|
|
|
19 Kasım 2007 - Fincanın İçindekiler |
|
Editör'den : Dokunmazsan sonucuna katlanırsın!.. |
İyi haftalar,
Cuma günü yazmıştık buraya, bunların derdi kapanmak diye. Öğle olmadan haberi geldi, savcı kapatma davasını açmış. Olan biteni görmemeye olanak yok elbet. Biz de o yüzden dedik zaten, kapatılmak istiyorlar diye. Ama peşinden bu sefer bu oyuna gelmeyelim de dedik. Bizi dinleyeceklerini hayal etmedik tabi ama belki bu sefer aklıselim galip gelir diye düşündük. Şimdi bu olayda savcı görevini yaptı diyenler çokça olacaktır. Ama milli menfaatler gözetildiğinde neyin hayırlı olacağını görmek te gerekir. Cezayı partiye vermek yerine sadece kişilere vermek düşünülemez mi? DTP'ye gelene kadar kaç tane parti kapatıldı hatırlayanınız var mı? Zor değil mi? Gene aynı şey olacak. DTP kapanacak XYZ kurulacak. Fatura gene bize çıkacak. Demokrasi adına elimizde tuttuğumuz birkaç parça şey de kayıp gidecek. Demokrasiye tahammülsüzlükle suçlanan gene biz olacağız. Kahramanlık ise bu patavatsız, pervasızlara kalacak. Yaşamlarına bir kilometre taşı daha ilave olacak. Oysa dokunulmazlık zırhına sığınıp kahramanlık hikayeleri yazanları daha ilk patavatsızlarında enseleyecek bir mekanizmamız olsa parti kapatmak aklımıza bile gelmeyebilirdi. Ama sen söz verdiğin halde dokunulmazlıkları kaldırmaz, Diyarbakır belediye başkanını hâlâ eyalet valisi gibi orada tutarsan bunların hiçbirine engel olamazsın. Devlete askere meydan okuyan bir belediye başkanının halen görevde kalmasını sineye çekerken, öyle ya da böyle meclise girmeyi başarmış bir partiyi, kişiye özgü boşboğazlık ve davranışlar yüzünden kapatırsan, demokrasi adına adımlar attığına kimseyi inandıramazsın.
...
Terim öldü öldü dirildi. Tabi biz de. Hatalı kadro dizilişe rağmen ilahi bir kuvvet yardımı ile doğruyu bulması sağlanan Terim'i herşeye rağmen kutlamakta yarar var bugün için. Demek ki neymiş? Ben kimseye hesap vermem derken şöyle bir düşünmeliymiş. Gene de yanlıştan döndüğü ve bizi Cumartesi akşamı mutlu ettiği için Terim'e ve futbolcularımıza teşekkür eder, Çarşamba günü başarılarının devamını dileriz.
...
Dün bir yaş daha gençleştim. Bu vesile ile mesaj gönderen tüm dostlara bir kez de buradan teşekkür etmek isterim. Kaçıncı yaş olduğunu bilenler biliyor, bilmeyenler için seneye yarı dalya diyeceğimi söyleyeyim de üstümde kalmasın. Hani doğa sinyal vermese benim yaşlandığımı anlayacağım yok. Gençlik hezeyanlarımı, kalp kırıklıklarımı, mutluluklarımı yaşamaya aynen devam ediyorum. Yıllar geçtikçe yoğunluk farklılaşıyor, hepsi o kadar. Bunlardan emekli olmaya da hiç niyetim yok. Ta ki birisi elimizi kolumuzu bağlayıncaya kadar. Ben de görevimi yerine getirip, kendimi kutlayayım bari. Cemcim, bize çoluk çombalak mutlu, huzurlu, sağlıklı bir ömür diliyorum. Kendimize bakmayı ihmal etmeyelim olur mu? Haydi bakalım, hoşçakalın.
Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...
