Yazılan,  Okunan,  Kopyalanan,  İletilen,  Saklanılan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete Yıl: 8 Sayı: 1.724

Sisteme gir!

Merhaba Sevgili KM dostu, hoşgeldiniz!

 27 Ocak 2010 - Fincanın İçindekiler


  • ÇOCUKTAN ÇOCUĞA ... Suna Keleşoğlu
  • Zeytinli ... Ozan Özkaracan
  • HATIRLA ÇOCUK ... Orçun Kozal
  • "PEK YAKINDA" VİZYONA GİRECEK YERLİ SİNEMA FİLMLERİ ... Mehmet Şeylan
  • Derbeder AKP, Boşa Kürek Çekiyor Darbe Dönmez Geri ... Nuran Talay


  • Dost Meclisi, Tadımlık Şiirler, Biraz Gülümseyin, Kıraathane Panosu, Damak Tadınıza Uygun Kahveler

  •  



     Editör'den : Seferiydim!..


    Merhabalar,

    Seferiydim yeni döndüm. Fazla gevezelik edemiyor sizleri sevgili dostların yazılarıyla başbaşa bırakıyorum. Hoşçakalın.

    Bir sonraki sayıda buluşuncaya kadar bulunduğunuz yerden bir adım öne çıkın. Sevgiyle...

    Cem Özbatur








     


    Suna Keleşoğlu

     Café Azur : Suna Keleşoğlu


      ÇOCUKTAN ÇOCUĞA

    Zaman zaman çocuklara bakıp umutsuzluğa düşüyorum. Oysa onların tazecik gülüşlerinde yeşertmeliyim hayatı.

    Bu haftasonu da öyle kederli bir bakışla baktıp kızımın arkadaşının elindeki "Cep Canavarları" kartlarına. Henüz bir oyun ya da oyuncak bağımlılığına dönüştürmedik hayatımızı. Altı yaşındaki tüm kız çocukları gibi pembe rengin çevresinde dönüp dolaşıyoruz. Prensesler, barbi bebekler ve peri kızları ile bol bol öğretmencilik oyunu. Kitaplar, televizyon, yenilerde de bilgisayar. Zamana hem uygun, bazen de zamanın gerisinde. Bunu diğer çocukları gördüğümde ve diğer anneleri dinlediğimde anlıyorum.

    Bu hafta işte bu kartlarla tanıştık. Benim tanışıklığım çok eskilere dayanıyordu. Bundan yaklaşık on yıl önce arkadaşımın küçük oğlunun sayesinde bu kart, manga ve animasyon karakterleri ile tanışmıştım. Ama kızım ilk defa görüyordu. Kocaman bir albümün içi bu kartlarla doluydu. Annesi bu durumdan şikayetçiydi ama çözüm de üretmemişti. Kızım kartlara ilgiyle baktı, biraz oynadı, ki zannedersem oynama mantığını da anlamadı. Eve geldiğimizde üstelemediğini görünce derin bir nefes aldım. "Cep Canavarları" şimdilik evimizden de cebimizden de uzak olsunlar.

    Sri Lanka'da hiç tanımadığımız bir şehirde bir rahip yaşıyor, bir yetimhanede çocuklara anababalık yapıyor. Onunla bu sene tanıştık. Görmedik, kızımın sınıfındaki bir projenin sayesinde haberimiz oldu. Biz aileler gönlümüzden koptukça para toplayarak rahibin yetimhanesindeki çiftliğindeki tavukların sayısının artmasını sağlıyoruz. Sonra bu tavuklar yumurta yapıyor ve onların satılmasıyla elde edilen paralarla çocuklara kalem , defter alınıyor. Çocuklar avuçlarındaki 1 euroları sınıftaki özel kumbaraya bırakırken kafalarında öğretmenlerinin anlattıkları bu yardım mekanizmasında kendi görevlerini yapıyor olmanın verdiği bir mutluluk taşıyorlar. Kızımın evde de bir kumbarası var, hatırladıkça oraya para atıyoruz (zorlama yok dedi öğretmeni, içinden geldikçe katkıda bulunmalı diye de ekledi). Bu nedenle ne sınıftaki, ne evimizdeki kumbarayı henüz tıka basa doldurmadık. Emin adımlarla küçük küçük başkaları için bir şeyler yapmayı öğreniyoruz. Zaman zaman fotoğraflarını bulup bakıyoruz yetimhanedeki çocukların. Onların neden anne ve babaları yok, nasıl şartlarda yaşıyorlar, ne yiyorlar ne içiyorlar, onlarca soru ile. Henüz kendi dünyasının dışındaki bir dünyanın farkında da değil. Okul, arkadaşları ve televizyonda gördüğü çizgi filmler kadar hayal dünyası.

