Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 6 Sayı: 1.348

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 8 Ocak 2008 - Fincanın İçindekiler



 



 Editör'den : Sertifikalı baba!..


Merhabalar,

Sertifikalı baba olmama sadece iki hafta kaldı. Dile kolay, onbir haftadır adam olmak için terapi yapıyoruz. Birşeylerin farkına varmak gerçekten iyi geliyor insana. Haybeye değil, vatana millete yararlı, kendiyle barışık, seven ve sevilen çocuklar yetiştirmek için çaba sarfediyoruz. Seminerin ardından eve dönüş, birşeyler atıştırma derken vakti epeyce geçirdim. Birşeyler yazmaya sıra geldiğinde de benim pilin sinyal vermeye başladığını hissettim. İzin verirseniz ben gideyim bugünlük. Bu arada, daha önce sözünü ettiğim bu "Baba Destek Programı" ile ilgilenen birkaç arkadaşımdan mesaj almıştım ama cevap verme şansım olmamıştı. Bu konuda AÇEV'e başvurmanız gerektiğini hatırlatayım istiyorum. Katılımcı talebine göre programları oluşturuyorlarmış. Hepinize güzel bir gün diliyorum, esenkalın.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur








 


 Kahveci : Kübra Albayrak


ŞARAP SEVİŞMEK VE SEN...

Bu durakta iniyorum gözlerinden sevgilim. Bir başkasının ayak tozunu görür gibi oldum. Sende artık "Git" der gibi bakıyorsun. Sanma ki yolculuğumu gönül rahatlığıyla, isteyerek bitiriyorum. Ama yol buraya kadar işte. Bundan öte bana durak yok. Sanma ki sana söyleyeceklerim bitti. Sanma ki seni sevmiyorum. Evet, söyledim belki bunu ama içimden sen bile duymadın yalanı mı? "SENİ SEVMİYORUM" senin içindeki en net sözcükler bana dair. Benimse… AHHHH…..

Benden başkası mutlak yolcun olacak. Ama sevemesin seni benim gibi. Eksik kalsın öpücükleri. Yarım bıraksın rabbim bakışlarını onun… İşte böyle sana ahım. Uzayıp gidiyor. Yolda; saçı sakalı bir birine karışmış, hayatını terk etmiş ya da hayatı tarafından vurgunlar yemiş bir deli kanlı amcadan almıştık bu ucuz şarabı. Bizi görünce ilk aşkını hatırlamış. Ganimet gibi sakladığı ucuz şarabını, düşlerindeki bi çare sevdasına, gerçekteki bize vermişti. Biz sevdamıza doymadığımız gibi şaraba da açtık, aldık hiç çekinmeden. Sen özel bir güne sakladın o şarabı bense ilk sevişmemizde içmeliyiz demiştim. Fakat biz hiç sevişmemiştik. Yani şarabı da hiç içmedik. Şimdi o şarabı kadehime koyup yavaş yavaş demlenme düşüncesindeyim ama cesaretim yok. Kapağa dokunsam sana dokunmuş gibi oluyorum. Elim titriyor, avuçlarım sel içinde. Şimdi masa da olmayan mezeyle çekmediğimiz fotoğraflara bakıp açmadığım şarabı yudumluyorum. Şarap dokunuyor dilime boğazımda kokun oluyor ve nihayet midemde sana ulaşıyorum. Sana ulaştığım yer midem değil aslında yüreğim ama sen olmayınca sanırım biraz boş kalıyor. Midem de yüreğimde bom boş. Ne meze var masa da ne yüreğimde sen. Böyle boş, böyle yapayalnız kala kaldım durakta. Bir sen daha geçer diye bakınıyorum. Geçmeyeceğindense eminim.

Esen rüzgâr da seni hatırlar oldum. Şu çocuk işte bizim doğacak olan kıza ne kadar da benziyor. Şu adamamın gözlükleri aynı seninki. Bu araba nasılda benziyor bizimkine! Aman Allahım! arabayı kullanan sensin ve yanında ayak tozunu gördüm kadın.

Saygıyla gitmemi mi beklemiştin, yoksa… Yoksa sı yakışmaz yaşadıklarımıza. Ama biraz ani oldu hazırlıksız yakalandım senin yeni hayatına. Yani şimdi o tutuyor elini, gece onunla alacaksın bi yabancıdan şarabı öylemi, onunla sevişirken içeceksin benim açamadığım şarabı. Ondan olacak kızın.