Cem Özbatur
|
|
Telve : Müfit Uzman Beni Siz Delirttiniz |
|
Düşünüyorum o halde yokum. Ehi. Şışşt. Kışt. Sen benim kim olduğumu biliyon mu? Dokunma. Dokunamazsın. Benim dokunulmazlığım var. Vekilinim üleyn ben senin. Ben senin taa.. Haa! Senden başka, senden başka.. Şapkaaa.. Şapkamı gaptırmam arkadaş. Bir kıvılcım. Evet arkadaş, bir kıvılcım düşer önce, büyür yavaş yavaş. Uyu yavrum, uyu da büyü. Uyutayım seni. Say bakiim geri geri. Moderen millet, haydin ileri. İki geri, bir ileri. He, tabi tabi. Yuropa birliği. Dabıl yollarla sardık dört bir yanı, nankörsünüz işte nasıl da belli. Peki, peki. Zaten orda bir köy var uzakta, gitmesek de, görmesek de / o köy bizim köyümüzdür. Pışık! Üsküdar'a giderken aldı da bir yağmur. Tennen ni neneni. Nenemi karıştırma bu işe. "Bana ne, bana ne; soykırmışınız işte!" Kırarım kafanı, biz soy-moy kırmadık. Senet-sepet kırdırdık, çek-senet mafyasına gaptırdık. Arap kızı camdan baktıydı, biz yağmur duasına çıktıydık. Bu işi tarihçilere bırakalım, biz şimdiye bakalım. Amaney, kralım gelmiş otel odasına koşalım. En böyyük kral bu kral. Şeriat bayrağının altında poz verip madalyalar takalım. Tabi, tabi olabiler. Gül'lerin içinden gelmiş canım, koşarak koşarak kralına gider. SSK, Bağkur, Emekli Sandığı hepsini bir çatıda toplasak, iki sarı karta bir kırmızı verirken kırmızı almayanlara da yeşil kartlar yollasak, hastane, postane, hapishanelere pastane tabelaları assak. Şu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak. Boşver be, nasıl olsa herkes salak. Götürrr. Nereye kadar? Onkoloji önünde tepeleme insanlar, tohtur beye reçete yazdıracaklar. Doktor nerde? Özele kaçtı. Hasta ölecek, vizitesi servet, randevusu kaçtı. Hastaneye imam gerek. Kemoterapiyi hafız yapsın. Psikologlar mevlüte, gasilhaneciler ameliyata girsin. Yapma bunu. Aaaa, bu ne be? Paşam bu nü? Ay, neydi o artizin adı, pek iyi benzetmişsiniz. Aynen ülkem gibi. Haykkatten; Deniz'lere ne olduydu? Onlar melekti yavrum. Meleklerin pipisi var mıydı? Altını üstüne getirseler, Kaz Dağları ağlar mıydı? Ağlama değmez hayat bu göz yaşlarına.. da; neden olmasın? Üniversitelerimizi Irak gençlerine açalım; doktora neyim yapsınlar. Ha, hı… Günaydın. Pekiii.. ÖSS'yi kazanamayanlar sınavsız olaraktan Erbil'deki üniversitelere girmemişler miydi ki? Neymiş? Yeni açılım. Eskişehir'de yeni bir soluk. Espark. Yarı fiyata elektroniks, para yok emme ne hikmetse insanlar akın oluk. Hass.. tır. Tabi hasdır. Ne yani, dedenin bastonu mu sandın? Ba ba ba baaa, sen sağ dönmeye utanmadın mı Memet? Tüfengini gaptırdın da melmekete dönecek bi tabut neye bulamadın? Şışşttt. Pışttt. Yassah ülen, konuşma. Yok yani, ben öylesine şeyttimdi. Kulaktan dolma şeylerle.. Biz ne anlarız ki devlet işlerinden? Öl de, ölem. Bize yat diyecen, yatacaz. Kalk diyecen kalkacaz. Sürün demiştin zaten, emre itaate devam edecez. Adam değiliz ki, adımız keriz. Kafiye olsun diye bişi ekledik içimizden emme, beceremeyceğimiz için