Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 6 Sayı: 1.385

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 28 Şubat 2008 - Fincanın İçindekiler



 



 Editör'den : BOZUK SÜT!..


Merhabalar,

İyi bir oyun seyretmek üzere oturduğum televizyon başından, bozuk süt içmiş biri olarak kalktım. Sonuçtan ziyade, çirkinleşen, şakülü kayan oyundan rahatsız oldum. Cimbomu kutlar, kupada başarılar dilerim. Ancak bu bozuk süt tadı nedeniyle bugünlük kaytarma hakkımı kullanıp, dükkanı erken kapatmak istiyorum. Sağlıcakla kalınız.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur








 


Müfit Uzman

 Telve : Müfit Uzman


  ISLIK

Bu gece biri ıslık çaldı:

"Çarşamba'yı Sel Aldı.."

Çattım kaşlarımı, parmağımı salladım: "Şişşt.. annem kızardı."

Bir…

"Gece tırnak kesilmez!"

İki…

"Gece ıslık çalınmaz. Şeytan gelir!"

***

- Anne, şeytan nasıl gider?

- "Bismillah" dersin, kaçar.

***

Daha yeni öğrenmiştim ıslık çalmayı. Dudaklarını büzecek, "o" yapıp yanaklarını şişireceksin, dilini dişlerinin ardına değdirecek, hafifçe üfleyeceksin:
"Fiuuufit.."

Fiuuufit..

Bismillah..

Fiuufit..

Bismillah..

"Ne yapıyorsun sen yaramaz?"

"Şeytanın başını döndürüyorum anne.. Kaçar şimdi, dayanamaz!"

***

Orası var mı anne? Babam yanına geldi mi? O iyi bir adamdı, hiç ıslık çaldığını duymadım. Karşıladın mı onu anne? Orası varsa eğer, biliyorsunuzdur. Artık ıslık çalmıyorum, Şaka'ya bile.. Ellibirime geldim, çok yaşadım anne. Dört yaş daha büyüğüm senden ama çözemedim..

..bize ne oldu anne?

Binlerce genç Irak'ta savaşta. Karda, kışta, kıyamette.. Bugün onbeşi şehit olmuş, hükümet onlarla gurur duymuş, Çarşamba'ya Fener-Gağasaray derbisi varmış. Sanki pek alışıldık bir şeymiş, günlük yaşam aynen akıyormuş, tavuk döner yenecek bir yer var mıymış, kontörü bitmiş dıt dıt dıııt diye ötüyormuş, İçerenköy Carrefour'dan cebime mesaj gelmiş; haftasonu muz 1.9 YTL'ye inmiş, emekliler geçinemiyor, üniversite mezunları işsiz bekliyormuş, başını bez ile bağlamak özgürlükmüş, gerisi ne halleri varsa görsünmüş, Mustafa Kemal kabirinde dört dönüyormuş, Cumhuriyet coşkusu 10. yılda tükenmiş, hesapta aydınlar bu işe şaşmış, liboşlar hemen alışmış, Nuh'un gemisi demodeymiş, şimdi "gemicik"e tayfa olmak "in"miş, ithal kestane ve haşlanmış mısır taneciklerini pazarlayanlar anasının gözü cinmiş, sivil toplum örgütleri kendi aralarında anlaşırlar diye beklenmiş de gerçekleşmemiş, zaten 411, nüfusun %80'i edermiş, ordu kara harekâtına başlatıldığı gün anayasa değişivermiş, işkembecideki pişmiş kelle gülermiş, öfke baldan tatlıymış, üstelik hakaretli hitabet sanatmış, vatandaş ne anlarmış, anasını da alıp defolaymış..

***

Birlikte gitseydik keşke, olmadı.

Peki, ya bana ne oldu anne?

Miyobum mu arttı, kendi dertlerim beni hepten dibe mi attı?.. Kuş gribinden mi tırstım, zona mı oldum, kendimle yüzleşmekten mi korktum, bana dokunmayan yılanı mı öptüm, denize düştüm de ona mı sarıldım, geçmiş yanlışlarımdan mı kaçtım, ne oldu da kör oldum... heykel oldum, lâl oldum?

