 |
 |
|
22 Ocak 2008 - Fincanın İçindekiler |
|
Editör'den : Tencerenin kapağı!.. |
 Merhabalar,
Bundan sonra arada sırada teammüden yanlışlık yapacağım, ilgililere duyurulur. Dün, trafik terörüne kurban verdiğimiz Cüneyt Koryürek'ten söz ederken, gece mahmurluğuyla olsa gerek Cüneyt Arcayürek yazıvermişim. İnşallah Arcayürek'in ömrü uzamıştır, Allah uzun ömürler versin. Akşama kadar belki yüze yakın yanlışlığı haber veren eposta aldım. İşte bu yüzden arada sırada bilerek yanlış yapacağım diyorum. Yapacağım ve sizlerin dikkatini ölçeceğim, benden söylemesi. Şaka bir yana, uyaran tüm dostlarıma teşekkür ederim. Epostaları düzeltmek mümkün olmadı ama sitede gereken düzeltmeyi yaptım. Affedin artık.
...
Şu yandaki fotoğrafa bir bakın Allah aşkına. Orası Anıtkabir, deftere yazan bir elçilik görevlisi, yazdıran eli kanlı bir lider. Sezer'in kabul etmediği Sudan Devlet Başkanı El Beşir Cumhurbaşkanı Gül'ün davetlisi olarak Türkiye'de. Ziyaretin ilk durağı da Anıtkabir. 350 bin kişinin katlinden, 2.5 milyon kişinin evsiz kalmasından, 1500 köyün yakılmasından sorumlu tutulan bir şeriat düşkünü eli kanlı lider üç kuruş para hayaline Türkiye'ye davet ediliyor. Daveti yapan Gül, Sezer döneminde Dış İşleri Bakanı ve hassasiyetleri göz önüne alarak Sudan'ı ziyaret etmiyor. Ama ne zaman mührü kapıyor, "İyi müslüman" Beşir Türkiye'de. "İyi müslüman" tabirini habere yapılan yorumlardan aldım. "Bakmayın siz öyle dendiğine kendisi iyi müslümandır." diyor bir denyo. Anlaşılan o ki, memleketi içine çektikleri karanlık kifayetsiz geliyor ve dışa açılmayı, parsel parsel satışa iyi müslüman liderleri davet etmeyi görev ediniyorlar. AB kapısındaki Türkiye'de, Nazi soykırımından sonraki en büyük soykırıma imza attığı iddia edilen bir adam mavi yolculuk yapıyor. Heyhat. Ben de az saf değilim ha. Teröristin ağa babasının dizinin dibinde fotoğraf çektiren bunlar değilmiydi? Bir de kalkmış ne diyorum. Denecek şey ortada, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Bana çarpmadan kaçıyorum. Hoşçakalın.
Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...
Cem Özbatur
|
 |
Kahveci : Mete Çağdaş
AKLIM YANGIN YERİ, YÜREĞİM KÜLLÜK !.. |
|
Balık hafızasını ölçmek için
Bir dizi harekat başlattım!
Ve gece el ayak çekildiğinde;
Ne yapıyorlar,nasıl yaşıyorlar?
Başladım test yapmağa...
Biri mersine,öteki tersine
Akvaryum içersinde
Başladılar gidip gelmeğe...
Arada bir Camını tıkırtadıyorum
Kaçışıyorlar sağa sola.
Sadece içlerinden bir tanesi:
Şu koca kafalı kırmızı olanı,
Uzatıyor başını sesin geldiği bölüme
Ve bakınıyor bön bön..!
Odamız loş,
bir pembe panjurdan vuruyor ışık!
Acaba diyorum:
" kim bu salak, gecenin bi vaktinde?" diyerek,
düşünürler mi benim için?
Ya onlar da ölçüyorsa benim hafızamı???
Veya öğrenmişler midir acep
B12 vitamininden eksik olduğumu,
Eğer önlemini almaz isem bunama olacağımı?
İşe bak ya!
Ben onları test yapacağıma
Oturmuş kendimi test yapıyorum.
Saatler 03.00.
Bir tıkırtı ile geldim kendime!
