Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 7 Sayı: 1.446

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 26 Mayıs 2008 - Fincanın İçindekiler



 



 Editör'den : Koçum benim!..


İyi haftalar,

Nuri Bilge Ceylan - En İyi YönetmenHani aldığımız birkaç iç karartıcı haber olmasa, neşeli ve başarılı bir hafta sonu geçirdik diyebilirdim. Güzel bir hava, Eurovision'da alınan yedincilik ve Cannes'dan gelen harika haber. "3 Maymun" filmiyle yarışma bölümünde yer alan Nuri Bilge Ceylan "En İyi Yönetmen" ödülünü aldı. Bu haberin bizi ilgilendiren güzel yanı ise yapımcının bir Özbatur olması. Sevgili Zeynep'i bu ve bundan sonra gelmesi kuvvetle muhtemel ödüller nedeniyle tebrik ediyor, kendisinin ve tüm ekibin başarılarının devamını diliyorum. Benim için öyle ya da böyle bir gurur vesilesi olduğunu söylememe bilmem gerek var mı? Umarım bu sefer, bu filmle, çoktan hakettikleri ilgiyi Türk sinema seyircisinden de görürler.

...

Dünkü manşetlerde gene Şerif Mardin vardı. Bu sefer "Mahalle Baskısı"nın bir yıl içinde geldiği son noktayı özetleyen bir kısa cümlesiyle kendini hatırlattı. "Öğretmen imama yenildi." Bu aslında hepimizin farkında olup dile getiremediğimiz gerçeklerden, öyle değil mi? Kifayetsiz siyasetçilerin elinde oy garantisi olarak duran "İnanç Sömürüsü" Cumhuriyet'e belki de en büyük darbeyi vurdu. Okul açmaktan imam hatip açmayı anlayan, eğitime ayırdığının üç mislini Diyanet'e ayıran hükümetlerin elinde kaldık maalesef. Arka bahçeye hababam kavak dikerken ön bahçeyi kurutan zihniyet bizi bu günlere getirdi. Haklı Mardin, yerden göğe kadar haklı.

Gelinen noktanın en açık seçik söylemi de Cumartesinin manşetiydi. "Herkes RAM olacak!" Tangır tungur Dengir Beyimizin yeni vecizesi de bu. Gizli duyguları açığa vurmakta rakip tanımayan bu adamı bizzat AKP'nin şutlaması gerek ama nerde. Anlamını bilmiyordum dün öğrendim. "RAM" boyun eğmek demekmiş. Bu kelimeyi ingilizce farzedip Türkçeye çevirdiğinde "Koç" anlamına geliyor ki, yalanım yok ilk okuduğumda öyle anladım. "Herkes KOÇ olacak!" diye okuyunca da insanın "Koyunlarla gerdeğe girecek." diye devam edesi geliyor. Böyle anlayınca da koyunun kim farzedildiği ayan beyan ortaya çıkıyor tabi. Ama Bay Dengir bunu demiyor, başka birşey geveliyormuş. İçinden geldikleri biat kültürünün halka böyle yansımasından yanaymış zatı muhterem. Baştaki padişaha kulluk edecek koyun arıyormuş. Aramaktan ziyade kuş aklınca olması gerekeni söylüyormuş. Hadi ordan be. Ne mutlu bize ki, sana "RAM" olmayı reddecek yüreklilikte yargıcımız, öğretmenimiz, aydınımız, vatandaşımız hâlâ var ve çoğunlukta. Senin o milli irade diye kıçına yapıştığın çoğulculuk ise ancak mahalle kavgasında sayıca üstün olduğun için daha az dayak yemeni sağlar. Fazlasını bekleme, üzülürsün. Ben asıl bu vecizeden kayıtsız şartsız yalakalık yapan sözde aydın demokratların ne anladığı merak ediyorum. Bir boş vakitlerinde deseler de bilsek. Kime ne için boyun eğdiklerini bir görüp doyasıya eğlensek.