Oradaysan eğer, görüyorsundur sen. Anlatsana bana anne..

"Islık çalma geceleri, şeytan gelir" diye öğütledin.. Islık çaldım, besmele çektim, ıslık çaldım, besmele çektim.. Şeytanın başını döndürmek için oynadım; çocuktum.

Bunlar nasıl şeytan anne, ülkemle oynuyorlar, başım dönüyor; bu yaşımda korktum.

***

Bu gece biri ıslıkla çaldı:

"Çarşamba'yı sel aldı.."

Geçmişimi, çocuğumun geleceğini, umutlarımı..

..sahradan esen yel mi aldı..

***



Orada mısın anne? Babamla buluştunuz mu? Bana da yer var mı?

Rüyamda söyle bana anne; "var" de,

Dudaklarımı büzdüm, "of" yaptım, soruyorum; çok kaldı mı?

"Merak etme, burası iyi, bekliyoruz seni, haydi gel.." de.



Müfit Uzman
m.mufituzman@gmail.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
14 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


Deniz Marmasan

 Sütlü Kahveci : Deniz Marmasan


   İSYANIMDA CİNAYET SENFONİSİ

Otobüs duraklarında, afişlerin yol verdiği günlerdi. Kalemimin kırbaçladığı öfkemi, kusma hissi, kuytularımdaki cinayetlerin arifesi gibiydi. Soğuk yalnızlıklar toplamına dünyaları ekledim de, seni çıkarırken kanayan yarama tuz basıldı… Yeşilleriyle ömrünün, soğuk ve yitik bahar kızıllarını birleştirmek istedim… Açlığımın bastırdığı yarım kalan dizelerde, metal bir alaşım şimdi, gökyüzü hayali… Bulutların geçidini yaptığı münazarada galip yine ödülünü, senden aldı…
Kaybetmişken inancımı büyük, renkli şekerlere, yerlere gökkuşağından renkler döküldü, mevsim mevsim saçıldı…
Varlığımın dayanılmaz şüphesiyle kıvranırken, Paganini ezgileri açığa kavuşturmuyordu geceyi…
Yükselen çığlıklarında martıların, özgürlüğe giden bir acı isyan, zaman…
Zorlu bir bekleyişin sabırsız dakikalarına enkaz altından bir soluk saplandı…
Güllerim, mevsimlerim saçıldı ayağımın dibine, toplamaya çalışırken darmadağın incilerimi, yeniden sabah oldu ve soluksuz ve isyankâr…

Deniz Marmasan


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
2 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Kahveci : Nurcan Candan


FRİGYA KARIŞIYOR

Helenizm diğer adıyla yunan kültürünün yayılmasında Anadolu önemli istasyon olmuştur.

MÖ 323de İskender hayata veda etmiştir. Onun ölümünden sonra generalleri onun bıraktığı belgeler arasında ileride batıya yapacağı seferlerin planlarını buldular ama hiçbiri onun yerine geçip de imparatorluğun tümünün yazgısını yüklenecek çapta büyük insan değildi. Zaten çok geçmeden de birbirleriyle savaşmaya başladılar. Bu kavgada her ulustan paralı askerler başkasının zararına kendi toprağını genişletmek isteyen komutanlara destek oluyorlardı. Bu kargaşa sırasında İskender'in ailesinden kalan doğumunu bile göremediği oğlu 4. Aleksandros üvey kardeşi 3. Philippoz ve annesi de yaşamını yitirir. İmparatorluk krallıklara bölünür ve bunların başına da Makedon kökenli komutanları geçmiştir.

Biz bu krallardan sadece iki tanesinden bahsedeceğiz çünkü Frigya'nın kaderinde önemli rol almışlardır.

İskender'in Babil satrabı Selevkos Babil bölgesini egemenliği altına almış. Güney Anadolu İran ırak ve Hindistan'a değin uzanan Selakid devletini kurmuştu. Frigya ve Anadolu'nun büyük bir kısmına ise Frigya satrabı tek gözlü komutan Antigonous un denetimi altındadır.

