Oy kullan



Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 6 Sayı: 1.254

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 16 Temmuz 2007 - Fincanın İçindekiler



 



 Editör'den : 15 Bin dolar getir seninim!..


Merhabalar,

Son virajdayız. Hafta başladı ya sonu da hemen gelir. Bu hafta sonuna iyi girmiştim, birkaç planım vardı. Ama ne oldu? Hiç. Kırdım popomu oturdum evde. Bahtsız deveyi çölde kutup ayısı sobeler derler ya, hah tam o hesap ben deve grip oldum. Bu sıcakta nasıl becerdin diyenden tutun da, "ceryan"da kaldığım için ekstra fatura çıkaranlara kadar geniş bir hayran kitlesiyle güreşmek zorunda kaldım. Sonuç olarak, bir karış sakal ve maymun kıçı gözlerimle kah koltukta kah yatakta uyuklayarak bir haftasonu geçirdim. Gazete ve DVD'ler de arkadaşlık ettiler bana tabi.

Haftasonunun en iyi yazısı Bekir Coşkun'un yazısıydı kuşkusuz. Tam "İşte bunu ben yazmalıydım." denecek cinsten. Hepimizin aklından geçmesi muhtemelleri öyle güzel bir araya getirip söylemiş ki, aşkolsun. Resmi plakanın üstüne sivilini takmış ya aklıevveller, Çoşkun onları benzetmiş;

"Türbanın üzerine peruk takmak gibi bir şey..." , "Molla zihniyetindeki kafaya, İtalyan kravat takmak gibi bir şey...", "Devlet kadrolarını imamlarla doldurup, Atatürkçü gözükmek gibi bir şey..." ve "Kim bilir ne kadar kan ve gözyaşı ile kurulmuş bu güzel ülkeyi, ileri götürüyormuş gibi yapıp gerisin geriye götürmek gibi bir şey.."

Herşeyin özeti değil mi bu laflar? İnat edip 1 milyon kişiyi Zeytinburnu'na toplayabilmek için, banliyö treni, 2 deniz otobüsü, 2 vapur ve 17 tekne kiralayan, gelenlere sandviç, su ve bayrağı bedava dağıtan, işesinler diye çevreye 200 seyyar tuvalet konduran Tayyip Bey ve yalakaları umduklarını buldular mı bilemem ama hatırlıyorum ben Çağlayan'a giderken bayrağı, suyu hep paramla almış ama milyona varan selin içinde kaybolmuştum. Oysa baktım bindirilmiş, doyurulmuş, haceti giderilmiş kıtalar tek tek sayılıyordu. Kürsü'de Tayyip Beyimiz de her zamanki üslubuyla Baykal'a "Zavallı" diye bağırıyordu, daha doğrusu helyum yemiş sesiyle bağırmaya çalışıyordu. Hem de ne için biliyor musunuz? Bundan söz etmezsem çatlarım. Tayyip Beyimizin kişilik seceresini açıklaması açısından küçük ama ilginç bir örnek. Şu saat meselesi. Her iki lafı da bizzat ağızlarından duyduğum için vicdanım rahat. Baykal Bey televizyonda kendinden bahsederken, laf atmak amacıyla "Benim kolumda 15 Bin dolarlık saat yok." demişti. Dün Tayyip Bey buna değinerek, "Adam kalkmış 60 Bin dolarlık saatten bahsediyor, buradan sesleniyorum, paran varsa gel sana 15 Bin dolara satayım." dedi. İki gözüm önüme aksın ki, konuşmalar aynen böyle. Tüccar Tayyip Beyimizi yorumsuz olarak kucağınıza bırakıyor ve burnumu siliyorum. Hoşçakalın.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur








Yukarı


 


Alkım Saygın

 Kahveci : Alkım Saygın


  Elena'ya..