    Bu haftasonu kendinde bir yaş küçük arkadaşının elindeki kartlara bakarken de, onlarla oynamaya çalışırken de çok küçük geldi gözüme. Kartların isimlerini sayan erkek çocuğu onların nasıl oynandığından bahseden haliyle devleşti yanında. Kartlardan uzak tutarak iyi birşeyler yaptığımı düşünüyorum. Dünyanın gerçekleri, savaşlarıyla tanışması için erken daha. O hala pembe hayaller kurmalı altı yaşında ve para onun için kumbaraya attığı ve bir rahibin alacağı tavukları düşündürecek 1 eurolardan ibaret olmalı.

    Tüm bu duygularda gidip gelirken İngitere'de yaşayan Charlie Simpson* adlı bir çocuğun Haiti depremi sonrası başlattığı yardım kampanyasından haberdar olunca gözlerim doldu. Önce inanamadım. Sonra çeşitli kaynaklardan bakındım ve bir televizyon kanalındaki annesiyle katıldığı söyleşiyi izledim. İyi birşeyler yaptığının farkındaydı ama gözlerindeki ifadede topladığı paranın büyüklüğünden çok birşeyler yapmış olmanın verdiği muzip bir başardım bakışı vardı. Zaten hedeflerinin çok daha sembolik bir rakam olduğunu ve bunu kendilerinin de beklemediğini ifade ediyordu annesi. Çocuktan çocuğa en çocukca duygularla yapılan yardımlar...

    Henüz "cep canavarları"nın dünyasını bilmeyen bir çocuğun kumbarasına 1 euro bırakmaya gidiyorum. Ardından da kışta yiyecek bulmakta zorlanan kuşlara ekmek kırıntısı atacağım. Yaptığım ve yapacağım diğer ufak yardımlaşmalarla kalbimin iyi atmasını sağlayacağım. Cep canavarlarının dünyasına da dalmadan, dışardaki asıl canavarlardan uzak daha uzak daha da uzağa kaçmak niyetindeyim. Umutsuz olmamak için ben de pembe bakmalıyım hayata.

    SunA.K. Grasse

    *http://www.unicef.org.uk/pages.asp?page=233
    http://news.bbc.co.uk/2/hi/uk_news/england/london/8478244.stm
    http://news.sky.com/skynews/Home/UK-News/Charlie-Simpson-7-Uses-Pedal-Power-To-Raise-Funds-For-Unicef-Appeal/Article/201001415534571?f=rss


    Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


    10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
    3 Kahveci oy vermiş.

     


    Yazdırmak için tıklayınız.

     


     Kahveci Ozan : Ozan Özkaracan


    Zeytinli

    Acı acı bağırdı içimde kelimeler bazen, bazen sustu, bazen pusluydu, bazen bulutlu, bazen güneşli, lakin hep buruktu.. Toprağını besleyen acıyla büyüdü sözcükler.. Sözcükler büyüdü; tohumları, gübresi, ekeni ve biçeni yaşam, ağaç oldu, zeytin verdi. Zeytin dalları yaktık, barış oldu adı. Barış bu ülkede acı toprağı oldu...

    Ve, tam bitti derken, en başa döndüğüm bu hikaye.. Hangi yana kaçsam sonu deniz, sanki Beckett'in Felaket çıkmazında, bir ada kıskacında, sağa sola koşuşturuyor yüreğim, her yerde isyan şarkıları bestelenmekte, güfteleri derdinden muzdarip yüreklerde yazılan. Ben ise, sabah sarıldığı yorgana daha fazla kalabilmek için yalvaran, her şarkıda şemsiye altına sığınan, çiçek açan, ve sonra solan...