Eğer öyleyse; kırdım işte şarap şişesini, masayı da devirdim, fotoğrafları da yırttım say. Ele alınacak hali kalmayana kadar tahrip ettim sevdamızı yani sevdamı. Sana ait değil artık yaşananlar en baştan yaşarsın. Ama canımı bu kadar yaktın ya inşallah bir ömür kızınsın, sevgisiz ve onsuz kalırsın…

Kübra Albayrak


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
1 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


Hasan Demirpaz

 Kahveci : Hasan Demirpaz


  Dikkat! Sağa dönen aracın altında kalmayın

Çoğu şehrin kavşaklarında görmüşsünüzdür sağa dönmek isteyenlere daima yeşil olan trafik ışıklarını. Kazaya davetiye, insanın yaşama hakkına kısıtlamadır bunun anlamı.

Bir kavşak düşünün, yayalar için yeşil yanıyor. Maalesef ülkemizde pek olacak iş değil ama siz yine de size yanan yeşil ışığa güvenip atıyorsunuz adımınızı yola. Ne oluyorsa o zaman oluyor ve kendisine de yeşil yandığı için sağa serbestçe dönen bir aracın altında kalıyorsunuz.

Kırmızıda geçen yok, dikkatinizi çekerim. Siz de size çarpan araç da yeşil ışıkta ilerliyor. Günah çıkarma kabilinden o ışığın altına bazı kavşaklarda "sağa dönüşte yayaya yol ver" gibi bir komik yazı asıyorlar. Kırmızıda durmamak için yapmadık numara bırakmayan bizler, hazır yeşili bulmuşken o yazıyı okur muyuz sizce? Okusak da anlamını çözebilir miyiz sanıyorsunuz, yaşasın kırmızıya denk gelmedik diye direksiyonda zıplarken.

Boşuna öğretiyoruz çocuklara okullarda. Sözüm ona trafik dersimiz bile var.

Kırmızı: Dur
Sarı: Hazırlan
Yeşil: Geç

Geç de gör gününü. Hem yayaya hem araçlara aynı anda yeşil ışık yakarak trafikte can güvenliğinden söz etmek mümkün mü?
Trafik yükünü azaltmak diye bir bahanenin arkasına sığınmak da başka bir ayıp. "Merdi Kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş" deyişini hatırlatır.
İnsanların ezilmesi pahasına yapılan bu uygulama toplumumuzdaki kırmızıda bekleme engelli bireylere verilen primdir.
Yasal bir dayanağı var mıdır bu uygulamanın bilmiyorum. Ancak Karayolları Trafik Kanunundan iki örnek vermek istiyorum. Kanunun 3. maddesine göre;
Yaya geçidi: Taşıt yolunda, yayaların güvenli geçebilmelerini sağlamak üzere, trafik işaretleri ile belirlenmiş alandır.
Yayaların "güvenli geçebilmeleri" herkese yeşil yanarken Allah'a emanet bir durum.
Ama asıl ilginç olanı Kanunun 53. maddesindeki dönüş kurallarının anlatıldığı şu paragraf:
"Sağa ve sola dönüşlerde sürücüler kurallara uygun olarak geçiş yapan yayalara, varsa bisiklet yolundaki bisikletlilere ve sola dönüşlerde sağdan ve karşıdan gelen trafiğe ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar."
Evet, anlatmaya çalıştığım örnekte yaya kurallara uygun bir şekilde karşıdan karşıya geçmeye çalışmakta. Kırmızıda durmaktan imtina eden memleketim sürücüleri, yeşilde hiç şans tanımayacak yayaya ve kurallara uygun da geçse yaya kendini kollamak zorunda.
Ama dönüp paragrafı yeniden okuyun, ya bir de kurallara uygun geçmiyorsa yaya. Allah korusun, o zaman sürücünün geçiş hakkı vermek gibi bir zorunluluğu bile yok.

Hasan Demirpaz


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
2 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


Gamze Aytekin

 Kahveci : Gamze Aytekin


  Tozlu sayfalardan bir demet..