Sessiz, sâkin bir pazar sabâhıydı..
Her zamanki gibi erkenden kalkmış, Karakol Komutanının odasını temizlemiş, arka bahçeden çektiğim hortumla Karakol'un girişindeki çiçekleri suluyordum..
Bu sessizliği devriye araçlarından biri bozdu; önde bizimkiler, arkada ise ön camları çatlamış, kaportası dağılmış yeşil bir mazda..
Hortumu yok ettim hemen, Karakol'dan içeri girdim.
Bekleme salonunda otuz-otuz beş yaşlarında, sarışın, orta boylu bir bayan vardı..
Ne yalan söyleyeyim, hiçbir erkeğin etkilenmeden duramayacağı bir bayan..
Ben o sırada afallamış, olayı anlamaya çalışıyordum ki çok geçmeden adının Elena olduğunu, İzmir-Manisa karayolunda trafik kazâsı yaptığını, ifâde vermek için Karakol'a getirildiğini öğrendim..
Kasko işlemleri için kazâ raporu alması gerekiyordu, fakat devriye ekibinde Yunanca veya İngilizce bilen bir asker yoktu..
Derken ben araya girdim, tercümeleri ben yaptım..
Alkol muayenesi için bir an önce hastahâneye gitmesi gerekiyordu, fakat işlemleri uzadıkça uzuyordu..
Ben de Elena'yla ilgileniyor, onu rahatlatmaya çalışıyordum; ama doğrusu, işlemlerin uzadıkça uzamasını istiyordum..
İçimdeki şâir çoktan ipleri eline almış, kendime söz geçiremiyordum..
Elena, Nisiros Adasında, babasına âit bir balıkçı dükkânında çalışıyor, öksüz gecelerin üzerine çöken mâtem bulutlarını kemanıyla deliyordu..
Evet, biranda âşık olmuştum bu Yunan güzeline..
Üst kata, santrale çıktım, Savcılığa çekilecek bir faksı teslim ettim, sonra yan odada bir zımba aradım ve aşağıya indim ki Elena gitmiş..
Târifsiz duygular içindeydim o an; hani "kelimelerin kifâyetsiz kaldığı" anlar var ya..
O an neler hissettiğimi kelimelere dökmem mümkün değil..
Artık pilli radyomun tellerine takılan içli nâğmelerde arıyordum bu Yunan güzelini..
Derken anneler günü gelip çattı..
Ve annemle konuşurken öğrendim Özkanlar semt pazarındaki o meşum patlamayı; biri ağır on beş yaralı..
Burnumuzun ucunda bombalar patlıyor, ülkemiz gitgide teröre ve anarşiye boyun eğmeye zorlanıyor, terörle mücâdele eden güvenlik güçlerine 'çete üyesi' yakıştırması yapılıyor..
Ben ise teselliyi Elena'nın mâvi gözlerinde arıyordum..
Akşam, nöbetim bittikten sonra arka bahçeye girdim usulca, zeytin ağacının önüne çöktüm ve dudaklarımdan şu mısrâlar döküldü:

bu gece gitme Elena..

fikrim yine firarda,
gönlüm sarhoş..
yollar akıp giderken önümden,
kim bu doldur be meyhâneci diyen kadın?

beynim dalgalanıyor yine,
gözlerim mahzun..
zaman hızla kayıp giderken parmaklarımın arasından,
kim bu bir bahar akşamı rastladığım kadın?

aklım başımda değil ki,
tutamıyorum kendimi..
içimdeki ben duvarlara sığmazken,
kim bu sevmekten kim usanır diyen kadın?

dur bir dakika!!!
şimdi hatırladım seni..
balıkçı Smitris'in kızıydın sen,
adın Elena..
evet evet, hatırlıyorum seni..
Nisiros Adasından geçerken girdin gönlüme,
sonra da çekip gittin.
arada bir kulaç attın ezik düşlerime,
fakat her defâsında sâhipsiz bıraktın içimde belli belirsiz uyanan,
belki de zamansız ölümlere yenik düşen,
veya kaç kuşak bağlanıp kalmış olmaktan yıpranan ümit kırıntılarımı..

bu gece gitme Elena..
fasıl daha yeni başladı,
saat duvaksız sevişmelerin saati..
daha kim bilir kaç notadan taç yapacağım ipek saçlarına;
savurdukça saçlarını gönlümün odalarına,
melekler ıslık öttürecek
ve böyle dağılacak içimdeki soluksuz korku..
bu gece gitme Elena..