    Şimdi kendi tohumumdan büyümeye çalışıyorum yeniden.. Yeniden, yanan zeytin dalı olmak istiyorum...

    Dikkenli tellerle bölünmüş bir denizde yıkadım çocukluğumu ve ilk gençliğimi, hiç acı duymadım çünkü hiç bilmedim tellerin ötesini.. Sonra kaldırdılar telleri, kalmadı ötesi.. Ama bu sefer de acı başladı.. Tüm şarkılarda Genç Werther'in Acıları..."

    Bazen sustu kelimeler, içimdeki salıncağa saklandı.. Kaçtı dile gelmekten, firari yazıldı tüm yüreklerde.. Ayrılığı çözen çivi oldu yalnızlık, çiviyle göğsüme yazdım ismini.. Benim adım yalnızlık kaldı.. Zeytindeki kokusuz yalnızlık tadı...

    Nefret değil, bizimkisi süregelen bir korku sahnesi, herkes panikle diğerinin iç çatışmalarının gürültüsünden kaçıyor.. Güvensizliklerimizle birlikte şişirdiğimiz bir balona tutunmuş gibiyiz ve ancak patlarsa kavuşacağız , aksi taktirde birbirimize hep kuzeyli ve güneyli kalacağız...

    Güneyden kuzeye zorla göç eden acı kuşlarının ağıtlarına uyudum, uyandım hep ve işte o zamanlar düşünmeye başladım 'aitsiz ve sahipsiz özgür olmayı..' Pazar Ayinine Ezan sesi karıştı ve iki dilli ve iki farklı milli ve dini tatil takvimli ülkede herkes kendi tanrısına tapındı.. Bu ülkede zeytin ağaçları birbirine benzese bile aşkın tanımı da farklıydı.. Ve, belki de bu sebepten, şehirdeki aşksızların sayısı, dağlardaki toplam zeytin ağacı yalnızlığından fazlaydı ...

    Ve ben sayısızdım, kelimesizdim, yalnızdım.. İçimdeki ağacın kovuğunda uyuyor, gizli gizli gölgesiyle seviştiriyordum gölgemi...

    Bir gün uyandım ve topladım tüm anıları sırt çantama doldurup yola koyuldum.. Yürüyorum, seyrim rüzgar yönüne .. Ve, rüzgarın getirdiği zeytin kokusunu her duyduğumda hatırlıyorum aramızdaki dağlardaki yalnız zeytin ağaçlarının mırıldandığı Dante'nin Duası'nı...

    Gözlerini okyanusa dök
    Ruhunu sal denize
    Bitmez gibi gelince karanlık gece
    Lütfen beni hatırla.

    Ozan Özkaracan


    Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


    10,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,0010,00
    4 Kahveci oy vermiş.

     


    Yazdırmak için tıklayınız.

     


     Kahveci : Orçun Kozal


    HATIRLA ÇOCUK

    Ben geldikçe gittiler/gitti...
    Tüm anılar, dokunuşlar...

    Ben gittikçe geldiler/geldi...
    Tüm acılar, yok oluşlar...

    Artık zamanın bile ayak seslerinin duyulmadığı bu mavi koyu karanlık fotoğraftaki raks eden küçük kıza ya da müzik kutuları içinde basit ezgilerle kendi çevresinde dönen saydam balerinlerin parlak gözlerine yansıyan yüzüme baktığımda hiç bitmez sandığım çocuk düşlerimizin yavaş yavaş kaybolduğunu görüyorum.

    - Her şey nasılda böyle hızlı büyüdü? -

    Hatırlıyor musun birlikte kâğıttan bir gemi yapıp içini sarı-beyaz çiçeklerle doldurmuştuk. Sonra sen kaygılı ellerle suya bırakmıştın onu. Çocuk yüzlerinin hiç değişmediği bambaşka ülkelere gitsin diye. Keşke o kâğıt geminin içine papatyalar yerine biz binebilseydik...
    Hatırlıyor musun?

    Orçun Kozal


    Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


    9,009,009,009,009,009,009,009,009,00
    8 Kahveci oy vermiş.