Koca kafalı olanıydı cama vuran
" Ne haber ya,hala ordamısın sen?" der gibi bakıyordu.
Utandım.Yüzüm kızardı alaca karanlığında gecenin
Memleket elden gidiyor,risk dibe vuruyor
Ben bir balık aklındaydım!..
Bilirdim ki salt develer tükürür,
Meğer balıklar da tükürürmüş!
Bir baktım ki hepsi dikilmiş karşıma
Japon balığı,discus,lepistes,gromi
Ve tetrazon...
Kimi kafasını vuruyor cama,
Kimi de kuyruğunu vuruyor suya
Sesi kısık televizyondan
Amerikan tanklarının ırak sokaklarındaki
Görüntüleriyle, ardından bizim türbanlı kızların görüntüleri geliyor ekrana
Aklım yangın yeri, yüreğim küllük!
Zor buluştum uykuyla...
Mete Çağdaş
mettecagdas@hotmail.com
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
 Yazdırmak için tıklayınız.
|
SENİ BEKLERKEN AZALDIM. ARTIK ÇOĞALMALIYIM…
Günün gece olmasına az kaldı. Belki de olmuştur bilemiyorum. Şu deniz gözyaşı ile dolmuş olabilir mi? Geç kaldın sevgilim zaman bizi ertelememiş olabilir mi? Denize kıyısı yok bu şehrin sadece küçük bir göl. O kadar büyüdü ki gözümde şu küçük göl, o kadar uzadı ki bu kısa hasret. Ben daha ne kadar beklerim seni sevdiğim. Bu deniz ile gölün arasında şu ayazda daha ne kadar kalabilirim?
İçimde ipsiz sapsız bir ecel dolaşmakta. Ben ipimi koparalı çok oldu, korkuyorum senden önce ecele rastlarım diye. Çok geç kaldın sevgilim çok geç kaldık. Telafisi mümkün mü bilmiyorum. Ama gece bu kadar karanlık, gündüz bu kadar uzak ve ben sensizlikte bu kadar perişanken nasıl olacak. Ölüm türküsü çalıyor. Her sözcük seni benden uzaklaştırıyor. Daha gelmedin ki nereye kayıp sevdam. Kaybediyorum kendimi sana rastlayamadığım sokaklarda. Sokaklara rezil oluyor seni arayan gözlerim. Nerelerdesin be eskimeye yüz tutmuş gözyaşım. Küçüktüm hayalini gördüğümde, büyüdüm hala hayallerime inat yoksun. Bir kaçını sen sandım. Sana sarılacağım gibi sarıldım. Değillermiş, hepsi bir parçamı parçalayarak anlattılar. Seni beklerken azaldım, seni bekliyorum, artık çoğalmalıyım. Senin yolunda kendimden olacağım. Kaybedişlerde kaybettiğim kendimden, seni seven yanımdan olacağım. Soluğumda sonum olacaksın. Daha ne kadar sürecek gelmen yolun mu uzadı. Yoluna yolsuzlar, soysuzlar mı karıştı? Seni de mi yıprattılar? Çok mu yalan duydun, yoksa utanmadan sen de mi söyledin? Beni ararken kaybetmedin ya yolunu hala bir yoldasındır. Benden başka yolunu gözleyen yok değil mi? Bana gelirken kimseler kırık bir ümit vermedin değil mi? Seni beklediğimi biliyorsun değil mi? Sana mahkum olduğumu…
Zaman ellerimde küçük bir çocuğun şekeri gibi eriyor yavaş yavaş. Nasıl geleceksin, nerden geleceksin ve sen kimsin hiç bilmiyorum. Bildiğim sen geldiğinde ellerim terleyecek, gözlerim bu ucu görünmeyen gölden sana dönecek. Biliyorum ki sen geldiğinde çok ama çok umut dolacak içime ve öpüşlerin değil bakışlar yerden kesecek ayaklarımı. Sen geldiğinde dalgalanmayacak artık şu sular eskisi kadar karanlıkta olmaz geceler. Ve ben sana güvenmeden sevmeyi öğreneceğim. Çünkü küçüğüm ve yüreğim güvene değil senin sevdana aç.
