Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 7 Sayı: 1.461

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 16 Haziran 2008 - Fincanın İçindekiler



 



 Editör'den : Sağolun be çocuklar!...


İyi haftalar



Fazla söz gerek yok. O hırsı yukarıdaki fotoğraf çok iyi anlatıyor. Kendi gücünün farkına vardıkları anda yapamayacakları şey yok bu çocukların. Ben artık kupayı istiyorum, çünkü istediklerinde bu çocukların bu işi başaracaklarına yürekten inanıyorum. Bizlere futbolun asıl güzelliği olan hırsı, kazanma azmini, sabrı, gücü, güzel oyunu gösterdikleri için hepsine müteşekkirim. Çok büyük gurur duydum çok. Bunun tadını çıkarmak istediğimden bugün kısa kesiyorum. Yarın görüşmek üzere hoşçakalın.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur








 


 Kahveci : Gül Uysal


BEN ŞİMDİ KİME KRAVAT İĞNESİ ALACAĞIM..?

BABAM'A..!
(Niye gittin Uysal'ım!!!!!!!!!)


Yarın babalar günü. Fikir çatışmalarım var zihnimle duygularımın birbirini yoketmeye çabaladığı. Bir garip sürüncemeye doğru yol alıyor ekto hücrelerimin her bir yapı taşları... Ve onları oluşturan atom parçacıklarının, parçacıkları...

Elimden gelenin en fazlasını yapmaya çalıştım kurtarmak adına saplandığı bataktan ama haberi olmaması oldu en acı olan. Ben şimdi kime kravat iğnesi alacağım ve bana "yine mi kravat iğnesi, geçen yıl da benzeriydi, deli kız...", diyecek ve yine sarılacak ve o misk gibi baba kokan after shave kokusunu duyumsayacağım avuç içlerindeki kokuyu ta beyin kıvrımlarıma kadar içime solurken? Öksüz olmak bazen gerçekten üzücü olabiliyormuş meğer...

Baba yerine koyup armağan almaya çalışıyorsun bir başkasına ama aynı duyguyu aynı hissi duyman mümkün olmuyormuş. Aman Tanrım! Kendi şarkımı dinlerken ağlamak istemiyorum. Üstelik anneler günü içindi... Öksüz ve yetim aynı zamanda... Üstelik tek çocuk. Kimsesiz.

Daha geçenlerde iki yaşındaki minik kuzenime sormuştuk "Gül Abla'nın annesi nerede?" diye. Bilmiyorum manasında omuz silkmişti bebeğim. Canım benim. Hani derler ya, düşmanıma vermesin yüce yaradanım. Öylesine bir gam değil, öylesine bir dert değil bu yapayalnızlık koskoca kurtlar sofrası olan dünyada. Ayakta durmam gerek. Ama böyle bir günde kulaklarımda "yiğidi bıçak kesmez, bir acı söz öldürür" sözlerini duymamalıyım nağmelerinde dünyadaki en güzel şarkılarından birinde...

Tüm babaların babalar günü kutlu olsun.

Gül Uysal


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


8,008,008,008,008,008,008,008,00
1 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


Ersel Akant

 Kahveci : Ersel Akant


  Babama…

Özellikle erkek çocukların dünyasında babaların yeri çok başkadır. Büyümeye başladığımızda bazı şeyleri annemizden bazılarını da babamızdan öğreniriz. Genellikle ilk bisiklete binişimizde, ilk düşüşümüzde, ilk okula gidişimizde, ilk topa vuruşumuzda, ilk maça izleyişimizde hep babalarımız vardır yanımızda.

Bu söylediklerimin çoğu benim için geçerli olsa da dünyaya gözlerimi açtığımda yanımda yokmuş babam. Görevde olduğu için ancak yirmi gün sonra görebilmiş. Fakat o yirmi günlük kaybımızı, sonraki yıllarda mutlu ve eğlenceli yaşanmışlıklarımızla kapattığımızı söylemeliyim.

Şimdi sizlerle, bu güne özel, çocukluğumdan bu yaşıma kadar babamla geçirdiğimiz anılarımızdan bazılarını paylaşmak istiyorum.