     


    Yazdırmak için tıklayınız.

     


     Kahveci : Mehmet Şeylan


    "PEK YAKINDA" VİZYONA GİRECEK YERLİ SİNEMA FİLMLERİ

    Sevgili sinema severler. Bir önceki buluşmamızda son dönemde sayıca artan yerli sinema yapımlarından bahsetmiştim. Ancak bu konu hakkında detaylı bilgiler vermemiştim. İşte sinema meraklılarına müjde!

    Bu gün siz sinema severlerle yeni sezonda gösterime girmeye hazırlanan yerli filmler hakkında bir yolculuğa çıkacağız. İşte 2010 yılında gösterimde olacak Türk filmlerinden bazıları;

    Kosmos: Mucizeler yaratan bir hırsızın öyküsü. Bir Reha Erdem filmi.

    Kaptan Feza: Ümit Ünal imzalı film, bir Yeşilçam aktörü olan babasına tıpatıp benzeyen Ömer'in bugünkü yaşamını konu alıyor.

    Ada Zombilerin Düğünü: Talip Ertürk ve Murat Emir Eren'in yazıp yönettiği ilk Türk zombi filmi Ada: Zombilerin Düğünü.

    Çok Güzel Hareketler Bunlar: BKM Mutfak oyuncuları tarafından çekilen filmin, 29 Ocak 2010?da gösterime girmesi planlanıyor.

    Vavien: Engin Günaydın'ın senaryosunu yazıp, başrolünü üstlendiği, Taylan Biraderlerin yönettiği "Vavien" taşra erkeğinin psikolojik durumuna eğiliyor.

    Orada: Annelerinin ölümü üzerine zoraki biçimde bir araya gelen, çoktandır ayrı düşmüş iki kardeşle bir babanın 24 saatini anlatan "Orada" bir aile içi hesaplaşması filmi.

    Başka Dilde Aşk: Yönetmen asistanı olarak başlattığı kariyerindeki ilk uzun metrajlı film. İlksen Başarır.

    Eyvah Eyvah: Yapımcılığını BKM Film'in üstlendiği film, Komedi türündeki filmin başrolünü Demet Akbağ ile Ata Demirer üstleniyor.

    Büşra: Yönetmen Çağlar'ın ilk uzun metrajlı filmi olan yapım, usta çizer Bahadır Boysal'ın aynı adlı çizgi kahramanının sinema uyarlaması.

    Ejder Kapanı: Çocuk tecavüzcülerini öldüren bir katilin izinde adalet kavramının sorgulandığı filmde, iki deneyimli dedektif Abbas ( Uğur Yücel ) ve ' Akrep ' Celal ( Kenan İmirzalıoğlu ) bir seri katilin peşine düşerler.

    Veda: Ulu önder Atatürk'ün hayatını anlatan Zülfü Livaneli Filmi.

    Recep İvedik 3: Recep İvedik üçüncü serisiyle yine bizlerle.

    Ses: Bir Ümit Ünal filmi. Korku, Macera ilmi.

    Ev: 'Biri Bizi Gözetliyor' evine yarışmacı olarak giren ve eli silahlı birinin içeri girmesiyle rehin alınan yarışmacıların yaşadıkları olay konu ediliyor.

    Fetih 1453: Bir Faruk Aksoy Filmi. İstanbul'un Fethi.

    Kurtlar Kuşlar Alemi: Deli Dumrul : Çok genç yaştayken, işlemediği bir suçtan hapse giren Dumrul; içeride edindiği "Deli Dumrul" lakabı ile uzun yılların ardından özgürlüğüne kavuşmuştur.

    Yüreğine Sor :İki genç insan Esma ile Mustafa birbirini sevmiştir. Bir Yusuf Kurçenli filmi.

    Ay Lav Yu: Sermiyan Midyat Yönetmen koltuğunda. Kayıp bir köyü konu alıyor.

    Kara Köpekler Havlarken: Yönetmenler; Maryna Gorbach, Mehmet Bahadır Er.

    Bal: Semih Kaplanoğlu'nun Yusuf üçlemesinin üçüncü ve son filmi.

