 |
 |
|
28 Mayıs 2007 - Fincanın İçindekiler |
|
Editör'den : Havada tatil kokusu var!.. |
 İyi haftalar
Mayıs'ı bitirdik. Futbol bitti, yarışmalar bitti, diziler birer ikişer bitiyor. Ekranın karşısında boynumda havlu oturduğum günlere az kaldı. Kış görmeden yaza girmek ne demekmiş onu da anladık. Okulların kapanmasına 20 şafak kalmış, çocuklar söyledi. Son 15 yıldır pek hoşlanmadığım zaman dilimine girmek üzereyim. Yandım. Sanırım ben bir kış çocuğuyum. Yaz, güneş, tatil hayalleri bana pek uymuyor. Önümüzdeki 3 ay beni sadece trafikteki rahatlama açısından ilgilendiriyor. Ha bir de arada seçim var tabi. Ak girip ak çıktığım yazlardan biri olacağa benzer. Ağladığıma bakmayın. Bu benim seçimim. Yaş ilerledikçe tatilden kaçar oldum. Belki artık hiç bitmeyecek bir tatilin özlemiyle, ufak tefeklerle ilgilenmek istemiyorum, kim bilir? Oysa pilleri doldurmak için dinlenmek şart, siz bana aldırmayın, planı programı şimdiden yapın. 22 Temmuz'u boş bırakın, onun dışında her gün bayram edin.
Bakın meydanlar şenlendi bile. Bundan sonra yerden bir karış yükseğe çıkma fırsatı bulan başlayacak nutuk atmaya, hazırlıklı olun. Tayyip Bey baktı pabuç pahalı, açtı kesenin ağzını. 4,5 yıldır bir dediklerini ikiletmeyenler, IMF'ye rağmen seçim ulufesi dağıtmaya başladı. Yerel birimleriyle kapı kapı dolaşıp Allah ne verdiyse verenlere artık alıştık ama bu sefer ekonominin de ipini koyverecekler bu anlaşıldı. Uygulaması seneye, kararı şimdiye KDV indiriminin ardından teşviklerde de barajı aşağı çekme kararı alındı. Teşviğe konu 49 ilde daha fazla işyeri bu süper teşvikten yararlanacak. Yanlış anlaşılmasın, seçim ekonomisi falan uygulandığı yok. Bunlar her eve lazım ufak tefek ayarlamalar. Memurlar, emekliler sıkın dişinizi, bu furyada size de iyi bir zam çıkar merak buyurmayın.
Kurtlar Vadisi eskisi kadar rağbet görüyor mu? Yani hâlâ müdavimleri var mı? Varsa onları ilgilendirecek bir haber okudum gazetede. Başroldeki Polat Alemdar odunluğu bırakıp kovboy olmaya karar vermiş. Emniyet Müdürlüğüne silah ruhsatı almak için başvurmuş. İhtiyacı olan sağlık raporu en sahte haliyle devlet hastahanesinde bulunmuş. Avukatı bizim konuyla ilgimiz yok demiş. Doktorların işgüzarlığı işte. Yoksa adamın silahla işi ne? Hani kazma için başvurdu deseler anlayacağım. Neyse bu kadar gevezelik yeter. Hepimize huzurlu bir çalışma haftası dileyip kenara çekileyim artık. Hoşçakalın efendim.
Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...
Cem Özbatur
Yukarı
|
Katran Kahvesi : Ayşe Coşkun |
Siz Beni Birine Benzettiniz…
"Siz var ya, aynı benim bir yengen var,yani hani saçlarınız biraz uzun olsa…"
Bazı şeyler üniktir.Hani onlardan bir tane vardır sadece,beklide olabilmek istediğim buydu ama ben hep birilerine benzerim.Yani siz bile,hani beş parmağı beş değildir derseniz ama eminim beni gördüğünüzde bir anda gözünüzün önünde ilkokul öğretmeninizden teyzenizin uzak kuzenine kadar bir yığın fotoğrafı taramak zorunda kalacaksınız. Birine, mutlaka benzerim…
Geçenlerde sokaktaki kuruyemişçiye gittim, yüzüme bakışından gelmekte olanı anladım. "Ne çabuk geçiyor zaman" dedi, "Ya sormayın, öyle" dedim bekleyerek. "Daha dün gibi bak" dedi, "annenle gelirdin sen." Tamam,annemle pek çok yerde görülmüş olabilirim ama inanın bir kuruyemişçi öyle çok da annemle elele tutuşup gittiğim yerlerden biri değil. Hiç olmadı da. Bir an "siz beni biriyle karıştırıyorsunuz" demek geldi içimden ama bir an bir bezginlik çöktü içime ve bu cümleyi kim bilir kaç kere duyduğumuz düşünüp; "Haklısınız" diyerek dükkanı terk ettim.
