 |
 |
|
5 Kasım 2007 - Fincanın İçindekiler |
|
Editör'den : Siyaset değil, Para konuştu Para!.. |
İyi haftalar,
Cuma günü askerlerimizin halen şerefsizlerin elinde olduğundan, hükümetin kifayetsizliğinden dem vurmuştuk. Ne mutlu ki 8 askerimiz kurtuldu. Kurtuldu da nasıl kurtuldu, işte orası başlıbaşına muamma. Bölgeye giden DTP'li vekillerin dediğine göre onlar becermiş, İlnur ben ettim diyor, Babacan çıkıp ben başardım dese başı ağrımaz. Haydi bakalım gel de çık işin içinden. Bir kere bu şerefsiz teröristler karşılıksız burun kıllarını vermezler. Gelin şimdi kimler ne demiş, ne vermiştir şöyle bir düşünelim. Örneğin ABD, "Verin yoksa silahınıza koyacak mermi bulamazsınız." demiş olabilir mi? Şerefsizlerin sanal başı barzani, "Ulen başımı belaya sokmayın, ya öldürün ya da serbest bırakın. Yoksa, satacak değil içecek eroini bile mumla ararsınız." demiş olsa şaşırır mısınız? Peki ya İlnur Çevik isimli müteşebbis gazeteci, Kuzey Irak müteahhiti zât "Alın şu 2 milyon doları serbest bırakın çocukları." demiş deseler hayretten küçük dilinizi yutar mısınız? Kendimi sıksam bu listeyi öyle bir uzatırım ki, sonra başını bulamam diye korkarım. Gelin ben en iyisi Babacan'ın demek için can attığını tahmin edeyim size. "İzlediğimiz basiretli, vatanperver, yapıcı politika sonunda pkkyı köşeye sıkıştırdık. Bu baskının altında ezilip çocuklarımızı bize teslim ettiler. Ana babalarının, yüce Türk halkının gözü aydın olsun. Ne mutlu AKP'ye oy verene." Cart kâbâ kâğıt...
Tayyip Bey bu akşam sekiz sularında başkanı sarayında ziyaret ediyor. Maşallah aralarından su sızmıyor. Bakın görürsünüz, yarın ortalık el ele kol kola resimlerden geçilmeyecek. Tayyip bey cebinde hazır tuttuğu mektubu başkana verip çıkacak. Bilahare kendisi minik torununun gazını çıkarırken, başkan vereceği beyanatla Tayyip Bey'in olası gazını bir alacak pîr alacak. Sonunda dağ fare doğuracak, karşılıklı iyi niyet, cağız ceğiz mesajları havalarda uçacak, şerefsizler asker avlamaya devam edecek, barzani bar bar bağırıp sinir bozacak. Ya biz? Bizler de sinirden kudurup, hop oturup hop kalkacağız. Allah aşkına farklı birşey bekleyen var mı aranızda? Yahu kelin merhemi olsa kendi kafasına sürer. ABD Irak'ta Bağdat'ı halletti de sıra Erbil'e mi geldi? Orada tuttuğu paralı askerleri var, petrol kuyuları güvende, gerisinden ona ne? Hey büyük Allahım, ne kötülük ettik ki, böyle bir zamanda bizi bu yeteneksizlere mahkum ettin? Başkanlarından direktif almaya gidenlerle, koruma, kollama ve yataklık görevlerini lâyıkıyla yapanlar bir arada aynı Meclis çatısı altında. Allah sonumuzu hayr etsin ne diyeyim?!... Esenkalın.
Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...
Cem Özbatur
Yukarı
|
 |
Eski Dost : Ayşegül Erden
NOT DEFTERİ'NDEN |
|
Seni seviyorum...
iki sözcük!
"Seni" sözcüğünü bir çok kez kullanırız gün içinde; "seni bekliyorum", "seni biz alırız","seni çağırdılar mı?" "seni... seni... seni..." diye başlayan ya da içinde "seni" sözcüğü geçen onlarca yüzlerce cümle kurarız farkında bile olmadan.