bu gece gitme Elena..
ay karanlık, yıldızlar küskün.
havada bayat bir naftalin kokusu..
yoksa bu sesler,
zamansız ölenlerin vasiyeti mi..

bu gece gitme Elena..
dışarıda siren sesleri var,
bak yine bombalar patlamış..
kim bilir,
belki birgün,
bir sokak köşesinde,
veya bir orman çırpısında,
ya da bir çöp bidonunun içinde bulacaklar benim de cesedimi..
fakat yine de gül kokacak tenim..
ellerinin arasındayken ellerim,
salacağım tüm coşkumu mâvi gözlerinden gökyüzüne..
bu gece gitme Elena..

bu gece gitme Elena..
henüz yeni değmişken ellerim ellerine,
bu gece gitme Elena..
bebeksi dokunuşlarla sarıl bedenime,
bu gece gitme Elena..

Alkım Saygın


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
13 Kahveci oy vermiş.

 


 


Kıvanç Gülhan

 Kıvanç'ça : Kıvanç Gülhan


  BU BÖYLE BİLİNE

Gariptir; bu ülkede insanlar, seçimlere yeni umutlarla girme şansına ,çokça sahip olamamışlardır. Savaşa bile bodoslamasına;
- Allah… Allah… diye girebilen Aziz Türk Milleti, seçimlere genelde "Yandım Allah" nidaları ile süzülüverir.Çünkü bu ülkede Seçimleri yeni umutlar oluşturmaz, çaresizlikler zorunlu kılar.

Vatandaş ise sandıkta Başaracak olana destek vermek yerine, başarısız olana tokat atmayı çok iyi bilir.Ancak toplumun intikali geçtir. Bir bufalo sürüsünün yürüyebileceği maksimum hız en yavaşının hareketi kadardır.Bu dünyanın her yerinde böyledir. Hal böyleyken kamuoyunun toplum olaylarını hazmetmesi zaman alır. Doğru işler yapabilmek için vatandaş vicdanına başvurmak gerekiyorsa bu zaman, kamuoyuna verilmelidir. Ama iktidardakiler genellikle böyle bir zaman dilimi sonunda kötek olduğunu bildiklerinden, bir an evvel, aceleye getirerek sıkıntıları atlat-maya çalışırlar.

Son derece iyi hatipler oldukları halde canlı yayınlardaki tartışma programlarına katılmazlar. Sorulara muhatap olmazlar. Pireyi deve yapan, deveyi yok eden, kafa karıştıran, öncelikleri saptıran, düşünme imkanı vermeyen planlarla işlerini yürütürler.

Türkiye padişahlıkla yönetilmektedir. Hikmetinden sual olunmazlarca hayati kararlar alınmaktadır. Bu hazretlerin evlatlarına olan sevgileri memleket sevgilerini gölgede bırakmaktadır ki vatan görevine göndermemek için çürük raporu dahi alabilmektedirler .Bunun cevabını ise hiç kimseye verme gereği duymamaktadırlar.

Bu Hazretler Cumhurbaşkanının kim olacağını gurup oluşturdukları üçyüz'ün üzerindeki milletin vekiline bile son dakikada açıklamışlar ve bu vekiller bırakın bu karar üzerinde düşünmeyi, bırakın vekaletle meclise girdiklerini, bırakın kendilerini vekil tayin eden insanlara karşı sorumluluklarını… Bırakın koskocaman adam olduklarını…. Zafer çığlıkları atarak coşku ile hazretlerini alkışlamışlardır. Son söz hazretindir .. Ve doğrudur. Ve bizler onun kölesiyizdir. Ve "Bu böyle biline" dir…

Bu hazretler ülkenin yönetim şeklini aldıkları oy nispetinde değiştirebileceklerini sanmaktadırlar. Bu onlara Özal'dan kalma bir düşünce şeklidir.
-Anayasa bir kez delinmekle bir şey olmaz
-Benim Memurum işini bilir… gibi söylemler, Tören kıtasını Havai şortla denetleme-ler, Baba Bush' un teknesinde kırk yıllık dost gibi balık tutmalar , eğlence ortamların-da magazin basınının gözünün önünde gerdan kırıp oynamalar; yakın tarihimizin aslında devlet ciddiyetine hiç de yakışmayan davranışları olarak hatırlanacaklardır.