Az önce Anka Kuşu Mars'a başarıyla indi. İndiğini görmedik ama NASA'daki mühendisler birbirini öpmeye başlayınca anladık ki indi. Şimdi orada canlı organizma arayacakmış. Derhal klavyelerinize sarılıp NASA'ya mesaj çekin. Mars'ta aklı başında siyasetçi bulurlarsa heba etmeyip bize yollasınlar. Nasılsa biz öğütüp toz halinde incelemeye uygun hale tez zamanda getirip iade ederiz. Haydi kalın sağlıcakla.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur








 


 Kahveci : Gül Uysal


KAYBET(TİR)DİKLERİNE YAN!

Siz hiç sevdiklerinizi başkaları yüzünden kaybettiniz mi? Üstelik de bu "başkaları" sıfatının altında öz aileniz yattı mı hiç? Dostlarınız, arkadaşlarınız, işiniz, okulunuz, sevgilileriniz, sevdikleriniz, hatta öylesine "merhaba" dedikleriniz... Ben ettim.

"Tanımadıklarınla arkadaş olma" dedi annem önce; tanıştırmak istediğimde ise; "ben tanımadığım insanı evime almam" cevabıyla karşılaştım. E, o zaman nasıl arkadaşlık kuracaktım ben? Cevabı bir türlü bulamadım... Tanıdıklar oldu kimi zaman; "bir yere çıkabilir miyiz?" diye sordum, "kız kısmı evde oturur" yanıtını almam bir saniyeden kısa sürdü. O zaman da "erkek olmak istiyorum" dedim. Feminizm taraftarı oldum çıktım. Bu kez babam yükseltti sesini "lezbiyen mi olacan lan?" düşündürdü bu beni... kırk yıllık efsanevi yazarlar, birbirinden ünlü oyuncular, hepsi de eşcinsel miydi? "O zaman bir kötülük yok bunda", diye geçirdim içimden... babam diretti: "otur oturduğun yerde de bir koca bul, evde kaldın, turşunu mu kuracağız?". Kırmadım babamı; hemen ertesi gün buldum koca adayımı...

Altı ay... dile kolay gelmedi bana, insanlar için kısacıktı bu zaman dilimi. Sustum hep. Ben sustukça sıra bende kaldı! Haklı olamadım hiçbir zaman. Hep onlar haklı, ben hep günahın en önde giden keçisi. Tam da kurbanlık... bitirdim. Kolay olmadı. Kapı dışarı edilip arabalarda uyumak ne kadar kolaydır ki bir kız için? Üstelik henüz 20'li yaşlarında? Yine anlamadılar, çünkü yine susuyordum ve çünkü yine ben susturularak haksızı oynatılıyordum hayatın son perdelerinden birinde başrol verilmişken, yönetmen yine ailem..!

Zaman dedikleri çizelge böyle akıp geçti. Kime anlatsam anlardı ki beni? Bir ablam vardı, bir de aynalar... "Azla yetinmeyi bilmeli kul" dedi ablam. Yetindim. Birşey de kaybetmedim hani. Onu dinlerken, o da beni dinliyordu, yüreğim hissediyordu beni anladığını. Sonra bir baktım; beni anlayanlar çoğaldı. Kuzenlerim, teyzem, birkaç da arkadaş edinmişim fark etmeden... meğer ailem uzak diye, meğer babam "sus" demiyor diye konuşmaya başlamışım kendimce!!!

Ve bir yemin ettim. Nice acılar içinden geçmiştim... yabancı ülkelerde yapayalnız yaşarken, hasretiyle yandıklarım yanımda olmazken, tanımadıklarım destek oldu bana hiç çıkar gözetmeksizin ve "gelince tanışalım" bile demeden. Bir yıla yakındır görmüyorum kardeşimi ki; aynı bedenden çıktık, aynı kaynaktan oluştuk. Aylardır anne özlemi çekiyorum. Bir ses yeterdi... dedim ya, bir yemin ettim; hey siz oradakiler; beni nice hallerde yapayalnız koydunuz ya, el be el, bir daha yüzümü bile göremeyecek, sesimi dahi duyamayacaksınız. Evlat acısı budur! Yaşadığını, belki yaşadığı yeri bile bilerek bir adım kalarak belki de ona ulaşmaya, yanına yaklaşamamak... biliyorum, çünkü sizin için ben bu acıyı ölümüne çektim!!!