Açılmış derin bir yarda seninle baş başa kaldı içim. Yara benimdi yaramda sen vardın , ama yaram senden dolayı açılmamıştı. Merhem olur musun sen önce sevdiğimi sandığım birilerinin açtığı yaralara. Sen de geçtin yarlarda iy bilirsin bu acıyı. Anlat sevgilim sende anlat acılarını merhem olamam büyük bir ihtimalle ama istersen merhemini getiririm. İlk aşk acımı az önce defnettim. Sen gelirsen görme diye. Hala gelmedin. Bir başka acı içimde ölmek üzere, nerdesin...
Yaşlanıyor en nihayetin de ten, daha da yaşlanacak. Bekliyorum, geleceğinden emin gözlerim bir maviliğe dalıyor. Umarım gözlerin mavi değildir. Maviler bana sensizlikte seni beklemeyi hatırlatıyor. Ama geleceksin değil mi yeşil gözlü olası sevgilim. Gelecek olmalısın…
Kübra Albayrak
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
Yazdırmak için tıklayınız.
|
Yeni birgün
Nedendir bilinmez, bugün bir başkalık var bende. İçimde anlam veremediğim bir sevinç, adını koyamadığım hüzünle karışık bir duygu.
Bugün de diğer sabahlar da olduğu gibi neşe içinde aynaya baktım, yaşadığım için şükrettim, güzel bir gün olması için söz verdim kendime.
Bahar en güzel renkleriyle gülümsüyordu pembe çiçekli, yeşil yapraklı ağaçların ardından. Güneş üzerine düşen görevi acele edercesine, yerine getirmek istercesine yayıyordu ışıklarını sessiz dünyama. Sahi sizin dünyanız da sessiz mi?
Camlarımı açtım yeni bir güne, içime çektim vargücümle havayı, memleketim havası gibi olurmu diye, ama nerdeee.
Bugün diğer günlerden farklı olsun diye, ilkönce alışveriş yapmak istedim ve hergün aynı saatte gittiğim markete sabahın ilk saatlerinde girdim, gülümseyerek, çalışanlara günaydın diyerek. Elimde alışveriş sepetim, sepetim de sütüm ve de ekmeğim. Biraz da şeker ve çikolata yaptırmalıydım. Yavrularımın gözlerin de hayal kırıklığı görmemek için. Kasa da kimseler yoktu, kasiyere hesabımı ödedim ve mağazadan çıktım. Tam kapının önünde iken, adımı mı dışarıya atmış iken, insanların yüzüme şaşkınlıkla baktıklarını gördüm. Ben onlara gülümserken tuhaf olan neydi? Arkamdan birine el kol işaretleri yapıyorlardı ama benim anladığım işaret dili değil diki bu...
Neler oluyor diye merakla arkama dönecekken mağazanın koruma görevlisi ile burun buruna geldik ve öyle sinirli kavradı ki kollarımı, etrafımda ki şaşkın bakışlara eklendi bakışlarım. Gözleri öfkeyle sürükledi beni içeriye.
Utanmıyormusun bir paket sütü çalmaya, ne yüzsüzsün, ikazımıza rağmen, alarmın çalmasına rağmen dönmüş arkanı gidiyorsun hiçbirşey olmamış gibi, sağır mısın be kadıınn.
Ellerini sakince üzerimden çektim ve yakamdaki rozeti gösterdim. Evet sağırım, duymuyorum. Ama gönül kulağım sizin bu yaptıklarınızdan vicdan azabı çekeceğinizi duyacak kadar açık...
Kasiyer hesapta yanlışlık yapıldığını söyleyerek özür diledi, gülümsedim. Koruma görevlisi mi? O vicdanıyla başbaşadır şimdi.
