|
|
|
27 Kasım 2007 - Fincanın İçindekiler |
|
Editör'den : Çıkarsak dokuza inmeyiz sekize!.. |
Merhabalar,
Dün Pazartesiydi, dolayısıyla benim süper baba olma yolunda katıldığım seminerin de günüydü. İyi baba olmanın, bu seminere katılmanın gereklerini konuşurken, aslında ana fikrin iyi insan, iyi vatandaş yetiştirmek olduğunda birleştik. Hiçbirimiz bir diğerimizden daha iyi bir baba olmanın peşinde değildik ama çocuklarımızın iyi birer insan olması için gayretliydik. Son günlerde hayli dikkat çeken polis kazalarını duydukça buna benzer şeyler aklıma geliyor. Örneğin, insan gibi bir insan, sorgu için kendisine teslim edilen bir adamı sağ salim adalete teslim etmek için çabalar. Çaresiz bir gencin göğsüne tekme atıp ölümüne yol açmaz. Kaçan bir aracın arkasından rasgele ateş edip, bir genci ensesinden vurmaz. Bunların münferit olaylar olduğuna gayet tabiki eminim. Zira karıncayı bile incitmekten kaçınan polislerimize çokça şahit oldum. Ama ana babadan gördükleri eğitim her ne ise insan olma derecesini de işte o belirliyor bu insanların. Geçim derdinden, yoğun çalışma saatlerinden dem vurarak kişilerin günahlarını örtbas etmek kolay elbette. Ancak özellikle güvenlik güçlerinde görev yapanların bu meşakkati baştan kabullendiklerini unutmamak gerekir. Ayrıca her geçim derdine düşen polis ilk hamlede silaha sarılıp sağa sola ateş etmeye başlasa nice olur halimiz. Yok eğer insan çaresizlikten polis oluyorsa, bunu kabullenmek en büyük yanlış olur. Şöyle bir düşünürseniz, belki de polis olmayı haketmeyenlerin mühendis, doktor olduğu bir memleket hayali en doğrusudur. Canımızı, malımızı emanet ettiğimiz insanların en az bizler kadar duyarlı olmasını istemek en doğal hakkımız değil mi?
Eline öldürme gücü verilen her insanın, asayişten sorumlu olduğundan çok daha fazla kendinden sorumlu olduğu bir mekanizma yaratılmadıkça, bu türlü kazaları sıkça yaşayacağımız aşikar. Bu işin insani yanı. Ama işin bir de siyasi yanı var. Artan sokak suçlarını sindirmek için onlarca derdin arasında usulca çıktı bu "Polis Vazife ve Selâhiyetleri Kanunu". Dur ihtarına uymayana kurşun mübahtır desturu da o kanunda var işte. Üzerinde yeterince kafa yorulmadan, neden sonuç ilişkisi, personel hazırlığı gözetmeksizin çıkarılan kanunun sonuçları ancak meydana gelebilecek olaylarda anlaşılabilirdi, öyle de oldu. Dur ihtarına uymayan bir aracın türlü türlü nedenleri olabileceği hiç göz önüne alınmamış örneğin. Çekip silahı şöförün ensesine değil de lastiklere ateş edilmesi es geçilmiş belki. Sonuç olarak, kahrolan acılı ana babalar, gereği yapılırsa yuvası yıkılmış, geleceği kararmış bir polis memuru hep bu deneme yanılma metodunun sonucu. Belli ki, bu yasanın da hale yola konulması gerekiyor. Yoksa adımız bir kere çıkarsa polis devletine inmez sekize ona göre. Hoşçakalın.
Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...
Cem Özbatur
|
AĞLASA ZİYAN, SEVSE YAZIK, GİTSE ÖLÜM
Masaya attı kalan sevdasını kadın. Adam "yalancı ve menfaatçisin" diye haykırıyordu. Kavga yakışırdı bu sevdaya belki ama hakaret asla… Kadın oturdu sandalyeye önce ağlamaya hazırlandı sonra vazgeçip bir sigara yaktı kalbinde söndürmek üzere.