Sonra daha da başkası, geçen ayların birinde taa neresine gittim ben. Ne kilometreler ne saatler saymaya yeter,yani öyle olmasa da öyleymiş gibi gelir. Otelde resepsiyona yaklaştık, iki kız arkadaş. Hani biraz da çekingen çekingen. Uzak yerdeyiz,nasıl karşılanırız falan pek bilmiyoruz ya. Ama resepsiyondaki kız bir anda sanki sahipleniverdi bizi.Bavullarımız kanatlanıp odalarımıza uçuşa geçtiler,sonra kız, "bir de yorgunluk kahvesi ikram edeyim ben size izin verirseniz" dediğinde sanki biraz hisseder gibi oldum ama kondurmadım. Sonuçta misafirperverlik de ölmedi değil mi? Kahvelerimizle birlikte sohbete başladık,nereden geliyorsunuz, ne iş yapıyorsunuz falan. Bir an bunun tamamen biriyi niyet olduğuna inanır gibi de oldum hatta. Bir keyifle köpürdete köpürdete kahvemi içerken ilk tuzak sorunun geldiğini duydum. "Nerelisiniz?" Dedim ya,biraz hassaslaştım galiba bu konularda biraz ben." Karadenizliyim" dediğimde kızın yüzünden bir şüphe geçti; gördüm. "Hiç Seferihisar'da bulundunuz mu peki?" eminim güzel bir yerdir,hani "ülkemizin cennet köşelerinden" biri. Ama ne orada bulundum ne de aramadan haritada yerini bulabilirim. "Yok,bulunmadım" dedim kibarca, kızcağızın yüzüne düşmekte olan hayal kırıklığını izledim.Aslında ben de üzülüyorum böyle durumlarda, yani sanki karşı tarafın bir jestini elimle itiyormuşum gibi. "Sanırım siz beni birine benzettiniz" dedim. "Öyle oldu galiba" dedi. Bir iki dakikalık sessizlikten sonra, "Neyse" dedi. "Biraz işim var masada benim,size iyi tatiller". Neredeyse arkadaşımın bile bana kızgınlıkla baktığını gördüm.Çaresizce açtım ellerimi iki yanıma. Kahvelerimizi birer dikişte içip odalarımıza geçtik. Resepsiyondaki kızın da bir günahı yoktu,biliyorum ama şimdi koca bir hafta karşılıklı yaşadığımız hayal kırıklıklarıyla birbirimizi izleyecektik.
Odada süklüm püklüm otururken, arkadaşım bir kitap alıp dönüp sırtını bana onu okumaya başlamıştı, bunu değiştirebilmek için bunca zaman ne çok uğraştığımı fark ettim. Zayıflamıştım; ve bu dönem güzel bir takım yıldızlara benzetildiğim olmuştu; sonra sinirlenip bir şeylere kilo almıştım; bu sefer de sevimli birtakım yıldızlara benzetilmeye başlamıştım; saçlarımı kestirmiştim ve "yani nasıl benziyorsun" sonra uzattım "tıpkı o". Hayır, bana sorsalar hayatta tek bir şeye benzetilmek isterdim; kedime.Onunla ise bir tek göz rengimiz benziyor.
Bu arada bir yanlışı da düzeltmek isterim, kimse birbirine o kadar benzemiyor aslında.Ben birilerine benziyorum bir sebepten.Yani bir kivi gibi belki de,ve belki de karışımların karışımı olmaktan. Melez olmaktan, bambaşka köklere dayanan bir anne ve babanın çocuğu olmaktan.
Bunun avantajlarını çokça yaşayan biri olarak dezavantajlarına da göğüs gerebilmeliyim belki ama bazen başkalarının da bu durum yüzünden yaşadıkları zorlukları da göğüslemek belki zor olan. Sürekli hafızalarını kurcalamak zorunda kalanlar,adını hatırlamaya çalışanlar, benzetmelerini daha gerçek kılabilmek için çantalarında dakikalarca fotoğraf arayanlar. Binlerce kez,"gerçekten de bir ablam yok", "inanın ailem Seferihisar'ın kıyısından bile geçmemiştir" diyerek ikna etmek zorunda kaldıklarım….