Aynı "seviyorum" sözcüğünü kullandığımız gibi; "çiçekleri seviyorum", "çayı kahveden daha çok seviyorum", "en çok bu şarkıyı seviyorum"... gibi.
"seni" ve "seviyorum" sözcükleri...
yanyana geldiğinde bazıları için mutluluk, bazıları için heyecan, bazıları için sıradanlaşmış basma kalıp ilişkilerin son noktası, ve bazıları için öyle ya da böyle anlamlı ya da anlamını çoktan yitirmiş iki sözcük!
"iyi günler" gibi...
Ne zaman oldu... yanyana duymadığım iki sözcük işte.
Yok, aslında sevenlerim olmadığından değil, ve bu sözcükleri elbette duyuyorum çoklukla, ve şimdi herhangi birine telefon açsam ve telefonu kapatırken "seni seviyorum" desem, eminim ki, "ben de seni seviyorum.", yanıtı gecikmez. Ya da, çağımız teknoloji çağı ya, bir mail altına eklesem veya bir telefon mesajına ve hatta nasıl olsa anlaşılacağından kuşkum olmadığı için, sesli harfleri atsam, mesajdan kısıntı yapmak için, "sni svyrm" şeklinde şekilsizlendirsem bu iki sözcüğü, "görüşürüz" ün çoktan "c u" ,"grşrz" olduğu gibi...
Tatmin edici olur mu?
Bazan öylesine ihtiyaç duyarız ki bu sözü duymak istediğimizden duymaya.
Esirgenen bir sevginin esirgenen sözcükleri...
Yok, her zaman gözlerde bulunamaz bu iki sözcük, bir yumuşak nağme olsun istenir kulakta, bir fısıltı...
Sıradanlaşmış sevgilerin sıradan sni svyrm mesajı değil, sadece sevenin kulağına hapsedilecek "seni seviyorum" ezgisi!
Galiba bugün duymak isterdim...
Geç kalmış bir sevginin, hiç bir zaman geç kalmayacak iki sözünü.
Sevilseydim...
Ayşegül Erden
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
 |
Kahveci : Hasan Demirpaz
AŞK NEDİR? |
|
Sizce aşk nedir? Nasıl anlaşılır? Herkes kendince bir tarifle anlatacaktır herhalde aşkı. Ancak ben sormaya devam etmek istiyorum.
Sesini duyduğunuzda, hatta sesini duymanıza bile gerek yok, düşündüğünüzde karnınızın orta yerinde bir sancıyı yaşamak mıdır aşk? O sancıyla birlikte nefesinizin kesildiğini hissetmek, damarlarınızdan kanın çekildiğini duymak mıdır?
Göğüs kafesinize sığmayan bir kalbin varlığını hissetmek, göğsünüzü yararcasına geren doğaüstü heyecan aşk mıdır sizce de?
Yokluğunda ölesiye özlemek, varlığında sonsuz bir mutluluk ve huzur hissiyle dolmak mıdır aşk? Ellerini tutup yürürken ayaklarınızın yere değmediğini fark edip sarılıvermek midir yoksa?
Aşk kokusunu duymak mıdır sürekli, kokusunu özlemek midir? İçinizde kabaran sonsuz bir koklama isteği midir veya? Koklamaya doyamamak, aşk olabilir mi peki? İçinize çektikçe tırnak uçlarınıza kadar o kokuyla dolma isteğinize ne demeli? O eşsiz kokuyu her hücrenizde hissetmenizi nasıl açıklayabilirsiniz?
Yüzünde, gözlerinde yakalayacağınız bir küçük gülümsemeyle dünyaların sizin olmasını aşktan başka neyle açıklayabilirsiniz? Başını göğsünüze koyduğunda ne hale geldiğinizi, neler, nasıl mutluluklar yaşadığınızı düşünün bir kez. Böyle paha biçilmez bir hali başka ne yaşatır sanıyorsunuz size?