Sonuna varılmış bi sevdanın başını düşünmeye başladı aldığı ilk nefesle. Sevmeye nasıl hazır, dokunulmaya nasıl toydu. Duyulan bunca hakaret den sonra söylenecek ne kalmıştı ki? Ne ucuzca harcanmıştı sevdası. Nasılda önemsiz kılınmıştı, kimliği belirsiz, kişili değersiz insanlar tarafında. Herkesle çarpışa bilirdi sevdası uğruna da, sevdiği adamla asla…
SEVDİĞİ ADAM? Bu sözcük büyüyor içinde. Sevdiği ama sevmediği adamda diyebilir onun için. Ya da kazanamadan kaybettiği adam. Onun için söylenecek çok şey varda yapılacak bir şey kalmamış. Tükenmiş. Tüketmişler el bilirliğiyle. Şimdi bunların ardından ağlasa ziyan, sevse yazık, GİTSE ÖLÜM… Kadın içinin de içinden bir ah çekiyor "böylemi olmalıydı ilk aşkım" sigara yanıyor kadın yanıyor.
Adam! Enkazlar altında kalmış çıkaranı yok. Kendi kendine biraz silkinip tozları atmış ama hala koca duvarlar üzerinde. Çok sevilmiş kadın tarafından ama görmemiş. Ya da görmek istememiş. Onu da yıpratmış, hoyratça kullanıp intikamını aldığını sanmış aşktan ama aslında kanın canını almış. Kadın çok sevmiş ya ilk defa, ses çıkarmamış adam kalbini almak için göğsünü parçalarken. Birkaç damla gözyaşı süzülmüş usulca. Gitmesinden kormuş aslında hiç gelmeyen adamın. Yeter ki gitmesin diye sevmiş adamı şimdi hem adamsız hem sevgisiz kalmış. Düşünmüş "acaba aşk denen olgumu çok acımasız ben mi sevmeyi beceremedim". Sevdiği adama toz kondurmamış. Hep asil hep bir farklı olmuş onun için sevdiği adam. Sevda; mil çekmiş kadının gözlerine kör olmuş kadın seviyor işte mil çekilen gözleriyle. Tadını çıkarmak istemiş. Bir daha sevemeyebilir böyle, uğruna bu kadar şeyden vazgeçemeye bilirmiş. Ucu çok sivri mil eşelese de gözlerini, görmese de gözleri sevdiğini, göze almış bir kez sevdayı…
Şimdi… Her şeyini vermesine rağmen kadın yalnız. Adam duvarları atmış üzerinden enkaz değil artık. Kadın gözlerinden ameliyat olmuş, doktorlar "aşk mili"nin çaresi bulunamadı sonsuza kadar kör kalacaksınız dedi. Adam hayatına devam ediyor gayet rahat. Kadınsa kör artık sevilemediği adam dolayısıyla. Artık ağlasa ziyan, sevse yazık, gitse ölüm...
Kübra Albayrak
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
Yazdırmak için tıklayınız.
|
|
Kahveci : Alkım Saygın Ağacın Kerâmeti |
|
"Ucuz kurtuldu.. Türkiye Çeteler Cumhuriyeti Başimamı Recepbüyyettin el-Takiyeci ül-Eltutan Efendi dün Mersin'in Horozötmez İlçesinde katıldığı bir temel atma töreninde ayağının tökezlemesi sonucu zor anlar yaşadı. Başimam Hazretleri son anda ağaca tutunması sonucu yere düşmekten kurtuldu. Alkışlar eşliğinde kürsüye çıkarak 'Üzerimizde çok büyük bir nazar var; ama bizi yere sermeyi başaramayacaklar' biçiminde konuştu." (Türkiye Çeteler Cumhuriyeti Resimli Gazetesi, 12 Şubat 2007)
…
"Bu ağaçta kerâmet var.. Millî Takiye Partisi Mersin Milletvekîli Emin Şakşakçıoğlu dün Mersin'de yaptığı basın toplantısında ilginç açıklamalarda bulundu. Şakşakçıoğlu, Başimam Hazretlerinin hayâtını kurtaran ağacın aslında kerâmet sâhibi çok yüce bir ağaç olduğunu söyledi ve projenin yeniden gözden geçirilerek bu ağacın etrâfında büyük bir anıt dikilmesini istedi." (Türkiye Çeteler Cumhuriyeti Resimli Gazetesi, 15 Şubat 2007)
…
