Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 7 Sayı: 1.526

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 2 Aralık 2008 - Fincanın İçindekiler



 



 Editör'den : Sizi gidi hesapsızlar sizi!..


Merhabalar

Bre gafiller, bre kendini bilmezler, bre pireyi deve yapan devlet başkanları, bre hesap kitap bilmez ekonomistler, bre Dünyadan bihaber global cambazlar, siz bitmedi diyorsunuz ama bakın, sokakta simit satarak başlayan ekonomi öğrenimini çukulata, şekerleme bayiliğine kadar vardıran, bilahare büyükşehire başkan, memleketimize iğneden ipliğe sorumlu enbilgin başbakan olan Tayyip Bey bitti diyor. O dediyse bitmiştir. Siz kim oluyorsunuz da tereciye tere satıyorsunuz? Kriz bitmiştir ve inişe geçmiştir. Hemen bayram ertesi piyasalar canlanacak, cari açık kapanacak, işsizlere iş, aşsızlara aş, kıçı açıkta kalanlara bez ibadullah memleket sathına dağılacaktır. Kenarda köşede kalan delikler kömür çuvallarıyla, sadaka kolileriyle tıkanacak, her evde güller açacaktır. Duyduk duymadık demeyin kriz bitmiş, yokuş aşşağı kendini koyvermiştir. Ben demiyorum, Tayyip Bey ulusa seslenirken bizzat diyor, ben ise en garibanından onun yalancısı oluyor ve sizlere utana sıkıla hoşçakalın diyorum.

Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

Cem Özbatur








 


 Kahveci : Nuran Talay


SESSİZ ÇIĞLIK

İki hafta önce "Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın" basın toplantısındaydım. Toplantının konusu "çocuklara yönelik cinsel istismar " ve bu "suça tanıklık yapmak" yerine çocukların korunmasıydı.

Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez' in 14 yaşındaki B.K.' ya cinsel tacizde bulunduğu için önce tutuklanıp sonra serbest bırakılması olayı ile çocuklara yönelik bu suç dikkatleri çekmişti. Gerçi dikkatleri çeken B.K.' nın yaşadığı psikolojik travmadan çok suçunu itiraf etmesine karşın sahte raporlarla serbestliği sağlanmış Üzmez' in, ekranlarda star edasıyla boy göstermesiydi. Ve özellikle Üzmez' i karşılayan eşinin fotoğraflara yansıyan sırıtan yüzünün resimleri. Bir kadın olmasına rağmen eşi bir çocuğa cinsel tacizde bulunmuşken üstelik suçu sabitken bundan memnun olmak algılanabilecek bir durum değil doğrusu.

Üzmez' in eşi bu durumdan memnun olsa da "Üzmez ve Üzmez gibi cinsel istismar suçu" işleyenlere gerekli cezalarının verilmeyişi ise endişe verici.

Toplumumuzda "Her 4 Çocuktan 1'i Cinsel İstismara Uğruyor!"

Mor Çatı'nın çocuklara yönelik cinsel istismarın afişin başlığı bu.

Afişin amacı çocukların hatta bebeklerin uğradığı tacizlere dikkat çekmek. Çünkü cinsel istismar suçu sadece eline şeker, çikolata veya para veren yabancılar tarafından işlenmiyor. Bu suç aile içinde, aile bireyleri tarafından da işleniyor. Ve bu durum bilinse de ayıplanma, utanma veya korku ile açıklanmayıp örtbas ediliyor. Cinsel istismarcılar çoğu kez "Amca ve dayı, baba, erkek kardeş, üvey baba ve erken yaşta yapılan evliliklerde eşler" olarak sıralanıyor.

Aile içinde cinsel istismara uğrayan çocuklar ya evden kaçıp sokaklarda yaşam savaşı veriyor, ya da fuhuş sektörünün eline düşüyor. Cinsel istismara uğramış çocuklardan bazıları da yine aile tarafından hastanelerin acil servisine götürülüyor ancak burada işlenen suç gizlenerek başka sebepler gösterilerek yine örtbas ediliyor.

Tüm bu cabalar aile içi şiddetin baskının, tacizin yaygınlığının gizlenmesidir.