Kollarınızın arasına alma, sarıp sarmalama isteğini aşktan başka ne yaşatır, ne yaşatabilir? Sarmak sarılmak güzel de içinizde bir çığ gibi büyüyen bu isteğe ne buyrulur?
Dokunduğunuzda tensel heyecanlarınıza galebe çalan o diğer duygular, o heyecan, o mutluluk, o huzur ve güven, o hafiflik, o içinizi içinize sığdırmayan tarifi imkânsız haller aşktan mütevellit değil midir?
Aynı evin içinde başka bir odada olmasına bile tahammül edememek, bu uzaklığı bile çok sayıp özlemek neyin nesidir? Ya uzak kalıp özledikçe hırçınlaşmak? Kimi zaman öfke ile tezahür eden, kimi zaman da mutedil bir sitemle ortaya çıkan duyguların bütünü müdür aşk?
Yapmam dediklerinizi yaptıran, durmam dediğiniz yere çivileyen, duymaya tahammül edemeyeceğiniz sözlere boyun büktüren nedir sizce? Söyler misiniz?
Hasan Demirpaz
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
YAŞAM iZLERi -3
Kış çocukluğumdan aklımda kalanlar.
İzlediğim televizyon programında çocukluğunuza dönün demişti psikolog, neler anımsıyorsunuz bir hafızanızı zorlayın bakalım diye de eklemişti.
Çocuklarıma masal tadında anlattığım ve her anlatışımın ardından: yaşlanıyormuyum ne? diye kendimden şüphe ettiğim 'çocukluğum'.
Öncelikle kış çocukluğum geldi aklıma, sabahları uyandığımda çok merak ederdim ne zaman uyanırdı annem. Uyanır da, inekleri sağar, sobayı yakar, sütü pişirir, kahvaltıyı hazırlar ve sobanın üstünde kızarttığı ekmeklere sürdüğü tereyağı kokusu yayılırdı evimizin içine. Biz bu mis kokular içinde ve yer soframızda kahvaltımızı ederken peçkanın üstünde kaynayan ibriğin ıslıkları eşlik ederdi bir senfoni orkestrası gibi bize. 'Bugün çok sovuk dışarsı kızanım sıkıcana kafanı sar kulağına sovuk kaçmasın' derdi annem beni okula gönderirken. Bana ayakkabı alamadığı için anamın yüreği sızlamasın diye, delik pabuçlarımın içinde sızlayan ayacıklarım şahittir kara kışlara. Akşam olmadan daha, koca bir tencere kuru fasulye saltanatını kurmuştur peçkanın üzerinde. 'Git kızanım fasulyenin yanına ambardan turşu çıkar' derdi annem elime tutuşturduğu tabağı göstererek.
Akşam olduğunda her kış gecelerinde mısır patlatmak adettendir bizim evde ve 'anne biraz yak olmaz mı?'' diye şirinlik yapardım, nedendir bilmem ozaman ki mısırların yerini tutmuyor şimdiki mısırlar. Yatak odasının sobasını yakardı annem büyük bir bayram hazırlığı içersinde. Oturduğum köşemde okuduğum kitabın arkasından gözlerdim vücut kıvrımlarını, işine gösterdiği inceliği ve nasıl büyük bir keyifle yaptığını her işi. Soba iyicene ısınınca ve ısıtınca odayı, yatağı açardı annem, yorganıda şöyle bir kez geriye kıvırırdı ve, 'yatağın içi ısınsın iyice bubacığın gelmeden' derdi, eline aldığı pijamaları itina ile sobanın arkasına koyduğu tahta sandalyenin sırt kısmına asarken. Pijamaları ısıtmaktaki inceliğine hayran kalmışımdır çocukluğumdan beri annemin. Tüm hazırlıklarını bittirdikten sonra kurulurdu sıcacık sobanın arkasına. Elindeki örgüyü karadır kaşların türküsü eşliğinde örmesini seyretmek uykuya dalmadan önce hatırladığım en son sahne olarak kalırdı aklımda hep. Babamın bir kahve dönüşüne yapılan bu hazırlıklar, babamın gözlerindeki hayranlık ve şükran dolu bakışlardı çocukluğumun soğuk kış gecelerinden aklımda kalan.