"Mersin'e ziyâretçi akını.. Geçtiğimiz günlerde Mersin Milletvekîli Emin Şakşakçıoğlu'nun Başimam Hazretlerinin hayâtını kurtaran ağacın kerâmet sâhibi çok yüce bir ağaç olduğu açıklamasını yapmasından sonra ilçeye ziyâretçi akını başladı. Millî Takiye Partisi Mersin Horozötmez İlçesi Belediye Başkanı Kerim Soyumübâreksoy da ziyâretçilerin her türlü ihtiyaçlarının karşılanması için ilçede seferberlik başlattı. Soyumübâreksoy bu konuda ellerinden gelen tüm gayreti göstereceklerini, ziyâretçilerin ağaca kolaylıkla çaput bağlamaları için her türlü önlemin alınacağını açıkladı. Ayrıca ağacın yakınlarında bir park yapılması ve konaklama tesislerinin inşâsı da gündemde." (Türkiye Çeteler Cumhuriyeti Resimli Gazetesi, 17 Şubat 2007)
…
"Sivil toplum ayağa kalkıyor.. Türkiye Çeteler Cumhuriyetinde birbirinin peşi sıra ortaya çıkan ve siyâset kurumunun îtîbârını ayaklar altına alan olaylar karşısında Siyâset Kurumunun Îtîbârını Koruma ve Kurtarma Örgütünden açıklama yapıldı. Örgüt seçim sath-ı mâiline girdiğimiz şu günlerde Başimam Hazretlerinin gözüne girmek, yeniden milletvekîli seçilebilmek için Millî Takiye Partisinden bâzı vekillerin sürdürdükleri faaliyetleri esefle kınadıklarını açıkladı. Örgüt adına kameraların karşısına geçen Sâlih Sözüsapmaz pâdişahlık rejiminin yıkılmasının üzerinden doksan yıl geçmiş olmasına karşın pâdişahlıkla yönetildiğimiz dönemlerde bile emsâli görülmedik olayların şu son birkaç aydır birbirinin peşi sıra ortaya çıkmasının hem cumhuriyet rejimini hem siyâset kurumunu hem de ülkemizin îtîbârını derinden yaraladığını açıkladı. Sözüsapmaz bu üzücü olayların 12 Eylül rejiminin getirdiği Siyâsî Partiler Kânununda genel başkanlara olağanüstü hak ve yetkiler tanınmasından kaynaklandığını, yirmi beş yıldır bu kânunun ilgili maddelerini değiştirecekleri sözünü veren genel başkanların bunu yapmadıkları gibi sürekli olarak kendi ellerini güçlendirecek yeni yöntemler arayışına girdiklerini, kendilerine kurdukları lîder sultasını korumak ve güçlendirmek için her yolu denediklerini, bu faaliyetlerin ise cumhuriyet rejimiyle ve demokratik değerlerle aslâ bağdaşmadığını; hem üstelik bu ve bu gibi üzücü olaylara yol açmakta olduğunu kaydetti. MTP'li bu vekillerin Başimam Efendinin özel birtakım eşyâlarını toplamalarının; bunları evlerinde, ofislerinde ve Meclîs odalarında teşhir etmelerinin ancak ilkel totem kabîlelerine özgü faaliyetler olduğunu sözlerine ekleyen Sâlih Sözüsapmaz bu gidişâta son vermek üzere büyük bir imzâ kampanyası başlatacaklarını ve ilgili maddeleri değiştirmek üzere tüm genel başkanları göreve çağıracaklarını açıkladı. Bu gelişmelere Başimam Recepbüyyettin el-Takiyeci ül-Eltutan Efendi ve Millî Takiye Partisinin ve diğer genel başkanların nasıl bir tepki vereceği merakla bekleniyor." (Türkiye Çeteler Cumhuriyeti Resimli Gazetesi, 19 Şubat 2007)
Alkım Saygın
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
Yazdırmak için tıklayınız.
|
VAKİT
ŞİMDİ DAYAK VAKTİ !..
Ordunun en üst kademesini " bulmaca " yapmışlar.
Ve "Kral değilsiniz" sözcüğü anahtar kelime olmuş
bu "vakit "te tam da vaktin de yani...
Bunu yapan,
gazetecilik fotokopiciliği içersindeki vakit isimli gazete!..
Fırsat bulduğunda; devletin en önemli kademelerine dil uzatıp,
rencide etmeye kalkışmasıyla bilinen ve
hatta bununla da yetinmeyeyip, " Hedef" gösteren bir " kılıf " gazete o ...