söylememekteyiz. Onun yerine; Atam; izindeyiz. Aslanlı Yol'da seni anma rekorları kırıyoruz. Gines rekorlar kitabesine girer miyiz? Ha? Hı? Bu değil miydi beklentiniz? Pardon! Pardon çıkalı.. mavi önlüklüler aç-açık kalalı, dış sermaye beyaz yakalıları satın alalı, et-süt kombinaları ortadan kalkalı, doğumun ağaları bilem batıma yatırım yaptıkça yapalı, zararda olmayan kamu işletmelerini dahi kefereye gaptıralı, benim işçim, benim köylüm, benim memurum yolunu nasıl da bulmuştu ama? Nanik, nanik.. N'aber? Hortumculara ne olmuştu? Burası Muş'tu, yolu yokuştu. Kurcalamayalım. Ebelep lebelep dürülülü. Feyzbukcu geldi hanıım.. Feyzbukcu feyzbukcu, huuu.. Ne satıyon? Seni, verini. Hıı, ben de farklı bişi sanmıştım. Herkes beni, verimi satıyo zati. Bi sen kalmıştın sobelemeyen ebemi. Elim sende, tut elimi. Mazur görün kekelememi; ha ha ha Habur.. ha, bu arada elini bile tutmayan karısını boşayan dedeyi ayıplamayalım. Yaş yetmiş olabiler, iş bitmemişse bitmemiştir. Aşkın yaşı yoktur, gözü kördür. Hâlâ aşk-meşk düşünebilen varsa himendir, süpermendir. Bunun sırrı nedir? Sadece meraktan soruyorum. Cahilim, bilmiyorum. Bilmemek ayıp değil, ögrenmemek ayıp. Bi de pırtık gezmek. Yamalı gezebilirsin. Zaten başka nasıl giyinebilirsin? Vay doncuan, artiz. Manita kapmak için köpek gezdiriyon di mi? Yemezler. Bırakınız ölsünler. De get! Yerli malı, yurdun malı, herkeş onu kullanmalı. Ne kadar banâl. Veri avam. Gidelim Gaffur Urfa'daki Oxford'a. Oxfordları kim götürdü? YÖK'mü oldular? 15'inde Nazife de Hanımı patron götürürken şerefsiz bubası ne götürdü? Nereye? Sinir ötesine. Sınır ötesine başlıycaz. Ne zaman? Aaa.. söylenir mi öyle şeyler? Ellerimizle dudaklarımızı kapayalım, okumasınlar. Oktay Usta'nın yemek tarifi diil ya bu. Yakınlaşıyor, sabrımız taşıyordu da karıştırdık, taşmadı. Melih'in yağmur duaları tutmadı emme rayzın kar duası tuttu. Kârlar yağar, kanlar akar ağlarız. Kış şartları ağırlaşmadan operasyon yaparız. Belki. Tabi, tabi. Kar topu oynamaya mı geldin odama? Odama da yavrum odama.. Benden selam olsun Fransa'ya, madama. Madam madam Madımak, aydınım yandıydı da kül olduydu, hatırla bak.. Pirezident buş ne dedi? Oynuycaz üç ayak. Sen, ben bi de bizim Irak.. Hele bizden alın istihbaratı, atı-atı verin boş dağlara size kakaladığımız bomb.ları. Seks bamp, seks bamp… Hadin gari Galler kaplanı. Ula, o da kimdi, bak aklıma takılıvedi. Düşünirem, düşünirem, düşünirem.. Bulamirem. Ben heç bi poh bilemirem. Aney, bura nire? Ben kimim, bunlar kim? Sen kimsiniz?
Teyze şayze, şit. Bana masal anlatan amca sana buba diyemem. Affiderziniz.
Ben deliyim.
Beni siz, siz, siz, siz delirttiniz.
Müfit Uzman
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
Yazdırmak için tıklayınız.
|
|
Eski Dost : Ayşegül Erden BEN VAR YA:) BEN İŞTE! |
|
Ben var ya...
Akşamüstü o ağrıyla, o kanamayla, belki... diye banyo yapıp berbere gidebilecek kuvveti bulduğum için.
Kızımı kırmadığım, onu yemeğe götürdüğüm için.
