olsun...
Şadıman Şenbalkan
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
 |
Kahveci : M.Nihat Malkoç
EN SICAK SÖZCÜKTÜR ANNE!... |
|
"Dünyada en sıcak sözcük nedir?" diye sorsalar hiç tereddüt etmeden "Anne" derim. Çünkü anne deyince, daralan ruhlar apayrı bir genişlik ve boyut kazanır. Bu sözün tılsımıyla ufkumuzdaki sisler bir anda dağılır. Annenin kuştüyü sımsıcak kolları bizi sarıp sarmalar.
Anne, çocuk için en emniyetli sığınaktır. O sığınağın duvarları sevgi tuğlasıyla örülmüştür. Sabır çimentosuyla birbirine tutuşturulmuş onca tuğlalar… Nefrete karşı muhkem bir yapıya sahiptir bu aşiyan… Zapt edilmez bir kaledir o… Fırtınalardan korunmak isteyen yürekler bu selamet sahilinde hayat bulur. Ondan güvenli bir korunak düşünülebilir mi?
Anne hakkının ödenmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Fakat o güzel insanlar çocuklarından, sevgiye banılmış bir tebessüm dışında hiçbir şey istemez ve beklemezler. Anneler evlatlarına hakkını helal etmese çocukların cennete gitme ihtimali olabilir mi?
Anne, kalplerin sihirli anahtarıdır. Onun açamayacağı kapı yoktur. Yüce dinimiz, annelere çok büyük değer vermiştir. Peygamberimiz "Cennet anaların ayakları altındadır" diyerek bu mübarek varlıkları memnun etmenin önemine değinmiştir. Kur'an-ı Kerim'de annelerden söz eden ayetlerden gözüme takılanlardan birkaçını dikkatinize sunmak istiyorum:
"Biz insana anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımıştır. Onun (sütten) ayrılması, iki yıl içindedir. Hem bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız banadır."
"Bununla birlikte, onların ikisi (annen ve baban) hakkında bir bilgin olmayan şeyi bana şirk koşman için, sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme ve dünya (hayatın) da onlara iyilikle (maruf üzere) sahiplen (onlarla geçin) ve bana 'gönülden-katıksız olarak yönelenin' yoluna tabi ol. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır, böylece ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim."(Lokman S. 14-15. Ayetler)
Türk şiirinde en çok işlenen temalardan birisidir anne… Çünkü evrensel bir duygudur anne sevgisi… Hangi milletten olursa olsun herkes annesine derin bir muhabbetle sevdalıdır. Bu sevdayı yüreklere hapsetmek yerine, olanca güzelliğiyle açığa vurmak gerekir. Aşk şiirlerinin en büyük şairlerinden Ümit Yaşar Oğuzcan "Anacığım" adlı şiirinde çocukla anne ilişkisini, annenin çocuk üzerindeki haklarını ve fedakârlıklarını bakın nasıl dile getiriyor:
"Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Kaç geceler bana ninni söylerdi
Hasta olunca oydu başucumda bekleyen
Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Uzun kış geceleri masal masaldı
Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar
Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Yıkayan oydu mürekkep lekeli parmaklarımı
Akşam biraz geciksem yollara düşerdi
Sokağa çıkarken 'Yavrucuğum üşütme' derdi.
Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı.
Anneleri bir güne sığdırmak onların büyüklüğüne yakışan bir davranış değildir. Anne gibi kutsal bir hissi ticarete alet edenlere güzel şeyler söyleyemeyeceğim. Annesi sağ olanlar bu büyük devletin kıymetini bilsinler. Bütün annelerin anneler günü kutlu olsun.
M.Nihat Malkoç
mnm61mnm@hotmail.com
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
 |
YILDIZINIZ KIPIR KIPIR, YA SİZ?