Hiçbir şey yolunda gitmiyor. Ben bu kadar ağladığımı ve bu kadar incindiğimi hiç hatırlamıyorum. Bu kadar kötü biri olamam yada olmamalıyım. Kalbimin sıkıştığını, nefes alamadığımı hissediyorum.
Ahmet: Sen iyi birisin, seni seviyorum, hep böyle kal...
Bunların karşılığı olarak tek duyduğum laflar şunlar:
• Ben bir hayvanım
• Senin ne kadar incindiğini yada ne kadar kırıldığını biliyorum
• Kafam çok karışık
• Yalnız kalmaya ihtiyacım var
• Ders anlatıyordum neden gelmedin (SANKİ ÇAĞIRILMIŞIM GİBİ)
• Söylediklerim doğru sakın ''estağfurullah'' deme! (ZATEN DİYEMİYORUM Kİ)
Neyin mücadelesini verdiğimi bile unuttum artık. Hatırlayamıyorum. Sevdiğimi göstermenin mücadelesini mi veriyorum yoksa kendimi unutturmama mücadelesi mi? Artık her şey birbirine karıştı. Ben nerede durduğumu, hangi saf'ta yer aldığımı unuttum artık. Dün ruh gibi dolaştığımı söylediler, artık çok sıkıldım. Sıkılmanın yanında yorulduğumu hissediyorum. Zaten bu aralar sadece iki durumu hissediyorum:

• Nefes alamadığım…
• Artık çok yorulduğum...

Bu ikisi dışında her şey kocaman bir boşluk.Ben boşlukta bir oraya bir buraya savruluyorum. Enerjim tükenmenin eşiğinde. Her şeyi bırakıp gitmeyi düşündüğüm sıralar da zaten bunu bir defa yapmış olduğumu hatırlıyorum. Her zorlandığım da çekip gidemem ki. Nerede kalıyor o zaman mücadele anlayışım? Gerçi artık mücadele anlayışımın olup olmadığından da şüpheliyim. İyi biri olup olmadığım konusunda şüpheliyim. Yaşadıklarımı hak edip etmediğim konusunda şüpheliyim. Hani sevgi her zaman çiçekler, böcekler, minik hediyeler demek değildir ya (yada en azından ben böyle düşünüyorum) ama ben arkamda da birini görmüyorum ki. Ağladığım da, sorunlarım olduğunda sırtımı sıvazlayan biri yok ki. Vardı da ben mi kaybettim yoksa aslında hiç olmadımı bundan bile şüpheliyim. Aklıma devamlı duyduğum bir söz daha geldi:

• Ben diğerlerine ''seni seviyorum'' demedim ki

Uzaktan sevmek ve aslında hiçbir zaman sevdiğine erişememek daha iyi oluyormuş. Çünkü eriştiğin de çektiklerini görünce aslında hiç erişmek istemediğini anlıyorsun. Saf ve sadık olarak sevdiği platonik günlerini özlüyor insan. Ve anlıyor, aslında o zamanlar uykusuz kalmanın daha güzel olduğunu. En azından o zaman uykusuz kalıyorsun yada en kötüsüyle sabaha kadar içiyorsun. Ama şimdi öyle mi? Hayır, şimdi daha kötü. Uykusuz kalmak yada en kötüsüyle sabaha kadar içmek zaten bildiğin bir duygu ama bu ikisinin yanına sabaha kadar ağlamakta eklenince işte durum orada vahimleşmeye başlıyor ve bu vahametini hep koruyor. AĞLAMAK İNSANI RAHATLATMASININ YANI SIRA YIPRATIYOR DA. Sanırım en kötüsü de yıpranıyor olmak. Yıpranmanın sonu yok çünkü, ucu bucağı yok. Ağla ağla dur... Yıpranmanın yanında kendini sorgulamakta var tabi ki.''Neden, niçin, ne zaman''soruları hiç bitmedikleri gibi artarak devam ediyorlar insanın zihnini karıştırmaya. Sanki her gün üç beş tane daha yeni soru ekleniyor zihine. Hani cevapları olsa iş kolaylaşacak. Soruyu sor, cevabını ver ve çöp kutusuna diğer cevapların yanına at gitsin. Ama olmuyor, cevaplar bulunamayınca çöp kutusuna da atılmamış oluyorlar. Bu durumda da tabi ki çöp kutusu boş, zihin dopdolu. Sorular bile sıkılır durumdalar artık, mekan değiştirmek istiyorlar ama olmuyor. Yani skor belli:
ÇÖP KUTUSU: 0
ZİHİN: 1