Ve bu arada, isimler insanların kaderini belirler derler ya, sanırım benim kaderim de gözümü dünyaya açtıktan kısa bir süre sonra verilen bir kararın şakasını yaşar gibiyim.Sanırım adımı başlığın hemen biraz yukarısında görmüştünüz, değil mi? Ama inanın, ben o sizin sandığınız kişi değilim.
Bence siz beni birine benzettiniz….
Ayşe Coşkun
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
Çok zor sesindeki yabancıyı tanımak
Çok zor sesindeki yabancıyı tanımak. Sanki oturup yeniden yazmışsın kendini. Yeniden oynamışsın o eski oyunu. Renklerin, tatların, kokuların ve en acısı bedenlerin yerlerini değiştirmişsin. Çok başka bir yüz olmuşsun aynanda, tanıyamıyorum artık seni. Kazayla da olsa içindeki enkâzın altında kalmışsın sen.
Bazen yardıma muhtaç hissediyorsun kendini ama gururun hâlâ savaşçı, hâlâ kadınlık zırhın var üzerinde, boşluklarının prensesisin sen muhtaçlığına asla boyun eğmeyen. Ama ne yazık ki, o büyük boşluk saklı iyiliklerini de çalmış bir öğleden sonra. Bir şey olmaz diye içine attıkların, küçük diye dönüp onarmadığın o eski acıların, parçalanmana karşı çıkmayan çatlak sesin seni ışıksız bırakmış.
İçinden kimsenin gelip almayacağını sandığın küçük kız çocuğunu, kusursuz bir yok oluşun içine hapsetmişsin, artık dinmez göz yaşların... Sokaklarındaki çocuk seslerini çalmışlar senden, saklambaç oynayan çocuklarını çalmışlar. Yaralamışlar anneliğini… Felaket değil de nedir bu? Parklara sıkışmış ömrün, çocukluğunun sallandığı salıncaklardan düşmüşsün yeryüzüne, cennetten.
Kusursuz sandığın doğruların tamamen yalnızlığa düşürmüş seni. Karanlık şahit olmuş hep yanlış yüzleri aldatmana. Aldattıkça alışmışsın aldatmalara… İştahla kanamaya bırakmışsın kendini. Ayrı acılar her nasıl olmuşsa içimizdeki aynı sevdaları kanatmış. Benim de dinmeyen iltihaplı göz yaşlarım var…
Bir türlü kendimiz olamayışımız, başka yüzleri takıp aynalarda kendimizi aramamızdanmış meğer. Ayrı acılar her nasıl olmuşsa bizi aynı enkâzın altına itmiş. Meğer sesim senden de yabancıymış bana, sanki hiç tanımamışım kendimi. Tatların, kokuların ve en önemlisi bedenlerin yerlerinin değişmesi o başka yüzü sen sanmama neden olmuş. Ne denli kırıldığını aynanda görememişim...
Alican Doğar
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
GÖLGESİ GRİ
Dündü... Uzaktan gördüm seni. Griler içindeydin!
Bir gölge gibi belirdin, sonra tüm güzel anılar doldu gözlerime, Seni görünce!.
Beni farketmedin. Farketmeni dilemediğim için. Bir kaç metre uzağında kalınca, tekrar döndüm baktım olduğun yere, olduğum yerde... Ordaydın!..
Mevcudiyetini doldurduğun noktadan, varolduğum yerde ki uzaklığa baktın ama görmedin, görmeni dilemedim!..
Kalabalık içinde, insanın gözünde görmek istediği kalıyordu sessizce sadece.. Uzaktan elimi sana değdirebiliyordum, ufacık silüetine. Yakından yalnızca güzel gölgene..
Sende ki tutkuyu bulabilseydim, şimdi baktığım gözlerde diyordum ve yakalayabilseydim sendeki sıcaklığı, şu an tuttuğum ellerde. Seni bir başkasında arıyorum gri gölge!
Bazen görebiliyordum, yürüdüğümüz yollardan geçtiğimde dökülen yapraklar gibi sağa sola kaçışan hatıraları, duyabiliyordum konuşmaları, sesleri, kahkahaları...
Hayatını merak ediyordum, belli belirsiz.. Benden bir şekilde haberdar oluyordun ama ben senden haberdar olmuyordum, olmak istemediğim için!.