Ve kızımla yaşamımızın bilançosunu çıkarırken, telefonuma düşen can dostumun, "ben hiç iyi değilim" mesajıyla apar topar evimize dönüp, kendisine ulaşmaya çalıştığım için.
Paramı denkleştirip kaparonun üstünü ancak bugün toparladığım halde gidip, en sevdiğim arkadaşımın yaşgünü hediyesini alacak gücü kendimde bulamadığım için.
Ve hala kendime, hastaneye düşebilirim aman bulunsun bir köşede, diye bir pijama almadığım için,
gecenin bu saatinde yaşıtlarım gibi televizyon karşısında oturmadığım için,
sigaranın zararlarını bile bile hala içtiğim için,
hala gülebildiğim için,
hala hıçkırarak ağlayabildiğim için,
sanal reel, kız erkek kadın erkek hala pek çok insanın sevdiği insan olmayı başarabildiğim için,
yazabildiğim için,
yazdıklarım sattığı için,
kimselerin benim iç dünyamı anlamasına şans vermediğim için,
ayakta durabildiğim için,
kanseri bir kez daha yenebilecek gücüm olduğu için,
hayatla şakalaşabildiğim için,
kocaman göbeğime, sarkık göğüslerime, giderek çirkinleşen bedenime sevgiyle sahip çıkabildiğim için,
Sezen Aksu dinlerken hüzünlenebildiğim, hemen arkasından Hepsi ile tempo tutup dans edebildiğim için,
izlemediğim halde tüm dizilerin kahramanlarını tanıdığım için,
insanlardan hiç nefret edemediğim için, onları affedebildiğim için ve onlar beni affettiği için,
insanca ilişkilerimde gururumu arka plana atabildiğim, ama haklarıma ve sorumlu olduğum kişilerin haklarına taciz gelince dişi bir kaplan olabildiğim için,
Galatasaray tekim olduğu halde, Beşiktaşa yapılan haksızlıkları, Fenerbahçe'nin Avrupa'daki başarısını alkışlayabildiğim için,
Kemal Sunal filmlerine beşinci kez izlesemde kahkahalar atarak gülebildiğim için,
günübirlik bir yolculuğa çıkarken bile sevdiklerimden hakkını helal etmelerini istediğim ve haklarını herşeye karşın helal ettiğim için,
denize bakarken herşeyi unuttuğum için,
birbirine sarılmış insanları görünce içime yaşama sevinci dolduğu için,
Orhan Veli'nin tüm şiirlerini ezbere bildiğim için,
Yılmaz Erdoğan beni ağlattığı için,
eski Türk filmlerinin hicranına inanmadığım halde, hala zevkle izleyebildiğim için,
Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın... dizelerini dinlerken, çok kez merdivensiz bırakılmama karşın hep bir tırmanacak çıkış yolu bulabilmeme sevindiğim için,
cebimde 10 Liram ve ödenecek faturam olduğu halde, parası olmayanla paylaşıp bundan keyif alabildiğim için,
Hayatta olduğum için
tebrik ederim ederim kendimi...
Ayşegül Erden
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
Yazdırmak için tıklayınız.
|
Ne öğrettim Ne öğrendim
Neden kızıyordum ki? En büyük hatam kendi çocukluğumla kıyaslamam değilmiydi? Aynı olamazdı yaşanacaklar. Annelik çocuklarımızı istediğimiz kalıplara sokmakmıydı?
'Ben senin yaşındaykeen' ile başlayan kıyaslamaları çıkardım hayatımdan. Bu sadece çocuğumla olan ilişkimi yıpratıyordu. Ben kendimi sorgulamalıydım. Ne öğrettim, ne öğrendim diye...
Yalan söylememesi gerektiğini öğrettim çocuğuma, söylediğini anladığımda da 'neden'ini dinlemeden kızmamayı öğrettim kendime.
Düşüncelerini kırıcı olmadan dile getirmeye hakkı olduğunu öğrettim ona, düşüncelerine saygı duymam gerektiğini kendime.
Ona ait bir hayatı olduğunu öğrettim çocuğuma, birgün ona ait olan hayatında yerimin olmama ihtimalini kendime.