Gül Uysal


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,339,339,339,339,339,339,339,339,33
3 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


Temirağa Demir

 Kahveci : Temirağa Demir


  Anasonlu bir seher…

Sevmek kadar hassas ve biraz anason kokan bir seherde açtı gözlerini…
Kadın geceden söylemişti gideceğini pek inanmamıştı…
Ayağının başparmağını su içmeye kalktığında yatağın kenarına çarparak incitti…
Sabah kadın yüreğini yere çarparak incitti…
Uyandı, odada ter kokusu, ellerine bir aşkın son gecesinin dokusu…
Yanında yoktu kadın, pılını pırtını, pırıltısını, ışığını, dudaklarını… işte neyi varsa onların hepsini alarak çıkmıştı odadan…
Aynaya rujuyla yazı yazmadı…
Küçük bir pusulaya ayrılık nedenini karalamadı…
Adamı yaraladı…
Kapıyı araladı ve çıkıp gitti…
Adam kafasındaki saçları tutup yatağın üzerine bağdaş kurdu…
Düşündü…
Bulamadı…
Gece kulağına söylemişti…
Gideceğim artık seni sevemiyorum demişti…
Adam dinlemişti…
Kaçıncı kadehindeydi rakının…
Giden kadının ayak izleri kalmamıştı…
Geceden yediklerini içtiklerini toparlamıştı…
Sonra çekip gitmişti…
Adam çok düşündü…
Elleriyle saçlarını düzeltiyor, ve her iki dakikada bir kafasını yatağına soluna çevirip orada mı diye kontrol edercesine bakıyordu…
Gidişine inanmak istemiyordu…
İsmini çağırdı iki üç kere yanıt veren olmadı…
Ev boştu…
Terliklerini giymeden…
Yere basarak kalktı yataktan tüm evi dolaştı yoktu kimse…
Her odaya girişinde ilk halvet gecedeki kadar heyecanlanıyor…
Ve oralarda bir yerlerde olacağını umarak açıyordu kapılardı…
Gitmişti kadın…
Bir ilişki bitmişti…
Adamın kafasından geçenler Türkçe değildi…
Bilinmez dillerde acılar geçiyordu kafasından ve çevrilemeyecek yabancılıkta düşünceler…
Pantolonunu sandalyeden aldı…
Gömleğini giydi…
Kemerini üçüncü delikte ilikledi…
Saçlarını elleri ile düzeltti…
Nereye gideceğini bilmeden açtı kapıları…
Dış kapının sürgüsünü bir kere çevirdi…
Evin önünde bulunan üç merdiveni indi…
Sağdaki küçük saçağın altında saçlarının uçları ağlamaktan ıslanmış olan kadının hıçkırıklarını duydu…
Adam bir baba edası ile yaklaştı yanına…
Neden gitmediğini sordu…
Kadın valizi elinden attı…
Adamın gözlerine baktı…
Kendi yüreğini yaktı…
Gidemedim çünkü sınırlarım bu kadarmış dedi…
Ayağım bir adım öteye geçse senin öleceğini düşündüm dedi…
Adam sokağın ortasında kadının dudaklarını öptü…
Bu çaresizliğin bir tek çaresi aynı masadaki iki imzaya bakıyordu…
Birlikte yaşamanın sınırlarını geçtiğini söyleyen kadın atık evlenmek istediği için terk ediyordu o sabah kadını…
Adam hiç teklif edilmeyecek bir yerde kapının önünde evlenmeyi teklif etti…
Kadın kabul etmedi…
İmzanı hayatıma atmışın ki yüreğim buradan dışarıya çıkmama izin vermedi…
Sanki on metre ötede beni iki görevli çevirecek ve sensiz buradan öteye gidemeyeceğimi söyleyecekti diyerek hıçkırıklar içersinde duygularını dile getirdi…
Eve girdiler…
Adam kadının yüzünü yıkadı…
Boğazını ilk kez sevinçten bir şeyler tıkadı…
Evlendiler…
Bir çocukları oldu…
Adlarını tutsak koydular…
Sevgiye, aşka, birbirlerine tutsak oldukları için…
Onlar aşklarını özgürce yaşadılar…
Tek tutsaklıkları birbirlerineydi…
Özgürlüğü savunan herkes kabul etti ve sevdiği bu tutsaklığı…
Bebeğin adı tutsak oldu…
Özgürce yaşıyor…