Sükunetin içinde cayır cayır bir ateş vardı, griliğin içinde kopkoyu bir karanlık. Uzun zamandan sonra Seni gördüm, bana uzaktan bakan bir gölge.
Öldüğünde haberim olacak mıydı?
O zaman Seni değil, gölgeni mi görebileceğim rengi gri olmayan..?
Gökçe Gerçek
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
 |
YILDIZINIZ KIPIR KIPIR, YA SİZ?
Ailenizin Yıldız Falcısı : Nurettin Özdemir |
|
 KOÇ (21 Mart-20 Nisan)
Yeni haftanızda almanız gereken bir takım kararlar sizleri beklemekteler koçlar. Herşeyden önce kesinlikle alçakgönüllü olmalısınız. İsteklerinizin yerine gelmesini istiyorsanız sizleri frenleyen bazı gerçekleri unutmadan cengaver koçlar olun.
 BOĞA (21 Nisan-20 Mayıs)
Önünüzdeki günlerin getireceği hareketlilikler sayesinde başarılara kucak açacaksınız boğalar. Yalnız şunu da unutmayın ki kapasitelerinizi aşacak projelere yönelirseniz olası hayal kırıklıklarına da katlanmalısınız. Kararlı ve bir o kadarda gerçekçi olmaya gayret edin.
 İKİZLER (21 Mayıs-21 Haziran)
Uzun zamandır gündemlerinizi meşgul eden bazı problemler son defa yeni haftanıza taşınacaklar ikizler. Fakat bu sefer gerçekten içiniz rahatlayacak çünkü çareleri artık buldunuz.. Gelecek günlerden itibaren yaşamlarınızda yeni sayfalar yazmaya hazır olacaksınız.
 YENGEÇ (22 Haziran-22 Temmuz)
Kendinize güveninizin doruklarda olacakları yeni bir haftaya merhaba demek üzeresiniz yengeçler. Egolarınıza yenilmeden çevrenizdeki insanların sözlerine kulak verebilirseniz o zaman sizleri kimseler tutamayacak bunu da bilmelisiniz. Şansların haftasında kartlar elinizde unutmayın.
 ASLAN (23 Temmuz-22 Ağustos)
Sağlam olmayan temeller üzerine inşaa ettiğiniz yaşam tarzlarınızın sallanacakları yeni bir haftaya girmektesiniz aslanlar. Bazı emellerinizin gerçek dışı olduklarının farkına varacaksınız. Beklenmedik olayların getirecekleri değişimleri cesaretle kabul ederseniz en azından zamanları kazanmış olacaksınız.
 BAŞAK (23 Ağustos-22 Eylül)
Kronikleşmiş bir probleminize çare bulmak istiyorsanız mutlaka geçmişe olan bağımlılığınızdan kurtulmalısınız başaklar. Her ne kadar size zor gelse de bazı alışkanlıklardan arınmak için gerekli çabaları göstermek mecburiyetindesiniz. Yeni haftanızı önce kendinize hodri meydan diyerek karşılayın.
 TERAZİ (23 Eylül-22 Ekim)
Yaşamlarınızda gerçekten sevindirici gelişimleri yaşayacak ve geleceğe güvenle bakmaya başlayacaksınız teraziler. İşte böylesine olumlu atmosferlerle dolu haftanızın kıymetini bilin ve yeni kararlar almaktan kaçınmayın. Unutmayın geleceğin temelleri şimdiden atılmaktalar.
 AKREP (23 Ekim-22 Kasım)
Müthiş enerjilerle yüklü olacağınız güzel bir hafta sizleri beklemekte akrepler. Profesyonel uğraşlarınızla ilgili yeni teklifler alacaksınız. Haftanızın getireceği enerji akımları sayesinde çevrenizdekileri hayli yoracağa benziyorsunuz.
 YAY (23 Kasım-20 Aralık)
Gelecek günlerde yaşamlarınıza yerleşen bazı kör düğümleri çözmek zorunda kalacaksınız yaylar. Her şeyden önce olaylara azıcık gerilerden bakmayı tercih etmelisiniz. Elinizde tuttuğunuz kılıçları kullanmanın tam zamanı ama alacağınız kararlara mutlaka konsantre olmalısınız.