Beş yaşındaydım. Kıbrıs`ta oturduğumuz bir dönemdi ve babam iki tekerlekli bisiklete binmeyi öğretiyordu bana. Babam arkadan tutup "pedallara bas ve önüne bak, ben tutuyorum" diyordu. Bir süre sonra babamın sesi gittikçe uzaktan gelmeye başladı. Arkamı bir döndüm, meğer sürüyormuşum. O anda panik yapıp bisikletle birlikte en az benim kadar büyük bir taşa çarpıp yere düştüm. Fakat bisiklet sürmeyi de öğrenmiştim, tabi kafamda kocaman bir şişlikle beraber… Sonrada hamur koymuştuk. Konuyla ilgisi yok ama sanırım gri sağdan direksiyonlu külüstür bir arabamız vardı. Benzin göstergesi olmadığı için tahminlerimizde yanılıp birkaç kez yolda kalmıştık.

Babam balık tutmaya gitmeyi çok sever fakat yemden midir, şanstan mıdır bilinmez bir de tutabilse bu sevgisi daha bir anlam bulacak sanırım. Bir gün Tekirdağ limanında belki yanımız da 20 kişi var ve hep birlikte balık tutmaya çalışıyoruz. Yanımızdakiler sürekli yakalayıp kovaları doldurmuşlar, bizde ise hiçbir şey yok hatta kova bile:), tabiî ki her defasında ki gibi elimiz boş döndük. Yine aynı limanda ben kardeşim ve babam gitmiştik bu sefer. Bekliyoruz hiçbir şey yok yine. Babam oltayı bana verdi bende de bir şey yok. Sonra kardeşim tutmaya başladı. Bir süre sonra kardeşim bir şeyin çektiğini söyledi biz ise yosundur yosun diyoruz. Sonra bir baktık kocaman bir kaya balığı yakalamış. Bu yaşıma geldim tuttuğumuz tek balık o kötü kaya balığı… Onu da geri bıraktık denize.

Kardeşler daha iyi bilir genellikle büyük olana kızılır her defasında. Bende bundan çok çektim gerçekten. Kardeşim yapar hep ben azar işitirdim. Fakat gün olmuş devran dönmüştü.
Salondaki masamızın üzerine yapıştırıcı damlatmıştım. Akşam babam geldiğinde kardeşim salondaydı. Kızmaya başladı, kim yaptı bunu diye söylenirken, kardeşim abim diyordu. "Eyvah şimdi yandım" derken, babam ilginç bir şekilde, "hep abin yapıyor di mi senin hiç suçun yok" dedi. Kardeşim cidden yapmamıştı ve ağlamaya başladı. Bense kenardan izliyordum. Yıllar sonra bir kahvaltımızda anlattım bu olayı çok gülmüştük gerçekten...

Üniversite sınavına girmeden önceki gün hiç uyuyamamıştım. O gece karnım ağrıdı. Girmek istemediğimi, yapamayacağımı söylüyordum. Bütün gece yanımda yatmıştı babam. Sakinleştirmeye çalışıyor, ağrıyan karnımı ovalıyordu. Ertesi gün yine beraberdik, sınava kadar yanımdaydı babam. Gerçekten çok yıpratmıştı beni o sınav stresi ve babam hep destek oldu. (Bu vesileyle üniversite sınavına girecek kardeşlerimize başarılar dilerim) Sonuçlar açıklandığında beklentimizin altında bir yer gelmişti. Tekrar girebileceğimi söyledi ailem, fakat ben tercihimi yaptım ve şuan okuduğum okula geldim. İyi ki de yapmışım. Bazen takılırım, burayı zor okuyorum daha iyi bir yer olsaydı ne yapardım diye…

Babamla yaşadıklarımız anlatmakla bitmez gerçekten…

Yazılar resim gibidir, bazen hüzünlendirir bazen de gülümsetir. Bu yaşadıklarımızın resmi ise okuduğumuz da kafamızda oluşan sahnelerdir. Bu babalar gününde, aklıma gelen birkaç anımızı paylaştım sizlerle.

Babama buradan onu çok sevdiğimi söylemek istiyorum.