Zihin, çöp kutusunu hep yeniyor ve doluluğuyla hava atıyor çünkü çöp kutusu görevini yerine getiremiyor ve zihinde sorular biriktikçe çöp kutusu üzülüyor kendi boşluğuna bakarak. Yani skor psikolojik açıdan da belli:
ÇÖP KUTUSU: 0
ZİHİN: 1

Ama zihin farkında değil aslında ne kadar mutsuz olduğunun. Her gün ne kadar yorulduğunun hiç farkında değil. Yada farkında, farkında olmasına ama serde yiğitlik var. Yiğitlik, delikanlılık teorileri altında yitip gidiyor, yitip gittikçe de aslında yavaş yavaş ölüyor. İşte skor burada değişiyor hiç farkında olmadan:
ÇÖP KUTUSU: 1
ZİHİN: 0

Gamze Aytekin


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


8,508,508,508,508,508,508,508,50
6 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Dost Meclisi


YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
Yorumlarınız için bekleriz.

Fotograf : Nadya Alpkonlar

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 5.300 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.


 


 Tadımlık Şiirler


Dağınık Yatak

Dağınık ve kalabalık yatak...
Orta yerinde bir yumak,
Mırıl mırıl boylu boyunca uzanmış,
İki yanında iki beden,
Kolları birbirine dolanmış,
Yorgan elinden geldiğince sarmalamış,
Isıtmış,
Gecenin soğuğundan sakınmış.
Yatağın içinde bir de oyuncak,
Kadının bir koluna dolanmış.
Çocuksuzluğuna ve çocukluğuna dokunmuş,
İyi gelmiş...
Uyku hepsini iyileştirirmiş,
Hepsi bir diğerinin teninde
Kötü düşleri kovalarmış...

Aslı Sarıoğlu

Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Bol Bul Bulmacalar




Bloxorz       Foto Puzzle       Küp Küp


 


 Biraz Gülümseyin






KMTV Sunar...

 


 Kıraathane Panosu



Genel Yaşak Sigorta A.Ş.


KM - GENEL YAŞAM SİGORTA A.Ş. İŞBİRLİĞİ İLE
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI


Sevgili KM Dostu,

Sağlığınız bizim için önemlidir,

Genel Yaşam Sigorta A.Ş sizlerin Ağız ve Diş Sağlığı ile ilgili sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak amacıyla Promosyon olarak hazırlamış olduğu ağız check-up'ı hizmetinden faydalanabilmeniz için sizi anlaşmalı kliniğimizde ağırlamaktan mutluluk duyarız.

Yapılacak olan ağız check-up'ınız için yapmanız gereken sadece IDENTIST AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ'NDEN aşağıda belirtmiş olduğumuz ilgili kişileri üç gün önceden arayarak randevu almanız ve tarafınıza iletilmiş olan bu sertifika ile 2008 Mart sonuna kadar kliniğimize başvurmanızdır.

Panoramik Röntgen ve ağız check-up'ınız GENEL YAŞAM Promosyonunun bir parçasıdır.

Sağlıklı günler, güzel gülüşler dileğiyle...

Saygılarımızla
GENEL YAŞAM SİGORTA A.Ş.

Randevu için:
Nursel Çalışkan (nurselcaliskan@identist.com.tr)
Gülsün Er (gulsuner@identist.com.tr)

IDENTIST AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ
Kasap İsmail Sok. Sadıkoğlu Plaza 1 Kat 3
No 68 Kadıköy - İstanbul
Tel: 0216-337 0707 / 0216-337 0708
http://www.identist.com.tr

Editör'ün Notu: Yukarıda sözü edilen sertifikayı buradan bilgisayarınıza indirebilir, üzerine ad ve soyadınızı yazdıktan sonra bastırarak veya email ile göndererek bu hizmetten yararlanabilirsiniz.


Yazarlarımızın Kitapları


Merih Günay
"Martıların Düğünü"

Nesrin Özyaycı
"Işık -II-"


Temirağa Demir
"Her kardan Adam Olmaz"

 
Şadıman Şenbalkan
"Şehit Analarımızın Çığlıkları"
 


İstanbul için Son Hava Durumu
ISTANBUL ISTANBUL
Ankara için Son Hava Durumu
ANKARA ANKARA
İzmir için Son Hava Durumu
IZMIR IZMIR
Kaynak: http://www.meteor.gov.tr


 