 OĞLAK (21 Aralık-19 Ocak)
Yeni haftanızın anahtar kelimesi sabırlı bekleyişler olacak oğlaklar. Yollarınızın bilhassa uzun ve mücadeleler ile dolu olacaklarını unutmayın. İsteklerinizin gerçekleşmeleri için az daha bekleyin. Bu arada oluşan gecikmelerin esas nedenlerini kendinizde aramaktan kaçınmayın.
 KOVA (20 Ocak-18 Şubat)
İstemeseniz de gelecek günlerde yeni oluşumları kabul etmek zorunda kalacaksınız kovalar. Çarkı felek dönmekte ve sizlere bazı sürprizleri de hazırlamakta. Olayları kendi avantajınıza nasıl döndürebileceğinizi düşünün. Haftanızın en olumlu kararı işte bu olacak kovalar.
 BALIK (19 Şubat-20 Mart)
Haftanızın getireceği yeniliklere çok sevineceksiniz balıklar. Sıcacık sevgilerin ve başarı vaad eden fırsatların gündemlerinize yerleşeceklerini şimdiden söyleyebilirim. Uzun zamandır görmediğiniz dostlarınızdan da hayırlı haberler alacaksınız. İçinizden doğan manevi yönlendirilmelere inançla sarılın. Yollarınızdan sakın geri dönmeyin.
Nurettin Özdemir
nozdemir@kahveciyiz.biz
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
<#><#><#><#><#><#><#>
Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 4.580 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır. Yukarı
|
Suç
Hep aynı şarkıya düşüyor kadın
Akşamın yuvarlak masalarında
Bir suç gibi hatırlıyor memelerini
Beyaz gömleğinin altında
Başı dönüyor ikide bir
Sanki bir ipsiz uçurtma
İkide bir yüzü kızarıyor kadının
Hep aynı şarkının nakaratında
Recep Şener
|
SUDOKU bir mantık bulmacası. "Suji wa dokushinsha ni kagiru" nın kısaltılmış hali, "Sadece tek sayıya izin var." diye tercüme edilebilir.
Kuralı çok basit. Her boş kareyi 1'den 9'a kadar bir rakamla doldurmak zorundasınız. Ama karelere yazılacak rakamları öyle ayarlayacaksınız ki, her satırda, her sütunda ve 3 x 3 kareden oluşan her blokta 1'den 9'a kadar bütün rakamları kullanacaksınız.
Gitmek için tıklayın.
Kolay gelsin.
Yukarı
|
 |
İşe Yarar Kısayollar
Şef Garson : Akın Ceylan |
|
1987 yılında Amerikan Havayolları mali bir kriz içerisindeydi. Masrafları kısmak için denenen yollardan biri; uçuşlarda yolculara sunulan salatadaki iki zeytini bire indirmekti. Pek bir işe yaramayacak gibi görünen bu uygulama sayesinde aynı yıl içinde hava yolu şirketi tam 40 bin dolar kar elde etti. Bu ve benzeri onlarca gereksiz bilgiyi http://www.gereksiz.net kısayolunda bulacaksınız.
Günlerden bir gün, Kırlangıcın bir adama aşık olmuş. Adamın penceresine konup şöyle demiş: "Ben seni çok seviyorum. Lütfen pencereyi açıp beni içeri al da birlikte yaşayalım". Adam cevap vermiş: "Olmaz öyle şey. Sen bir kuşsun. Bir kuş, bir adama aşık olur mu?". Bu duygusal hikayenin devamı için http://www.askmasali.com/hikayeler/30.html
Bilgisayar'a karşı dart oynemek için vereceğim adrese girebilirsiniz. Unutmayın her seferinde sadece üçer atış hakkınız var. Amaç size verilen puanı en az atış sayısı ve en çok puanı toplayıp sıfıra indirmek. http://www.gophergas.com/funstuff/darts.htm kısayoluna bir tık lütfen.
İşte size yeni bir flash oyun daha. Başlarda biraz zor gibi görünmesine rağmen, öğrendikçe hoşunuza gidecek bir bike mania oyunu. 10 - 15 denemeden sonra ciddi anlamda ya devam edecek ya da bırakacaksınız. http://www.flashgames247.com/play/675.html Acele etmeden ve sabırla oynamanızı tavsiye ediyorum.
Yukarı |
Damak tadınıza uygun kahveler |
http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.
Yukarı
|
|
|
|
|
|
Giriş ücretinin 25 dolar olduğu balkondan Kolorado Nehri görülüyor.