Bu iki komutan arasında uzun savaş olmuştur. Nihayet MÖ 301 de Afyon- Konya yolu üzerindeki İpsas ta Selevkos ve yardımcı olarak katılan Lysimokhos Frig satrabı yenildi ve bölge Selevkos ve birleşiği tarafından 20 yıl yönetildi. Ancak o da eski birleşiğince temizlendi.

Selevkos devleti Anadolu'da Hellenizm kültürünü hızla yayıp bölgeyi tamamen Helenizm akımına bağlamak istiyordu. Ancak bu durum Anadolu'nun yerli halkının pek de hoşuna gitmedi. MÖ 281 de Malatya bölgesinde ayaklanarak isyan çıkarmaya başlayan yerli halk Selevkov devletinin bir yıl sonra Anadolu'dan çekilmesine neden oldu.Selevkos, İran ve ırak sınırına geri döndü.

Ancak devletin kutucusu Selevkos MÖ 280 yılında öldürülmemiş olsaydı büyük Makedonya birliğini tekrar kurabilecek lider gözüyle bakar tarihçiler. Selevkoslar ile Antiokhoslar atalarına çekmemiş olacaklar ki geride yalnız kanlı aile kavgaları ile karanlık harem entrikalarına ilişkin kayıtlar bırakmışlardır.

Frigya'nın ve Anadolu'nun kaderi düzgün bir ülke birliğini sağlamak için Romalıların gelişini beklemiştir adeta.

MÖ 280 den sonra doğu Avrupa'dan Anadolu'ya tekrar bir göç akımı başlamıştır. Tıpkı Frigyalıların Anadolu'ya gelişi gibi. Frigya bölgesine Dekelt kavmi yerleşmiştir. Ancak bu kavim tıpkı Medler gibi pek de medeni değildirler. Onların gelişi ile Gordion Pessinus gibi zengin Frig şehirleri yağmalanmış ve halkına fena hareketlerle bölgeyi terk etmeye mecbur etmişlerdir.

Tıpkı Kimmerlerin bu bölgeye saldırıp Gordion'u yağmalayıp Frigya'nın altın çağını yıkışlarından sonraki durum gibi halk bugünkü küçük Frigya dediğimiz Sakarya vadisinin içine yerleşmişlerdir.

Makedonya da bir yıl önce güçlü bir direnişle karşılaşmış olan galatlardan MÖ 278 de 20 bin tanesi ailelerini yanlarına katıp Çanakkale boğazları üzerinden Anadolu'ya gelmişlerdir. Bunlar batı Anadolu'da tutunamayınca da doğuya Frigya ya doğru hareket ettiler. Trabzon'daki Pontus devletinin birleşiği olarak gördüler ve kendilerine Frigya verildi. Ancak Keltlerin yaptığı davranışı aynen sürdürmeye devam ederek batı Anadolu'daki şehir devletlerinin huzurunu bozdular. Ve heran genişleme tehditleriyle bu kentlerde genel bir panik yarattılar.

İşte bu tehditler Bergama krallığını ön plana çıkarır. Bergama kralı Attalas atalarından zengin bir krallık miras almıştır. O tahta geçerken Bergama galatlara haraç vermeye başlamıştır. Kral bunu kendisine yediremedi ve Selevkus krallığından başlayarak tüm batı Anadolu'yu kendi hakimiyeti altına soktu. Böylece Attolos'un torunları çok büyük bir krallığın varisleri oldular.

Roma (İtalya) Anadolu'ya gelme nedenleri aslında yine Bergamalılara dayanır.

Selevkos devletini kurarken Dicle'yi geçip Antakya yöresine gelince buraya Antiokhos adını verdi. Bölgeyi yönetenlerde bu adla anılırlar. Hanedanlığın 9 yöneticisinin adı Antiokhos'tu.

Bergama hüküm süren Attaloslar Antakya'daki kuvvetin menderes nehrine ulaşmaları üzerine yardım için Roma'ya başvurdular. MÖ 190da Romalıların Anadolu'ya gelmelerinin nedenidir. Antakya da bulunan Antiokhoslar yenilirler.

Böylece tüm Bergama Roma'yı tanır. Hatta 3. Attalosun kendi topraklarını Roma'ya miras olarak verdiği söylenir. Bu şekilde kazanılan destek de galatlar Frigya bölgesinden atılırlar. Bergama'nın etkisi böylelikle Kapadokya krallığına kadar ulaştı. Bergama bundan sonra refaha erişmiş oldu. Dolayısıyla Frigya da. Onların da önemli bir buluşu kağıt olarak kullanılan parşömendir.