Beyhan Ada
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
O SAATTE EMİNE'Yİ ARAMAK..!
Sabahın köründe telefon sesiyle irkildim..!
Hattın öbür tarafındaki teyzem, Emine'yi arıyor...
Diyorum ki:
-Teyzecağızım burada Emine yok.
O halen inatla ve uzatarak,
- Eee.Emine nerde o zaman?
Hay şimdi ebenin diyecek oldum.
Diyemedim.
Çünkü Teyzem ebesini değil,
Emine'yi arıyordu.
Uykulu bir vaziyette duvardaki saat'e baktım.
07.13.
-Allah Allah.
Yahu bu saat de
O halen
-" Emine nerde o zaman???
diye,
Çırpınıp, durduruyo sesini öbür uçtan..!
- Bak teyze burası benim evim.
Ve bu evde Emine diye biri yok
Bu kez
- Rıfkııı.ulen senmisin?
Sabrım çart diye ortadan çatladı!
Kapattım telefonu yüzüne ve gittim yattım tekrar.
Bana saatler geçti gibi geldi ama
Saniyeler geçtiğini,
ikinci kez irkildiğimde öğrendim!
Daha kafam yastığa düşüp,
beynim uyku salgılamasına geçmeden
aramıştı teyzem yeniden.
Ve Alo der demez de
- Emine ile görüşecem
diye tutturdu yine.
Artık iş zıvanadan çıktı!
- Bak teyze kimsin bilmiyorum ama.
Saat sabahın yedisi
ve sen bu saat de Emine diye birini arıyorsun.
Ve bende sana diyorum ki
bu evde Emine diye biri yok.
Hala neden anlamıyorsun?
Aradığın numara yanlış numara olmalı
çevirdiğin numaraları yeniden gözden geçirirsen
bu iş düzelecektir.
diyerek,
bir solukta döktüm içimi.
Teyze bir müddet sessiz kaldıktan sonra
-he baak öylemi.!
dedi ve
- orası .... .. değil mi?
-Hayır teyze burası ...... ..
dedim.
Bu kez , pat diye o kapattı yüzüme telefonu.
Ve döndüm gittim yatağıma
Uykuya dalmak için sağa sola dönüp dururken,
Yatağımda aklımda hep o teyze vardı.
O saat de acaba Emine'yi neden aramıştı
Sahi ya
Sizce niçin aramış olabilir Emine'yi?
Mete Çağdaş
mettecagdas@hotmail.com
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
 |
YILDIZINIZ KIPIR KIPIR, YA SİZ?
Ailenizin Yıldız Falcısı : Nurettin Özdemir |
|
 KOÇ (21 Mart-20 Nisan)
Kasvetli ortamların özellikle profesyonel uğraşlarınızda menfi etkilerini istemesenizde yaşayacaksınız sevgili koçlar. Sizinle alakası olmayan ama mesuliyetleriniz doğrultusunda sizlerede dokunacak bu oluşumları sakın kişisel meseleler haline getirmeyin.
 BOĞA (21 Nisan-20 Mayıs)
Gerçekleştirmeye azimli olduğunuz birçok projenin yeni haftanızda kendiliklerinden ilerlediklerini sevinçle göreceksiniz sevgili boğalar. Sizin bilhassa yapmanız gereken ise başarılarınızın kalıcılıklarını sağlamak olacaktır.
 İKİZLER (21 Mayıs-21 Haziran)
Sevgili ikizler içinizden geçen bir yüce dileğin gerçekleşeceğini bu hafta görebilirsiniz. Özellikle atalarınızın sanki sizleri koruduklarını ve yol gösterdiklerini hissedeceksiniz. Tecrübelerin ve yaşamın kanunlarının konuşacakları bir haftadasınız.