Akın Ceylan

 İşe Yarar Kısayollar


  Şef Garson : Akın Ceylan

Televizyonlarımızda halen yayınlanmakta olan bir yarışmanın flash oyun versiyonu.. http://www.extremoyun.com/oyunoyna.asp?Gid=2418&CId=5 Büyük Teklif (Var mısın Yok musun?) .. Yükleme tamamlandıktan sonra DEAL butonuna basarak oyuna başlayın, önce kendiniz için 1'den 26'ya kadar numaralandırılmış çantalardan birini seçin, bu çanta oyun sonuna kadar yada siz yapılan tekliflerden birini kabul edene kadar sizde kalacak, çanta seçimini yaptıktan sonra oyun başlıyor, 6 adet çanta seçerek çıkan ikramiyelere göre tercihlerinizi yapın, her bölümün sonunda kasa size bir miktar para teklif ediyor, yarışmaya devam etmek için NO DEAL, teklifi kabul edip verilen paraya razı olmak için DEAL butonunu tıklayın. İyi eğlenceler..

Ruax yaşamına girdiğiniz an bu yaşamın bir parçası olup isterseniz ihalelere katılabilir, isterseniz hayvan (Rebrot, Gedia) besleyebilir, isterseniz kendi ilgi alanınıza giren derneklerde sohbet edebilir, isterseniz Ruax forumlarında zamanınızın nasıl geçtiğini anlamadan gezinebilir, isterseniz çiftçi, isterseniz bir tasarımcı, isterseniz Ruax'ın ilk spor oyunu Axur'da çok iyi bir Axur oyuncusu olabilirsiniz. http://www.ruax.net/ Bir oyundan çok bir yaşam olarak ilerleyen Ruax, kendi ekonomisi kendi eğlence dünyası, kendi kültürü, kendi fiziksel kuralları, kendi kanunu ve Ruax yaşamı içindeki kişilerin düşünceleriyle şekillenen bir yaşamdır.

http://www.binbirkanal.com/ Bilgisayarınıza herhangi bir program yüklemeden online olarak TV izleyebilmenizi sağlayan bir web sayfası.

Web sayfalarınızda, sunumlarınız veya eğlencelik çalışmalarınızda kullanabileceğiniz animasyonlar için http://www.animation-central.com/ gif formatındaki animasyonları istediğiniz kadar indirebilirsiniz. Hepsi ücretsiz.

 


 Damak tadınıza uygun kahveler






http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

Gom Player Version 2.1.8.3683 / Windows / 4.48 MB http://www.gomplayer.com/down/GOMPLAYERENBETASETUP.EXE
Bilgisayarınızdaki tüm media oynatıcılarının yerini almaya namzet bir Media Player. Gerekli codecleri kendisinin arayıp bulması gibi özellikleri var. Hemen her çeşit medyayı rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Ve bedava. Mutlaka yükleyip kullanın derim.

 


KAHVE MOLASI ABONELERi Google Grubuna üyesiniz. İlginize teşekkür ederiz.

ABONELiKTEN AYRILMAK İÇİN :
KM-abone-unsubscribe@googlegroups.com
(Gönderdiğiniz mesajın abone olduğunuz adresten gittiğine emin olunuz.)

ÜCRETSİZ ABONE OLMAK İÇİN :
Google Gruplar KAHVE MOLASI ABONELERi grubuna kayıt ol
E-posta:


Arkadaşlarınıza önermek ister misiniz?


Kahve Molası MS Internet Explorer 5.0+ ve 800x600 Res. için optimize edilmiştir.
Uygulama : Cem Özbatur - 2002-07©KAHVE MOLASI - Her hakkı saklıdır. Yayın İlkeleri

 






Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



SON BASKI (HTML)

KAHVE YANINDA DERGi

Hoşgeldiniz
Arşivimiz
Yazarlarımız
Manilerimiz
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
KÜTÜPHANE
SANAT GALERiSi
Medya
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Kim Bu Editör?
SON BASKI (HTML)
YILDIZ FALI
DÜNÜN
ŞARKILARI





ÖZEL DOSYALAR

ATA'MA MEKTUBUM VAR
Milenyumun Mandalı
Café d'Istanbul
KIRKYAMA
KIRK1YAMA
KIRK2YAMA
KIRK3YAMA
ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
Teröre Lanet!
Kek Tarifleri
Gezi Yazıları
Google
Web KM




Dove Lamore - Cher









Fincan almak ister misiniz?
http://kmarsiv.com/sayilar/20080108.asp
ISSN: 1303-8923
8 Ocak 2008 - ©2002/08-kmarsiv.com