Nurcan Candan


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,509,509,509,509,509,509,509,509,509,50
4 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Kahveci : Beyhan Ada


Bir Yudum İnsan

Bir insanın hayatını kaleme almak zordur. Çok iyi tanımanız, geçmişini anlamanız, bugününü yaşamanız ve geleceğini paylaşmanız gerekir. Ben zor olanı yapmaya çalışarak, onda kendi geçmişimi gördüğüm ve başkaldırışına hayran kaldığım, isterse her zorlukta yanında olacağımı bilmesini istediğim ve bu yazımla kendisini desteklemeyi hayal ettiğim bir insanın hayatını kaleme almaya çalışacağım.
Yanlış anımsamıyor isem dokuz yıl önce görmüştüm kendisini. Sıradan bir gündü, kayınvalidesi ile birlikte çarşıda dolaşırken karşılaştım kendisi ile. Kayınvalidesini daha önceden tanıdığım için yeni gelin olduğunu anlamakta zorlanmadım. Bağlanma şekli hangi cemaatten olduğunu gösteriyor, ufacık bedeni kocaman pardesünün içinde kayboluyordu. İlk dikkatimi çeken gözleriydi, çakmak çakmak bakan ve zeytin karası gözleri. Zeka fışkıran ama bu zekasının farkında olmayan çekingen gözleri.

Sonra çoook zaman geçti merhabalaşmamızın üzerinden. Oniki yaşında iken annesinin vefat ettiğini, babasının yeniden evlendiğini, ablaları olduğunu ve yatılı Kuran kursunda yetiştiğini öğrendim kendisinden. O tesettürlüydü ben ondan çekindim, ben açıktım o benden çekindi. Yıllar sonra arkadaş olduk ve değişimini gıpta ile seyrettim, hala da seyrediyorum. Bağlanış seklinin değişmesi umrumda değildi. Bir seminer de eğitmenimize;
'kadın ve erkeğin tokalaşmasının günah olduğuna inanmıyorum ben artık' dedi ve devam etti. Devamını duyamadım inanın. O toplumda, bulunduğu konuma karşı bunu söyleme cesaretini alkışlıyordum ben yüreğimde. İnanması yada inanmaması değildi benim için mesele, gelişigüzel inananların ve bu çevre baskısının ortasında dimdik bunu söyleme cesareti. O artık kendini keşfe çıkmış ve şimdiye kadar öğretilenleri mantığıyla, araştırmalarıyla yargılıyordu. Birlikte kadınlar matinesine gittiğimiz de, ' şarap içmemden rahatsız olurmusun' dedim, ' hayır Beyhan abla, sen benim içmememden rahatsız olurmusun' diyerek saygısını önüme serdi.

Bir sohbetimiz de hayatımda bir kişiye dost dediğimi ve bu dostluğun bitiminden sonra kimseyi dost olarak görmediğimi, göremeyeceğimi anlatırken, gözleri dolarak, ' bana da deme Beyhan abla, seni hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum çünkü' dedi. Bu açıkyüreklilik çakmak gözlerine öyle yakışıyordu ki.