Oysa insanlarımızın yönetim şeklimizin esası ile ilgili bir sorunu yoktur. Vatandaş bu hazretleri yönetimi değiştirsinler diye seçmemiştir.

Bu hazretler camilerde yaptıkları siyasetle iktidara gelmişlerdir. Ne hazin tecellidir ki şimdilerde aynı camilerin avlularına Şehit Cenazelerinden girememektedirler.Bu nedenledir ki "Dikkatli oluna…" , "Vatandaşın tokadına gelinmeye…"

" Bu böyle biline…"

Kıvanç Gülhan


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


7,757,757,757,757,757,757,757,75
4 Kahveci oy vermiş.

 


 


M.Nihat Malkoç

 Kahveci : M.Nihat Malkoç


  KÜRESEL ISINMA VE GELECEĞİMİZ

Son yıllarda en çok duyduğumuz kelimelerin başında geliyor küresel ısınma… Küresel ısınma aşağı, küresel ısınma yukarı… Herkes bu konuda ahkâm kesip duruyor. Fakat işin içyüzünü tam anlamıyla bilen yok. O zaman dilimin döndüğünce ifade etmeye çalışayım.

Dilimize adeta pelesenk ettiğimiz küresel ısınma, dünya atmosferi ve okyanuslarının ortalama sıcaklıklarında belirlenen artış için kullanılan bir terimdir. Bu konu yaygın olarak son yıllarda konuşulmaya başlansa da küresel ısınmanın emareleri çok daha öncesine gidiyor. Bu olay son elli yıldır iyice saptanabilir duruma gelmiş ve önem kazanmıştır. Artık çevre kirliliği ve aşırı silahlanmanın getirdiği olumsuzluklar hayatımızı kuşatmaya başladı. Bununla ilgili olarak son zamanlarda geniş çaplı bir anket yapılmış, bundan ilginç sonuçlar alınmıştır.

BBC televizyonunun 21 ülkede 14 bin kişinin katılımıyla yaptığı araştırmada, katılımcıların çoğu, artan hava sıcaklıklarından ABD'yi herhangi bir ülkeden daha çok sorumlu tuttuklarını belirtti. Araştırmada, insanların yüzde 68'inin küresel ısınmadan endişe duyduğu, bu konuda en fazla endişelenenlerin yüzde 82 ile Güney Afrikalılar ve yüzde 87 ile Brezilyalılar olduğu görüldü. En az endişelenenler ise yüzde 57 ile ABD'liler oldu. ABD'lileri yüzde 59 ile Hindistanlılar izledi. Araştırma her 5 ABD'liden yaklaşık dördünün küresel ısınma konusunda herhangi bir ülkenin suçlanamayacağını düşündüğünü ortaya koydu. Dünyada atmosfere salınan sera etkisi yaratan gazların dörtte birinden sorumlu olan ABD'yi, Çin, Rusya ve Hindistan izliyor. İnsanlar mevcut durumdan endişeleniyor. Fakat bunu engellemek, tesirini azaltmak için ciddi girişimlerde de bulunulmuyor.

Son yıllarda üretilen küresel ısınma senaryoları, insanların huzurunu iyice kaçırmaya başladı. Bilim adamları ve araştırmacılar hemen her gün yeni ve bir öncekinden daha feci bir senaryo koyuyorlar önümüze. Televizyonlar ve gazeteler sürekli bu konuyu işliyor. Havaların mevsim normallerinin üzerinde olması, bu kişilerin senaryolarını daha gerçekçi kılarken, vatandaşların korkularını iyice artırıyor. Herkes panik içerisinde olacakları bekliyor.