Temirağa Demir
temiraga@mynet.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,609,609,609,609,609,609,609,609,609,60
5 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


M.Nihat Malkoç

 Kahveci : M.Nihat Malkoç


  MEVLÂNA CELÂLEDDİN-İ RÛMÎ: AŞKIN DANSI

Mevlana 13. yüzyıldan asrımıza seslenen bir bilge şairdir. O, bir söz sihirbazıdır. Onun altı ciltlik Mesnevi'si adeta bir deryadır. Bu deryadan herkese bir katre düşer muhakkak. Fakat kovanızın büyüklüğü ne kadarsa o kadar su alabilirsiniz bu uçsuz bucaksız deryadan. Hayatını "Hamdım, piştim, yandım" diye özetleyen bu Allah dostu, evrensel değerlerimiz arasındaki yerini çoktan almıştır. Dünya, sevgi ve hoşgörünün abidesini gönüllere diken Mevlana'yı bağrına basmıştır. UNESCO 2007 yılını "Mevlana Yılı" ilan ederek bu büyük hakikat erenini dünya gündemine oturtmuştur. Bu sene içerisinde Mevlana değişik açılardan ele alınmış, zamanı aşan evrensel mesajı geniş kitlelere bir kez daha duyurulmuştur.

Türkiye'nin değişik şehirlerinde Mevlana'yı anma toplantıları düzenlenerek 2007 Mevlana Yılı layıkıyla idrak edilmiştir. Mevlana'yla ilgili kitaplar basılmış, filmler ve belgeseller yapılmıştır. Bunlardan birisi de "Aşkın Dansı" adını taşıyan belgeseldir. Bu belgesel, Mevlana'yı kuşatan bir yapım olarak tanıtıldı hep… Kürşat Kızbaz'ın yazıp yönettiği "Mevlana Celaleddin-i Rumî: Aşkın Dansı" adlı yapımda Sinan Tuzcu, Burak Sergen, Özcan Deniz ve Müşfik Kenter başrollerde yer alıyordu. Müziklerini Sezen Aksu ile Ömer Faruk Tekbilek'in hazırladığı yapım, Türkiye'nin en seçkin sinemalarında gösterildi. Mevlana'yı anlatan Aşkın Dansı'nda aşk, ney ve sema üçlemesi yer alıyor. Altı farklı ülkede çekilen film, ilk defa UNESCO ve BM'den destek alınarak özel izinlerle çekimler yapılarak tamamlandı. Filmin yapım aşamasında farklı coğrafyalardan 50'yi aşkın çok önemli tarihçi ve araştırmacı ile görüşülerek 13. yüzyılın dokusu ve havası yansıtılmaya çalışıldı. Mevlana'nın hayatını konu edinen "Aşkın Dansı" belgeseli çok iddialı bir yapım olarak tanıtıldı.

Reklâmlardan etkilenip belgeseli seyretmeye gittim. Fakat bahsedildiği gibi kaliteli bir yapımla karşılaşamadım. Belgeselde anlatılanlar ilkokul düzeyinde bir çocuğun bilmesi gerekenlerden öteye gitmiyordu. Söylemek istediğim şu ki bu belgeselde bilinenlerin ötesinde yeni bilgiler ve belgeler yok, konu işlenirken ne yazık ki belli bir derinlik de yakalanamamış. Böyle vasat bir belgesel hazırlamak için onlarca tarihçiyle konuşmaya, ülkeler dolaşıp çekimler yapmaya, dünyaca ünlü markaların sponsorluğunda yüklü miktarlarda paralar harcamaya gerek yok. Bu işe hevesli bir gönüllü bile bunun gibi bir belgesel çekebilirdi.