Babamla biriktireceğim ve sizlerle paylaşma fırsatı bulabileceğim daha nice anılar olması dileğiyle…

Babalar Günün kutlu olsun,
Baba…
Oğlun Ersel



Ersel Akant
erslaknt@gmail.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,009,009,009,009,009,009,009,009,00
1 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


M.Nihat Malkoç

 Kahveci : M.Nihat Malkoç


  ŞİMDİ BESTELER SUSKUN… GÖÇ ETTİ AVNİ ANIL…

Avni Anıl Ölüm meleği Azrail, kıymetli kıymetsiz ayrımı yapmadan "Her canlı ölümü tadacaktır" ayeti gereğince canları ötelere taşıyarak ölümsüzleştiriyor. Gün geçmiyor ki sala sesleriyle uyanmayalım. Gerçi son yıllarda şehirlerde sala seslerini pek duymuyoruz. Zira ölümü çağrıştıran bu sesler, insanların moralini bozuyor diye artık şehirlerde yankılanmıyor. Oysa gerçeklerin üstünü örterek onları bertaraf edemeyiz. Ölüm de hayatın vazgeçilmez bir gerçeğidir. O hepimizin tadacağı, bazı kişilere göre acı, bazı kişilere göre tatlı olabilecek bir duygudur. Bu, kişinin sürdüğü ömrün içeriğine göre değişiyor. Kişi cenneti de, cehennemi de dünyadan götürüyor. Kimseyi suçlamaya, boşu boşuna yakınmaya hakkımız yoktur.

Ölüm bu sefer de bestelerin gür sesi olan Avni Anıl'ı susturdu. Türk musikisinin gelmiş geçmiş mühim şahsiyetleri arasında çok önemli bir yere sahip olan Avni Anıl, arkasında birbirinden kıymetli besteler bırakarak aramızdan ayrıldı. O, bundan sonra duygularımızı coşturan besteleriyle yaşayacak. 23 Nisan'da doğmuştu Avni Anıl… Çocukların bayram ettiği bir günde dünyaya gelmişti. 23 Nisan 1928 tarihinde İstanbul'da doğan Anıl, seksen yıllık uzun ve verimli bir hayat sürdükten sonra 14 Haziran 2008 tarihinde çok sevdiği güzel İzmir'de hayatını kaybetti. Anıl'ın 120'nin üzerinde bestesi vardı. Kültür Bakanlığı 1998 yılında yerinde bir kararla kendisine Devlet Sanatçısı unvanını vermişti.

Polislikten gelme bir bestekârdı O… Askerliği sonrası Polis Enstitüsü'ne giren Avni Anıl, 1955 yılında polislikten ayrılmış ve gazeteciliğe başlamıştı. Üç yıl Akşam gazetesinin sanat sayfasını yönetmişti. 1955-1967 yılları arasında İstanbul Radyosu'nun haber servisinde çalışmıştı. 1967'de 'Anıl Yayın Ajansı'nı kurmuş, Dünya gazetesinin sanat sayfasını yönetmişti. 'Musiki ve Nota' dergisini çıkarmıştı. İki kızı bulunan ve hayatını İzmir'de sürdüren Avni Anıl, beynindeki bir rahatsızlık nedeniyle iki defa hastanede tedavi görmüştü.

Türk sanat müziği denince akla gelen ilk isimlerdendi Avni Anıl… İlk bestesini 1951 yılında yapan Anıl, 57 yılda pek çok unutulmaz besteye imza atmıştı. Müzik eğitimine Üsküdar Halkevi'nde 1943 yılında başlayan ünlü bestekâr, ilk derslerini Emin Ongan'dan almıştı. "Musiki Sözlüğü" adlı dört ciltlik eserinde musiki tarihi için önemli hatıralar yayımlamıştı. Şarkılarından birçoğu, son elli yılın en sevilen şarkıları arasında sayılıyordu. Avni Anıl'ın dillerden düşmeyen, gönül telimizi oynatan ve unutulmayan bestelerinden bazıları şunlardır: "Biraz Kül Biraz Duman, Ağla Gitar, Aşk Bu Değil Yapma Güzel, Akşamın Olduğu Yerde Bekle Diyorsun, Gözlerin Bir Aşk Bilmecesi Sorar Gibi, Mihrabım Diyerek Sana Yüz Vurdum, Kaderimde Hep Güzeli Aradım, Öyle Dudak Büküp Hor Gözle Bakma, Dilşâd Olacak Diye Kaç Yıl Avuttu Felek, Bir Peri Masalı Kulaklarına, Gün Be Gün Yaşanan O Hatırayı Unutup Bir Yana Atmak Olmaz ki..." Hiç unutulur mu bu şarkılar?...

Türk müziğinin yaşayan en büyük isimlerinden biri olan bestekâr Avni Anıl, göçüp giderken arkasında hoş bir seda bıraktı. O, bestelere bir ömür adayarak, Türk müziğine büyük katkılarda bulunmuştu. Türk müziğinin tartışmasız duayenlerinden biriydi Avni Anıl… Sağlığında adına beste yarışmaları düzenlenmişti. Yaşarken kıymeti bilinen ender şahsiyetlerden biriydi. Rast makamından hicaz makamına kadar her makamda beste yapan Anıl, gençlerimize Türk müziğini sevdirmişti. Anıl'ın TRT repertuarında pek çok eseri vardır.