Hafta sonu bulmacasında; Genel kurmay başkanı,kara kuvvetleri komutanı
ve emekli paşa Osman Pamukoğlu'nun fotoğraflarını vererek,
bulmacaya malzeme yapmaları ve anahtar kelime de sözcük olarak
" Kral değilsiniz" cümlesinin çıkması çok manidar ve düşündürücü...
Zaman zaman " Vakit " siz öten bu radikal bakış,
horozlanmasını hangi güçe dayanarak yapıyor bilemem ama
kırdıkları yumurta kırkı da geçti sekseni de !..
Eğer Türkiye bir hukuk devleti ise
"gerekenin yapılacağından da kuşku duymamak lazımdır"
diye de söylenmeden geçemeyeceğim.
Danıştay ve cumhuriyet gazetesi saldırılarında,
olayı gerçekleştiren islami hareket örgütü sempetizanlarının,
tahrik unsuru gazeteyi eyleme " vakit " olarak seçmesi de ayrı bir tartışma konusudur.
Yani " Vakit " şimdi oturup " Düşünme vaktidir..."
" Kral değilsiniz" demekle neyi kastettiler acaba???
Tek kral vardır o da " Kral Abdullah" mı demek istediler ki
sonra genelkurmay başkanı olsun,kara kuvvetleri komutanı olsun
kral olmaktan çok halkın neferi,vatanın bekçisi olmayı yeğlemişlerdir.
Gazete geçinen,fakat militanların el ilanı görevi yapan bu unsur için
Bu kadar çok " Demokrasi havarisi" kesilmek hiç bir ülkeye yarar getirmez.
Diyeceğim." Demokrasi var " denilenerek,huzura teneke çalınmasına göz yummak veya ses çıkartmamak
yarın cenazelerde buluşturacaktır bizleri...
Kimseler kusura bakmasın ama
" Vakit " şimdi susturulma vakti,
" Vakit " şimdi dayak vaktidir!...
Mete Çağdaş mettecagdas@hotmail.com
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
Yazdırmak için tıklayınız.
|
<#><#><#><#><#><#><#>
Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır. Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır. Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir. Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-)) Kahve Molası bugün 4.800 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.
|
BİR TÜRKİYE`M VAR
Bir Türkiye'm var yıllardır uzağında yaşadığım
Hasretiyle, özlemiyle yanıp tutuştuğum
Düşlerimden her gün ona köprüler kurduğum
Taşına toprağına bin kez kurban olduğum.
İşte orası benim yurdum, benim vatanım
Canım, kanım, rüyalarım, gözyaşlarım
Havasından, suyundan mahrum kaldığım
Bağrında yatana bile gıptayla baktığım.
Bir Türkiye'm var ATA' sıyla tarihi tarih yapan
Her millete, her dine kapılarını dostça açan
Denizleriyle mutluluk, yeşilliğiyle özgürlük kokan
İnsanının insanlığıyla dünyaya örnek olan.
İşte orası benim yurdum, benim vatanım
Yüreğim gibi koruyup, içimde sakladığım
Şarkılarda, şiirlerde onu düşünüp ağladığım
Ay-yıldızını ebediyen başıma taç yaptığım.
Bir Türkiye' m var benim yurdum, benim vatanım
Dururum karşısında, Atam' a, ulusuma dil uzatanın
Türk evladıyım, Türk doğmuş, Türk ölmüş bir ana ,babanın
Bekçisiyim ben de her Türk gibi, bu şerefli toprağın.
İçimde çarpan, damarlarımda dolaşan Türkiye' m!!
Özleminle çarpan yüreğim, alev alev yansa da
Gündüzünü, geceni seninle paylaşamasam da
Ekmeğini yiyip, suyunu yudumlayamasam da
Toprağını içime sokarcasına koklayamasam da
Yaşıyorsun benliğimde, benden çok uzakta olsan da.
Sen benim yurdum sen benim tek vatanımsın
Sen en yüce sevgim, saygım, tapınağımsın
Sen dünyanın gözbebeği, şehitlerimin cenneti
Mustafa Kemal' imin eşşiz armağanısın
Ne mutlu Türk' üm diyerek başını dik tutanların
Şerefli toprağısın, Türk' ün ebedi inancı, eşsiz anasısın
Sen benim kaderim, benim en güzel alın yazımsın..