Açıksözlü ve dürüst kişiliğinin yanısıra tek derdi özgüvendi.
'Yurtta büyüdüğüm ve hep başkaları tarafından yönlendirildiğim için, kendi kararlarımı kendim almayı beceremiyorum' derken, hani ayakta durupta yürümeye niyetlenen bebekler olur ya, yürümeye niyetlenmiştir ve yapmak ister. Fakat o adımı atmasına herzaman destek olan annesinin elini arar bakışlarıyla. Bakar etrafına ve anlar o adımı yalnız atması gerektiğini. Ya sendeler düşer yada atar ilk adımını. İşte o da aynı bu durumdaydı. Niyetlenmiş, ne yapması gerektiğini biliyor ama karar alma aşamasında ve uygulamaya geçmede cesaretsiz kalıyor. Ya başaramazsam diye!
'Aldığın karar yanlış ta olsa senin yanlışın, doğru da olsa senin başarın olacak gülüm, herşeyin bir bedeli var. Düşeceksin ki ayakta kalmayı öğrenesin. Sadece cesaret. Bunun için kendine diyeceksin ki, ben bu kararı alırsam akabinde karşıma çıkacak zorlukları da göğüslemeliyim, güzelliklerini de doyasıya yaşamalıyım. Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şeyler var demek için, yanlış yapacaksın ki doğruyu bulasın. Yaşadığın zorlukları aştığında o anın güzelliğini içine sindire sindire ve kıymetini bilerek değerlendireceksin. Haa şunu da unutma, kimseye hakettiğinden fazla değer vermeyeceksin. Bu ben olsam bile.' Haklısın Beyhan abla. Ben artık ne yapacağımı biliyorum dedi ve attığı ilk adımla aldığı kararın peşine yürüdü. Sendeleyip düşme ihtimalinin mükafatı, dimdik ayakta durmayı kendi çabaları ile başarmak olacağı inancıyla. Tüm yüreğimle seninleyim güzel insan.

Beyhan Ada


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,869,869,869,869,869,869,869,869,869,86
14 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Kahveci : Beltan Göksel


ÇİÇEK

Yazdığım daha doğrusu yazmaya çalıştığım yazılara , herzaman yorum yapılmamakla birlikte , abone olmıyan dostlar ( aralarında bayanlarda var) telefon ile hatırımı soruyor ve beni zaman zaman haklıyorlar. Son yazımda Sevgililer Gününde Sevgili Eşime orkide aldığımı, paraya kıydığımı yazmıştım. Aman Efendim! Ne demekmiş "Paraya kıydım, insan eşine yaptığı harcama için "kıydım"dermiymiş, çok ayıp etmişim.

Tabii oğlum, sen her arkadaş bildiğine veya tanıştığına yazar verirsen Kahve Molasını-veya dabılyu-v, dabılyu-v, dabılyu-v kahve Molasi nokta kom diye millete hanimiş propaganda yaparsan olacağı bu, tahammül edeceksin artık her söze.

Yandı gülüm keten helva. Herkesin kafasının içine göre takılacak değiliz. Deyişler, bazıları için tutuyor övgü alıyorsun, tutmuyor yeriyorlar. Lafı uzatmadan neden öyle dediğimi açayım da, nabızlara göre şerbet vereyim, neme lazım.

Ben oldum olası çiçeklerin dallarından koparılmasına karşı tedavi olanağı olmayan bir hastalığa düçarım. (Arada bir böyle kelimeler kullanıyor isem, ilmimin derinliği hakkında fikir sahibi olunması içindir). Dalından bir çiçeğin koparıldığına şahit olursam sanki etimden et koparılmış gibi oluyorum. Bu yüzden Apartmanın Yöneticisi ile bile kötü oldum;" Arkadaş bahçedeki çiçeklere mukayyet ol , koparmasınlar" diyerekten. Tamam tamam anladık , açan çiçekleri bir süre sonra koparacaksın ki, goncalar sürsün, bu iş budama yerine geçer. İyi de, Adamlar yolar gibi koparıyorlar, yanısıra birçok goncayı da telef ediyorlar. Ben zaten Orkide aldım saksıda, iyi bakarsan bir kelebek kadar ömrü olur, onu yaşatırım. İşte bu düşünce ile, diğer çiçeklere göre pahalı olsa da "paraya kıydım". Diğer çiçekler için ömürleri çok kısa olduğundan parama kıyamam. . Eee, herhalde yaptığım şerbeti içersiniz, içmezseniz de susuz kalın , yanın kavrulun. Sizi gidi çitlenbikler, sizi!

Hazır Çiçek lafı açılmışken, çiçeğin Edebiyatımızdaki yeri hakkında dokundurma yapmamak ayıp olur. Şiir olmuş - güfte olmuş - beste olmuş hayatımızın bir parçası olarak sarmalamış bizi.