Bu felaket tellalları ne demiyorlar ki?...Bilim adamları atmosferdeki karbondioksit miktarının çok yüksek düzeye çıktığını söylüyorlar. Pek çok yerde iklim değişikliklerinin yaşandığından bahsediyorlar. Neymiş efendim, yakın zaman içerisinde dünya hızla çölleşecek, insanlar içecek bir damla su bulamayacak, canlı türlerinin önemli bir kısmı yok olacak, buzul çağı yaşanacak, her tarafı okyanus suları basacak, büyük göçler yaşanacak, dünyanın seyri değişecek, bunlara bağlı ölümler ardı sıra gelecek… Bu felaketlerin toplamına kıyamet desek yeridir. Yeni bir Nuh tufanına doğru mu gidiyoruz?

Trabzonlu emekli Jeoloji mühendisi ve araştırmacı-yazar, kıymetli dostum, abim Ahmet Musaoğlu küresel ısınma haberlerinin kelimenin tam anlamıyla yaygara ve çirkin bir oyun olduğunu söylüyor. Bunu da yazılarında hem sosyolojik, hem de bilimsel açılardan ispatlıyor. Sayın Musaoğlu "Küresel Isınma Tuzağı-Yeni Malthusçuluk" adlı makalesinde konuya değinerek bilimsel yaklaşımlarda bulunuyor. Son olarak da sözünü şöyle tamamlıyor:

"İklimlerde değişiklik olsa da ya da deniz seviyelerinde aşağı yukarı oynamalar olsa da yeryüzünde Kıyamet ölçeğinde felaket hiçbir zaman yaşanmayacaktır. 'Küresel Isınma' iddiası, 'Ozon'un delindiği' iddiaları gibi 'laf salatası' olarak kalacaktır. Son kez insanoğlunun yeryüzüne ayak bastığı yaklaşık tarih olan M.Ö.10.000 civarı yaşanan 'Küresel Isınma', bir daha ancak, karbondioksitin (atmosferin) de yokoluşu olacak olan Kıyamet (Big Crunch) hadisesi sırasında yaşanacaktır. Zamanı bilinemeyecek bu döneme kadar da 'Küresel Isınma' veya 'Ozon deliniyor' benzeri açıklamalar, hep 'zihni kirlilik' olarak yaşanacak, bu ve benzeri yaygaralara inanacak birileri de her dem bulunabilecektir... Oysa yaşananlar, geçmişte de yaşanmış olanlardır." (Küresel Isınma Tuzağı-Yeni Malthusçuluk)

Şahsen Batı'nın ve ABD'nin söylem ve eylemlerine hep mesafeli durmuşumdur. Söylediklerine inanmamışımdır. Çünkü bütün söylemlerinin altından kirli bir oyun çıkmıştır. Bu işin altında da bir bit yeniği vardır. Bizler; yüce Allah'ın insanları, özellikle de Müslümanları koruyacağına yürekten inanıyoruz. Bu konuda Ahmet Musaoğlu'yla aynı düşünüyorum. Bence küremiz değil ama ABD'nin suyu iyiden iyiye ısınıyor. Bu oyun ve tezgâhlarla milletin dikkatini başka yönlere çekip dünyayı sömürmek ve bunu da örtbas etmek istiyorlar. Fakat basiretli insanları ikna edemiyorlar. Allah inanan kullarıyla beraberdir.

M.Nihat Malkoç
mnm61mnm@hotmail.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
2 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Kahveci : Kübra Kora