Türk sanat musikisine ölümsüz eserler kazandıran Anıl, hicaz makamındaki "Dil Şad Olacak" adlı bestesiyle tanınmıştı. Arkasından nihavent makamındaki "Biraz Kül Biraz Duman" adlı bestesi şöhret basamaklarını tırmanmasına zemin hazırlamıştı. Onun, beste yapmanın dışında ülkeyi baştanbaşa gezme sevdası vardı. Ülkemizi gezmek için vesile arardı.

Müzikte kaliteye çok önem verirdi Avni Anıl... Onun eserlerinin geniş kitleler tarafından çok sevilmesi ve kalıcı olması, sanırım bestelerini bir kuyumcu titizliğiyle yapmasındandır. Kanaatimce, onun bıraktığı boşluk kolay dolmayacak. Avni Anıl dünyadan göç eylese de birbirinden değerli şarkıları gönüllerde yankılanacak. Allah rahmet eylesin.

M.Nihat Malkoç
mnm61mnm@hotmail.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,009,009,009,009,009,009,009,009,00
2 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Dost Meclisi


YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
Yorumlarınız için bekleriz.

Fotograf : Mehmet Hamurkaroğlu


<#><#><#><#><#><#><#>

Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün yaklaşık 6.000 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.


 


 Tadımlık Şiirler


ILIK

Soğuk sular sızıyor bedenime
Damarlarımdan
Beynime ulaşıyor damla damla
Soğuk soğuk soğuk
Üşümüyorum.
Cansız bedenine gözlerimi dikmişken
Yakılan ağıtlara kahkahalarım
Karışıyor havada
Acı acı acı
Saçlarını okşuyorum tel tel
Tırnaklarımın arasından süzülüyorlar
Soğuk soğuk soğuk
Dudaklarını öpüyorum
Kıpırtısız, nefessiz
Bir olmak istiyorum
Uzanmak yanına.
Yumarak tüm gözlerimi,
Hepsini dünyaya
Yeniden açmak istiyorum
Geçmişe, yanında
Sıcak soğuk; ılık.

Gül Saba Taka

Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Bol Bul Bulmacalar




Bloxorz       Foto Puzzle       Küp Küp


 


 Biraz Gülümseyin






KMTV Sunar...

 


 Kıraathane Panosu



Genel Yaşam Sigorta A.Ş.


KM - GENEL YAŞAM SİGORTA A.Ş. İŞBİRLİĞİ İLE
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI


Sevgili KM Dostu,

Sağlığınız bizim için önemlidir,

Genel Yaşam Sigorta A.Ş sizlerin Ağız ve Diş Sağlığı ile ilgili sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak amacıyla Promosyon olarak hazırlamış olduğu ağız check-up'ı hizmetinden faydalanabilmeniz için sizi anlaşmalı kliniğimizde ağırlamaktan mutluluk duyarız.

Yapılacak olan ağız check-up'ınız ve Diş Taşı Temizliğiniz için yapmanız gereken sadece IDENTIST AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ'NDEN aşağıda belirtmiş olduğumuz ilgili kişileri üç gün önceden arayarak randevu almanız ve tarafınıza iletilmiş olan bu sertifika ile 2008 Haziran sonuna kadar kliniğimize başvurmanızdır.

Panoramik Röntgen ve ağız check-up'ınız GENEL YAŞAM Promosyonunun bir parçasıdır.

Sağlıklı günler, güzel gülüşler dileğiyle...

Saygılarımızla
GENEL YAŞAM SİGORTA A.Ş.

Randevu için:
Nursel Çalışkan (nurselcaliskan@identist.com.tr)
Gülsün Er (gulsuner@identist.com.tr)

IDENTIST AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ
Kasap İsmail Sok. Sadıkoğlu Plaza 1 Kat 3
No 68 Kadıköy - İstanbul
Tel: 0216-337 0707 / 0216-337 0708
http://www.identist.com.tr

Editör'ün Notu: Yukarıda sözü edilen sertifikayı buradan bilgisayarınıza indirebilir, üzerine ad ve soyadınızı yazdıktan sonra bastırarak veya email ile göndererek bu hizmetten yararlanabilirsiniz.