Şu Kaktüs denilen bitkinin , yanında -tepesinde açan enfes görünümlü çiçekler var ya, off anam! Bazı kaktüslerin yılda bir kez çiçek açması - çiçeğini minik dikenlerle muhafazaya çalışması - bana değişik bir çağrışımı vurguluyor. Sanki malum olmuş gibi, Kahve Molasının 22. Şubat nüshasında, meslektaşım SN. Avukat Çetin Yalçın'ın www.kaktusrehberi.com sitesinde gezindim. Hani gönlüm kuş misali, hafif bir tüy gibi uçuyor derler ya, ben de öyle bir ruh haleti içinde uçtum gittim dünlere. Yıl 1958 -Tüm şairimsi denemeler yapılan günlere döndüm, Orhan Veli rüzgarıyla yazılan şiirlerimi karıştırdım:

OLUŞ

Kökte açan çiçeği
Yüze çıkaracağım
Benim olacak.
Bir dolu göz
İçine akıtacağım
Ağaç olacak. .

***

Hele Barış'a en çok ihtiyacımız olan bu günlerde 1959 -da çiziktirdiğim şu dizeler. Sizleri nasıl inandırayım bilmem, şu anda gözlerim buğulandı , Kuzey Irak'ta şehit düşen 4 askerimizin haberi de böğrüme bıçak gibi saplandı.

BARIŞ

Silah değil korkunç ölümlere yakın
Elimde sizlere sunmak için çiçekler
Bizler sevi ile doluyuz ,
Doluyuz Yurdumuzda,
Uğraşımız toprak
Sonra bir iki çocuk
Telinde türküler, şarkılar sazlarımızın
Mutlu olmak yazısı alnımızın. . .

***

DÜZEN

Yine güneş doğuyor
Dünden artan karanlığa
Tüm renkleri ışık oluyor
Düşünlerimiz gibi berrak.
Gün yeni
İnsanlar orda burda umut dolu
Bir çiçek soldu
Belki
Birisi açıyor. .

***

Temennim... Canım okuyucular, sevgili kahveciler, tüm umutlarınızın -sevdalarınızın çiçekler gibi açmasıdır. Editörümüz "Bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. " demekle birlikte ben size "Bulunduğunuz yerden birkaç adım öne çıkın" diye salık veriyorum. Bir sonraki yazımda buluşmak üzere. . .

Beltan Göksel


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,509,509,509,509,509,509,509,509,509,50
6 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Dost Meclisi


YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
Yorumlarınız için bekleriz.

Fotograf : Çetin Yalçın
http://www.kaktusrehberi.com/default.asp?id=83&mnu=83
Yaklaşık 25 yıllık bir kaktüs tutkunu olan Avukat Çetin Yalçın'ın kendi koleksiyonundan çekilmiş diğer fotoğrafları görmek ve Kaktüslerle ilgili pek çok bilgiye ulaşmak için www.kaktusrehberi.com adresini ziyaret edebilirsiniz.


<#><#><#><#><#><#><#>

Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün 5.300 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.


 


 Tadımlık Şiirler


" anamın elleri "

hiç kimsenin elleri anamın elleri gibi değildir,
toprak kokar anamın elleri, hamur kokar, taş kokar
süt kokar anamın elleri, ter kokar emek kokar.

hiç kimsenin elleri anamın elleri gibi değildir,
oğul kokar anamın elleri, evlat kokar, torun kokar
şarabın özü kokar anamın elleri, biranın köpüğü
hiç kimsenin elleri anamın elleri gibi kokmaz.

bu şehre gelmeden önce,
benim ellerimde senin ellerin gibi kokardı anne
yüreğimden pırıl pırıl bir nehir akardı
ben bu şehre gelmeden önce anne,
dudaklarımda türkü, saçlarımda kekik kokusu vardı
medeniyeti öğrenmek için ayrıldım senden
bu şehir yuttu beni anne, beni aldı benden
puştluğu, hainliği, iki yüzlülüğü şerefsizliği
öğretmeye çalıştı anne
ama ben beceremedim hiç birini.

kokun buralara gelemiyor anne
burada kimse senin gibi kokmuyor anne
dışı temiz, içi kirli insanların içindeyim anne
bunalıyorum, boğuluyorum anne
özüm akıp gidiyor içimden
sokaklar ölüm evler leş kokuyor burada
kötülük iyi ressam anne,
boyamış herkesin gözünü.