Aylarca ülke gündemimizde "17 aylık bebeğin tecavüzü" konuşuldu, ardından "12 yaşındaki kız çocuğunun 20 kişi tarafından tecavüze" uğraması olayı vardı. Bunlar duyduklarımızdan birkaçı yalnızca.

Araştırmalara ve her gün medya da yer alan manşetlere bakınca cinsel istismar ve tecavüz olaylarının oranında ciddi bir artış olduğu görülüyor.

Sağlıklı toplumların gelişmesinin temelinde aile içi eğitim vardır ancak yaşanan bu olaylar eğitim seviyesinin durumunu da yansıtıyor.

Maalesef bu konuların üzerine gidip çözüm arayışlarına girmek varken baskılarla gizleniyor. Çocuklar ve aileler cinsel taciz ve istismara ilişkin bilgilendirilmeli. Kendi bedenlerine zorla, izinsiz sahip olmaya çalışanları anne babasına veya yetkililere söyleyebilmeli. Korku ve baskıyla sindirilmelerine izin vermemelerinin gerektiği anlatılmalı, anlatılmalı ki bu suç cezasız kalmasın, anlatılmalı ki bu suça ortak olunmasın.

Üzmez' in cinsel tacizine uğramış B.K.'nın psikolojisinin bozulmadığı yönünde rapor veren adli tıp uzmanları hangi kriterleri değer aldı bilinmiyor ancak B.K.'nın yaşadığı travmanın boyutu ciddi.

Ancak Üzmez' e kurtarma operasyonu düzenleyenler için çocuğun ruh durumu değil çıkar, mevki konumu daha önemli.

Bu konuda toplantıda yer alan Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincanı'nın tespitlerine yer veriyorum. "Çocuk istismarına ilişkin mahkeme heyeti birtakım delilere sahip", "Çocuğun ay başı halini sorması dahi istismardır"

Adli tıpta 2003 yılında getirilen yasaya göre "çocuk psikiyatrisi" bölümü bulunması yönünde karar alınmışsa da 5 yıldır bölüme kimsenin atanmadığını belirtti.

Sırf bu sebepten kurum başkanına "görevi ihmalden" dava açılması gerektiğini savundu.

Cinsel istismar suçu ve tecavüz olayları çözülmesi gereken toplumsal bir yara. İşlenen bu suçların üzerine gidilerek sağlıklı bireylerin yetişmesi sağlanmalı. Bu konuda birey, aile ve gerekse kurumlar olarak gerekli sorumluluklar yerine getirilmeli.

Baskıyla, korkuyla sindirip kullanılan bedenler yarınlarımız, aydınlık ve sağlıklı bireyler için bu suça ortak olmayalım.

Nuran Talay


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,509,509,509,509,509,509,509,509,509,50
8 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Kahveci : Beyhan Ada


Avrupa'lı Türkler

Zordur gurbetçinin göçmenlik yolculuğu, ne başı vardır ne de sonu. 'Döneceğim ben' dersin, kendini bu yere ait hissetmezsin.

'Kalacağım' dersin, aklının her hücresiyle Türkiye'desin. ' Aahh bir yaz gelsede gitsem ülkeme' dersin, gidince her şeyi bıraktığın gibi bulacağını hayal edersin. Edersin de gurbetçim, biz ayrılırken oralardan, yeni doğan bebeler delikanlı, gelinlik kız oldu, bizim eskimiz ise mazi. Ne dostlarımız bıraktığımız yerdedir şimdi ne de alışkanlıklarımız.

'Bu bayramı vatanımda geçireceğim, kapı kapı dolaşıp çocukluğumdaki gibi şeker toplayacağım' hayaliyle gittiğin bayram hevesin hepimizin hayal kırıklığı olmamışmıydı.

'Nerede o eski bayramlar' derdi büyüklerimiz eskiden, şimdi biz diyoruz baksana, sence biz demi büyüdük yoksa.