Aşkın Dansı'nda Yılmaz Erdoğan'ın şiir okuyuşunu beğendim. Çok etkileyiciydi bu kısım… Yani şiirin hakkını vermiş Erdoğan… Bu belgeselde Mevlana'yı canlandıran Sinan Tuzcu'yu çok vasat buldum. Görüntülerde sadece arz-ı endam ediyor. Bir kelam çıkmıyor ağzından, robot gibi duruyor. Belgesel boyunca hiçbir değişime uğramıyor. Yıllar geçse de onun bedeninde bir değişiklik olmuyor, yaşlanmıyor. Mevlana'yla Şems-i Tebrizî'nin aşkı iyice abartılıyor. Neredeyse Mevlana'nın Hakk'a değil de Şems'e âşık olduğu vurgulanıyor. Bu belgeselde Mevlana'nın Allah aşkına dair bir sahne göremedik, konuşma duyamadık. Bu, Mevlana hakkında yakışıksız yorumların yapılmasına da zemin hazırlayacak bir durumdur.

Aşkın Dansı'nda belgeselin akışı uzun konuşmalarla kesiliyor. Mevlana konusunda görüşüne başvurulan kişiler sığ bilgiler veriyor. Bu kişiler bu alanda uzmanlaşmış kişiler de değil bence. Kime sorsan Mevlana hakkında onlar kadar söz söyleyebilir. Belgeselde teknolojinin nimetlerinden hakkıyla yararlanılabilmiş değil. Klasik görüntülerden öteye gidilemiyor. Oysa bilgisayar marifetiyle çok daha orijinal görüntüler oluşturulabilirdi. Filmde rol alanlar Mevlana'nın ve çevresindeki insanların ruhunu tam anlamıyla yansıtabilmiş değiller. Çünkü oyuncular Mevlana'yı hakkıyla tanımıyorlar. Yevmiyeci gibi işlerini yapmaya, paralarını almaya bakıyorlar. Mevlana'yı anlatmak için onun çizgisini bilmek ve hislerini yaşamak gerekir. Ne yazık ki rol yapmakla bu duygular hakkıyla yansıtılamıyor.

Büyük paralarla ve iddialarla hazırlanan "Aşkın Dansı" beklenen etkiyi bırakamadı gönüllerde. Anlaşılan o ki dağ fare doğurdu. Mevlana'nın hayatını böyle vasat bir yapımla yansıtmak hiç mümkün değildir. Bizler Mevlana'ya layık daha kaliteli bir yapım bekliyorduk.

M.Nihat Malkoç
mnm61mnm@hotmail.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
1 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


 YILDIZINIZ KIPIR KIPIR, YA SİZ?


  Ailenizin Yıldız Falcısı : Nurettin Özdemir


KOÇ   (21 Mart-20 Nisan)
Sevgili koçlar geçen haftanın zor günlerinden sonra nihayet huzura kavuşacaksınız. Haftanız beklediğiniz güzel haberleri beraberinde getirecek. İşyerlerinizde yeni yapılanmalara yönelecek ve gereken atılımları atmakta gecikmeyeceksiniz. Ailevi konularda sorumluluklarınız artmaktalar.



BOĞA   (21 Nisan-20 Mayıs)
Sevgili boğalar özellikle ekip çalışmalarına önem vermeniz gereken bir haftaya girmektesiniz. Tek başınıza yapabileceğiniz fazla bir şey yok aslında. Aklınızdan ve gönlünüzden geçen soruları muhataplarınıza yöneltmekten kaçınmayın. Yapıcı olursanız çok güzel ve ilginç fırsatlardan yararlanmanız işten bile değil.



İKİZLER   (21 Mayıs-21 Haziran)
Belli bir zamandan beri kendini hissettiren bir takım titreşimlerin yeni haftanızda kopuşlara kadar gideceklerini göreceksiniz sevgili ikizler. Aslında kişisel olgunlaşmanız için gerekli olan bu aşamalardan çekinmemelisiniz. Yeniliklere kapılarınızı ardına kadar açmaktan çekinmeyin. Zor ama bir o kadarda hayırlı bir hafta sizleri beklemekte ikizler.