Erol Uçar

Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Bol Bul Bulmacalar




Bloxorz       Foto Puzzle       Küp Küp


 


 Biraz Gülümseyin






KMTV Sunar...

 


 Kıraathane Panosu



Babamla Dans - Suat Sungur



Genel Yaşam Sigorta A.Ş.


KM - GENEL YAŞAM SİGORTA A.Ş. İŞBİRLİĞİ İLE
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI


Sevgili KM Dostu,

Sağlığınız bizim için önemlidir,

Genel Yaşam Sigorta A.Ş sizlerin Ağız ve Diş Sağlığı ile ilgili sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak amacıyla Promosyon olarak hazırlamış olduğu ağız check-up'ı hizmetinden faydalanabilmeniz için sizi anlaşmalı kliniğimizde ağırlamaktan mutluluk duyarız.

Yapılacak olan ağız check-up'ınız için yapmanız gereken sadece IDENTIST AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ'NDEN aşağıda belirtmiş olduğumuz ilgili kişileri üç gün önceden arayarak randevu almanız ve tarafınıza iletilmiş olan bu sertifika ile 2008 Mart sonuna kadar kliniğimize başvurmanızdır.

Panoramik Röntgen ve ağız check-up'ınız GENEL YAŞAM Promosyonunun bir parçasıdır.

Sağlıklı günler, güzel gülüşler dileğiyle...

Saygılarımızla
GENEL YAŞAM SİGORTA A.Ş.

Randevu için:
Nursel Çalışkan (nurselcaliskan@identist.com.tr)
Gülsün Er (gulsuner@identist.com.tr)

IDENTIST AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ
Kasap İsmail Sok. Sadıkoğlu Plaza 1 Kat 3
No 68 Kadıköy - İstanbul
Tel: 0216-337 0707 / 0216-337 0708
http://www.identist.com.tr

Editör'ün Notu: Yukarıda sözü edilen sertifikayı buradan bilgisayarınıza indirebilir, üzerine ad ve soyadınızı yazdıktan sonra bastırarak veya email ile göndererek bu hizmetten yararlanabilirsiniz.


Yazarlarımızın Kitapları


Merih Günay
"Martıların Düğünü"

Nesrin Özyaycı
"Işık -II-"


Temirağa Demir
"Her kardan Adam Olmaz"


Şadıman Şenbalkan
"Şehit Analarımızın Çığlıkları"

Hatice Bediroğlu
"Düş Kuruyor Gece"
 


İstanbul için Son Hava Durumu
ISTANBUL ISTANBUL
Ankara için Son Hava Durumu
ANKARA ANKARA
İzmir için Son Hava Durumu
IZMIR IZMIR
Kaynak: http://www.meteor.gov.tr


 


Akın Ceylan

 İşe Yarar Kısayollar


  Şef Garson : Akın Ceylan

Outdoor hiç bu kadar keyifli anlatılmamıştır desem yeridir. http://www.dask.org.tr/ ...Mağara giysileri genellikle eskidir. İlk giyişten sonra üzerlerinde kalıcı, kirli kahverengi lekeler ve ilginç yırtık ve deliklerden oluşan bir koleksiyon oluşur. Mağaracılar vücudu kaplayan tulumlar ve kotları tercih ederler. Soğuk iklimlerde sweat-shirt veya ceket de kullanılır. Mağaralar ortalama sıcaklığı korudukları için, kuzeydeki mağaralar güneydekilere göre daha soğuk olurlar. Bazı mağaralarda spor ayakkabı da giyilebilir ama bileği koruyan eski botlar idealdir. Tırmanma botları mağaralar için kullanışlı olmakla birlikte iyi bir tırmanma botunu mağarada kullanmamak daha iyi olacaktır. Bir çok tecrübeli mağaracı bu ise adadığı eski, sağlam tabanlı botları kullanır...