İnsanlar

İnsanlar ne hallere düştü?
Kimisi acınası kimisi gülünesi halde.
Artık kimseye ne bir eleştri yapabilmek mümkün ne de bir fikir vermek.
Herkesin egosu bir hayli büyümüş olsa gerek ki bir insanla konuşurken sanki bilgisayarla konuşuyormuş hissine kapılıyorum.
Belirli bir sözcük listesi var ve belirli kuralları var gibi ,insanların.Sevgiyi hiçe sayarcasına herkes nefretten bahsediyor.
Artık kardeşlik,dostluk,komşuluk gibi sevecen duyguların devri sona erdi.
Maddiyat,para ve şöhret yani kısacası sahte krallıklar revaçta bugünlerde.
Duygularından bahseden yok artık.
Herkes daha fazlasının derdinde.
Bilmem anlatabiliyormuyum.
Arkamı döndüğümde ardınızdan bakacak
Elinizi uzattığınızda elini uzatacak
Siz unuttuğunuz da hatırlatacak bir insan türü artık dünyamızda ne yazıkki yaşamıyor.
Karamsar düşünceler değil bunlar gerçek düşünceler.
Bir insan başarılı ise onu takmayarak,
Bir insan güzelse ona iftira atarak,
Bir insan hayallerini gerçekleştirmek istiyorsa onun önünü keserek,
Yaşamını sürdüren insan adı altında adını koyamayacağım acizlikte birsürü insanla çevrelenmişiz dostlar.
İyi olan, kalbi hala çarpan,gülümseyebilen,kıskanmayan,hırs içinde kıvranmayanları yok mu
tabikide var.
İşte onlar bizleriz.
Azınlığız.
Sanatın,bilimin,kültürün ve tarihin yazacağı azınlık.
''İYİLER''
İnsanlar ne hallere düştü?
Bizim gibileri onlardan ayırmak zorunda kaldım,
çünkü herkesi aynı tutar oldular bugünlerde.
Sevinç,mutluluk gibi duyguları yaşamak bile zor geliyor bana artık.
Kıskançlık,nefret,kin ve hırs bürünmüş ruhlar,
Örümcek ağı sarmış zayıf ve çelimsiz zihinler,
Egosunu tatmin etmek için çabalayan bedenler.
Hayata,Tanrı'ya ve hiçbirşeye ilgisi olmayan,
Körelmiş ama aciz hedeflerine odaklanmış;
Düzenbaz yürekler.
Bizim gibi ruhuyla yaşayan,
sevebilen,
sanat ve bilimden ayrılmayan,
gözünden hala yaş gelebilen
gerçekleri savunan,
Gerçek İnsanlar...
Hakkımızı savunurken bile kötü duruma düşüyoruz.
Yazı yaşmışsanız yazınız yayınlanmıyor,
fotoğraf çekmişseniz o basılmıyor,
konuşma yapmışsanız o dinlemiyor.
Çünkü gerçekler çok acı ve doğru.
Onların dayanacak dayanağı kalmamlı artık.
Yeraltına geldikleri yerlere gönderilmeli kötülük...
Bu insanlar ne hallere düştü?
Benim bile yüreğim acıdı anlatırken.

Kübra Kora


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,889,889,889,889,889,889,889,889,889,88
8 Kahveci oy vermiş.

 


 


 YILDIZINIZ KIPIR KIPIR, YA SİZ?


  Ailenizin Yıldız Falcısı : Nurettin Özdemir


KOÇ   (21 Mart-20 Nisan)
Yeni haftanızda evvelden vermiş olduğunuz bir söz size hatırlatılacak sevgili koçlar. Sözünüzün eri olduğunuzu göstermenin tam sırası işte. Kısa ve zevkli bir yolculuk sizleri beklemekte.




BOĞA   (21 Nisan-20 Mayıs)
Gelecek günlerde enteresan insanlarla tanışacaksınız sevgili boğalar. Aniden seyahatlara çıkabileceksiniz. Bu arada gereksiz tartışmalardan kaçınmalısınız.





İKİZLER   (21 Mayıs-21 Haziran)
Bir arkadaş toplantısında kalpleriniz güm güm edebilirler sevgili ikizler. Müthiş etkileneceğiniz bir insan yaşamınıza girmek üzere. Sosyal yaşamlarınız gittikçe hareketlenecekler.




YENGEÇ   (22 Haziran-22 Temmuz)
Hiç hesapta olmayan bir seyahat önerisine tereddüt etmeden evet deyin sevgili yengeçler. Mutluluklar sizleri beklemekte. Kıskançları ise gerilerde bırakmaktan çekinmeyin.