Beyhan Ada
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
Yazdırmak için tıklayınız.
|
 |
Sütlü Kahveci : Deniz Marmasan
Deniz olacaksın oğlum |
|
…Deniz olacaksın oğlum/ bulutuyla gemisiyle/ balığıyla yosunuyla…(N.Hikmet)
Bu şehirden çıkamıyorsun... Ne içine alıyor ne de dışına atıyor... Her şey sokaklarda yaşanıyor bu şehirde, sokaklarda körfez değiyor tenine... Gençliğinin ardında derin bir hüznü var bu şehrin, iç kanatan bir hüzün... Kaybettiğini bulduğunda sarmalıyor seni, her kaybedişte zindan oluyor... Huzurunun yanında sürekli dikende tutan bir enerjisi var bu şehrin... Rengini belirleyemediğin gökkuşakları, her mevsimi yaz sanılan bir havası var, usuldan usula cinayetler işleten ve yeni bebeklere ömür veren... Aşkın ve nefretin yakınlığını milim milim hissettiren bir kaçınılmazlık... Hem kardeşini verir sana bu şehir hem katilini... Her mevsim alkol akar bu şehrin insanının damarından... Körfezden kadehe, kadehten körfeze... Gece palmiyelerin hışırtısında menevişleriyle dertleştiğin şehir bu şehir... Gidilmez, bırakılmaz bir şehir değil bu şehir, gidersin kaçarsın ama sızısı kalır, her fırsatta ben oralıydım dersin göğsünü gere gere, dönmeye cesaretin olmaz, vefasızlığını uzaktan ismiyle oyar içine... Giden özler bu şehri, özlemiyorum diyen zaten buranın sokaklarında aşk yaşamamıştır... Sokakları, körfezi, körfezinde yosunu, yosunuyla balığı, balığıyla rakısı, rakısıyla sevdası, efesiyle coşkusu, kederiyle gözyaşı, sevdası sevdalısı... Seviyorum seni İzmir, kaybettiklerimi geri veren adın, yitirdiklerimin acısını hissettiren insan yanın, ve sana tutuklu kalışımla seni seviyorum...
Deniz Marmasan
Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?
Yazdırmak için tıklayınız.
|
<#><#><#><#><#><#><#>
Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 5.300 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır. |
Rüya
Koşuyoruz...
Yeşil bayırlar var,
Önümüz kış...
Görmüyoruz...
Çırılçıplağız ikimiz.
Çaresiziz aslında, korunaksız....
Yeşil bayırlar var,
Gelincik çiçekleri.
Mutluyuz önümüz kış...
Üşüyeceğiz
Görmüyoruz...
Erman Akçay
Yazdırmak için tıklayınız.
|
KM - GENEL YAŞAM SİGORTA A.Ş. İŞBİRLİĞİ İLE
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
Sevgili KM Dostu,
Sağlığınız bizim için önemlidir,
Genel Yaşam Sigorta A.Ş sizlerin Ağız ve Diş Sağlığı ile ilgili sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak amacıyla Promosyon olarak hazırlamış olduğu ağız check-up'ı hizmetinden faydalanabilmeniz için sizi anlaşmalı kliniğimizde ağırlamaktan mutluluk duyarız.
Yapılacak olan ağız check-up'ınız için yapmanız gereken sadece IDENTIST AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ'NDEN aşağıda belirtmiş olduğumuz ilgili kişileri üç gün önceden arayarak randevu almanız ve tarafınıza iletilmiş olan bu sertifika ile 2008 Mart sonuna kadar kliniğimize başvurmanızdır.
Panoramik Röntgen ve ağız check-up'ınız GENEL YAŞAM Promosyonunun bir parçasıdır.
Sağlıklı günler, güzel gülüşler dileğiyle...
Saygılarımızla
GENEL YAŞAM SİGORTA A.Ş.
Randevu için:
Nursel Çalışkan (nurselcaliskan@identist.com.tr)
Gülsün Er (gulsuner@identist.com.tr)
IDENTIST AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ
Kasap İsmail Sok. Sadıkoğlu Plaza 1 Kat 3
No 68 Kadıköy - İstanbul
Tel: 0216-337 0707 / 0216-337 0708
http://www.identist.com.tr
Editör'ün Notu: Yukarıda sözü edilen sertifikayı buradan bilgisayarınıza indirebilir, üzerine ad ve soyadınızı yazdıktan sonra bastırarak veya email ile göndererek bu hizmetten yararlanabilirsiniz.