Hatalar yapmasına müsaade ettim çocuğumun, sonuçlarına katlanmayı kendime öğrettim.
Sevmenin en büyük güç olduğunu anlattım çocuğuma, sevgimin bir başkasıyla yer değişeceğini kabullenmeyi kendime.
Yaşama sevincini aşıladım yüreğine, yaşayamadıklarıma sitem etmemeyi kendime.
Eleştiriye açık olması gerektiğini anlattım çocuğuma, eleştirdiğinde kırılmamayı kendime.
Söz vermenin nekadar önemli olduğunu anlattım ona, verdiğim sözleri tutmayı kendime.
Geçmişine sahip çıkması gerektiğini öğrettim çocuğuma, geçmişi anlatmam gerektiğini kendime.
Yaptığı her işte kendi doğruları olabileceğini anlattım çocuğuma, onun doğrusunun benim doğrum olmayacağını kendime.
Okumanın ve bilgili olmanın zenginliğini aşıladım çocuğuma, bilgimi sorgulamayı kendime.
Hayatın içinde mutluluk olduğu kadar, üzüntüler olabileceğini anlattım ona, üzüntülerimi yüreğime gömmeyi kendime.
Gülmenin güzelliği kadar ağlamanın doğallığını öğrettim çocuğuma, ağladığında herzaman yanında olmam gerektiğini kendime.
Öğrenmenin yaşı olmadığını hatırlattım çocuğuma, daha öğrenecek çok şeyim olduğunu kendime.
'Ben senin yaşındaykeen' ile başlayan kıyaslamaları çıkardım hayatımdan, aynı olamazdı yaşanacaklar. Ben kendimi sorgulamalıyım daha ne öğretebilirim diye....
Beyhan Ada
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
Yazdırmak için tıklayınız.
|
HERŞEYE BAKTIM DA
SENİN İNCİRİNE BAKAMADIM HACER..!
O gün her zaman olduğu gibi erkenden kalktı..!
Pijamalarını çıkartırken,bir yandan da söylenip duruyordu...
" Hay Allah..! bu günde amma yoğunum ha..! "
Milli eğitim bakanı Rızkullah bey,
Sinop milletvekili olarak girdiği meclisten, bakan olarak çıkmıştı..!
Hiç beklemediği bu görev karşısında; neye uğradığının şaşırmışlığını,
çok kısa zamanda bertaraf etmiş ve dört dörtlük bir bakan olarak
geçerli notunu almıştı..!
Bakanlığına bağlı kurumlarda devamlı yatırımlar yapıyor,
bunu da partisinin iktidar hanesine bir güzel yazdırıyordu..!
İşte bu gün yine o güzelim yatırımlardan birinin açılışı gerçekleştirilecekti.
Bakan Rızkullah bey,eşi Hacer hanıma elini çabuk tutmasını söylerken,
Hacer hanım da bakan olan eşine sipariş vermekle meşguldü...
" Akşama Sinop usülü Aşure yapacağım,gelirken kuru incir getirmeyi unutma"
Rızkullah bey, ( söylenerek ve bakıcı Rıza efendiyi kastederek )
" Yahu kadın..! Söyle Rıza efendiye bakıversin incirine..."
Bu kez hacer hanım: " Rızkullah bey...Rızkullah bey...
Bakan olman demek, benim incirime bakmaman demek değildir" diyerek,söylendi durdu...
Rızkullah bey, ( Duymamazlıktan gelerek)
" Hani hazır mı gömleğim?"
Hacer hanım ( Sinirli tavırla ve ütüsünü yaptığı gömleği eşine uzatarak )
" Al hazır..!"
Bakan ve eşi zamanın da görücü usülü ile evlendirilmişlerdi.
Rızkullah bey,Sinop'un tanınmış avukatlarından biriydi
Hacer Hanım da şehrin ileri gelenlerinden;
GÖÇEROĞLU ailesinden, Sarı Şemsi'nin kolej mezunu kızıydı...
Aile dostlarının tavsiye ve araya girmeleri neticesinde,
Ankara'ya ve bakanlık konutuna kadar uzanan birlikteliğin temelini atmışlardı 1959 da...