YENGEÇ   (22 Haziran-22 Temmuz)
Kendi kendinizi aldatmayın sevgili yengeçler. Yeni haftanızda sizlere sunulacak cazip tekliflere hemen sarılmadan önce kesinlikle yakın çevrelerinize danışmalısınız. Bu arada geçmişte verilen sözlerin tutulma ihtimalleri oldukça düşük. En uygun davranışınız ise olaylara soğukkanlılık ile yaklaşmanız olacaktır.



ASLAN   (23 Temmuz-22 Ağustos)
Yakın dostlarınızdan bir kadından hatırı sayılır yardımlar alacaksınız sevgili aslanlar. Bu kadın bir dostunuz, aile yakınınız veya meslektaşınız olabilir. Alacağınız bu yardımların sayesinde çok uzun zamandır hayalini kurduğunuz bir projenize odaklanabileceksiniz. Ortak çalışma tekliflerine olumlu yanıt verebilirsiniz. Haftanız gayet renkli geçecek aslanlar.



BAŞAK   (23 Ağustos-22 Eylül)
Sevgili başaklar yeni haftanız yabancı ülklere seyahat projleri ile başlamakta. Bu yolculuklar mesleki amaçlar veya tatilleriniz için planlansalar da gerçekten çok güzel geçecekler. Yabancılarla iş yapan başaklar ise yeni haftada sevindirici sözleşmelere imza atabilecekler. Hareketlilik ve beceri isteyen ilginç bir hafta sizleri beklemekte başaklar.



TERAZİ   (23 Eylül-22 Ekim)
Sevgili teraziler yeni haftanızda aile büyüklerinizden alacağınız enerji ve motivasyonlar sizlere ilaç gibi gelecekler. Tecrübelerin konuşacakları gelecek günlerde projelerinize hız vereceksiniz. Maddi yardımlarında söz konusu olacakları son derece uygun gelişmeler sizleri beklemekteler



AKREP   (23 Ekim-22 Kasım)
Sevgili akrepler yeni haftanızda işyerleriniz ve mesleki sorumluluklarınızda yeni gelişmeler sizleri beklemekte olacaklar. Hayli zamandır uygulamaya koymayı düşündüğünüz bir takım yenilikler için en uygun zaman içerisinde olduğunuzu bilmelisiniz. Dostlarınız ile tatlı anlar yaşayacaksınız akrepler..



YAY   (23 Kasım-20 Aralık)
Sizlerden kaynaklanmayan ancak çevrelerinizin getireceği bir takım çalkantılara hazırlıklı olmalısınız sevgili yaylar. İstemeseniz de bu kasvetli ortamlara sürüklenmeniz hayli olasılıklı. Yeni haftanızda beklentileriniz ile gerçekleriniz arasındaki mesafeyi kısaltmaya yönelik çalışmalara yoğunlaşmalısınız



OĞLAK   (21 Aralık-19 Ocak)
Özel yaşamlarınız ve profesyonel çalışmalarınızda hassas bir haftaya girmektesiniz sevgili oğlaklar. Mutlak seçimlere yönelmeniz gerekecek. Cüretli oğlaklar olduğunuzu şimdi göstermelisiniz. Hedeflerinize yönelik adımlarınızı ağırlaştıran alışkanlıklardan arınma vaktinin geldiğini artık kabul edin



KOVA   (20 Ocak-18 Şubat)
Sevgili kovalar sizin için çok önemli projelerinizde bazı ayarlamalara yöneleceksiniz. Bu konuda hayli uğraş vereceğiniz yeni bir haftaya girmektesiniz. Zor da olsa alacağınız isabetli kararlar projelerinizi hızla ileriye taşıyacaklar. Değişikliklere açık kovalar için herşey güzel olacak



BALIK   (19 Şubat-20 Mart)
Sevgili balıklar yeni haftanızda manevi korumalar altında olduğunuzu ilk günlerden itibaren hissedeceksiniz. Şimdiye dek verdiğiniz tüm mücadelelerin karşılıklarını yavaş yavaş almaya başlayacaksınız. Sosyo-profesyonel alanlarda yeriniz gittikçe belli olmakta ve hak ettiğiniz başarılara emin adımlarla ilerlemektesiniz.