Ailenizin Yıldız Falcısı : Nurettin Özdemir |
|
 KOÇ (21 Mart-20 Nisan)
Yeni haftanız boyunca tüm başarıların sizlere eşlik edecekleri bereket dolu günlere girmektesiniz koçlar. Bu aslında astrolojik güzel bir oluşumun sizlere armağanıdır. Armut piş ağzıma düş misali bekleşir durursanız tüm bu güzellikleri heba etmiş olursunuz. Sizce son derece değer taşıyan ideallerinize mutlaka odaklanın. Bunun yerine gereksiz detaylarda kaybolursanız yandı gülüm keten helva koçlar.. Şanslarınızı özellikle bu hafta kullanmasını bilin ve geleceğe köprüleri kurun...
 BOĞA (21 Nisan-20 Mayıs)
Yeni haftanızda projeleriniz muazzam, enerjileriniz ise dört dörtlük boğalar. Yakın geleceğiniz parlak gözüküyor ama planlarınızı aksatan bir problem aslında sizlerden kaynaklanmakta.. Çin setti gibi uzunlukta duvarları işlemişsiniz sanki şuur altlarınıza.. Öncelikle olaylara ve insanlara yükseklerden bakmayı bırakmalısınız. Çünkü yaşamın getireceği nasipleri çar çur etme lüksünüz yok boğalar..Yolları tek başınıza aşındırmakla kazanacağınız fazla birşey ise hiç yok ama kaybedebileceklerinizi şöyle bir düşünün derim..
 İKİZLER (21 Mayıs-21 Haziran)
Müjdeler olsun ikizler. Yeni haftanızda içinizi hayli zamandır kemiren bir takım dertlerinizden kurtulma şansını yakalayacaksınız. Tüm enerjilerinizi yutmakta olan bu ahtapot kollu meseleleri gerilerde bırakacaksınız. Ardından çoşku ile hissedeceğiniz yenilik duyguları sizlere şans kapılarını açacaklardır. Yeniden doğuşların haftasındasınız unutmayın..
 YENGEÇ (22 Haziran-22 Temmuz)
Kesinlikle alçakgönüllü olmanız gereken hassas bir haftaya girmektesiniz yengeçler. Uzun bir yolculuktan sonra artık son etaplardasınız. Kısmetleriniz açılacaklar yengeçler fakat hemen yarın beklemeyin bunu.. Savaşlarını verdiğiniz mücadeleler sizlere tartışmasız engin tecrübeler kazandırdılar. Gelecek günlerde işte bu tecrübeler konuşacaklar. Etapları yavaş yavaş katetmeye devam edin. İnanın ki hakkınız olan yücelmelere yakında kavuşacaksınız...
 ASLAN (23 Temmuz-22 Ağustos)
Şimdiye kadar sağlamlıklarına inandığınız yaşama ait tüm olguların şiddetle sallanacakları bir haftaya giriyorsunuz aslanlar. Herhalde epey zamandır yaşadığınız bir süreçin etkileridir bunlar. Yaşamlarınıza tutulan ve aslında yararınıza olan bu aydınlatmalara sırt çevirmeyin sakın.. Eğreti ama size göre nasıl olsa ayakta duran inşaatları yıkmanın sırası geldi aslanlar. Olaylar zaten sizleri yönlendirecekler yeni haftanızda.. Herşey güzel olacak yeter ki direniş göstermekten ziyade hayata güvenin..
 BAŞAK (23 Ağustos-22 Eylül)
Yeni haftanız içerisinde sahip olduğunuz güçleri dinginlemenizi gerektirecek bir takım uyarıları alacaksınız başaklar. Bulunduğunuz sosyal ve profesyonel mevkilerde kullanacağınız otoritenizin bunaltıcı olmamasına bilhassa özen göstermelisiniz. Egolarınızın esiri olmadan sizlerden beklenen tarafsızlığı sergileyin. Adil olun. Yoksa gereksiz yere ortaya çıkacak problemler gündemlerinize oturacaklar. Enerjileriniz muhteşem fakat yine de dikkatli olmanızda yarar var..