'Zaman değişiyor' dedim sana inanmadın, iddialaştık sürekli. 'Ayak uydurmalıyız bulunduğumuz ortama, öğrenmeliyiz bu ülkenin dilini' dedim sen karşı çıktın her zamanki gibi. 'Ne zorum var sevmediğim bu ülkenin dilini öğreneyim, nasılsa bir ev alınca döneceğiz' dedin ve ekledin, 'çocuklara ev lazım'. ' Yapma lütfen, önce çocuklara bilgilerin en doğrularını vermeliyiz, bunun için de kendimizi geliştirmeliyiz, ev en son iş, bizim çocuklarımıza vereceğimiz en büyük servet, kültür ve eğitim olmalı' dedim, buna kahkalarla güldün o zamanlar. 'Öğrenmedin lisanı, bir değil iki ev aldın evlatlarına, lakin günlerdir öksürüyorsun bak derdini anlatamadığın için doktora gidemedin kendi başına. Hala aldığın evde oturan yavrunu bekliyorsun gelsin de götürsün diye seni doktora.'

'Zaman değişiyor' dedim inanmadın, bisiklet kurslarına gitseydik en azından vazgeçecektim ehliyet alman için ısrar etmekten. Ama sen 'günah' dedin, 'ayıp' dedin, kadının bunlara hakkı olmadığını söyleyerek kafanın dikine dikine gittin, en büyük haksızlığı kendine ettin. Böyle aciz kalmayacaktın dinleseydin sözümü, kimseye muhtaç etmeyecekti seni değişen zaman ayak uydursaydın şayet. Oğlunun hangi eğitimi aldığını sordu geçenlerde karşılaştığımız kadın, cevap bile veremedin kafanı kaldırıpta, geveledin ağzında bir şeyler, bilmiyordun çünkü. Hiç veli toplantısına katılmadın ki, öğretmenini yolda görsen tanımayacaksın. 'Sen çalışmaktan ne okul faaliyetlerine katıldın ne bir kez oğlunu almaya geldin okuldan' dediğimde kızgın bakışların gözümden kaçmadı haberin olsun. 'Dost acı söylermiş unutma'.

'Zaman değişiyor dostum, hiç bir şey senden önemli değil, ileride çocuların bile açmayacak kapını, hiç olmazsa senin yardımına muhtaç kurumlarda gönüllü olarak görevlerde bulunalım' dedim, 'kimsenin kahrını çekemem' dedin saygı duydum. Dizileri seyretmekten ne gazete okudun ne de eline bir kitap aldın. Oysa en azından meşgalen olmalıydı, insanları tanımak, bir şeyleri öğrenmek için çaba bile vermedin. Şimdi ise yalnızlıktan şikayet ediyor, sıkılmaktan dem vuruyorsun. O kadar dedim sana ama dinletemedim.

'Zaman değişiyor arkadaşım, rahat bırak biraz kızını, şimdi gençler erkek kız ayrımı yapmıyor dostluklarını kurarken, güvensen biraz ne var sanki' dedim, uzun bir süre küstün bana 'olmaz öyle şey, günahtır, yoktur bizde erkeklerle arkadaş olmak diyerek'. Bak şimdi kızın kimseyle arkadaş olamamaktan şikayetçi sen ise bu durumdan mutlusun, ben de sana diyorum şimdi 'günahtır bu kıza yaptıkların.'

'Zaman değişiyor' diyorum hala, çünkü öğrenecek o kadar çok bilgi getiriyor ki değişen zaman beraberinde. ' Sana ne getirdi de böyle bilmiş bilmiş konuşuyorsun' derken bile hala burnun havada. 'İnternet çağındayız kadın, araştırma yapmayı öğrenebilirsin, ödemelerini internet bankacılığından yapabilirsin' dediğimde ' amaaan benim herif yapıyor onları, sen öğrendin de bankacımı oldun?'

'Ne diyeyim ben sana, benim annem köyde olduğu halde kırkından sonra alfabeyi öğrendi, sen Avrupa'da sunulan bunca seçeneği, haklarını öğrenemedin' diyecek oldum, 'Avrupa'da Türk olmak kolay değil' dedin, aklınca ağzımın payını verdin. Katılmadım elbet bu düşüncene, bundan öncekilere de katılmadığım gibi.'Biraz kendini yetiştirmek için çabalasaydın, cesaret gösterseydin bu saçma savunmalara girmeyecektin. Her zamanki gibi kafanın dikine dikine git bakalım. Avrupa'da Türk olmak zor diye kendini avuturken, kendi ülkemizde de dışlandığın zaman, küçümsüyorlar deme sakın bana' dedim. Hüzünle karışık, ' hadi ordan sende çok bilmiş' diyerek acı acı gülümsedin.