Yazarlarımızın Kitapları


Merih Günay
"Martıların Düğünü"

Nesrin Özyaycı
"Işık -II-"


Temirağa Demir
"Her kardan Adam Olmaz"


Şadıman Şenbalkan
"Şehit Analarımızın Çığlıkları"

Hatice Bediroğlu
"Düş Kuruyor Gece"

Cüneyt GÖKSU
Serpil YILDIZ

"KÜBA - SARI SICAK BİR PENCERE"

Merih Günay
"HİÇ"

Feride Özmat
"Yanlış Zaman Hikayeleri "
 


İstanbul için Son Hava Durumu
ISTANBUL ISTANBUL
Ankara için Son Hava Durumu
ANKARA ANKARA
İzmir için Son Hava Durumu
IZMIR IZMIR
Kaynak: http://www.meteor.gov.tr


 


Akın Ceylan

 İşe Yarar Kısayollar


  Şef Garson : Akın Ceylan

Video paylaşım siteleri arasında son dönemde keşfettiğim bir web sayfası http://www.megavideo.com/ Aslında Lost dizisinin seyredemediğim bölümleri için araştırma yaparken rastlamıştım. Online dizi seyretmek için bulabileceğiniz sağlam arşivlerden bir tanesi olarak tavsiye edebilirim.

En süper flash oyunların bir arada toplandığı süper bir oyun sayfası http://oyuncu.kahveciyiz.biz/ Hele benim gibi flash oyun meraklıları için bir cennet. Cem ellerine sağlık valla, süper bir çalışma olmuş. Meraklılarına iyi eğlenceler diliyorum.

Tabi ki Lost meraklılarına tavsiye edebileceğim daha sağlam bir web sayfası var http://lost-photoboy.blogspot.com/ Bu web sitesinde Lost dizisiyle ilgili aklınıza takılan her türlü soruyu ve konuyu tartışabileceğiniz sayfalar da mevcut. Ve tabi ki Türkçe altyazısı desteğiyle dizinin kaçırdığınız tüm bölümlerini seyredebilirsiniz.

Resim arşivi isteyenler için http://www.resimmotoru.com/ Neredeyse tamamı duvar kağıdı kıvamında resimlerden her türlüsü elinizin altında. Seç, beğen ve hatta bilgisayarına indir.

Yukarı


 


 Damak tadınıza uygun kahveler






http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

Gom Player Version 2.1.9.3754 / Windows / 5.52 MB http://app.gomplayer.com/gom/GOMPLAYERENSETUP.EXE
Bilgisayarınızdaki tüm media oynatıcılarının yerini almaya namzet bir Media Player. Gerekli codecleri kendisinin arayıp bulması gibi özellikleri var. Hemen her çeşit medyayı rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Ve bedava. Mutlaka yükleyip kullanın derim.

 


KAHVE MOLASI ABONELERi Google Grubuna üyesiniz. İlginize teşekkür ederiz.

ABONELiKTEN AYRILMAK İÇİN :
KM-abone-unsubscribe@googlegroups.com
(Gönderdiğiniz mesajın abone olduğunuz adresten gittiğine emin olunuz.)

ÜCRETSİZ ABONE OLMAK İÇİN :
Google Gruplar KAHVE MOLASI ABONELERi grubuna kayıt ol
E-posta:


Arkadaşlarınıza önermek ister misiniz?


Uygulama : Cem Özbatur
2002-08©KAHVE MOLASI - Her hakkı saklıdır. Yayın İlkeleri

 






Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



SON BASKI (HTML)

KAHVE YANINDA DERGi

Hoşgeldiniz
Arşivimiz
Yazarlarımız
Manilerimiz
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
KÜTÜPHANE
SANAT GALERiSi
Medya
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Kim Bu Editör?
SON BASKI (HTML)
YILDIZ FALI
DÜNÜN
ŞARKILARI





ÖZEL DOSYALAR

ATA'MA MEKTUBUM VAR
Milenyumun Mandalı
Café d'Istanbul
KIRKYAMA
KIRK1YAMA
KIRK2YAMA
KIRK3YAMA
ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
Teröre Lanet!
Kek Tarifleri
Gezi Yazıları
Google
Web KM




Gücüm Yetene Kadar
Şükrüye Tutkun









Fincan almak ister misiniz?
http://kmarsiv.com/sayilar/20080616.asp
ISSN: 1303-8923
16 Haziran 2008 - ©2002/08-kmarsiv.com