Nurettin Özdemir
nozdemir@kahveciyiz.biz


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
2 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Dost Meclisi


YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
Yorumlarınız için bekleriz.

Fotograf : Tayfun Avınca


<#><#><#><#><#><#><#>

Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün yaklaşık 6.000 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.


 


 Tadımlık Şiirler


Dilimde var bir yalnızlık

"martılar"

şimdi susmuşken tüm gözler
susmuşken deniz
ayazda kenetlenen bir kırağı tanesi
gecenin kör bir yarısında
sersefil yalnızlığıma ortak
çığlık çığlığa
acıya bulanmış martı çırpınışları.

"gece"

anlatamam
soğuk gecelerde yitirdiğimi
en masum yanlarımı
taktım
en arsız maskemi
kucaklarken gece
sisli bir sabahı…

"karlı bir sabah"

yok bir soranım -gözüm-
sıcak bir ekmek buğusunda
alışırken
tek bardaklı kahvaltı sofralarına…

"şair"

kır kalemini bizden yana
şair değil misin
uydur usturubuna
savur heybendeki
kaybedilmiş tüm savaşları

"söz"

eğer bitmişse sözler
şimdi gitmek vaktidir
şiirin son mısrasına vurup
yalnızlığımın en küfürbaz noktasını
eyvallah -gözüm-
eyvallah

Yasemin Kemaloğlu

Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Bol Bul Bulmacalar




Bloxorz       Foto Puzzle       Küp Küp


 


 Biraz Gülümseyin






KMTV Sunar...

 


 Kıraathane Panosu



Genel Yaşam Sigorta A.Ş.


KM - GENEL YAŞAM SİGORTA A.Ş. İŞBİRLİĞİ İLE
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI


Sevgili KM Dostu,

Sağlığınız bizim için önemlidir,

Genel Yaşam Sigorta A.Ş sizlerin Ağız ve Diş Sağlığı ile ilgili sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak amacıyla Promosyon olarak hazırlamış olduğu ağız check-up'ı hizmetinden faydalanabilmeniz için sizi anlaşmalı kliniğimizde ağırlamaktan mutluluk duyarız.

Yapılacak olan ağız check-up'ınız ve Diş Taşı Temizliğiniz için yapmanız gereken sadece IDENTIST AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ'NDEN aşağıda belirtmiş olduğumuz ilgili kişileri üç gün önceden arayarak randevu almanız ve tarafınıza iletilmiş olan bu sertifika ile 2008 Haziran sonuna kadar kliniğimize başvurmanızdır.

Panoramik Röntgen ve ağız check-up'ınız GENEL YAŞAM Promosyonunun bir parçasıdır.

Sağlıklı günler, güzel gülüşler dileğiyle...

Saygılarımızla
GENEL YAŞAM SİGORTA A.Ş.

Randevu için:
Nursel Çalışkan (nurselcaliskan@identist.com.tr)
Gülsün Er (gulsuner@identist.com.tr)

IDENTIST AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ
Kasap İsmail Sok. Sadıkoğlu Plaza 1 Kat 3
No 68 Kadıköy - İstanbul
Tel: 0216-337 0707 / 0216-337 0708
http://www.identist.com.tr

Editör'ün Notu: Yukarıda sözü edilen sertifikayı buradan bilgisayarınıza indirebilir, üzerine ad ve soyadınızı yazdıktan sonra bastırarak veya email ile göndererek bu hizmetten yararlanabilirsiniz.