 YENGEÇ (22 Haziran-22 Temmuz)
Sevgili yengeçler tüm şans faktörleri sanki burçlarınıza yerleşmeye and içmişler yeni haftanızda. Bundan daha güzel mutluluk perspektifleri olurmu değilmi.. Kalbinizin üstüne elinizi koyun ve dileyin neleri arzu ediyorsanız.
 ASLAN (23 Temmuz-22 Ağustos)
Sevgili aslanlar gelecek günlerde yakınlarınızdan bir sevdiğinizin acilen yardımına koşmanızın gerekecek. Maddi veya manevi yardımlarınızı esirgemeyin çünkü akabinde sanki engel dolu yollarınızın teker teker açılacaklarını şaşkınlıkla göreceksiniz.
 BAŞAK (23 Ağustos-22 Eylül)
Sevgili başaklar yeni haftanızda herşey istediğiniz gibi hızlı gitmeyebilir. Herşeyde bir hayır vardır diyerek zamana inanın. Aceleciliğe gerek yok bazı detaylarda oluşabilecek aksaklıklara takılmadan ileriye dönük çalışmalarınıza konsantre olun.
 TERAZİ (23 Eylül-22 Ekim)
Sevgili teraziler yeni haftanızda kendinizi sanki dört yol ağzında bulacaksınız. Bu da demek oluyor ki kısa bir zaman içerisinde mutlak seçimlere maruz kalacak ve belkide beklenmedik yönlere doğru yol almaya başlayacaksınız. Korkmadan ilerleyin teraziler.
 AKREP (23 Ekim-22 Kasım)
Sevgili akrepler bu hafta tüm güzellikler ve yenilikler çevrelerinizde bulunan kadınlardan gelecekler. Profesyonel ve özel yaşamlarınızda ihtiyacını duyacağınız ekip çalışmalarının ana teması bu olacaktır. Pozitif duygularla dolu güzel bir haftadasınız.
 YAY (23 Kasım-20 Aralık)
Sevgili yaylar yeni projelerin gündemlerinize oturacakları muazzam bir haftaya girmektesiniz. Bazı yaylar da gayrı menkul alım satımlarında başarılara koşacaklar. Bu arada ani kararlar vermeden önce iyice düşünün derim.
 OĞLAK (21 Aralık-19 Ocak)
Sevgili oğlaklar kumara pek aklınız ermez ve aslında fazla risk almasını da hiç sevmezsiniz. Yeni haftanızda herşeye rağmen bir takım kararların eşiğinde olacaksınız. Ya tamam ya devam diyerek yepyeni oluşumlara kucak açmanız kuvvetle muhtemel. Cesaretlenin artık..
 KOVA (20 Ocak-18 Şubat)
Sevgili kovalar yeni haftanızda çok güzel bir atmosfer sizleri beklemekte. Sanki bir yerlerden korunduğunuzu hissedeceksiniz. Etrafınıza güzel duyguları ve empatileri cömertçe yaymanın tam sırası işte. Zodyakın en ballı mensupları bu hafta belki de sizlersiniz.
 BALIK (19 Şubat-20 Mart)
Sevgili balıklar yeni haftanızda beklenmedik fırsatları önünüzde bulacaksınız. Gereksiz sorulara kendinizi kaptırmadan dakik davranmalısınız. Yeniliklere kesinlikle açık olun çünkü er yada geç su akar yatağını bulur. Bulutlardan beslenir, göllerle şelalelerle süslenir sel olur okyanusuna kavuşur. Küçük şeyler bir defa daha değişecekler. Yürekli balıklar olun canlar.
Nurettin Özdemir
nozdemir@kahveciyiz.biz
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
|
<#><#><#><#><#><#><#>
Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 4.800 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır. Yukarı
|
küf
içtiğim kadar içtim
bakmadığım kadar yolcuydum içime
yüzüme
içtim
ne bollaşacak yağmur dereleri
sallanıyorum gökdelenler üstünde
bir kaç ay doğardı
sahici sahici gidendim
ne olur bırak ruhumdaki deliği
masa kenar olmuş deniz kırmızı
sonu anladım
bana bembeyaz güller verin
isterim ki sizlerin üstüne serpeyim
kapanacak bu lodosta küfengi
alabora pruvamdan koşar adım
bir çinko yansıması anılar...
boşa dönen dolap
başa döner boynu kırık bezginler
çalan kaçar
düşlerim en çıplak olduğum temasım benim
dil atanlar laf atanlar küflenir...