Siyasete çok genç yaşta karışan Rızkullah bey,Vatandaş razı olsun partisi ( VAROP ) genel başkanı
Ertekin Tuğrul'un avukatlığını yapmış ve bu yüzden geçmişe dayanan bir dostluk kurmuştu.
İşte o dostluk bugün Rızkullah beye bakanlık koltuğu getirmişti...
***
Koruma kapısını açıp saygı duruşuna geçtiğinde, son bir kez daha baktı eşine Rızkullah bey
Hacer hanım " İnciri Unutma Rızkullah..." diye,seslendi yine bir umut...
Eskort eşliğinde makam aracı gözden kayboluncaya kadar da baktı arkasından eşinin.
Tören alanına gelindiğinde davul zurna yöresel halk oyunlarıyla karşıladılar bakanı çankırı da
Ayran ve kahve ikramı yapıldı... sonrasında kurdelalar kesildi ve gerçekleşti açılışı yeni okulun...
Etrafında dönenler, isteklerini ve temennilerini dile getirenler adeta başını döndürdü Rızkullah beyin
Bir ara özel kalem müdürüne seslenerek incir alınmasını isteyecekti,
fakat vatandaşın birinin devreye girmesiyle unuttu bu işi
Akşam yorgun argın evine döndüğünde hatırladı Hacer hanım siparişini
ama iş işten geçmişti bir kere..! Sadece şunu diyebildi eşine:
" Bir bakan olarak herşeye baktım da, bir senin incirine bakamadım hacer..!"
YAZARIN NOTU: Şimdi bu Metafor kimilerine abartılı gelebilir " Ne yani illaki kocası mı getirmeli inciri?
koskoca bakan eşi, birini gönderip te aldıramıyor mu?" diyeniniz olabilir.
Doğrudur ama bazı kişiler için özel ayrıcalıklar vardır.Hacer hanım için de inciri önemlidir..!
Ve kocasının dışında da başkasına arattırmaz ve baktırmayabilir.
Hadi bakalım tartışıp duralım şimdi...
Hacer hanım haklı diyenler; 0 900 46 46'yı ,bakan Rızkullah haklı diyenler,0 900 57 57'yi arayıp dursun...
Mete Çağdaş mettecagdas@hotmail.com
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
Yazdırmak için tıklayınız.
|
|
YILDIZINIZ KIPIR KIPIR, YA SİZ?
Ailenizin Yıldız Falcısı : Nurettin Özdemir |
|
KOÇ (21 Mart-20 Nisan) Ummadığınız dağlara karların yağacakları bir haftaya girmektesiniz sevgili koçlar. Çok şeyler eskisi gibi olmayacaklar. Geçerliliğini yitirmiş alışkanlıklarınızdan sıyrılmanın tam zamanı işte. Gerçeklere sırt dönmenin anlamsızlığını anlayacaksınız. Sallantılara hazırlıklı olun.
BOĞA (21 Nisan-20 Mayıs) İş hayatınızda olsun özel yaşamınızda olsun tüm ortaklık ve birlikteliklerin zirvelerde olacakları güzelim bir hafta sizleri beklemekte sevgili boğalar. Hep beraber ve mutlak başarı yol pusulanız olacak. Alçakgönüllü davranışlarınızla çevrelerinizde çok sevileceksiniz.
İKİZLER (21 Mayıs-21 Haziran) Ufuklarınızın genişleyeceği ve isteklerinize nihayet uzanabileceğiniz şanslı bir haftaya giriyorsunuz sevgili ikizler. Tüm projelerinizde sizleri başarılara götürecek nihai kararları alacaksınız. Asla korkmayın ve bilin ki herşey çok güzel olacak.
YENGEÇ (22 Haziran-22 Temmuz) İçinizden yükselen sese kulak vererek çok istediğiniz atılımlara yöneleceğiniz günlere girmektesiniz sevgili yengeçler. Karmakarışık durumlardan aydınlıklara doğru ilerleyeceksiniz. Bu hafta oluşacak yeniden doğuşlara kucaklarınızı sonuna dek açın.