Yazarlarımızın Kitapları


Merih Günay
"Martıların Düğünü"

Nesrin Özyaycı
"Işık -II-"


Temirağa Demir
"Her kardan Adam Olmaz"


Şadıman Şenbalkan
"Şehit Analarımızın Çığlıkları"

Hatice Bediroğlu
"Düş Kuruyor Gece"

Cüneyt GÖKSU
Serpil YILDIZ

"KÜBA - SARI SICAK BİR PENCERE"

Merih Günay
"HİÇ"

Feride Özmat
"Yanlış Zaman Hikayeleri "
 


İstanbul için Son Hava Durumu
ISTANBUL ISTANBUL
Ankara için Son Hava Durumu
ANKARA ANKARA
İzmir için Son Hava Durumu
IZMIR IZMIR
Kaynak: http://www.meteor.gov.tr


 


Akın Ceylan

 İşe Yarar Kısayollar


  Şef Garson : Akın Ceylan

En süper flash oyunların bir arada toplandığı süper bir oyun sayfası http://oyuncu.kahveciyiz.biz/ Hele benim gibi flash oyun meraklıları için bir cennet. Cem ellerine sağlık valla, süper bir çalışma olmuş. Meraklılarına iyi eğlenceler diliyorum.

Benim gibi flash oyunlar oynamayı seviyor ama her zaman internete bağımlı kalmak istemiyor musunuz? http://www.sothink.com/product/swfcatcher/ie/ Bu kısa yolu tıklıyor ve sothink free swf catcher programını indiriyorsunuz. Daha sonra yapmanız gereken sadece programı çalıştırıp yüklenmesini onaylamak. Programın kısa yolu İnternet Explorer sayfanızın üst tarafına yerleşecektir. Ekranda flash bir program çalışıyorsa sothink kısa yoluna tıklayıp yakalayabilirsiniz. Dilediğiniz swf uzantılı çalışmayı işaretleyip bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

Bilgisayarınız için enteresan ve saatli ekran koruyucular http://clock-desktop.com/ Denemeye değer. Hem ekran koruyucunuz hem de ekranda sürekli çalışan bir saatiniz olacak. Bol seçenekli çeşitler için tıklayabilirsiniz.

Türkiye'nin en kapsamlı paylaşım forumu. En güncel divxler, En yeni programlar, yabancı diziler, yabancı mp3ler ve dahası… http://www.dizipaylas.net

 


 Damak tadınıza uygun kahveler






http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

Gom Player Version 2.1.9.3753 / Windows / 4.54 MB http://app.gomplayer.com/gom/GOMPLAYERENSETUP.EXE
Bilgisayarınızdaki tüm media oynatıcılarının yerini almaya namzet bir Media Player. Gerekli codecleri kendisinin arayıp bulması gibi özellikleri var. Hemen her çeşit medyayı rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Ve bedava. Mutlaka yükleyip kullanın derim.

 


KAHVE MOLASI ABONELERi Google Grubuna üyesiniz. İlginize teşekkür ederiz.

ABONELiKTEN AYRILMAK İÇİN :
KM-abone-unsubscribe@googlegroups.com
(Gönderdiğiniz mesajın abone olduğunuz adresten gittiğine emin olunuz.)

ÜCRETSİZ ABONE OLMAK İÇİN :
Google Gruplar KAHVE MOLASI ABONELERi grubuna kayıt ol
E-posta:


Arkadaşlarınıza önermek ister misiniz?


Uygulama : Cem Özbatur
2002-08©KAHVE MOLASI - Her hakkı saklıdır. Yayın İlkeleri

 






Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



SON BASKI (HTML)

KAHVE YANINDA DERGi

Hoşgeldiniz
Arşivimiz
Yazarlarımız
Manilerimiz
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
KÜTÜPHANE
SANAT GALERiSi
Medya
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Kim Bu Editör?
SON BASKI (HTML)
YILDIZ FALI
DÜNÜN
ŞARKILARI





ÖZEL DOSYALAR

ATA'MA MEKTUBUM VAR
Milenyumun Mandalı
Café d'Istanbul
KIRKYAMA
KIRK1YAMA
KIRK2YAMA
KIRK3YAMA
ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
Teröre Lanet!
Kek Tarifleri
Gezi Yazıları
Google
Web KM




İşte Hendek İşte Deve
Barış Manço









Fincan almak ister misiniz?
http://kmarsiv.com/sayilar/20080526.asp
ISSN: 1303-8923
26 Mayıs 2008 - ©2002/08-kmarsiv.com