ASLAN   (23 Temmuz-22 Ağustos)
Bir maddi yardımın nihayet gelmesi ile üzerinizde olan sıkıntılardan kurtulacaksınız sevgili aslanlar. Belkide geçmişteki bir yatırımın getirileri sayesinde olabilecek bu kurtuluşlar.




BAŞAK   (23 Ağustos-22 Eylül)
Yeni haftanızda işlerinizde hoş sürprizler sizleri beklemekte sevgili başaklar. Tatillere rağmen profesyonel uğraşlarda yepyeni fırsatların sizlere sunulacağını göreceksiniz.




TERAZİ   (23 Eylül-22 Ekim)
Maddi ve romantik kazanımlar için ideal bir hafta sizleri beklemekte sevgili teraziler. Ne istediğinizi bilirseniz yeni haftanızı yaşamlarınıza altın harfler ile yazabilirsiniz.




AKREP   (23 Ekim-22 Kasım)
İş ve aşklarda ilişkide bulunduğunuz insanları sinirli hallerinizle bıktırma noktalarına getirmemeye dikkat edin sevgili akrepler. Aksine sizlerden ilgi ve sevgiler beklenmekte unutmayın.




YAY   (23 Kasım-20 Aralık)
Yeni haftanızın gündemine yerleşecek olaylara kesinlikle pratik çözümler bulmalısınız sevgili yaylar. Bu arada maddi durumunuz olumlu yönde değişimlere uğrayacak. Şanslısınız yaylar.




OĞLAK   (21 Aralık-19 Ocak)
Sizlerden beklenilen oldukça riskli isteklere hemen evet demeden önce iyice düşünün sevgili oğlaklar. Aceleci olmadan karar verin ve gerçekçi olun. Yeni bir ilişki sizleri beklemekte.




KOVA   (20 Ocak-18 Şubat)
Yeni haftanızda beklenmedik ek kazançlar elde edeceksiniz sevgili kovalar. Uzun zamandır hayalini kurduğunuz güzel bir yolculuk rezervasyonuna nihayet karar vereceksiniz.




BALIK   (19 Şubat-20 Mart)
Yaşam tarzlarınızı gerçekten değiştirmek isteyeceğiniz yeni bir haftaya girmektesiniz sevgili balıklar. Temmuz ayının getirmekte olduğu bereketli günlere ilerde minnettar kalacaksınız.



Nurettin Özdemir
nozdemir@kahveciyiz.biz


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,679,679,679,679,679,679,679,679,679,67
3 Kahveci oy vermiş.

 


 


 Dost Meclisi


YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
Yorumlarınız için bekleriz.

Fotograf : Leyla Ayyıldız

Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 4.580 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.

Yukarı


 


 Tadımlık Şiirler


ÇOCUKLUĞUM

Derin bir koydayım,
Menevişli bir hüzünle,
Kardelenleri arıyor gözlerim,
Ama ne gezer bu koyda.
Olta atmak istiyorum denize.
Balık için değil!
Yaşanmamış çocukluğum için,
Belki tekrar yakalarım diye.

Neslihan Güzel

 


 Bulmaca - Sudoku




SUDOKU bir mantık bulmacası. "Suji wa dokushinsha ni kagiru" nın kısaltılmış hali, "Sadece tek sayıya izin var." diye tercüme edilebilir.

Kuralı çok basit. Her boş kareyi 1'den 9'a kadar bir rakamla doldurmak zorundasınız. Ama karelere yazılacak rakamları öyle ayarlayacaksınız ki, her satırda, her sütunda ve 3 x 3 kareden oluşan her blokta 1'den 9'a kadar bütün rakamları kullanacaksınız.
Gitmek için tıklayın.
Kolay gelsin.



 


 Biraz Gülümseyin




KMTV Sunar...

Yukarı


 


 Kıraathane Panosu


ben.sen.o@kahveciyiz.com

Böyle bir adresiniz olsun ve Google rahatlığıyla kullanayım diyorsanız, adınızı soyadınızı ve kullanmak istediğiniz kullanıcı adını editor@kmarsiv.com adresine yollayın. Hemen alıp 2GB kapasite ile kullanmaya başlayın. Neye benzediğini gmail.com adresi kullanan arkadaşlarınıza danışabilirsiniz.