ASLAN (23 Temmuz-22 Ağustos) Hiperaktiflik sınırlarındaki koşuşturmalarınıza bu haftadan itibaren ara vermelisiniz sevgili aslanlar. Yeni haftanızda tansiyonların ve bunaltıcı baskıların gittikçe azaldıklarını göreceksiniz. Tekrar özünüze döneceğiniz hayırlı günleri iyi değerlendirmelisiniz.
BAŞAK (23 Ağustos-22 Eylül) Yaşamınızda oluşması muhtemel yeniliklere açık olmanız gerekecek sevgili başaklar. Ayrıca önemini yitirmiş bazı şeyleri gerilerde bırakacak ve yeni atılımlara kapılarınızı açacaksınız. Bilinmeyen istikametlere yöneliyorsunuz ama inanın aslında herşey çok açık.
TERAZİ (23 Eylül-22 Ekim) Muazzam enerji patlamalarının vuku bulacakları günler sizleri beklemekte sevgili teraziler. Ulaşmak istediğiniz mevkilere o kadar yaklaşacaksınız ki. Gönlünüzden geçen tüm isteklere ısrarla sarılın. Zodyakın bu hafta en şanslı iki burcundan bir tanesi olduğunuzu da söylemeliyim.
AKREP (23 Ekim-22 Kasım) Son zamanlarda yaşadığınız bir takım aksaklıkların nihayet son bulacakları sakin bir haftaya girmektesiniz sevgili akrepler. Elinizdeki tüm elemanlara rağmen bir türlü sonuçlandıramadığınız planlarınız varsa bu haftadan itibaren herşey yoluna girecek
YAY (23 Kasım-20 Aralık) Yeni haftanızda kelimenin tam anlamı ile şaha kalkacaksınız sevgili yaylar. İleriye dönük çalışmalarınıza pranga vuran tüm blokajlar ortadan kalkacaklar. Yolculuklar ve ziyaretler sizlere umutla beklediğiniz şansları beraberinde getirecekler. Yeni simalar tanıyacaksınız.
OĞLAK (21 Aralık-19 Ocak) İş ve özel hayatlarınızda sürüncemede kalmış problemlerin yeniden gündemlerinize oturacaklarını göreceksiniz sevgili oğlaklar. Elinizdeki kılıcınızı kararlılıkla ve sağlam bir şekilde tutmazsanız indirmeyi düşündüğünüz son hamlenin de artık bir önemi kalmayacak.
KOVA (20 Ocak-18 Şubat) Gelecek günlerden itibaren beklenmedik manevi oluşumları yaşayacaksınız sevgili kovalar. Yeni yaşamlara geçişlerden hemen önceki etaplardan birisi olan bu dönemi iyi değerlendirmeli ve içinizdeki duvarları yıkmalısınız. Herşey çok güzel olacak.
BALIK (19 Şubat-20 Mart) Geçen haftalardan devraldığınız ve bir türlü çözümleyemediğiniz bir derdinize nihayet çare bulacaksınız sevgili balıklar. Aslında bereketli bir hafta sizleri beklemekte. Fırtınalara bile dayanıklı kırılmayan bambu misali manevi kuvvetlerinizle çok şeyler başaracaksınız.
Nurettin Özdemir
nozdemir@kahveciyiz.biz
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
Yazdırmak için tıklayınız.
|
<#><#><#><#><#><#><#>
Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır. Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır. Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir. Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-)) Kahve Molası bugün 4.800 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.
|
hüzne sığınmak lâzım öyleyse
bir çivi çakmamışım duvara
ceketim ellerimde
sayılı gün çabuk geçer diye diye
yıllar geçmiş aradan
elimde bir avuç hüzün kalmış, şanslıyım
yokluk insanı harâp eder
hüzne sığınmak lâzım öyleyse
yitik zaferler benim ekmeğim
dışarıda yağmur yağar
ev yok, aile yok, yuva yok
hüzne sığınmak lâzım öyleyse
yoksulluk benim minârem
elimde bir çanta
yeni çıkmışım içerden
sokaklarda bibaşıma kalakalmışım
hüzne sığınmak lâzım öyleyse
hüzne sığınmak lâzım öyleyse
Alkım Saygın
Yazdırmak için tıklayınız.
|
SUDOKU bir mantık bulmacası. "Suji wa dokushinsha ni kagiru" nın kısaltılmış hali, "Sadece tek sayıya izin var." diye tercüme edilebilir.