Dilinde bir türkü;

'Efkarlıyım bugün yineeee,
Gurbet eldee aksaam olduuu'


Sen de farkındaydın oysa şimdiye kadar söylediklerimde ne kadar haklı olduğumun. Geç kalınmışlığa idi bu gülümseme nihayet şimdi anladım. Anladım nihayet.

Saygılarımla.

Beyhan Ada


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,909,909,909,909,909,909,909,909,909,90
10 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


Ersel Akant

 Kahveci : Ersel Akant


  Din Dersleri Kaldırılmalı mı?

Uzun zamandır tartışılan bir konu olan din derslerinin kaldırılması veya kredisiz seçmeli ders yapılması isteğini hepimiz biliyoruz.

Acaba sorun din dersinde mi yoksa din dersinin içeriği ve uygulamasında mı? Bunu iyi değerlendirmek gerekli diye düşünüyorum.

Din olgusu bir nevi tarih bilimiyle iç içedir. Din tarihimizde bir yönetim şekli olmuş ve geniş halk kitlelerinin değer yargılarını etkilemiş ve değiştirmiştir. Kısacası yok sayılamaz.

Mesele aslında din dersinin uygulanış biçimiyle alakalıdır. Siyasi bir alt yapıya dayalı anlatılan ve toplumdaki mezhepler arası uyum ve iletişime zarar veren bir biçim asla kabul edilemez.

Din derslerinde olaylar bir düşünce biçimi ve tarihi bir süreç olarak anlatılmalıdır. Tarafsız yaklaşılmalı ve içeriği, ortak bir platformda yeniden düzenlenmelidir.

Ayrıca siyasi partiler bu konuyla ilgili fikirlerini ve çözüm önerilerini açıklarken dikkatli kelimeler kullanmalı ve halka doğru yansıtılmalıdır…

Ersel Akant
erslaknt@gmail.com


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,679,679,679,679,679,679,679,679,679,67
3 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Kahveci : Ayşenur Akkoç


KUM TANECİKLERİ

Ankara'nın en yüksek binalarından birinde bir akşam üstü Ankara'yı izlemek.. Mevsim kış. Güç topluyor insan izlerken. Her defasında asil duruşundan etkileniyor şehrin. Çok hızlı akıyor burada zaman. Çok şey alıp götürüyor akıp giderken. Manzara bembeyaz bir örtüyle kaplı. Asil bir duruşu var şehrin. Sanki her kesin saygı gösterdiği, okumuş, kültürlü, şık ve gösterişli bir adam gibi..

Bir şehri yukarıdan izlemek.. Şehrin kucak aştığı milyonlarca hayat. Gökyüzüne yükselen hayaller, kırık dökük anılar, gözyaşları, pişmanlıklar, heyecanlar, kahkahalar, hayal kırıklıkları, isyanlar, dualar, özlemler, kederler ve daha pek çok şey…

Karar vermeyi bekleyen başlangıçlar, acı veren bitişler, sürüklenip giden ilişkiler, acemice aşka duyulan korkudan kaçışlar, yalnızlıklar, heyecanlı bekleyişler, kavuşmalar... Farklı herkesin canını yakan şey, içini yakıp kavuran, uyutmayan, nefes alırken boğazına takılan, heyecandan çılgına çeviren apayrı nedenler. Ama aynı; çalan şarkılarda dalıp gidişimiz, kanayan yerlerimiz, güçsüz düşüşümüz, beklentilerimiz, hayal kuruşumuz, sevinçten çığlık atışımız, yıldızlara bakıp dilek tutuşumuz, isyan edişimiz, küçücük bir bebeğe gülüşümüz, gökyüzüne bakıp derin derin nefes alarak özgürlüğümüzü hissetmemiz, kapıyı çekip gidişimiz ya da gözlerimizi uzaklara dikip bekleyişimiz…