 TERAZİ (23 Eylül-22 Ekim)
Tüm istek ve atılımlarınıza gizliden damgasını vuran korkularınızın haftasındasınız teraziler. Ayrıca bir rakibinizi kuvvet kullanarak yenmeyi düşünüyorsanız onun ancak size karşı olan düşmanlığını arttırmış olursunuz o kadar.. En iyisi bir tilki kadar kurnaz ama bir maratoncu kadar da uzun soluklu olun ve aklınızla galip çıkmayı deneyin. Hiçbir engelin sizi yolunuzdan çeviremeyeceğini unutmadan. Siz mücadeleleri cesaretle vermeye devam edin bu yeterli olacak.
 AKREP (23 Ekim-22 Kasım)
Yıldızlar tüm hafta boyunca siz akreplere içinizdeki sahrayı sabırla geçmenizi salık vermekteler. Vakit kazanayım diyerek kısa yolları denemek bir yöntem olsa bile içinizden yükselecek sese kulak vermelisiniz. Bazı şeylerden feragat etmeniz gerekebilecek. Bu geçiş dönemini iyi kullanarak uzun uzadıya düşündüğünüzde bulacağınız çözümlerin ne kadar sağlıklı olacaklarına inanın. Yaşam yeniden doğuşların muhteşem balesi değilmidir sizce... Koreagrafinizi yine siz yaratsanız akrepler..
 YAY (23 Kasım-20 Aralık)
Tüm gönlünüzce düşündüğünüz ve sabırla beklediğiniz bir yakınınızdan sevindirici haberlerin gelecekleri günlerdesiniz yaylar. Olası uzaklıklara rağmen asla ümit kesmeyin bu hafta muradınıza ereceksiniz. Bunun yanında yeni tanışacağınız her insan mutlaka bir prens veya prenses olacak diye de bir kanun yok. Velhasılı yeni gönül dalgalanmalarında kendinizi aşırı romantizm atmosferlerine kaptırmayın. Nadide hint kumaşlarını ararken gereksiz yere idealist davranmayın yoksa hayal kırıklıkları kapıda beklemekteler..
 OĞLAK (21 Aralık-19 Ocak)
Başınıza buyruk hareket ederek birşeylere ulaşamayacağınızı ne zaman kabul edeceksiniz oğlaklar.. Haydi bakalım bu hafta sevdiklerinizle elele tutuşarak yeni yaşam tarzlarına başlamanın haftası hatta ilk kilometresi olsun. Sosyal faaliyetlerle ilgili ve hayallerinizi büyüleyen projeleri önce sol beyninize sonra pratiğe dökme cesaretini gösterin. Yaşam kimseyi beklemiyor, yakında yine bunun farkına varacaksınız.. Hareketlenmelisiniz...
 KOVA (20 Ocak-18 Şubat)
Çuvalla para, bir o kadar da mal- mülk hatta sosyal yaşamda sönmeksizin parıl parıl parlamak..vs. vs.. Gülmeyin kovalar bu hafta aşırılıklarla bezenmiş halet-i ruhiyeleriniz ön plana çıkacaklar.. Fakat kendinizi söz konusu aşırılıklardan arındırdığınız an bilin ki yaşadınız demektir. Gelecek günlerde müthiş enerjilerinizle çok şeyleri başarabilirsiniz. Şunu da unutmayın ki göz diktiğiniz zirvede bulunanların en büyük kabiliyeti de budur işte., beyin ve ruhlara total hakimiyet..
 BALIK (19 Şubat-20 Mart)
Yaşamlarınızı körleten parazitlerden son bir hamle ile kendinizi arındırın balıklar. Simyacıların metali arındırarak ve bir sonraki etapta işleyerek altın haline getirmeleri misali.. Bu sembolik transformasyonlar gerçekleşmedikçe yaşamlarınızda bir adım da öne atamazsınız. Ayrıca projelerinize hız kazandırmalısınız. Yeni tekliflerde mutlaka gelecekler. Detaylara önem verin böylece olası hayal kırıklıklarını da önlemiş olursunuz..