Yazarlarımızın Kitapları
Merih Günay
"Martıların Düğünü" |
Nesrin Özyaycı
"Işık -II-"
|
Temirağa Demir
"Her kardan Adam Olmaz"
|
| |
Şadıman Şenbalkan
"Şehit Analarımızın Çığlıkları" |
|
|
 |
İşe Yarar Kısayollar
Şef Garson : Akın Ceylan |
|
Televizyonlarımızda halen yayınlanmakta olan bir yarışmanın flash oyun versiyonu.. http://www.extremoyun.com/oyunoyna.asp?Gid=2418&CId=5 Büyük Teklif (Var mısın Yok musun?) .. Yükleme tamamlandıktan sonra DEAL butonuna basarak oyuna başlayın, önce kendiniz için 1'den 26'ya kadar numaralandırılmış çantalardan birini seçin, bu çanta oyun sonuna kadar yada siz yapılan tekliflerden birini kabul edene kadar sizde kalacak, çanta seçimini yaptıktan sonra oyun başlıyor, 6 adet çanta seçerek çıkan ikramiyelere göre tercihlerinizi yapın, her bölümün sonunda kasa size bir miktar para teklif ediyor, yarışmaya devam etmek için NO DEAL, teklifi kabul edip verilen paraya razı olmak için DEAL butonunu tıklayın. İyi eğlenceler..
Ruax yaşamına girdiğiniz an bu yaşamın bir parçası olup isterseniz ihalelere katılabilir, isterseniz hayvan (Rebrot, Gedia) besleyebilir, isterseniz kendi ilgi alanınıza giren derneklerde sohbet edebilir, isterseniz Ruax forumlarında zamanınızın nasıl geçtiğini anlamadan gezinebilir, isterseniz çiftçi, isterseniz bir tasarımcı, isterseniz Ruax'ın ilk spor oyunu Axur'da çok iyi bir Axur oyuncusu olabilirsiniz. http://www.ruax.net/ Bir oyundan çok bir yaşam olarak ilerleyen Ruax, kendi ekonomisi kendi eğlence dünyası, kendi kültürü, kendi fiziksel kuralları, kendi kanunu ve Ruax yaşamı içindeki kişilerin düşünceleriyle şekillenen bir yaşamdır.
http://www.binbirkanal.com/ Bilgisayarınıza herhangi bir program yüklemeden online olarak TV izleyebilmenizi sağlayan bir web sayfası.
Web sayfalarınızda, sunumlarınız veya eğlencelik çalışmalarınızda kullanabileceğiniz animasyonlar için http://www.animation-central.com/ gif formatındaki animasyonları istediğiniz kadar indirebilirsiniz. Hepsi ücretsiz.
|
Damak tadınıza uygun kahveler |
http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.
Gom Player Version 2.1.8.3683 / Windows / 4.48 MB http://www.gomplayer.com/down/GOMPLAYERENBETASETUP.EXE
Bilgisayarınızdaki tüm media oynatıcılarının yerini almaya namzet bir Media Player. Gerekli codecleri kendisinin arayıp bulması gibi özellikleri var. Hemen her çeşit medyayı rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Ve bedava. Mutlaka yükleyip kullanın derim.
TreeWalk 8.2.1 / Windows / 1.19 MB http://www.ntcanuck.com/tw_exe/twdns821.exe
Güncel problemlerinizi çözmek için mükemmel bir yardımcı program. İndirip gönül rahatlığıyla kurabilir ve kullanabilirsiniz. Yaptığı işi, internette dolaşırken yazdığınız adresleri direkt olarak bağlı olduğu DNS'lere sormak ve kısa yoldan adrese ulaşmanızı sağlamak olarak tanımlayabiliriz. Örneğin bir nedenle Türkiye'den ulaşamadığınız adreslere bu kurulumu yaptıktan sonra sorunsuzca ve hiçbir engellemeye takılmadan ulaşabilirsiniz. Benden söylemesi:-))
|
|
|
|
|
|