Kuralı çok basit. Her boş kareyi 1'den 9'a kadar bir rakamla doldurmak zorundasınız. Ama karelere yazılacak rakamları öyle ayarlayacaksınız ki, her satırda, her sütunda ve 3 x 3 kareden oluşan her blokta 1'den 9'a kadar bütün rakamları kullanacaksınız. Gitmek için tıklayın.
Kolay gelsin.
Yazdırmak için tıklayınız.
|
ben.sen.o@kahveciyiz.com
Böyle bir adresiniz olsun ve Google rahatlığıyla kullanayım diyorsanız, adınızı soyadınızı ve kullanmak istediğiniz kullanıcı adını editor@kmarsiv.com adresine yollayın. Hemen alıp 2GB kapasite ile kullanmaya başlayın. Neye benzediğini gmail.com adresi kullanan arkadaşlarınıza danışabilirsiniz.
Tamamen ücretsiz, sadece siz kahvecilere özel.
Merih Günay'ın "Martıların Düğünü" adlı ikinci öykü kitabı yayınlandı. h@vuz yayınları arasından çıkan kitap, Ankara: Dipnot, Arkadaş, Turhan, Bilimsanat, İmge ve Dost Kitabevleri yanısıra Net Kitabevleri'nden ve www.kitapyurdu.com sitesinden de temin edilebilir.
|
|
İşe Yarar Kısayollar Şef Garson : Akın Ceylan |
|
Bilgisayarınızda mutlaka bulunması gereken bazı yardımcı yazılımlar vardır. Bunları her ihtiyacınız olduğunda çabucak bulmak ve kullanamak istersiniz. http://www.100-downloads.com/ web sayfasında 15 farklı kategoride sınıflandırılmış tamamı free yazılımlar bulacaksınız. Konu başlıklarına bakarak gruplandırmaya göre size uygun olanları seçip bilgisayarınıza indirip kullanmaya başlayabilirsiniz. Bedava hayat oh ne rahat.
En kral oyunların bulunduğu :) web sayfası http://www.kraloyun.com/ Şaka bir yana oğlumun en sevdiği flash animasyonlu oyunların bulunduğu, web sayfası olarak tavsiye edebileceğim ve ara sıra vakit geçirmek için kullandığım güzel bir ortam.
Haberleri internet ortamında takip etmenin bir kolay yolu daha http://www.haberweb.com Tüm haberlere ulaşabileceğiniz, hoş bir web sayfası. Ayrıca ilginç haberler, şakalar, ilginç video ve resimler de mevcut olan bir web sayfası.
http://www.cekulvakfi.org.tr ÇEKÜL gönüllüsü olmak... Onun penceresinden bakabilmek farklı geliyor bana. Ben İç Anadolu'da mitolojik adı Halys olan Kızılırmak'ın yay çizdiği, Ana Tanrıça Kibele'nin yarısı yıkılmış devasa heykelinin bulunduğu, birçok coğrafyaya kısmet olmayan 260 adet höyük ve tümülüsüyle, Selçuklu'nun kurduğu gök bilimleri medresesinin gölgesinin düştüğü tarihi ve doğasıyla bir bütün şehirde yaşıyorum...
|
Damak tadınıza uygun kahveler |
http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.
Gom Player Version 2.1.8.3683 / Windows / 4.48 MB http://www.gomplayer.com/down/GOMPLAYERENBETASETUP.EXE Bilgisayarınızdaki tüm media oynatıcılarının yerini almaya namzet bir Media Player. Gerekli codecleri kendisinin arayıp bulması gibi özellikleri var. Hemen her çeşit medyayı rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Ve bedava. Mutlaka yükleyip kullanın derim.
|
|
|
|
|
|