En güzel ve de özel yemek tarifleri için http://yemektarifi.com/ ...Uzakdoğu mutfağında köri aslında yavaş yavaş pişen sulu et ve sebze yemeği anlamına geliyor. Özellikle Hindistan mutfağında sık tüketiliyor. Köri yemeğinde vazgeçemeyeceğiniz baharatlar garam masala baharatlarıdır. Tarçın, karanfil, karabiber, kakule ve defne yaprağının birlikte kullanılmasına verilen isimdir...

http://www.teiws.com/ İster eski, ister yeni elinizin altında süper bir film arşivi istermisiniz. Filmler ve diziler konusunda oldukça ayrıntılı olan bu arşivi tüm seyir meraklılarına tavsiye ediyorum. Lost , Prison Break , Supernatural , Heroes , The Lost Room , Dexter , 24 , Bionic Woman , Gossip Girl, .....

...AB, stratejik ortaklık ilişkisinin bulunduğu Çin, Rusya ve Hindistan'ın yanısıra, Brezilya'ya da stratejik ortaklık teklif ediyor. Hedef, biyoyakıt üretimi. IMF verilerine göre Gelişmiş 8 (G8) ülkeleri 2004 yılında dünya ekonomisinin % 44,69'unu karşılıyorken, 2008 yılında bu rakamın % 41,39'a inmesi bekleniyor. Piyasaların gözdesi gelişen ülkeler.... Devamı ve benzer araştırma raporlarını merak edeiyorsanız http://www.danismend.com/

 


 Damak tadınıza uygun kahveler






http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

Gom Player Version 2.1.9.3752 / Windows / 4.48 MB http://app.gomplayer.com/gom/GOMPLAYERENSETUP.EXE
Bilgisayarınızdaki tüm media oynatıcılarının yerini almaya namzet bir Media Player. Gerekli codecleri kendisinin arayıp bulması gibi özellikleri var. Hemen her çeşit medyayı rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Ve bedava. Mutlaka yükleyip kullanın derim.

TreeWalk 8.2.1 / Windows / 1.19 MB http://www.ntcanuck.com/tw_exe/twdns821.exe
Güncel problemlerinizi çözmek için mükemmel bir yardımcı program. İndirip gönül rahatlığıyla kurabilir ve kullanabilirsiniz. Yaptığı işi, internette dolaşırken yazdığınız adresleri direkt olarak bağlı olduğu DNS'lere sormak ve kısa yoldan adrese ulaşmanızı sağlamak olarak tanımlayabiliriz. Örneğin bir nedenle Türkiye'den ulaşamadığınız adreslere bu kurulumu yaptıktan sonra sorunsuzca ve hiçbir engellemeye takılmadan ulaşabilirsiniz. Benden söylemesi:-))

 


KAHVE MOLASI ABONELERi Google Grubuna üyesiniz. İlginize teşekkür ederiz.

ABONELiKTEN AYRILMAK İÇİN :
KM-abone-unsubscribe@googlegroups.com
(Gönderdiğiniz mesajın abone olduğunuz adresten gittiğine emin olunuz.)

ÜCRETSİZ ABONE OLMAK İÇİN :
Google Gruplar KAHVE MOLASI ABONELERi grubuna kayıt ol
E-posta:


Arkadaşlarınıza önermek ister misiniz?


Kahve Molası MS Internet Explorer 5.0+ ve 800x600 Res. için optimize edilmiştir.
Uygulama : Cem Özbatur - 2002-07©KAHVE MOLASI - Her hakkı saklıdır. Yayın İlkeleri

 






Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



SON BASKI (HTML)

KAHVE YANINDA DERGi

Hoşgeldiniz
Arşivimiz
Yazarlarımız
Manilerimiz
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
KÜTÜPHANE
SANAT GALERiSi
Medya
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Kim Bu Editör?
SON BASKI (HTML)
YILDIZ FALI
DÜNÜN
ŞARKILARI





ÖZEL DOSYALAR

ATA'MA MEKTUBUM VAR
Milenyumun Mandalı
Café d'Istanbul
KIRKYAMA
KIRK1YAMA
KIRK2YAMA
KIRK3YAMA
ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
Teröre Lanet!
Kek Tarifleri
Gezi Yazıları
Google
Web KM




Çarşambayı sel aldı
Efkan Şeşen









Fincan almak ister misiniz?
http://kmarsiv.com/sayilar/20080228.asp
ISSN: 1303-8923
28 Şubat 2008 - ©2002/08-kmarsiv.com