Tamamen ücretsiz, sadece siz kahvecilere özel.



İstanbul için Son Hava Durumu
ISTANBUL ISTANBUL
Ankara için Son Hava Durumu
ANKARA ANKARA
İzmir için Son Hava Durumu
IZMIR IZMIR
Kaynak: http://www.meteor.gov.tr

Yukarı


 


Akın Ceylan

 İşe Yarar Kısayollar


  Şef Garson : Akın Ceylan

Flash haritalara hemen hemen her gün bir yenisi ekleniyor. http://www.geowalk.de/ web sayfasında gezi öncesi rehber olarak kullanabileceğiniz bir flash harita mevcut. Araştırdığınız bölge ile ilgili detaylı resim, otel bilgisi ve benzeri bilgilere ulaşabileceğiniz bu flash haritayı özellikle tavsiye ediyorum.

Ve işte bu da İstanbullular için önereceğim flash harita; ama bir farkla. Bu haritada istediğiniz yerin uydudan çekilmiş resmini bulacaksınız. Aslında aynı google earth uygulaması benzeri bir çalışma. http://kentrehberi.ibb.gov.tr/ Yer tarif ederken, ararken, ya da kroki hazırlarken bile kullanabileceğiniz güzel bir kaynak.

Şimdi okuyacağınız bu öneriler sizi klimasız bir evde bile serin tutmak konusunda işinize yarayacak. http://www.objektifhaber.com/yeni/objhab/default.aspx?id=2O28O97424 ...Ev içinde hava dolaşımını sağlamak için vantilatör ve tavan pervanesi kullanın. Sıcak havayı dışarı atmak için kapıları açmak ve vantilatör kullanmak... tabi ki aklınıza yatarsa.

Sıcaktan bunalıp sokağa çıkamayan ve herşeyi ayağına isteyen yaz tembelleri için ideal bir web sayfası http://www.yemeksepeti.com/city.asp Şimdi Bursa'da da hizmet vermeye devam eden bu siteden dvd hediyeli sipariş seçeneğiniz de mevcut. Afiyet, şeker, bal olsun ama kilo olmasın. Mazallah yaz günü aşırı yiyip zarar görmeyin.

Yukarı


 


 Damak tadınıza uygun kahveler






http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

Yukarı


 


KAHVE MOLASI ABONELERi Google Grubuna üyesiniz. İlginize teşekkür ederiz.

ABONELiKTEN AYRILMAK İÇİN :
KM-abone-unsubscribe@googlegroups.com
(Gönderdiğiniz mesajın abone olduğunuz adresten gittiğine emin olunuz.)

ÜCRETSİZ ABONE OLMAK İÇİN :
Google Gruplar KAHVE MOLASI ABONELERi grubuna kayıt ol
E-posta:


Arkadaşlarınıza önermek ister misiniz?


Kahve Molası MS Internet Explorer 5.0+ ve 800x600 Res. için optimize edilmiştir.
Uygulama : Cem Özbatur - 2002-07©KAHVE MOLASI - Her hakkı saklıdır. Yayın İlkeleri

 






Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



SON BASKI (HTML)

KAHVE YANINDA DERGi

Hoşgeldiniz
Arşivimiz
Yazarlarımız
Manilerimiz
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
KÜTÜPHANE
SANAT GALERiSi
Medya
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Kim Bu Editör?
SON BASKI (HTML)
YILDIZ FALI
DÜNÜN
ŞARKILARI





ÖZEL DOSYALAR

ATA'MA MEKTUBUM VAR
Milenyumun Mandalı
Café d'Istanbul
KIRKYAMA
KIRK1YAMA
KIRK2YAMA
KIRK3YAMA
ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
Teröre Lanet!
Kek Tarifleri
Gezi Yazıları
Google
Web KM




Memories
Elvis Presley









Fincan almak ister misiniz?
http://kmarsiv.com/sayilar/20070716.asp
ISSN: 1303-8923
16 Temmuz 2007 - ©2002/07-kmarsiv.com