    Anadolu'nun Kayıp şarkıları : Nezih Ünen'in Belgesel çalışması.

    Dersimiz Atatürk: Hamdi Aklan imzalı filmin senaryosu Turgut Özakman'a ait.

    Fesleğen: Mehmet Şeylan'ın yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı sinema filmi.

    Köprüdekiler: Yönetmen koltuğunda Aslı Özge oturuyor.

    Son İstasyon: Oğulcan Kırca'nın yönetmenliği yaptığı dram ağırlıklı bir film.

    Aheste: Özen film tarafından çalışmalarına başlanan bir film. Konusu henüz belli değil.

    En Mutlu Olduğum Yer: Kaan Erturan'ın yönetmenliğini yaptığı filmin senaryosu Ümit Ünal'a ait.

    Çığlık Çığlığa Bir Sevda: Yönetmen koltuğunda Ülkü Erakalın var.

    Kanadı Ateş Kuşlar: Bir Osman Sınav filmi.

    Yalnız Kurt: Osman Sınav'dan hayranlarına 2010'da bir film daha.

    Kurtlar Vadisi: Filistin: Kurtlar bu kez Filistin'de.

    Metal Fırtına: Senaryo: Burak Turna, Orkun Uçar. Kitap uyarlaması.

    Hazel: 2010 dram filmi.

    Kilit: Yönetmen, Ceyda Aslı Kılıçkıran. Sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadını olan Afife Jale'nin hikayesi.

    Sokak: Yönetmen,Erhan Sönmez, Yasin Korkmaz. Dram.

    Türk sineması'nın tüm filmlerine hayırlı gişeler diyoruz. Devamı gelecek…

    Mehmet Şeylan
    mehmetseylan@gmail.com


    Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


    8,408,408,408,408,408,408,408,40
    5 Kahveci oy vermiş.

     


    Yazdırmak için tıklayınız.

     


    Nuran Talay

     Kahveci : Nuran Talay


      Derbeder AKP, Boşa Kürek Çekiyor Darbe Dönmez Geri

    Balyoz…
    Ay ışığı…
    Sarıkız…

    Olmadı!

    A planı…
    B planı…
    C planı…
    Ç planı…

    Yine olmadı!

    Yandaş medya haberleri,
    Ergenekon, (belirsizliğini koruyor)
    Kozmik oda (cin dışında bir şey çıkmadı)

    Adalet ve Kalkınma Partisi ne kadar uğraşırsa uğraşsın, Taraf gazetesi de çarşaf çarşaf belgeleri ortaya çıkarsın, göle maya çalarak göl maya tutmaz.

    Biri çıkar bana suikast düzenleyecekler,
    Bir diğeri Atatürk ilkeleri travma geçirtti,
    Başbakan da darbe yapacaklar der.

    Dikkatleri üzerlerine çekmek için bu kadar azmi, hayal gücünü ve mücadeleyi bu ülkenin sorunlarına yöneltselerdi ihya olurduk.

    Özlük haklarını geri almak için açlık grevine dahi girmek zorunda kalmazdı TEKEL işçileri. Tüm siyasilerin ilgisizliğine rağmen direnişini sürdürmezdi.

    Binlerce kişi işten çıkarılmazdı.

    Ahlaksızlık, rüşvet, hırsızlık artmazdı.

    Ekonomik çözüm,
    İş istihdamı,
    Refahın sağlanması,
    İşsizliğe çare,
    Demokratik hakların savunulması,

    Bunların hiçbiri medyada yer almıyor.

    Tek dert "DARBE"

    Ordu darbeyi kime yapar Hükümet'e, Hükümet var mı? İcraatlara bakılırsa yok.

    Gerçekten hükümet olsaydı, orduya karşı yürütülen bu oyunlara gelmez, ön safta kendisi koşmazdı.

    TSK'nın Darbe oyununda işi olmadığına göre…

    Bir âşık gibi darbe hayali ile yatıp kalkan AKP, bağrına taş basmakla yetinmek zorunda kalacak.


    Nuran Talay
    Nuran.Talay@PolitikaDergisi.com


    Bu yazıyı arkadaşına önermek ister misin?


    9,509,509,509,509,509,509,509,509,509,50
    4 Kahveci oy vermiş.