Nurettin Özdemir
nozdemir@kahveciyiz.biz
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
<#><#><#><#><#><#><#>
Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 4.580 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır. Yukarı
|
KURGU
uzlaşmak zor belli ki bu coğrafyayla
eşyası dağınık bir düzen
kimyası bozuk bir ruh
ve yazgısı uzak bir ihtimâl olarak
çıkmak zor sorusu olduğum bu bilmeceden
her şey kendi ekseninde
her şey kendi ekseriyetinde dönerken
ve katlanarak çoğalırken çukurumda yeminler
yani bıkmak bile zor aslında bu ritimden
belli ki rayında her şey kontrollü gerçek
kader ve kurban
yolun ucunda kesişen habersiz iki neden
tam da her şeyin ortasında
anlamların yer değiştiği yeni bir manâda
çöken dünyada ezilen bir ifade bile
yokken gururda,
varmak da zor belli ki hayânın sonuna
herkes kendi safında
herkes kendi safsatasında takılırken
ve ilişirken ödünç bir yaşam gibi aşka
anlaşılmak da zor belli ki tanımlardan
nesnenin tespiti bile muamma
insanın hevesi bile tutarsız ölçekte
bizden başka her şey olağan sanki
bizden başka her şey güzel ve sebepli
ayılmak zor dalgınlığından hayatın
hayat bilinçli bir rüya kolâjı belli ki
Ali Bozdemir
|
SUDOKU bir mantık bulmacası. "Suji wa dokushinsha ni kagiru" nın kısaltılmış hali, "Sadece tek sayıya izin var." diye tercüme edilebilir.
Kuralı çok basit. Her boş kareyi 1'den 9'a kadar bir rakamla doldurmak zorundasınız. Ama karelere yazılacak rakamları öyle ayarlayacaksınız ki, her satırda, her sütunda ve 3 x 3 kareden oluşan her blokta 1'den 9'a kadar bütün rakamları kullanacaksınız.
Gitmek için tıklayın.
Kolay gelsin.
|
 Çizen: Semih Bulgur Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir, dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz. Yukarı
|
 |
İşe Yarar Kısayollar
Şef Garson : Akın Ceylan |
|
...Futbolun gerçekliğinden sıkıldınız mı? Bir takımı ligdeki yöneticilerinden daha iyi idare edebileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Bize katılın kendi takımınızı kurun, diğer yöneticilerle yarışın ve en iyi olduğunuzu ispatlayın! http://online.sokker.org/ Türkçe dil desteği de mevcut. İyi eğlenceler.
... Binlerce yıl önce mahzende unutulan bir şaraptan tesadüf eseri keşfedilen elma sirkesinin, ciltteki lekelerden fazla kilolara, sağlıksız saçlardan varisli damarlara kadar birçok derde deva olduğu bildirildi. Elma sirkesinin özellikle pırıl pırıl saçlar, lekesiz bir cilt ve incecik bir vücuda kavuşmada çok önemli katkılar sağladığı vurgulandı... Devamı için http://www.hanimlar.com/moduller.php?modul=makale_oku&id=79
Tüm haber kaynaklarının tek bir çatı altında toplandığı güzel kaynaklardan bir tanesi http://www.haberler.com/ Yerel ve ulusal basından derlenmiş güncel haberleri bulabileceğiniz hoş bir web sayfası.
Online olarak oynanabilecek birbirinden güzel onlarca oyun için http://www.flyordie.com/oyun.html Tavla, dama, satranç, bilardo... Ne ararsan mevcut.
Yukarı |
Damak tadınıza uygun kahveler |
http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.
Yukarı
|
|
|
|
|
|