Ferruh Alışır
|
SUDOKU bir mantık bulmacası. "Suji wa dokushinsha ni kagiru" nın kısaltılmış hali, "Sadece tek sayıya izin var." diye tercüme edilebilir.
Kuralı çok basit. Her boş kareyi 1'den 9'a kadar bir rakamla doldurmak zorundasınız. Ama karelere yazılacak rakamları öyle ayarlayacaksınız ki, her satırda, her sütunda ve 3 x 3 kareden oluşan her blokta 1'den 9'a kadar bütün rakamları kullanacaksınız.
Gitmek için tıklayın.
Kolay gelsin.
|
ben.sen.o@kahveciyiz.com
Böyle bir adresiniz olsun ve Google rahatlığıyla kullanayım diyorsanız, adınızı soyadınızı ve kullanmak istediğiniz kullanıcı adını editor@kmarsiv.com adresine yollayın. Hemen alıp 2GB kapasite ile kullanmaya başlayın. Neye benzediğini gmail.com adresi kullanan arkadaşlarınıza danışabilirsiniz.
Tamamen ücretsiz, sadece siz kahvecilere özel.
Yukarı
|
 |
İşe Yarar Kısayollar
Şef Garson : Akın Ceylan |
|
YouTube, Google Video, MySpace, Dailmotion... Bunlar internetten video seyretmekten zevk alanların favori siteleri. İyi güzel de bu seyrettiğimiz videoları bilgisayarımıza kaydedip sonra dilediğimizde açıp açıp seyretsek fena olmaz mı? Bu iş için epeyce peogram var, ama bunların bir de online onlanları yani web üzerinden sizin için yapanları var. İstediğiniz videonun linkini ilgili yere yapıştırdığüınızda o size kaydetmeniz için geçerli olacak linki veriyor. Size kalan sağ tuşla "Save as" komutunu seçip dosyayı istediğiniz yere kaydetmek. Unutulmaması gereken şey, internet üzerinden seyrettiğiniz videoların flash video olup "flv" uzantısı taşıması. kaydettiğiniz dosyaların uzantısını flv olarak ekledikten sonra ilgili oynatıcıyla açabilirsiniz. Aşağıda size bir de güzel media player önereceğim. Onu yükleyip rahatlıkla kullanabilirsiniz. Şimdi hangi videoyu yüklemek istiyorsanız onun linkine tıklamak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.
YouTube için: http://www.ripzor.com/youtuberipper.html
GoogleVideo için: http://www.ripzor.com/googleripper.html
MySpace Video için: http://www.ripzor.com/myspaceripper.html
Dailymotion için: http://www.ripzor.com/dailymotionripper.html
Bir de YouTube dosyaları dilediğiniz formata çevirerek kaydetmenize yardımcı olan bir site var ki, onu da mutlaka deneyin derim. http://vixy.net/ YouTube linkini yapıştırıp, istediğiniz formatı da seçip size yükleme için dosyayı hazırlamasını bekliyorsunuz. Gerisini biliyorsunuz zaten.
Yukarı |
Damak tadınıza uygun kahveler |
http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.
Gom Player Version 2.1.8.3683 / Windows / 4.48 MB http://www.gomplayer.com/down/GOMPLAYERENBETASETUP.EXE
Bilgisayarınızdaki tüm media oynatıcılarının yerini almaya namzet bir Media Player. Gerekli codecleri kendisinin arayıp bulması gibi özellikleri var. Hemen her çeşit medyayı rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Ve bedava. Mutlaka yükleyip kullanın derim.
Yukarı
|
|
|
|
|
|