Sen benim yurdum, benim bölünmez vatanımsın
Sen benim ilk ve son nefesim, taşıdığım canımsın
Sen benim yaşam öykümün ölümsüz kahramanısın
Onurluyum seninle Türkiye' m,
Her zaman, her ülkede, her dilde
"BEN BİR TÜRK' üm " dediğimde.....
Gülçin SERİN Hamburg
Yazdırmak için tıklayınız.
|
SUDOKU bir mantık bulmacası. "Suji wa dokushinsha ni kagiru" nın kısaltılmış hali, "Sadece tek sayıya izin var." diye tercüme edilebilir.
Kuralı çok basit. Her boş kareyi 1'den 9'a kadar bir rakamla doldurmak zorundasınız. Ama karelere yazılacak rakamları öyle ayarlayacaksınız ki, her satırda, her sütunda ve 3 x 3 kareden oluşan her blokta 1'den 9'a kadar bütün rakamları kullanacaksınız. Gitmek için tıklayın.
Kolay gelsin.
Yazdırmak için tıklayınız.
|
ben.sen.o@kahveciyiz.com
Böyle bir adresiniz olsun ve Google rahatlığıyla kullanayım diyorsanız, adınızı soyadınızı ve kullanmak istediğiniz kullanıcı adını editor@kmarsiv.com adresine yollayın. Hemen alıp 2GB kapasite ile kullanmaya başlayın. Neye benzediğini gmail.com adresi kullanan arkadaşlarınıza danışabilirsiniz.
Tamamen ücretsiz, sadece siz kahvecilere özel.
Merih Günay'ın "Martıların Düğünü" adlı ikinci öykü kitabı yayınlandı. h@vuz yayınları arasından çıkan kitap, Ankara: Dipnot, Arkadaş, Turhan, Bilimsanat, İmge ve Dost Kitabevleri yanısıra Net Kitabevleri'nden ve www.kitapyurdu.com sitesinden de temin edilebilir.
|
|
İşe Yarar Kısayollar Şef Garson : Akın Ceylan |
|
Bilgisayarınızda mutlaka bulunması gereken bazı yardımcı yazılımlar vardır. Bunları her ihtiyacınız olduğunda çabucak bulmak ve kullanamak istersiniz. http://www.100-downloads.com/ web sayfasında 15 farklı kategoride sınıflandırılmış tamamı free yazılımlar bulacaksınız. Konu başlıklarına bakarak gruplandırmaya göre size uygun olanları seçip bilgisayarınıza indirip kullanmaya başlayabilirsiniz. Bedava hayat oh ne rahat.
En kral oyunların bulunduğu :) web sayfası http://www.kraloyun.com/ Şaka bir yana oğlumun en sevdiği flash animasyonlu oyunların bulunduğu, web sayfası olarak tavsiye edebileceğim ve ara sıra vakit geçirmek için kullandığım güzel bir ortam.
Haberleri internet ortamında takip etmenin bir kolay yolu daha http://www.haberweb.com Tüm haberlere ulaşabileceğiniz, hoş bir web sayfası. Ayrıca ilginç haberler, şakalar, ilginç video ve resimler de mevcut olan bir web sayfası.
http://www.cekulvakfi.org.tr ÇEKÜL gönüllüsü olmak... Onun penceresinden bakabilmek farklı geliyor bana. Ben İç Anadolu'da mitolojik adı Halys olan Kızılırmak'ın yay çizdiği, Ana Tanrıça Kibele'nin yarısı yıkılmış devasa heykelinin bulunduğu, birçok coğrafyaya kısmet olmayan 260 adet höyük ve tümülüsüyle, Selçuklu'nun kurduğu gök bilimleri medresesinin gölgesinin düştüğü tarihi ve doğasıyla bir bütün şehirde yaşıyorum...
|
Damak tadınıza uygun kahveler |
http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.
Gom Player Version 2.1.8.3683 / Windows / 4.48 MB http://www.gomplayer.com/down/GOMPLAYERENBETASETUP.EXE Bilgisayarınızdaki tüm media oynatıcılarının yerini almaya namzet bir Media Player. Gerekli codecleri kendisinin arayıp bulması gibi özellikleri var. Hemen her çeşit medyayı rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Ve bedava. Mutlaka yükleyip kullanın derim.
|
|
|
|
|
|