O kadar yakın ve bir o kadar da uzaksın ki hayat… Benden birisin kimi zaman. Uzun zamandır sığınmak istediğim kabuğumsun. Bitmesin istediğim nefessin. Uyanmak istemediğim rüyasın. Sımsıkı sarmak istediğim yüreksin. Dokunmaktan korktuğum hayalsin… Ama kimi zaman kilometrelerce ötedeki yıldızsın. Beni acıtan geçmişsin. Koşarak uzaklaşmaya çalıştığım gerçeksin. Yok saymak istediğim hevessin. İçine düşüp bir türlü çıkamadığım deliksin. Yaklaşmaya korktuğum ateşsin… Hani gözlerimizi sımsıkı kapatınca etraf birden karanlığa bürünür. Ayırt edemeyiz hiçbir şey. Bir süre öylece durup dikkatlice karanlığa bakarsak karanlık beyaza dönüşür. Beyaz mı siyah mı ayırt edemeyiz. Göz yanılması.. İşte böyle bir şey hayat. Ne doğru bilememek, hangi görüntü gerçek hangi görüntü gönül yanılması…

Hayat belki de kocaman bir yanılgı. İçinde kaybolup gittiğimiz şehirler, akıp giden zamanlar, durdurmadığımız anlar, teğet geçtiğimiz mutluluklar, geç kaldığımız başlangıçlar. Kum saatinde ki; bir zaman boşluğundan diğer zaman boşluğuna akıp giden kum tanecikleri aslında hayat…

Ayşenur Akkoç


Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


9,089,089,089,089,089,089,089,089,08
24 Kahveci oy vermiş.

 


Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Dost Meclisi


YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
Yorumlarınız için bekleriz.

Fotograf : Halil Önceler


<#><#><#><#><#><#><#>

Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

<#><#><#><#><#><#><#>

Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
Kahve Molası bugün yaklaşık 6.000 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.


 


 Tadımlık Şiirler


BEKLİYORUM BEN

       -Bir öğretmenin öğrencilerine vedası-

Size selam olsun öğrencilerim
Hepinizi candan seviyorum ben
Bugün son zil çaldı, bitti görevim
Şimdi buralardan gidiyorum ben

Sınıftan çıkarken baktım arkaya
Gönlümü kopardım attım oraya
Gülen yüzünüzü koydum çantaya
Şimdi buralardan gidiyorum ben

Kollarımı açtım bekledim sizi
Sevgi zincirime ekledim sizi
Daha ayrılmadan özledim sizi
Şimdi buralardan gidiyorum ben

Mektup yazın bana verin yellere
Gözümdeki yaşlar döndü sellere
Beyaz mendilleri alın ellere
Şimdi buralardan gidiyorum ben

       -Yıllar sonra öğrencilere sesleniş-

Zaman akıp gitti, geçti seneler
Düşlerimde sizi görüyorum ben
Her güneş doğanda yolda bu gözler
Gelirsiniz diye bekliyorum ben

Her biriniz şimdi tüter burnumda
Fotoğraflarınız saklı koynumda
Belki gündüz vakti, belki uykumda
Gelirsiniz diye bekliyorum ben

Önlüğüm dolapta giyilmez gayrı
Gözümdeki yaşlar silinmez gayrı
Nerdeyim, nasılım bilinmez gayrı
Gelirsiniz diye bekliyorum ben

Hatırlayan var mı acep ismimi
Hasret ateşine attım cismimi
Artık bekletmeyin duyun sesimi
Gelirsiniz diye bekliyorum ben
Sizi unutmadım, özlüyorum ben

Ömer Kemiksiz

Yazdırmak için tıklayınız.

 


 Bol Bul Bulmacalar




Bloxorz       Foto Puzzle       Küp Küp


 


 Biraz Gülümseyin






KMTV Sunar...