     


    Yazdırmak için tıklayınız.

     


     Dost Meclisi


    YORUMLARINIZI GALERiMiZDEKi iLGiLi BÖLÜME BIRAKABiLiRSiNiZ.
    Yorumlarınız için bekleriz.

    Fotograf : Malik Gödeliner


    <#><#><#><#><#><#><#>

    Kahveci dostların tüm eserlerini KM SANAT GALERİSİ'nde görebilir,
    dilerseniz duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

    <#><#><#><#><#><#><#>

    Kahve Molası, siz sevgili kahvecilerden gelen yazılarla hayat bulmaktadır.
    Her kahveci aynı zamanda bir yazar adayıdır.
    Yolladığınız her özgün yazı olanaklar ölçüsünde değerlendirilecektir.
    Gecikme nedeniyle umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur:-))
    Kahve Molası bugün yaklaşık 6.000 kahvecinin posta kutusuna ulaşmıştır.


     


     Tadımlık Şiirler


    Yüz(süz) kadın!

    Bir zamanlar ön adım olan sen
    Şimdi cümlelerimin gizli öznesisin
    Tek gerçek artık tamamlanmamaya mahkum oluşun
    Hep yarım kalacak ,
    Hep üç noktaya mahkum kalacaksın !
    Yağmurlar düşüremeyeceksin kağıdıma,
    Dağılmayacak artık cümleler,
    Mavi mürekkep lekeleri olmayacak.
    Belki bir damla göz yaşı ...
    Yalnız sevgi ve ölüm herşeyi değiştirebilir !
    Kelimelerimin gizli labirentlerinde seyredecek
    Işığı(kendini) bulamadıkça çıkamayacaksın içimden
    Dolaşıp duracaksın avare
    Her girdiğin odada bir ayna bulacaksın
    Kendine bakman için yüzümü astım duvarlara
    Dün gece koynumdan düşürdüm yüzümü
    Bin parçaya bölündü yerlerde
    Her biri yeniden kalktı ayağa ve içime döndü tek tek
    Hangisini istersen onu al
    Yüzüm yok benim
    Sadece kalbim var
    Sokak kadınlarına fahişelere ve dilencilere sakladım kalbimi
    Sıcak bir koltuk altı dilenenlere
    Vurgun yemişlere
    Aşksız kalanlara
    Yüzüm yok benim sadece kalbim var ....

    Sultan Karaahmetli

    Yazdırmak için tıklayınız.

     


     Biraz Gülümseyin



    KMTV Sunar...

     


     Kıraathane Panosu



    Polygon Web Studio


    Yazarlarımızın Kitapları


    Merih Günay
    "Martıların Düğünü"

    Nesrin Özyaycı
    "Işık -II-"


    Temirağa Demir
    "Her kardan Adam Olmaz"


    Şadıman Şenbalkan
    "Şehit Analarımızın Çığlıkları"

    Hatice Bediroğlu
    "Düş Kuruyor Gece"

    Cüneyt GÖKSU
    Serpil YILDIZ

    "KÜBA - SARI SICAK BİR PENCERE"

    Merih Günay
    "HİÇ"

    Feride Özmat
    "Yanlış Zaman Hikayeleri "

    C.Eray Eldemir
    "Uzak İklimler"

    Temirağa Demir
    "Edepli Fahişeler"

    Ellerin Söylüyor Sonsuzluğu
    Feride Özmat
    "Ellerin Söylüyor Sonsuzluğu"

    Nesrin Özyaycı
    "ÖLMESEYDİ"

      Yitik Ada Günceleri
    Feride Özmat
    "Yitik Ada Günceleri"
     


    İstanbul için Son Hava Durumu
    ISTANBUL ISTANBUL
    Ankara için Son Hava Durumu
    ANKARA ANKARA
    İzmir için Son Hava Durumu
    IZMIR IZMIR
    Kaynak: http://www.meteor.gov.tr


     


     Damak tadınıza uygun kahveler






    http://kahvemolasi.ourtoolbar.com/
    Beklenen Araç Çubuğu hizmetinizde:-)) Kahve Molası Araç Çubuğu (Toolbar) gelişmeye açık olarak kullanıma açık. Bir kere download edip kurmanız yeterli. Bundan sonra ki tüm güncellemeler gerçek zamanlı olarak tarayıcınızda görünüyor. Kahve Molası'nın tüm linklerine hızla ulaşabildiğiniz gibi, Google Arama, KM'den mesajlar ve en önemlisi meşhur "Dünden Şarkılarımız" artık elinizin altında. Sohbet için özel chat bile olduğunu eklemem gerekir. Son derece güvenilirdir. Virüs içermez, kişisel bilgi toplamaz. Bizzat tarafımdan pişirilip servise konmuştur. Yükleyip kullanın, geliştirmek için önerilerinizi yollayın.

    GOM Player 2.1.21.4846 Released [2009 11/05] / Windows / 5.77 MB http://app.gomplayer.com/gom/GOMPLAYERENSETUP.EXE
    Bilgisayarınızdaki tüm media oynatıcılarının yerini almaya namzet bir Media Player. Gerekli codecleri kendisinin arayıp bulması gibi özellikleri var. Hemen her çeşit medyayı rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Ve bedava. Mutlaka yükleyip kullanın derim.

    VLC media player for Windows / V.1.0.3 / 17 MB
    http://www.videolan.org/
    İçinde tüm codec kütüphanesini barındıran açık kaynak bir oynatıcı. Bilgisayarınızın olmazsa olmazlarından biri. mp4, mov, mkv dahil hemen her formatta filmi izlemenize olanak sağlıyor. İndirin seveceksiniz.

    7-Zip 4.65 (2009-02-03) for Windows / 913 KB
    http://www.7-zip.org/
    Winzip, Winrar gibi sıkıştırma programlarının tek alternatifi. Sadece zip ve rar formatlı dosyaları değil, hemen her çeşit sıkıştırılmış dosyayı açan, minik ama süper bir "Open Source" programı. Kendi formatında yaptığı sıkıştırmanın üzerine yok. İsterseniz zip olarak ta sıkıştırma şansınız var. Hemen indirip kurun, sonra da bana şükredin.

     


    KAHVE MOLASI ABONELERi Google Grubuna üyesiniz. İlginize teşekkür ederiz.

    ABONELiKTEN AYRILMAK İÇİN :
    KM-abone+unsubscribe@googlegroups.com
    (Gönderdiğiniz mesajın abone olduğunuz adresten gittiğine emin olunuz.)

    ÜCRETSİZ ABONE OLMAK İÇİN :
    Google Gruplar KAHVE MOLASI ABONELERi grubuna kayıt ol
    E-posta:


    Arkadaşlarınıza önermek ister misiniz?


    Uygulama : Cem Özbatur
    2002-23©KAHVE MOLASI - Her hakkı saklıdır. Yayın İlkeleri

     






    Arkadaşlarınıza önerir misiniz?

    Yazılarınızı buradan yollayabilirsiniz!



    SON BASKI (HTML)

    KAHVE YANINDA DERGi

    Hoşgeldiniz
    Arşivimiz
    Yazarlarımız
    Manilerimiz
    E-Kart Servisi
    Sizden Yorumlar
    KÜTÜPHANE
    SANAT GALERiSi
    Medya
    İletişim
    Reklam
    Gizlilik İlkeleri
    Kim Bu Editör?
    SON BASKI (HTML)
    YILDIZ FALI
    DÜNÜN
    ŞARKILARI





    ÖZEL DOSYALAR

    ATA'MA MEKTUBUM VAR
    Milenyumun Mandalı
    Café d'Istanbul
    KIRKYAMA
    KIRK1YAMA
    KIRK2YAMA
    KIRK3YAMA
    ZAVALLI BİR YOKOLUŞ
    11 EYLÜL'ÜN İÇYÜZÜ
    Teröre Lanet!
    Kek Tarifleri
    Gezi Yazıları
    Google
    Web KM




    Waterloo
    ABBA









    Fincan almak ister misiniz?
    http://kmarsiv.com/sayilar/20100127.asp
    ISSN: 1303-8923
    27 Ocak 2010 - ©2002/23-kmarsiv.com