 


 Kıraathane Panosu



Polygon Web Studio


Yazarlarımızın Kitapları


Merih Günay
"Martıların Düğünü"

Nesrin Özyaycı
"Işık -II-"


Temirağa Demir
"Her kardan Adam Olmaz"


Şadıman Şenbalkan
"Şehit Analarımızın Çığlıkları"

Hatice Bediroğlu
"Düş Kuruyor Gece"

Cüneyt GÖKSU
Serpil YILDIZ

"KÜBA - SARI SICAK BİR PENCERE"

Merih Günay
"HİÇ"

Feride Özmat
"Yanlış Zaman Hikayeleri "

C.Eray Eldemir
"Uzak İklimler"

Temirağa Demir
"Edepli Fahişeler"

 
Nesrin Özyaycı
"ÖLMESEYDİ"


İstanbul için Son Hava Durumu
ISTANBUL ISTANBUL
Ankara için Son Hava Durumu
ANKARA ANKARA
İzmir için Son Hava Durumu
IZMIR IZMIR
Kaynak: http://www.meteor.gov.tr


 


Akın Ceylan

 İşe Yarar Kısayollar


  Şef Garson : Akın Ceylan

İnternet bağlantı hızınızı test edebileceğiniz en yasal site http://speedtest.turktelekom.com.tr/ Bakın bakalım size taahhüt edilen bağlantı hızı gerçek mi? Yoksa etrafa hava attığınız kadar yok mu?

Flash oyun oynamayı sevenlere http://www.koreus.com/jeux/nouveau/ alternatif bir web sayfası. Değişik oyunlar ve yenilenmiş arayüzünü daha önceden bu siteye girmiş olanlar fark edeceklerdir.

Benim bu zamana kadar gördüğüm en kapsamlı paylaşım sitesi. http://www.mininova.org/ Kullanım için sizlere tavsiyem, ilk olarak herhangi bir paylaşımı indirmek istediğinizde karşınıza çıkan "To start this P2P download, you have to install a BitTorrent client like" yazısının sonundaki Vuze ya da µTorrent programlarından birini bilgisayarınıza yüklemeniz olacaktır. Böylece istediğiniz dosyayı sorunsuzca bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

En süper flash oyunların bir arada toplandığı süper bir oyun sayfası http://oyuncu.kahveciyiz.biz/ Hele benim gibi flash oyun meraklıları için bir cennet. Cem ellerine sağlık valla, süper bir çalışma olmuş. Meraklılarına iyi eğlenceler diliyorum.

 


 Damak tadınıza uygun kahveler






http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

Gom Player Version 2.1.9.3754 / Windows / 5.52 MB http://app.gomplayer.com/gom/GOMPLAYERENSETUP.EXE
Bilgisayarınızdaki tüm media oynatıcılarının yerini almaya namzet bir Media Player. Gerekli codecleri kendisinin arayıp bulması gibi özellikleri var. Hemen her çeşit medyayı rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Ve bedava. Mutlaka yükleyip kullanın derim.

 


KAHVE MOLASI ABONELERi Google Grubuna üyesiniz. İlginize teşekkür ederiz.

ABONELiKTEN AYRILMAK İÇİN :
KM-abone-unsubscribe@googlegroups.com
(Gönderdiğiniz mesajın abone olduğunuz adresten gittiğine emin olunuz.)

ÜCRETSİZ ABONE OLMAK İÇİN :
Google Gruplar KAHVE MOLASI ABONELERi grubuna kayıt ol
E-posta:


Arkadaşlarınıza önermek ister misiniz?


Uygulama : Cem Özbatur
2002-08©KAHVE MOLASI - Her hakkı saklıdır. Yayın İlkeleri

 






Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



SON BASKI (HTML)

KAHVE YANINDA DERGi

Hoşgeldiniz
Arşivimiz
Yazarlarımız
Manilerimiz
E-Kart Servisi
Sizden Yorumlar
KÜTÜPHANE
SANAT GALERiSi
Medya
İletişim
Reklam
Gizlilik İlkeleri
Kim Bu Editör?
SON BASKI (HTML)
YILDIZ FALI
DÜNÜN
ŞARKILARI





ÖZEL DOSYALAR

ATA'MA MEKTUBUM VAR
Milenyumun Mandalı
Café d'Istanbul
KIRKYAMA
KIRK1YAMA
KIRK2YAMA
KIRK3YAMA
ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
Teröre Lanet!
Kek Tarifleri
Gezi Yazıları
Google
Web KM




Love is All Around
Wet Wet Wet









Fincan almak ister misiniz?
http://kmarsiv.com/sayilar/20081202.asp
ISSN: 1303-8923
2 Aralık 2008 - ©2002/08-kmarsiv.com